Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 07 Nis 2009 15:32:07
Türk Kızı

Pınar başına geldi
Bir elinde güğümü;
Çattı yay kaşlarını
Görünce güldüğümü,
Bağlamıştı gönlümü
Saçlarının düğümü.
Bilmiyordum bu örgü
Acaba bir büğü mü?

Sordum: Nerdedir yerin?
Nedir senin değerin?
Yedi kıral vurulmuş,
Ne bu ceylan gözlerin?
Hangisine varırsın
Bu yedi ünlü erin?
Şöyle dedi bakarak
Göklere derin derin:

Kıralların taçları
Beni bağlar büğü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türklüğümü...

h.n.a.

Çevrimdışı ankara76

  • Uzman Üye
  • *****
  • 434
  • 239
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 434
  • 239
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 08 Nis 2009 20:58:47
GÜZELLİK BEYİNDEDİR
Güzellik beyindedir
Karşılığı tende değil
Güzellik sevgidedir
Hissetmemek elde değil...

Güzellik duygudadır
Kelimelerde değil
Güzellik yürektedir
Ruhunda yaşar, dilde değil...

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 09 Nis 2009 00:41:00
Üç nokta; aşktır...



Her nokta gizli bir (ah!)tır.




Seviyorum diye haykıramamaktır.




Boğazda düğümlenen iki çift sözdür.




Dilin lal, gönlün melal olduğu andır.




Gözlerden süzülemeyen iki damla gözyaşıdır.




Hissedilen fakat bir türlü yazılamayandır.




Kelimelerin kifayetsiz kaldığı andır.




Üç nokta; hayattır... Hüznüyle, sevinciyle...




Üç nokta; bitmeyendir... Bitemeyendir...




Üç nokta; ölümdür... İçinde sonsuzluğu barındıran sondur.




Üç nokta; dünün güzelliklerine duyulan özlem, yarına duyulan hasrettir.




Geçmişle gelecek arasında kurulan köprüdür üç nokta, üzerinden bugünün geçtiği.




Üç nokta; bir an durmaktır... Bir nefeslik moladır... Bazen korkudur, heyecandır... Bütün duyguları içinde barındırandır...




Üç nokta; 'yar'dır her noktada bir harfin gizlendiği...




Üç nokta; bitmeyen duamdır ve hediyemdir sizlere!




Yaşanacak daha çok şeyiniz olsun diye...







Üç noktanız bol olsun!

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 10 Nis 2009 17:43:01
SİZİN İÇİN 
 Sizin için, insan kardeşlerim,
Her şey sizin için;
Gece de sizin için, gündüz de;
Gündüz gün ışığı, gece ay ışığı;
Ay ışığında yapraklar;
Yapraklarda merak;
Yapraklarda akıl;
Gün ışığında bin bir yeşil;
Sarılar da sizin için, pembeler de;
Tenin avuca değişi,
Sıcaklığı,
Yumuşaklığı;
Yatıştaki rahatlık;
Merhabalar sizin için;
Sizin için limanda sallanan direkler;
Günlerin isimleri,
Ayların isimleri,
Kayıkların boyaları sizin için;
Sizin için postacının ayağı,
Testicinin eli;
Alınlardan akan ter,
Cephelerde harcanan kurşun;
Sizin için mezarlar, mezar taşları,
Hapishaneler, kelepçeler, idam cezaları;
Sizin için;
Her şey sizin için...

    Orhan Veli Kanık ( 1914 - 1950 )

Çevrimdışı sel@pak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 217
  • 90
  • 217
  • 90
# 11 Nis 2009 15:19:39
Ne güzel söylemiş şairimiz, Teşekkürler sakin öğretmenim.

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 13 Nis 2009 21:10:39
Mesaj: #1aşk başlamadan güzel

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....

ümit yaşar oguzcan

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 14 Nis 2009 16:22:12
n.f.k.

AYNALAR

Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İşte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, günah, hasad yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 14 Nis 2009 21:40:13
ÖĞRETMENLERE NASİHATLAR
Öldürmek istediğini, öldürme, ama döv!
Dövmek istediğini, dövme, ama  korkut!
Korkutmak istediğini, korkutma ama uyar!
Uyarmak istediğini,uyarma, ama   öğret!
Öğretmek  istediğini, öğretme, ama eğit!
Eğitmek istediğini  sev ama acıma.

   

Çevrimdışı UPAZ

  • Uzman Üye
  • *****
  • 557
  • 2.683
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 557
  • 2.683
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Nis 2009 20:09:25
bekleyiş

her Tren Gelişinde İstasyona Gel Demiştin
trenlerden Önce Geldim Sofia
yazkışkar Demedim Yetiştim
bir Aşk İçin Bunlar Cekilirmi Ya...

makas Başında Fenerler Yanardı
gözlerini Hatırlatırdı Bana Sofia
günde Beş Yolcu Treni Gelirdi Bu İstasyona
birinde Gelmedin Bari Birinde Gelseydin Ya..

bekleme Salonunda Bir Kız Vardı
sacları Uzun Gözleri Mavi
ama Sana Benzer Tarafı Yoktu Sofia
ne Olduysa Bana Bu Gencligimde Oldu
sen Başka Birisin
bulursun Olur Ya...

ilk Günkü Giydigim Elbiselerin Rengi Soldu
düymeleri Döküldü Birer Birer Sofia
dedim Ya Günde Beş Yolcu Treni Gelirdi Bu İstasyona
birinde Gelmedin Bari Birinde Gelseydin Ya...

nihayet Bekledigim Trenden İndin
kocan Ve Cocuklarınla Beraber
valizini Ben Taşıdım Sofia
el Actım Ekmek Parası İçin Ben Sana
sen Beni Unuttun İnsan Aşkını Unuturmu Ya...


ethem Vayvaylı

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 17 Nis 2009 23:24:55
BENDEN SONRA MUTLULUK 
 Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim.
 


Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce,
Belki aç kalacağım.
 


Suçlanacağım ölünce
Biraz yazdım, artık hep yazacağım.
 


Hüzünden baş alamadım
Görünce...

    Özdemir Asaf ( 1923 - 1981 )

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 22 Nis 2009 16:44:50
n.f.k.


O'NA

Benim efendim!
Ben sana bendim
Bir üfledin de
Yıkıldı bend'im.
Ben ki, denizdim,
Dağbaşı bendim.
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim.
Benim efendim!

Benim efendim,
Feza levendim!
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim.
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim!

Benim efendim!
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim.
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim.
Benim efendim!

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 29 Nis 2009 01:33:12
KÜL..

iki kelime, iki isim, yarısı benim, yarısı sensin...
izleri avuçlarımda kalmış el yazımda gizlimsin…
vazgeçilmezim, kinim, nefretim, serzenişimsin…


renkleri yeşiliyle donatılmış en güzel fotoğrafımsın,
işte şimdi canlanacak gibi! baktıkça doyamadığımsın
zihnimi esir eden, aklımı bulandıranımsın…


saniye saniye yok oluşumda, geçmek bilmeyen zamanımsın
gelmeyeceğine inat bekleyişim, hep sende kalışımsın…
sabahı zor edişim, akşamın hüznüne sarılışımsın…

seni unutmaya dair sözlerimdeki tutarsızlığımsın…
dayanamayışım, sana karşı dik duramayışımsın…
her deneyişimde, sımsıkı yeniden bağlanmışlığımsın…


doğruyu bilmeyişim, yanlışı hiç görmeyişimsin…
günahımın  koyusu, sevabımın billur rengisin…
mümkünü olmayan kaderi kabullenmeyişimsin…


bir gül, bir kor ve bir kül olan yangınımdasın…
yokluğunla yok, varlığınla kül oluşumdasın…
ateşi, canımı yakan aşkın sahibi… bilesin!
hep sol yanımdasın…

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 29 Nis 2009 16:40:25
h.n.a.


DAVETİYE

Ey benito musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür;
Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? birer oyuncak!
Şaheserler süngülerle yazılır ancak!
Çağrı Beg'le Tuğrul Beg'in kurduğu devlet
İtalyalı melezlerden üstündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla'dan beri cermeni,
Farklı mıdır prusyali yahut ermeni?
Senin dostun cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine bec önünde düğün ederiz.
Söyle, kara gömlekliler etmesin keder;
Ölüm-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanlı, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hızla aşmalı,
GökTürklerle Romalılar karşılaşmalı!
Görmüyorsan gönlümüzün içini, körsün!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmaya görsün!
Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17'ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavudu yendim diye kendini avut,
Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çelik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak için büyük kan ister.
Damarında var mı senin böyle bol kanın?
Türk'ün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydı şanlı "Türk Budun"
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,
İnsan oğlu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur likörlerden ayranla kımız,
Karnerayı yere serer Tekirdağlımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
Biz güleriz facyoların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?
Bizim yanık Fuzuli'miz engin bir deniz!
Karşısında bir göl kalır sizin danteniz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşık!
"General"ler "Paşa" larla atamaz aşık!..
Ey İtalyan başvekili! Ey musolini!
İki ırkın kabarmalı asırlık kini...
Hesabını göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli İtalyanların!
Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yaşasaydı Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacaktı, ne Floransa...
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir... İlkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burda tanklar yürümezse etme çok tasa;
Süngülerle çarpışmadır savaşta yasa.
Olma böyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi döğüşmek gerek!
Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atilla'nın ateşi var içimizde!
Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadır Plevne'nin kırk bir askeri!
Edirne'de Şükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekçisi olan
Aşılmaz bir kayadır bu ebedi vatan!





 
 

Çevrimdışı şule27

  • Uzman Üye
  • *****
  • 870
  • 478
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 870
  • 478
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 Nis 2009 00:24:38
Kahraman Tazeoğlu - İsimsiz Bir Şiir

''Böyle bir son zor gelir elbet
Bilirim nasıl yakar kavurur seni
Hüzünler boynunda yağlı bir ilmek
Düşüncen bir idam mangası gibi
Ne olur bildiğin gibi kalayım sende
Göreceksin doğrunun özü oldu gidişim
Sen için bensizliği ne olur dene
Bu benim bir doğruya en hüzünlü varışım
Şimdi sen hiçbir şeyi hayra yormazsın
Bilmezsin ki bu gidiş hangi hayra varacak
Öyle bir çiçeksin ki gidersem hiç solmazsın
Gidiyorum
Ardımdan çiçek orman olacak...''

Çevrimdışı mizansel

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.673
  • 18.971
  • Okul Müdürü
  • 5.673
  • 18.971
  • Okul Müdürü
# 01 May 2009 10:40:42
bedirhan gökçe-sol yanım acıyor anne

Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktım da geldim.
Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali, "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder."
demişti de onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen, sağ elimde sarımsak, sol elimde
soğan dedirte dedirte öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu.
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde:
Şuram acıyor işte, şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum. Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.

Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Ben de ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi?
Düştüm, dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.

Bugün ben de saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam; "Ben bilmem ki kızım." dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"Kızım, iş..." dedi.
Ben de bana ne dedim, ağladım.
"Kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha, bi de sol yanım yine çok acıdı anne.

Herkesin çorapları bembeyaz,
benimkiler gri gibi.
Zeynep, "Annem, beyazlara renkli çamaşır
katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uffff, babam, her gün domates
peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye,
börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını
bilmez anne.

Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor?
İzin verme anne,
Ne olur toprağına el sürdürme!
Eve gidince aklıma geliyor bi de
bunun için ağlıyorum anne.
Bak, kavanoz yanımda,
toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne?
Her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp
başucuma koydum.

Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum
anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan
bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama
bana ne kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi,
nasıl anlatacağım anne.

Senin adın geçince sol yanım
acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sen de rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince
Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim anne, çooook...


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK