Sınıf Öğretmenlerinin Mağduriyeti

Sınıfçıların mağduriyeti başlığı tarafımdan sınıf öğretmenlerinin mağduriyeti olarak değiştirilimiştir.

İyi çalışmalar

heç bir maduriyetimiz yoktır,padişahım sen çok yaşa modundayız...(!)

2003 yılından beri köylerde öğretmenlik yapıyorum 2005 yılından beri sadece sınıfımla ilgilendiğim bir köy okulunda çalışıyorum köyde çalışmak merkezde çalışmaya benzemiyor inanılmaz fedakarlıklar gösteriyorsunuz gerektiğinde anne ve babasından daha çok düşünüyorsunuz çocuğu (en azından bizim buralarda veli hayvanlarına gösterdiği ilginin 1/10'ini göstermiyor çocuğuna) yeri geliyor çocuğu alıp biz götürüyoruz doktora bende bu yıl seneye oğlum okula başlıyacağı için merkeze tayin istemeyi düşünüyordum  ama isteyemiyeceğim gibi  görünüyor çünkü merkezde 100den fazla öğretmenin norm fazlası olacağı söylentisi var her anlamda ezilen ve mağdur olan sınıf öğretmeni oluyor malesef en az saygıyıda biz görüyoruz

merkeze geldim dedim köyden beter bi okula düştüm.iyi olan okullarda çalışanlar nerdeyse tapusunu alacak.hareket etmiyorlarki bize fırsat kalsın.bakalım nereye kadar

mağdurum,mağdurum çok mağdurum mağdurum dedikleri gibi....

22 yıldır hala köylerdeyim merkezdeki dinazorlar ölürse bende dinazor olarak merkeze gideceğim inşallah.

18.05.2012 tarihli BUGÜN Gazetesi'ndeki "Tayin kalkıyor, öğretmen istediği okula gidecek" ve STAR Gazetesi'ndeki "Dersini çalışan öğretmene tercihe bağlı kariyer şansı" başlıklı haberler üzerine kamuoyunu aydınlatmak amacıyla açıklama yapılmasına gerek duyulmuştur.


Haberlerde Bakanlığımızın öğretmenlerimizin rotasyonu (tayin) için köklü bir değişikliğe gittiği iddia edilmektedir. Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde değişiklik yapılacağı ifade edilmiştir. Bunun da yine Bakanlığımızın 'Ulusal Öğretmen Stratejisi' çalışmasıyla ilişkilendirilerek yapılacağı belirtilmiştir.


Haberler gerçeği yansıtmamakla birlikte kamuoyunu da ciddi anlamda yanlış bilgilendirmektedir. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek gerekirse; "Ulusal Öğretmen Stratejisi" , Türkiye'de konuyla ilgili ilk kez yapılan Çalıştayın ardından hazırlanmaya başlamış olup, çalışma devam etmektedir. "Ulusal Öğretmen Stratejisi" tamamlandıktan sonra Bakanlığımız tarafından doğrudan kamuoyuyla detaylı bir şekilde paylaşılacaktır.


17.05.2012 tarihli TAKVİM Gazetesi'nin "Öğretmenin Zoru Bitiyor" başlıklı haberinde de yine Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yapılacak değişiklik ile Öğretmenlerimizin bölgeler arası zorunlu çalışma yükümlülüğünün ortadan kaldırılacağı iddia edilmektedir.

Bilindiği üzere 06.05.2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile öğretmenlere meslek hayatlarında belirli bölgelerde, belirli sürelerde zorunlu çalışma yükümlülüğü getirilmiştir. Söz konusu Yönetmeliğe göre, ilk zorunlu hizmet atamalarının 2013 yılında gerçekleştirilerek öğretmenlerin görevlendirilmesi öngörülmüştür.


Daha sonra, 14.09.2011 tarihinde yürürlüğe giren 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye göre "Öğretmenlerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge ve alanlarında, en az üç eğitim –öğretim yılı çalışmaları esastır." denilmek suretiyle zorunlu bölge hizmetinin devam edeceği yasa koyucu tarafından kabul edilmiştir.

Bu kapsamda, zorunlu bölge hizmetinin kaldırılacağı yönündeki haber, mevcut hukuksal düzenlemeler kapsamında gerçeği yansıtmamaktadır. Bakanlık kaynaklı olmayan ve söylentilere dayalı bu tür haberlere itibar edilmemesini, Bakanlığımızın açıklamalarının takip edilmesini bu vesileyle bir kez daha hatırlatırız.


Bakanlığımızın kariyer mesleğini icra eden öğretmenlerimizin haklarının korunması ve gelecek planlamaları açısından mağduriyetlerinin oluşmaması amacıyla kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.


Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

egitim bir sen bir aciklama yapsa bari
gerci ne derse olmuyorlar
sinifcirin haklarini aramiyorlar
o yuzden istifa ettim
belirsizlik en kotu sey

okulları belli olan oldu mu

Bir öğretmene yakıştıramadım bu tür bir lafı ..Onlar bizim yıllarını eğitime harcamış meslektaşlarımız İlerde bana bunu söyeleyecekleri ihtimali bile beni çok yaralar..Mesleğimizde yaşadığımız sorunlar tek tek öğretmenlerden bireylerden kaynaklı değil atama yönetmeliğinden ilçelerin köylerin zorlu şartlarından oralara hizmetin götürülmemesinden vs vs

22 yıldır hala köylerdeyim merkezdeki dinazorlar ölürse bende dinazor olarak merkeze gideceğim inşallah.

hocam açık söylemek gerekirse sizin yerinizde olsam madem böyle sistem var, sizde ona göre öğretmenlik yaparsınız. Kimse kimsenin adına ölmüyor, her koyun kendi bacağından asılıyor madem, sendikalrın sesini medya duyurmuyor madem, ne kadar ekmek o kadar köfte...

Bir şey daha eklemek istiyorum sanırım bu sistemle doğudaki merkez ilçe okulları değere binecek, birde bize sınav getireceklermiş öğretmenleri sınıflandıracaklarmış iyide zaten biz zaten sınıfçıyız sayın bakan; iyi öğretmen kötü öğretmen diye ayrılacak mışız maaşımız ona göre olacakmış, iyide sayın bakan sen desene en ufak hatanızda sizin hayatınızı cehenneme çevireceğiz diye, demiştim yine diyorum bu ülkede en büyük kumar okumaktır arkadaşlar. Temelinden gelen bir linç kültürü okumuş insana yabancılaşıyor ve bir süre sonra o insanıda yabancı ha bire denetlenmesi gereken bir meta haline getiriyor.... daha çok şey söylenirde yeri değil, kapı dar cezamız suçumuzdan mümkün mertebe ağır.

nasıl olur acaba
1-)sayın bakanımız bizim aldığımız maaşla çalışsın. ( nasılsa eğitim çıkar değil gönül işidir)
2-) 1. maddeyi beğenmiyorsa bakanlık görevini bıraksın.
3-) eğer daha bilgi sahibi, günden güne kendini geliştiren bir bakan olursa ( en azından türkiyedeki gerçek eğitim tablosunu öğrenir eğitimin, ortamın, çalışanın durumunu öğrenir sahalara inerse) ücretinde arttırılma o zaman düşünülsü
4-) meclis hayat olsun. vatandaşlar yöneticilerle kaynaşsın. hergün bir nöbetçi bakan olsun.
5-) bir daha ki seçim döneminde görev alacağı uygun bir bakanlık ya da milletvekilliği bulunmazsa ücretsiz izne ayrılsın.
6-) meclis tatil döneminde siyaset bilimi ile ilgili seminer verilsin. yöneticiler kendini geliştirsin.yöneticiliğin bağırmak, kavga etmek olmadığı benimsetilsin.
7-) bakanlara, milletvekillerine 4 yıllık fakülte şartı getirilsin. kpss ile atamaları yapılsın.( 4 yıllık fakülte mezunlarının maaş bilgileri verilerek)
çeşitli illerden seçilen milletvekillerinin aileleri seçildikleri ilde kalsın. ankara'ya gelmesin.gelmek isterlerse hizmet puanı sistemi getirilsin ona göre sıralamaya girerse aileleri yanlarına gelsin. ille de ailem diyorlarsa ücretsiz izne ayrılsınlar ya
da ayrı kalsınlar.
9-) özlük haklarına isyan ederlerse umursanmasınlar. işinize geliyorsa çalışın mesajı verilsin.
10-)başka mesleklere zam verilirken kendileri zam istediğinde bütçe yok denilsin.
11-) alo .... meclis şikayet hattı açılsın. aklına gelen şikayet etsin. inceleme soruşturma açılsın.
12-) saygın bir meslek olan yöneticiliğin böyle muamelelerle itibarı düşürülsün.
13-) fazla fazla bakan ve milletvekili alınsın. ya da su ürünleri ziraatçi vs alakasız bölümlerden seçimsiz hop diye bakan milletvekili atansın. sonra onlar norm fazlası olsun. mecliste o gün gelmeyen bakan ve milletvekili yerine konuşma yapıp oylamalara katılsınlar
14-) her fırsatta yöneticilerin yan gelip yattıkları kendini geliştirmedikleri yöneünde haberler yapılsın. ()
15-) aldıkları maaş açıklanırken gerçekler yansıtılmasın. 10.000 tl ise 150.000 tl densin.

sınıf öğretmenlerinin akıbeti hakkında bilgi ve açıklama yapsalar iyi olur.

sen son branş öğretmeni olacaktır
ne oldu o

bilgisi olan

benim mağduriyet 2 sene oldu, şuan sıkıntım yok şükür. öğretmenlikten soğumadan köyden çıkarım inşallah

ben de yaklaşık 7 yıldır birleştirilmiş sınıflı köy okullarında  çalışıyorum
ve bir o kadar da çalışırım herhalde
benim açımdan bir sıkıntı yok
asıl sıkıntı olan bence öğretmenlik mesleğinin ayaklar altında olması
artık çevremde tanıdığım özellikle meslek seçiminde bana başvuran kişilere sakın ha öğretmen olmayın diyorum.Git bir masa başı memur ol, akşama kadar çay demle geyik yap.
Öğretmenlik hem zor hem de değersiz(?) bir meslek oldu

adam orta okulu bitiriyor senden daha fazla haklara sahip.Hem cebine giren para da senden fazla. Malesef bu devirde cebine ne kadar para giriyorsa o kadar itibarın var.