Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 13 Ara 2008 18:59:13
Artık İlgilenmiyorum Seninle

Bunca yıkılmış dağlar üstüne
Kalbimin kanını buharlaştırdı gözlerin

Oysa kaç güvercin havalanmıştı içimden
Konarak pervazlarına gülüşlerinin
Kaç mermi sıyırmıştı ruhumu
Acımasız yürüyüşlerinin mevzilerinde
Dayanmıştım
Ağlamıştım saatlerce parçalanan düşlerime
Ta ki sevgilim
Kızaran bir gök bulutu
Ölümü
Bir yıldırımla düşürdüğün ana değin
Kalbimin haritasına

Artık ilgilenmiyorum seninle
Demiştin barut kokan kelimelerle
Demiştin de hayat ölü bir bıldırcın gibi
Tutuşup yanmıştı yanan bir tahta içinde
Tarla küllerle dolu, ortasında yumurta
Çatladıkça yeniden doğuruyor kanımdan
Fışkıran harflerle kalbim olan cümleyi:
Ben ancak bir tarih kitabı kadar
İlgileniyorum seninle...

                                   Nurullah GENÇ

Çevrimdışı sessizsinema

  • Uzman Üye
  • *****
  • 977
  • 2.512
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 977
  • 2.512
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Ara 2008 19:08:54
AH, BEN UYKUDAYKEN SEN BAŞUCUMA GELSEN


Ah, ben uykudayken sen başucuma gelsen,
Petrarca'yı ziyaret ettiği gibi Laura'nın,
Değse bana nefesin tam yanımdan geçerken,
      İşte o zaman birden
      Aralanır dudağım!

Kaç zamandır tutsağı karanlık bir hayalin,
Bitmeli mi bu rüya? Şu kederli yüzüme,
Bir yıldız gibi doğsun senin o gözlerin,
      İşte o an düşlerim
      Aydınlanacak yine!


Bir kıvılcımın uçuştuğu dudaklarıma
Tanrı'nın arıttığı o aşk parıltılarına,
Bir öpücük kondur, melekten kadına dön,
      Ah o zaman ruhum
      Uyanır uykusundan!

                                                    VICTOR HUGO

Çevrimdışı Nevcivan AYDIN

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.933
  • 3.225
  • 1.933
  • 3.225
# 13 Ara 2008 23:59:26
Bir anda uykudan kalktim
çok ilginç bir ışık gördüm ama odanın ışığı kapalıydı
bir baktım saat 3:30 gece facir vakti
peki gördüğüm bu kadar ışık nerden
--
birden şaşırıp kaldım baktım ki elimin yarısı duvarın içinde
hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum
tekrar elimi duvara dogru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!!!!!!!!

--
bir gülümseme sesi duydum

Yüzümü kardeşime dogru çevirdim, yatıyordu
korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim
ama cevap vermedi
annemin odasına doğru gittim
babamı uyandırmaya çalıştım

birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu

annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem uykudan uyandı

uykudan uyandı ama benimle konşmuyordu
---
bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu

babamı uyandırdı, kalk kalk bir bakalım çocoklara dedi annem

şimdi zamanımı bırak uyuyayim yarın ola hayr ola dedi babam

ama annemin israrı üzerine babam kalkıverdi şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler

---
başladım bağırmağa, anne, baba ama hiç birisi cevap vermiyordu!!!

annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini istiyordum ama annem beni hissetmiyordu!!!

başladım annemin arkasından yürümeye ta bizim odaya kadar

odamıza girdi ve ışıkları açıverdi
ama benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı

tam o sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım
---
kendi vücüdumu gördim!!!

evet kendi vücüdumu



oturup kendi kendimi seyredıyordum, iki taneydim

kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba? Nasılda bana benziyor!!!

başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan kurtulayım diye

ama uyanamadım
---
babam dedi ki bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim



ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa doğru gelerek

beni uyandırmaya başladı kalk muhammed kalk bana cevap ver

ama cevap veremiyordu!!!


bir kaç defa uğraştı ama yok. Birden baktım ki babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor

o babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını görememiştim

bağırışmalar başladı oracık yerden .. kardeşim uyandı ve sordu ne oldu?

annem ona bağırarak, abin muhammed olmüş çok acıklı bir şekilde ağlıyordu

---
bağırmalar fazlalaştı

anneme giderek, anne ağlama ben burdayım bak bana!!

ama kimse bana cevap vermiyordu, neden?

oturup bağırmaya başladım, burdayım bakın işte

ama kimse cevap vermiyordu

başladım bağırmaya ya rabbi, ya rabbi ne olur beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar

---
uzaktan bir ses duydum ve geldikçede yükseliyordu

bu ses allah'u taalenin bir ayeti idi
((andolsun sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir))

birden iki kişi beni tuttular, ama insan değillerdi

çok korktum !!

başladim bağırmaya, bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?

kabire kadar senin gardiyanlarınız dediler
----
ben ölmedim, daha yaşıyorum dedim

neden beni kabire götürüyorsunuz? bırakın beni!! Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim

bana gülümseyerek cevap verdiler

dediler ki, ey insanlar sizzler çok ilginç yaratıksınız, sanıyorsunuz ki ölüm hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz.

beni kabire doğru çekiyorlardı hala



yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu

onlara sordum neden böyle yapıyorlar?


dediler ki, bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini biliyorlar, kimisi dalalettedir.. korku içinde sözlerini keserek sordum:

ateşe gidiyorlar mi yani?
evet dediler '

konuşmalarına devam ederek, o gülenler ise cennete gidiyorlar

hemen sordum onlara, peki ben nereye gidecem??

dediler ki, sen bazen iyi gidiyordun, bazende kötü

bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli değildi

ve hep öyle yitik kalacaksın

sözlerini korku içerisinde keserek sordum:

yani ben ateşemi gidiyorum yoksa?



Onlarda, Allahın rahmeti geniştir ve yolculukta uzundur dediler

---
yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve akrabalarım hepsi

Bir sandık içinde beni taşıyorlardı

Onlara korkarak gittim ve onlara dedim ki benim için dua edin lütfen

Ama kimse bana cevap vermiyordu
kimi ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü



Kardeşime giderek, dikkatli ol dünyanın fitnesi seni kandırmasın

Beni duymasını çok isterdim

O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine bağladılar

baktım ki babam toprak atıyor üzerime

Kardeşlerim topak atıyor

Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu

----
dedim ki, ahh keşke onların yerinde olsaydım Allaha tevbe etseydim

dün sabah namazımı kılsaydım



Keşke her gün rabbime dua etseydim

Keşke her gün tevbemi yenileseydim

Keşke kötülüklerden uzak dursaydım

Başladım bağırmaya, ey insanlar dikkatli olun dünya hayatı sizleri kandırmasın
en azından birisinin beni duymasını çok isterdim

Peki sen beni duyuyormusun ???

----

---


***

süphanallah ve bihamdihi.. süphanallahul azim
__________________
"Şahadet parmağıdır göğe doğru minare,
Her nakışta o mana; öleceğiz ne çare?.."

Üstad Nfk 
         


ALINTIDIR



 



 
 
   
 

       [/center]

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 14 Ara 2008 00:15:00
Hadi gel biz Eskişehir olalım.


Özlemin alev alev yandığı saatler bunlar.
Gün çekiliyor, ay parlıyor.
Hadi geleceksen şimdi gel!
Umudunla, yüreğinle, sevdanla gel!
Yık karanlığımı!
Hayata dair kötü olan ne varsa yık onları,
Beni yeni umutlara sürükle.
Aşkın en koyusuna götür beni.

Bin yıldır bekliyor gibiyim seni
Bin yıldır karanlık bir oda da tek başıma oturuyorum sanki!
Kim girip çıkmışsa hayatıma,
Kim talan etmişse yüreğimi
Hepsini silmek için gel.
Bir tek sen kal içimde!
Seni biliyim bundan sonra, Sevdan Yetsin Bana...

Senin aşkınla yaşamak istiyorum artık!
Öyleyse gel, bekletme.
Seninle olmak,
Seni duymak,
Seni görmek,
Seni anlamak,
Seni yaşamak, tarifsiz sevinçler yaratacak içimde biliyorum.
Dallarımdaki kurumuş yaprakları tek tek temizlemek istiyorum artık.
Gelişinle yeniden yeşermek,
Yeni yapraklar açmak istiyorum.
İster haber ver,
İster haber verme. Ama Gel. Bekliyorum!

Eskişehir’ i sokak sokak geçipte gel,
Her sokakta kendi izini göreceksin şaşırma!
Nereye gittiysem seni de götürdüm.
Yoktun! Ama yanımdaydın!
Hep yüreğimde hep aklımdaydın
Seni eskişehirsiz , eskişehir i sensiz düşünemedim.
Gel bu kentin tarihine en ölümsüz sevdayı yazalım,
Nice aşka mezar olmuş Eskişehir bu kez kabullensin yenilgiyi
Hadi gel biz Eskişehir olalım.

Korkma başkalarında gördüğün ihanetler, iki yüzlülükler,bitmek bilmeyen acılar yok bende.
İlk kez bırak kendini kaygısızca
Yarını düşünmeden ya sonra demeden gel.
Kurtul seni saran tutsaklıklardan.
Sana yazdığım,
Seni yazdığım şiirleri okumak için gel.
Bak günler anlamsızca geçip gidiyor
Oysa ömür dediğin şey üç günlük.
Birlikte ve severek tüketmek varken günleri
Böyle koyu karanlıkta kalmak niye?

Gel hadi sensiz geçen günlere bir yenisini daha eklemek istemiyorum.
Özlemin ateşini söndürüp aşkın ateşini yakmaya gel.
Bekleme artık
Geleceksen şimdi gel!
Gel ki adın eksilmesin dilimden!

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sessizsinema

  • Uzman Üye
  • *****
  • 977
  • 2.512
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 977
  • 2.512
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ara 2008 15:17:25
Sanma herkesi sadıkane yar olur
Herkesi dost mu sandın belki ol ağyar olur
Sadıkane belki ol cihanda serdar olur
Yar olur ağyar olur serdar olur dildar olur

                                             Yavuz Sultan Selim

Çevrimdışı tuba86250

  • Uzman Üye
  • *****
  • 572
  • 277
  • 572
  • 277
# 14 Ara 2008 16:31:47
Yılmaz Erdoğan - Yeni Bir Sayfada Sana Bakmak

 
 
   
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
 
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
 
bir şiir istersin
"içinde benzetmeler olan" kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok.
Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
Her seyı anlattım
Olan olmayan acıtan sancıtan
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Sever adım gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine
Sana bakmak
Suya bakmaktır
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktır
Sana sola bakmadan yürüdüğüm
yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvanlar değil tüccarlardır
Sen öyle göz
Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken
Sana şiir yazmak ahmaklıktır
 
Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar
Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için önsöz
Sana bakmak
Bir beyaz kağıda bakmaktır
Her şey olmaya hazır
Sana bakmak
Suya bakmaktır
Gördüğün suretten utanmak
Sana bakmak
Bütün rastlantıları reddedip
Bir mucizeyi anlamaktır
Sana bakmak
Allah'a inanmaktır .
 
Şiir. Yılmaz Erdoğan

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 18 Ara 2008 14:43:13
KAFES

Hayli demdir ki dönüp kulbe-i ahzana kafes.

Bais oldu bize bu mertebe ahzana kafes


Nola rahmetse felekler bana feryadımdan

Oldu bülbül gibi murg-ı dilime lane kafes


Şimdi şehbaz-ı dil ister ki adusuyla cidal

Fırsat elvermiyor amma bize meydana kafes



Şimdi ilhamı nola şi'rin olursa mahfi

Görmeğe vermez aman nazmını yarana kafes



       *İlhami*


Çevrimdışı duru35

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 123
  • 28
  • 123
  • 28
# 18 Ara 2008 21:55:11
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma Kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
.
.

Cahit Sıtkı Tarancı
 Harika  şiir

Çevrimdışı tatar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.243
  • 1.890
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.243
  • 1.890
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 Ara 2008 23:35:17
                       
                      SU

Şimdi sen su olduğunu düşün
Su kadar özel su kadar faydalı ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün
İnanıyorum ki gerçekten de öylesin
Ama ister çeşmelerden dökül ister göklerden yağ
İster nehirler dolusu ak,
Dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın
Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın
Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin
Gürültünün parçası olursun sadece
Suyun yanında olanlar, suyu en az içenlerdir.
Çünkü; “ su nasılsa burada lüzum yok ki içmeye” diye düşünürler
Aynen sesini sürekli duyanların, seni dinlemedikleri gibi!...
Su gibi yaşatıcı ol, sürükleyici ve öldürücü değil!!
Sen bir su ol
Ama rahmet ol; afet değil
Vadiler varken önünde ve ovalar varken yayılabileceğin;
Küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verisin çevrene...
Ve yaşayabilirsin dünya dönmeye devam ettiği müddetçe
Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen
Korkulan ve kaçılan olursun
Seller ve afetler gibi,
Tercih elindeydi hep ve hep de senin ellerinde olacak
Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç durmadan konuştuğun için,
Sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara

Yapman gereken şey
Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini
Düşüneceksin kimin dinleyip kimin dinlemediğini
Düşüneceksin kimin anlayıp anlamadığını
Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini
Hatta anlayanların, anladıklarında senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin
Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek
En az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın
Ağzını açıp şelaleden su içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç?
Kaplanlar bile, içebilmek için suyun durulmasını bekler

Beyni olan her yaratık gibi
Şimdi sen su olduğunu düşün
Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar tükenmez
Su kadar hayat kaynağı olduğunu düşün

Ve son olarak;
Su gibi bir küçük bardağın içine sığdır ki kendini
Girebilmeyi öğren insanların damarlarına
Hayat ver
Vazgeçilmez ol!..........

her okuduğumda farklı dersler çıkardığım, okumaktan en çok zevk aldığım, öğretmenlik için de gayet uygun bir şiir...

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 18 Ara 2008 23:49:30
Karanfil mi, Ne/sin Sen

***

Yüzün sanki dolunay; yüreğimde mi, nedir?

Ellerin çizgi çizgi belleğimde mi, nedir?

Varlığın yedi iklim sunuyor coğrafyama

Yokluğun diken diken kimliğimde mi, nedir?

Bir özlem fırtınası savuruyorsa beni

Çölleri hatırlamamak dileğimde mi, nedir?

Hayalin bir tereddüt, yapışıyor yakama

Sana alışkın olmak iliğimde mi, nedir?

Eflatun kıvılcımlar düşürdün yollarıma

Her kıvrım bir umut, günlüğümde mi, nedir?

Bir sürgün potasında damla damla eriyen

Yalnız bedenim değil, benliğim de mi, nedir?

Saçları dağılıyor denizin sevda için

Açan nergisim, öten kekliğim de mi, nedir?

Her bakışın ruhuma dokunan bir iğnedir

Mıknatıslı gözlerin, bilirim, şahanedir

Tutkusu yumak yumak sarıyor benliğimi

Bana gülüşün lazım; gözlerin bahanedir.

***

Nurullah Genç

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 19 Ara 2008 13:35:13
 
 
Atsız'a Şikayet

Şimdi perişanız,şimdi garibiz
Kimsede kalmadı şöhret şan Atsız
Baş olan Türk'tende çok muzdaribiz
Hatırada kaldı şimdi dün Atsız

Sana sunam dedim bunca derdimi
Sanki sen gideli hayin durdu mu
Ağzı salyalılar sarmış yurdumu
Köpeğin sayısı şimdi bin Atsız

Dert derdi paralar gamda gamını
Türk'ün düşmanları sürer demini
Ekünemik papaz toplar cemini
Yüce meclisime verir yön Atsız

Sesi çıkmaz yiğitlerin zorların
Sustu şimdi avasların pirlerin
Gözden bile sakındığın erlerin
Çuval geçti kafasına yan Atsız

Türkçe ağlar TÜrk'lük ağlar derinden
Kaf dağı oynadı belki yerinden
Ak denen partinin kara şerrinden
Türk elinde şimdi kara gün Atsız

Hergün kültürüme hergün dinime
Hergün yarınıma hergün dünüme
Türklüğün islamın tekmil yönüne
Azgınca saldırır duyar kin Atsız

AB fikrini açık diyor alana
Beşe bölüp başlayacak talana
İradeyi Meclis destek plana
Bulunmaz bunlarda asil kan Atsız

Serdaroğlu kalkar dağın dumanı
Kimse yok edemez ehli imanı
Anadolu'm şimdi birlik zamanı
Vatana verelim güç ve yön Atsız
 
h.a.s.
 
 

Çevrimdışı duru35

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 123
  • 28
  • 123
  • 28
# 19 Ara 2008 18:48:20
 HATRINA DÜŞECEĞİM

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın Ağlayacak.!

Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir Şiirimi mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın..!

Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!

Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!

necip fazıl kısakürek
çok sevdiğim bir şiiridir.

Çevrimdışı tuba86250

  • Uzman Üye
  • *****
  • 572
  • 277
  • 572
  • 277
# 20 Ara 2008 14:24:48
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

 ATAOL BEHRAMOĞLU
 

en çok sevdiğim şiirlerden birtanesi de bu şiir

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 21 Ara 2008 23:42:10
"Ey sevgilim, kaç kez seni çağırdım, ama sen beni işitmedin..

Kaç kez kendimi gösterdim, ama sen bana bakmadın..

Kaç kez kendimi rayiha kıldım, ama sen beni koklamadın..

Kaç kez kendimi gıda kıldım, ama sen beni tatmadın..

Nasıl oluyor da dokunduğun şeylerde beni hissetmiyorsun ?

Beni nasıl görmüyor, nasıl işitmiyorsun ?

Ben tatlı olan her şeyden daha tatlıyım..

Arzulanır olan her şeyden daha arzulanırım..

Güzel olan her şeyden daha güzelim..

Ben Cemil ve Melih'im..

Sev beni ve başka hiçbir şeyi sevme, iste beni..

Bütün endişelerinden geç, ta ki yegâne endişen kalayım..   

İbn  Arabi,Kitabu't-Tecelliyat

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 22 Ara 2008 14:26:49
.............................

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK