Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 12 Eyl 2008 21:43:31
 
            MANİSA _ AKHİSAR 
  Geometrik  cisimler  görünüyor   gözlerime
  Üç   gen
   Dört   gen
   Beş  gen
   Altı  gen
   Bir  sürü  çokgen  görünüyor  gözlerime
   Anası  bir
   Babası  onbir  genler
   Görünüyor  gözlerime
   

  Haa!
  Bir de 
  Bokunda  boncuk      bulduğum genler  var
  Offf!
   Ortalığı  bok  kokusu  sardı
  Burası   Manisa  Akhisar 
   

Çevrimdışı midyatlı

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 122
  • 12
  • 122
  • 12
# 13 Eyl 2008 01:42:02
EY SEVGİLİ   

 

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin

Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süregi

Bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda

Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layikolmasam da

Uzatma dünya sürgünümü benim

 

Aşkın bu en onulmazından koparıp

Bir tuz bulutu gibi

Savuran yüregime

Ah uzatma dünya sürgünümü benim

Nice yoruldugum ayakabilarimdan degil

Ayaklarimdan belli

 

Lambalar egri

Aynalar akrep melegi

Zaman çarpilmis atin son hayali

Ev miras degil mirasin hayaleti

Ey gönlümün dogurdugu

Büyüttügü emzirdigi

Kus tüyünden

Ve kus südünden

Geceler ve gündüzlerde

Insanliga anit gibi yükselttigi

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünüm benim

 

Bütün siirlerde söyledigim sensin

Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin

Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in

Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin

Kuslar uçar senin gönlünü taklit için

Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini

Deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini

Ey gönüllerin en yumusagi en derini

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

 

Yillar geçti sapan ölümsüz iz birakti toprakta

Yildizlara uzaniphep seni sordum gece yarilarinda

Çati katlarinda bodrum katlarinda

Gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba

Hep Kanlica'da Emirgan'da

Kandilli'nin kursuni safaklarinda

Seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda

simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda

Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layik olmasam da

Ey çagdas Kudüs (Meryem)

Ey sirrini gönlünde tasiyan Misir (Züleyha)

Ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

 

Daglarin yikilisini gördüm bir Venüs bardaginda

Köle gibi satildim pazarlar pazarinda

Günesin sarardigini gördüm Konstantin duvarinda

Senin hayallerinle yandim düslerin civarinda

Gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda

Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda

Verilmemis hesaplarin korkusuyla

Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layik olmasam da

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünüm benim

 

Ülkendeki kuslardan ne haber vardir

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir

Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir

Yoktanda vardan da ötede bir Var vardir

Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir

O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir

Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir

Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir

Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir

Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir

Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir

Senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

 

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 13 Eyl 2008 13:10:16

Yavaşça ölür onlar

Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
müzik dinlemeyenler,
vicdanlarında hoşgörmeyi barındırmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler,
İzzetinefislerini yıkanlar
Hiçbir zaman yardım
istemeyenler.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
her gün aynı yolları
yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve
değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyen, veya bir yabancı
ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
tamir edilen kırık
kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten
kaçınanlar yavaş
yavaş ölürler.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet
değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk
almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler.

Pablo Neruda  

_____________

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 13 Eyl 2008 13:11:56
Öyle bir hayat  

Öyle bir hayat yasiyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de
Öyle bir ask yasadim ki, tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazilari seyrederken hayati en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadim.
Öyle bir rol vermisler ki,
Okudum okudum anlamadim.
Kendi kendime konustum bazen evimde,
Hem kizdim hem güldüm halime,
Sonra dedim ki "söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan, dalgalari da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayi seviyorsan, düsmeyi de bileceksin.
Korkarak yasiyorsan, yalnizca hayati seyredersin.
Öyle bir hayat yasadim ki, son yolculuklari erken tanidim
Öyle çok degerliymis ki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladim...

Nietzsche  

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 13 Eyl 2008 13:23:20

Körü körüne yaşamak

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim" diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...


(Can Yücel' den)

Çevrimdışı malagöz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 204
  • 36
  • 204
  • 36
# 13 Eyl 2008 18:29:58
Anlatamadım
 
 Yandı gönlüm sılaya doğru,
Elimde kağıt bir şeyler yazdım.
Ne yazdıysam hepsi boştu,
Hiçbir kelimeye seni anlatamadım.

Çok büyük bir hasretin vardı,
Bilemezsin içimi nasıl sardı,
Dışarısı kış, içim bahardı,
Sıcaklığını kağıda anlatamadım.

Elime aldığım her sayfada,
Bomboş kelimeler vardı satırda,
Seni tarif etmek ne fayda,
Sözler saklandı anlatamadım.

Duman sardı, yaktı gözlerimi,
Hıçkırık esir aldı sözlerimi,
Saklamak istedim hislerimi,
Dertler ağır geldi anlatamadım.

Mektuba gözyaşım akmasın diye,
Yazamadım mektuba bir kelime,
Bakınca aynadaki halime,
Askerim diyerek anlatamadım.

Söz veriyorum başka mektupda,
Anlatacağım seni satırlara,
Bu haftalık bu kadar Amasya'da,
Hoşçakal sözünü anlatamadım.

2001

Çevrimdışı malagöz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 204
  • 36
  • 204
  • 36
# 13 Eyl 2008 18:36:16
DİLEKÇE (4919 Hit)

Sokağımsan
Ben anahtarı çevirdiğim zaman
Kapanan evin kapısı değil,
Senin kapın olsun açılan.

Adresimsen,
Mektuplarım doğru dürüst gelsin;
İki kişi telefonla konuşurken
Olmayalım hemen üç kişi.

Kentimsen,
Başka kentler de girsin araya;
Daha bir sevinçle katılayım,

Şenliğimsen.
Herşeyi yaz tarihimsen,
Ama her bir şeyi;

Dilimsen,
Sen de koru biraz dilliğini.

Düşüncemsen,
Kızkardeşim pencereyi açsın;
Sorguçlu bir ışık aracılığıyla
Günyenisi dolsun içeri.

Uzat saçlarını Frigya,
Yarimsen,
Yurdumsan;
Söz ver Anadolu.

 CEMAL SÜREYA

Çevrimdışı midyatlı

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 122
  • 12
  • 122
  • 12
# 14 Eyl 2008 01:25:49
Gülüşün Eklenir Kimliğine

Gün biter gülüşün kalır bende 
anılar gibi sürüklenir bulutlar 
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır 
yarım kalan bir şiir belki de 
   
Aykırı anlamlar arayıp durma 
güz biter sular köpürür de 
kapanmaz gülüşünün açtığı yara 
uçurum olur cellat olur her gece

Her gece yeniden bir talan başlar 
acı ses olur, ses deli bir yağmur 
eski bir eylüle gireriz böylece 

Sığındığım her yer adınla anılır 
ben girerim, sokağı devriyeler basar 
bir de gülüşün eklenir kimliğime
AHMET TELLİ

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 15 Eyl 2008 23:10:50
    Venüs!  Ey  Aşk'ın  anası!
............................. ............................. .......................
............................. ............................. .......................
Yıldızınla  bile  gelen  ilk  günden  sonra,
Batı  yelleri, sevdalı  solumalarını  duyurur  bizlere;
Yeryüzü  pırıl  pırıl  renklerle  süsler  bağrını;
Hava, çiçeklerin  o  tatlı  özüyle  kokulara  bürünür.
Senin  gücünün  etkisi  altında  kalan  kuşlar,
Şehvet   dolu  türkülerle  senin  varlığını  kutlar;
Güzel  inmek  için, mağrur  başlı  boğaların,
Ya  ovada  dört  nala  kalktıklarını,  ya da  suları 
                                       aştıklarını  görürüz:
      Sözün  kısası, ormanlarda, dağlarda,
 Irmaklarda, denizlerde  ve  yeşil  kırlarda kim, ne varsa,
 Hepsi,  senin  aşk  ve  istek  uyandıran  görüntünle
                                                       yanıp   tutuşur;
 Ve  zevkin  çekici  gücüne  kendini kaptırıp türünü
                                               arttırmaya  kalkar:
 Böylesine  sever  peşinden  gelmeyi  herkes,
Böylesine  sever, soluyan  herşeye  güzelliğin
                     verdiği o  sevimli  üstünlüğü.....

 
Latin  şairi Lucretius'un  milattan  önce milada  yakın  bir tarihte  Doğa  üzerine  yazdığı  şiirden  çevrilmiştir..

  Bu  şiir  alıntısı,  Kanunların  Ruhu  Üzerine 2  Montesquieu  Çevirmen  Fehmi  Baldaş'tan  alınmıştır.       



Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 17 Eyl 2008 00:06:36
Mucizelere  inan mıyorum  derdim  seni  tanımadan  önce.

İlkin gözlerim  kapalıydı Bilmiyordum

Sonra 

Mucizelere açtım gözlerimi

O  kadar  çoktu ki Her şey  mucizeydi


Sanki

Bu  mucizelerin  içinde Bir  ben 

Değildim Mucize

Sonra Akşam  oldu

Uyku  zamanı

Mucizeler Bir  bir  kayboldu

Sanki  hepsi  öldü

Bir  ben  vardım Gecede  ölmeyen

Sonra  mı?

Uyku  bastırdı  beni  Ölesiye  uyu  dercesine

Ruhumu  sahibine  emanet  ederek

Kanaatkar  bedenimi  bıraktım  olduğu  yere 

Ve  kapattım  gözlerimi  mucizelere

 İnanarak 

  Sığınarak
 
 Güvenerek

   Sana!

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 17 Eyl 2008 13:27:30
DAVETİYE

Ey benito musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür;
Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de oyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? birer oyuncak!
Şaheserler süngülerle yazılır ancak!
Çağrı Beg'le Tuğrul Beg'in kurduğu devlet
İtalyalı melezlerden üstündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla'dan beri cermeni,
Farklı mıdır prusyali yahut ermeni?
Senin dostun cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine bec önünde düğün ederiz.
Söyle, kara gomlekliler etmesin keder;
Ölüm-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanli, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hizla aşmalı,
GökTürklerle Romalılar karşılaşmalı!
Görmüyorsan gönlümüzün içini, körsün!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!
Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17'ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavudu yendim diye kendini avut,
Yigit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalidir korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çelik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak için büyük kan ister.
Damarında var mı senin böyle bol kanın?
Türk'ün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydı şanlı "Türk Budun"
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,
İnsan oğIu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur likörlerden ayranla kımız,
Karnerayı yere serer Tekirdağlımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
Biz güleriz facyoların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?
Bizim yanık Fuzuli'miz engin bir deniz!
Karşısında bir göl kalır sizin danteniz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşık!
"General"ler "Paşa" larla atamaz aşık!..
Ey İtalyan başvekili! Ey musolini!
İki ırkın kabarmalı asırlık kini...
Hesabını göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli Italyanların!
Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yaşasaydı Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacaktı, ne Floransa...
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir... İlkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burda tanklar yürümezse etme çok tasa;
Süngülerle carpışmadır savaşta yasa.
Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi dögüşmek gerek!
Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atilla'nın ateşi var içimizde!
Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadır Plevne'nin kırkbir askeri!
Edirne'de Şükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekçisi olan
Aşılmaz bir kayadır bu ebedi vatan!

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı heyecan

  • Aktif Üye
  • **
  • 35
  • 20
  • 35
  • 20
# 17 Eyl 2008 14:04:21
Bak yine efkar bastı.İyisi ben de kendi şiirimi yazayım.Çünkü üstadın biri derki "Yapacağın en kötü resim, Başkasından alacağın en iyi resimden daha güzeldir" der.Vesselam...

     AĞLAMA ANNE
Ölümü düşünüyorum,
Yoksa vakit geldi mi!?
Kadere kerşı gelinmez,
N'olur... ağlama anne.

Bir gün hava kararıp,
Gök yüzü ağlarken,
Bir tabut getirirlerse
N'olur... ağlama anne.

Bedenim yıkanırken
Akıp giden kana değil,
Kapanmayan Gözlerime bak
N'olur... ağlama anne.

Mezar taşıma gül koyarken
Yolda geçen gelin arabası görürsen,bakma bakma...
Çünkü O yarin değildir,değildir...
N'olur... ağlama anne.

Ki ben senin olamadım.
Gurbetin çocuğuyum ben...
Bağrına taş basma,
N'olur... ağlama anne.
                  Y.AYAZ(Ben Deniz)

Çevrimdışı malagöz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 204
  • 36
  • 204
  • 36
# 17 Eyl 2008 17:55:28




BİYUVA KUR İÇİMDE

Bir yuva kur içimde
İstediğin biçimde…

Ben sana kıyamamki
İçerim bir içimde
Ben sana doyamamki
İçerim bir içimde…

Kalbime gir sevginle
Otur sesini dinle…

İstersen hep orda kal
Bir yuva kur içimde…

Seni kimse görmesin
Yandığımı bilmesin
Bu sevgimiz hiç bitmesin…

Ağlarım yana yana
Mutluluklarım sana
Güvenle olur sen bana…

Bak sen gel en güzeli
Bir yuva kur içimde…

Bir yuva kur içimde
Mutluluk içinde
Her köşesi sevginle
Engüzeli seninle…

BİR YUVA KUR İÇİMDE…..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 18 Eyl 2008 18:22:45
SARI ZEYBEK

Şu dağların meşeleri karanlık,
Etekleri olur çayır çimenlik
Kızanlarla bur da eder yarenlik,
“Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır,
Yağmur yağar, pusatları ıslanır”.

Sarı Zeybek şu dağların eridir,
Dağlar onun bütün yoğu varıdır.
Kendi sarı, bindiği at dorudur;
Attan inip şu dağlara yaslanır,
Gözü dalar, bakışları puslanır.

Sarı Zeybek dağdan dağa taşınır,
Taşınır da yüce dağlar aşınır.
Mola verip Gökçen kızı düşünür;
Efe dağdan köye doğru seslenir,
Yosma Gökçen sesi duyar, süslenir.

Sevmesin mi Sarı Zeybek Gökçen`i?
Yüzü melek, saçı ipek Gökçen`i?
Bütün Aydın elinde tek Gökçen`i?
Kız sevmeyen erin gönlü paslanır,
Paslanırda imil imil yaslanır.

Padişahın kulağına varırsa,
Tutun diye devlet emir verirse ,
Üç yüz atlı, beş yüz yaya yürürse
Dağlar, taşlar barut ile sislenir,
Ölen ölür, anaları yaslanır.

II

Candarmalar genç efeyi sardılar,
Kırk ölümden beğendiğin sordular;
Kızanları bir bir yere serdiler.
Sarı Zeybek kara sürmez şanına,
Erlik için kıyar kendi canına.

Nasıl olsa uçar da can, kalır ten;
Bir ah tuttu şu dağları derinden.
Sarı Zeybek vuruldu üç yerinden.
“yazık olsun Telli Doru şanına,
Eğil de bak mor cepkenin kanına”.

Sarı Zeybek gün batarken vuruldu.
Nabızları yavaş yavaş duruldu,
Gözlerine kara perde gerildi
Yiğit başı düşüp kaldı yanına,
Bakmaz oldu mor cepkenin kanına.
Sarı Zeybek öldü sanma, diridir;
O, dağların yine eşsiz eridir,
Bütün kızlar artık onun yarıdır.
Vurulmuştur hepsi onun ününe.
Can atarlar şimdi gerdek gününe.

Sarı Zeybek şimdi artık masaldır,
Sanma yıllar şerefini azaltır.
Yiğitlerin dillerinde meseldir.
Er kişiler kıyar da öz canına
Bir damlacık leke sürmez şanına...

1940
Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı ayl52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 347
  • 249
  • 347
  • 249
# 20 Eyl 2008 02:14:16
Hey Ağalar Zaman Azdı

Hey ağalar zaman azdı
Düşmüşe il üşer oldu
Küllükte sürünen eşek
Cins atla yarışır oldu

Palas üstünde yatmıyan
Bıyığ'na pala batmıyan
Porsuk ardından yetmiyen
Ceylana ulaşır oldu

Evlerinin önü tazı
Yazılır turnası kazı
Yaşına yetmedik kuzu
Koç ile vuruşur oldu

Gevheri der işle hata
Katırlar baskındır ata
Olur olmaz maslahata
Çocuklar karışır oldu
 
Gevheri 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK