Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Öğretim sistemi 4+4+4 olarak belirlenirken hangi kriterLER kullanıldığı konusunda NET bir bilgim yok.
Bununla birlikte uygulamanın ETKİLERİ konusundaki izlenimlerimi aktararak
maarif dâvaMın dayanaklarını vurgulamak istiyorum.
Bana öğretim sisteminin 4+4+4 olarak değiştirilmesinin ne etkisi / faydası olduğu sorulacak olursa şu cevabı veririm:
- Okul bahçesindeki faaliyetler ve sınıflara girişlerde DÜZENİ sağlamak için artık hoparlör kullanılmıyor.
- Okulların dağılma saatlerini kaçta olduğunu bilmiyorum.
Formdaşlarımın bu ifadelerim ile öğretim sisteminin 4+4+4 olması ile bağlantısını kuramayacaklarını tahmin ediyorum.
Oturduğum apartmana 500m-1000m arası mesafelerde iki tane ilköğretim okulu varDI.
Öğretim sisteminin 4+4+4 olmasından önce, hafta içi her gün bu okullardan hoparlörden yapılan yayınları dinlemek zorunda kalıyordum.
Benzer durum okul bahçesinde düzenlenen her faaliyette de tekrarlanıyordu.
Sanırsın ki, öğrenciler bizim apartmanın bahçesinde okul idarecisi okuldan apartman bahçesindeki çocuklara sesini duyurmaya çalışıyor.
(Okullar apartmana göre yüksekte kaldığı için ses iletimi daha güçlü oluyor.)
Öğretim sisteminin 4+4+4 olmasından sonra bu okullarda ne gibi değişiklik oldu bilmiyorum ama artık hoparlör yayını yapılmıyor.
Öğretim sisteminin 4+4+4 olmasından önce, okulların dağılma saatlerinde öğrenciler kızlı erkekli gruplar halinde yürürler, yürürken birbirlerine el kol şakaları yapar, yüksek sesli sataşmalar olurdu.
Kasıtlı olarak trafiği aksatan davranışlar sergilenir, korna sesleri peşpeşe yankılanırdı.
Öğretim sisteminin 4+4+4 olmasından sonra, öğrenciler erkek veya kız ayrı ayrı gruplar halinde yürümeye başladılar. Erkek grupları ile kız gruplar arasında en az on adımlık mesafe oluyor.
Grup İÇİNDE el kol şakaları yapılsa da dikkat çekecek bir özellik göstermiyor. Yüksek sesli konuşmalar ise kalmadı. Trafik hiç bir şekilde aksamıyor.
Gözlemlediğim bu etkilerin oluşmasının sebebini şu şekilde açıklıyorum.
İlk 4 yıl, ilköğretim okulları ergenlik öncesi, sonraki 4 yıl ergenlik dönemi öğrencileri, daha sonraki dönem ergenlik sonrası dönem olarak düzenlenmiş.
Yaşadığımız problemler, ergenlik öncesi ve ergenlik dönemi öğrencilerinin birlikte öğrenim görmesinden kaynaklanıyormuş.
(Ergenlik öncesi dönemdeki öğrencilerin, ergenlere ÖZENMESİ, ergen öğrencilerin, ergen öncesi öğrencilere HAVA ATMA gayretleri vs. )
İki grup birbirinden ayrılınca problem büyük oranda çözüldü.
8 yıllık KESİNTİSİZ eğitim uygulaması Batı kafası ile düşünmenin bir ürünüydü.
Batı kafası ile düşünmek bir zorunluluk değildir. Batının kullandığı ölçü birimlerini kullanmak bir zorunluluk değildir.
Her ülke gibi bizimde kendimize özgü düşünce sistemimiz mevcuttur / olmalıdır. Her ülke gibi bizimde kendimize özgü ölçü birimlerimiz vardır / olmalıdır.Batı kafası eğitim / öğretim sistemini fen ve sosyal bilimler öğretmek HEDEFİ ile düzenlemiştir. Bunda da GÖRECELİ bir başarı sağlamıştır.
Bizim eğitim / öğretim sistemimizin HEDEFİ GÜZEL AHLAK sahibi insanlar yetiştirmektir / olmalıdır.
Güzel ahlak kriterleri Batının kullandığı ölçü birimleri ile belirlenmemelidir.
Bizim ölçü birimimiz Kur'an ve sünnettir. Ahlak anlayışımız bu ölçü birimi ile belirlenir.
(Güzel ahlak sahibi insan özellikleri için :
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )
Batının düşünme sistemlerini, Batının kullandığı ölçü birimlerini kullanmaktan vazgeçelim.
Kendi düşünme sistemlerimize, kendi ölçü birimlerimize ODAKLANALIM.Maarifimiz (batının değil) bizim olsun.