madem öyle herkes yapabilir,o zaman biz de bu mesleği herkes gibi yaparız...Şöyle ki.bundan sonraki mesleki hayatımda sadece 5 saat derse girip çıkacam bu 5 saatin yalnızca 3 saatini (başbakanımızın tabiriyle) aktif geçirecem..bu günlük 3 saatte öğrencilerimin temel eğitim ve öğretimini aksatmıyacam..onun dışında beden,resim,müzik,din kültrü,ingilizce vs. branş derslerini işlemicem..yazlı ve testleri minumum tutacam..toplantılar yapmıcam,evraklar,köşeler hazırlamıcam,planları formalite indircem,,sınıfın ,okulun genel düzeni ve temizliğiyle ilgilenmicem,okulun en ufak bir teknik,donanım,tesisat,onarım,tadilat vs işlerinde elimi taşın altına koymucam...okul idaresi tarfından verilen bütün görevleri aksatacam,hatta bazılarını yapmıcam,,törenler düzenlemicem,,, vs vs...yani gömleğimi kravatımı takıp 3 saat öğrencilerimi sınıfiçinde eğitecem,sonra doğru eve...
Kızım da sizin gibi düşünüyor.Bu milli eğitim kaş yapayımderken göz çıkardı benim yavrum(hepmiz öyleyiz) mesleğine aşık özveri ile çalışan çoğu arkadaşı gezip tozarken o öğrencileri ne nasıl daha faydalı olabilirim? diye araştırma yapan( Bu arada güzel bir de kitabı çıkmıştı) gencecik sevgi dolu idealist bir öğretmendi.Tamamen kırılmış durumda banada kızıyor savunulacak bir tarafı kalmadı bunların Allaha havale ediyorum