Yorumlu Haberler

Eskişehir'de olduğu için olayın perde arkasını öğrendim.Bu daha da acı

Ali İsmail Korkmaz sopalarla yapılan saldırıdan sonra dayak yediği yerde bayılıp kalmış. Bir süre sonra kendine gelip doğrulmuş ve eve gitmeye başlamış. Sonra eli sopalı başka kişilerle karşılaşmış ve yine dayak yemiş. Bitap halde bir otobüs durağına gidebilmiş ve orada kendinden geçmiş. Bir süre sonra arkadaşları onu tesadüfen bulmuşlar ve hemen hastaneye götürmüşler. Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Mavi Hastane’ye gitmişler ama orada tomografi cihazı olmadığından Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne sevki yapılmış.Bu hastanede olay adli vaka diye doktorlar hastane polisine haber vermişler.Ali İsmail de tutuklanacağı korkusuyla arkadaşlarından polisler gelmeden kendisini eve götürmelerini istemiş.Sonrası malum.

Bir genç tutuklanacağı korkusuyla tedavi olmayı reddedip kendini devletten kaçırıyorsa bu ülke hakkında neler söylenebilir?

Eskişehir'de olduğu için olayın perde arkasını öğrendim.Bu daha da acı

Ali İsmail Korkmaz sopalarla yapılan saldırıdan sonra dayak yediği yerde bayılıp kalmış. Bir süre sonra kendine gelip doğrulmuş ve eve gitmeye başlamış. Sonra eli sopalı başka kişilerle karşılaşmış ve yine dayak yemiş. Bitap halde bir otobüs durağına gidebilmiş ve orada kendinden geçmiş. Bir süre sonra arkadaşları onu tesadüfen bulmuşlar ve hemen hastaneye götürmüşler. Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Mavi Hastane’ye gitmişler ama orada tomografi cihazı olmadığından Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne sevki yapılmış.Bu hastanede olay adli vaka diye doktorlar hastane polisine haber vermişler.Ali İsmail de tutuklanacağı korkusuyla arkadaşlarından polisler gelmeden kendisini eve götürmelerini istemiş.Sonrası malum.

Bir genç tutuklanacağı korkusuyla tedavi olmayı reddedip kendini devletten kaçırıyorsa bu ülke hakkında neler söylenebilir?

Antakya Aşağıekinci'den bu gencecik fidan. Allah rahmet eylesin, sebep olanları da bildiği gibi yapsın.


Ali İsmail Korkmaz'ın otopsi raporuna göre ölüm nedeni kafasına aldığı darbeler oldu.
 Ali'nin ölümünün "kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve buna bağlı komplikasyonlar” sonucu gerçekleştiği belirtilirken, ölümün kalp rahatsızlığı sonucu gerçekleşmediği vurgulandı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


Ali için, dinlerseniz...
Bu akşam tüm dualarım Aliler içindi.

Hayatın En Güzel Yerinde .......... Ne Desek Doldurmuyor. Allah Rahmet Eylesin , Sebeb Olanları Bildiği Gibi Eylesin

Uğurlar olsun sana güzel çocuk.Uğurlar olsun sana genç meslektaş adayımız..

Kırılan kaldırım taşlarına,tekeri patlayan otobüslere ağıt yakanlar seni görmezden geldiler,ölümüne sevindiler..

Hakkını helal et..

Ali İsmail Korkmaz'a Allah'tan rahmet,Acılı ailesine ve sevdiklerine sabır diliyorum...Eskişehirliler olarak yastayız   

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun

SON DAKİKA: Şu an 6 Greenpeace eylemcisi Avrupa'nın en yüksek gökdelinene tırmanıyor. Amaç Kuzey Kutbu'nda petrol aramak isteyen Shell'i protesto etmek.


Canlı yayın için:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

‪#‎iceclimb‬

Bu zam oranları dudak uçuklatır

Enflasyonun yıllık bazda yüzde 8,3 olarak gerçekleştiği son 1 yılda sağlık hizmetlerinde yüzde 222'yi bulan fiyat artışları yaşandı. Sağlık hizmetlerindeki en yüksek fiyat artışları yüzde 222'yle laboratuvar tahlil ücretinde, yüzde 138'le ultrason ücretinde, yüzde 131'le diş dolgu ücretinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sağlık hizmetlerinde son 1 yılda ciddi fiyat artışları görüldü. Enflasyon sepetinde yer alan 10 sağlık hizmetinde fiyat artışı ortalama yüzde 59'a ulaştı. Sepette yer alan sağlık hizmetlerinin haziran 2012'deki fiyatı 1952,34 liraya karşılık gelirken, geçen ay bu bedel 3 bin 102,2 liraya çıktı.

Sağlık hizmetlerindeki toplam fiyat artışı 1149,88 lirayı buldu. Oysa sağlık hizmetlerindeki fiyatlar enflasyon oranında artsaydı bu 13 liraya karşılık gelecekti. Sağlıktaki en yüksek fiyat artışı yüzde 222'lik oranla laboratuvar tahlil ücretlerinde gerçekleşti.

Geçen yılın haziran ayında 4,74 lira olan laboratuvar tahlil ücreti 10,5 liralık artışla 15,24 liraya çıktı. Laboratuvar tahlil ücretlerindeki artışı yüzde 138'lik oranla ultrason ücreti izledi. 2012'nin ilk yarısında ultrason ücreti 44,36 lira iken, 1 yıl sonra 105,53 lirayı buldu. Ultrason ücreti 1 yılda 61,17 lira artış kaydetti.

Sağlık hizmetlerindeki fiyat artışlarından diş tedavileri de pay aldı. Diş dolgu ücretlerinde son 1 yılda yüzde 131 artış oldu. Geçen yılın haziran ayında 35,45 liraya yaptırılan diş dolgusu için geçen ay itibariyle 81,98 lira ödemek gerekiyor.

Diş dolgu ücretindeki 1 yıllık artış fiyatlara 46,53 lira olarak yansıdı. Hastaların en sık yaptırdığı işlemlerden olan röntgen çekiminde de ücret artışı yüzde 100'ü geçti. Son 1 yılda röntgen ücretinde yüzde 126'lık artış yaşandı. Böylece Haziran 2012'de 17,01 lira olan röntgen ücreti, 21,42 liralık ilave ile 38,43 liraya çıktı.

- Normal doğum sezeryanı yakaladı Fiyat artışları doğum ücretlerini önemli oranda artırdı. Son 1 yılda normal doğum ücreti yüzde 96, sezeryan ücreti yüzde 32 yükseldi. Geçen yılın haziran ayında 385,91 lira olan normal doğum ücreti geçen ay 757,39, 702,01 lira olan sezaryen ücreti 929,29 liraya çıktı.

Haziran 2012'de sezeryan ile normal doğum ücreti arasındaki 316,1 liralık fark, bu fiyat değişimleri sonrasında 171,9 liraya düştü. Sağlık alanında son 1 yılda ayrıca hastane yatak ücreti yüzde 116, emar ücreti yüzde 110, diş çekme ücreti yüzde 105 ve ameliyat ücreti yüzde 27 arttı. Öte yandan, uzman doktor muayene ücreti ise son 1 yılda geriledi. Geçen yılın haziran ayında yaklaşık 31 lira olan muayene ücreti geçen ay itibariyle 12 liraya geriledi.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

İlk şüpheli

Ali İsmail Korkmaz'ın 2 - 3 Haziran'da sokakta coplu, sopalı ve gaz maskeli grup tarafından dövülerek öldürülmesine ilişkin soruşturmada, ilk şüpheli sokaktaki ekmek fırınının sahibi oldu

Eskişehir’de, 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesine dair, ‘polis olduğu sanılan’ kişilerle ilgili belirsizlik sürerken ve hiçbir şüpheli polis belirlenmezken, ifadesi alınan ilk şüpheli bir fırıncı oldu. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre sopalı dayağın meydana geldiği Sanayi Sokak’taki ekmek fırının sahibi İ.K.’nın ifadesi alındı.

İ K., o saate fırında olmadığını, evinde olduğunu, olayları görmediğini söyledi. Radikal gazetesinin ulaştığı İ.K., “O gece saat 12’de çektim gittim. Çünkü biz o saate kadar ne iş yapabiliriz. Ben o saatte orada değilim. Hiçbir olay görmedim. Olaylar ben gittikten sonra olmuş” dedi.

İ.K., fırındaki güvenlik kameralarının harddiskinin neden bozuk çıktığının sorulması üzerine, “Fırını yeni devraldığım için kamerada kayıt yok” diye konuştu.

Bu arada, İ.K’nin anlatımlarındaki kimi çelişkiler nedeniyle ek ifadesinin alındığı anlaşıldı. Öte yandan, görüntülerde sopayla göstericilere vurduğu görülen sivil kişinin ‘Volkan’ isimli bir kişi olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.

Sicil numaraları yazılmadı Bu arada soruşturmayı yürüten savcılığın Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nden olayların yaşandığı Sanayi Sokak’ta görevli polislerin listesini istediği ortaya çıktı.

Buna karşılık emniyet, ortaya çıkan görüntülerde yer almadıkları halde, içlerinde kadınlarında da bulunduğu 500 kadar polisin resmini gönderdi. Yüzleri belli olmayacak şekilde çekilmiş resimlerin altında, isimlerin, sicil numaralarının ve nerede görev yaptıklarının yazmadığı da görüldü. Öte yandan savcılık, eldeki bütün harddisk ve görüntüleri incelemesi için Jandarma Kriminal’e gönderdi.

Kaynak: RADİKAL

Dünyanın en cesur kızı

BM'de Taliban tarafından başından vurulan Pakistanlı Malala, BM Gençlik Meclisi’nde bir konuşma yaptı. Çocuk haklarının sembolü olarak görülen Malala, her çocuk için eğitim hakkı talep etti.

Pakistanlı Malala Yusufzay, 16'ıncı doğum gününde New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Gençlik Meclisi'nde düzenlenen bir oturuma katıldı. Alkışlar arasında konuşan genç kız, “Kurşunların bizi susturacağını sandılar ancak başarılı olamadılar“ dedi.

Geçen yıl ekim ayında okul yolu dönüşünde Taliban militanları tarafından başından vurulan Malala, olaydan bu yana ilk kez kamuoyu önüne çıkarak konuşma yaptı.

Malala, “Teröristler, benim hedeflerimi ve isteklerimi değiştirebileceklerini düşündü. Hayatta bir şey değişmedi ancak şunun dışında: Zayıflık, korku ve umutsuzluk öldü, güç, cesaret ve tutku doğdu“ ifadelerini kullandı.

Ağır şekilde yaralanmasına rağmen çocukların eğitim hakkını savunmaya devam eden Malala, New York'ta da dünyadaki her çocuğun nitelikli eğitim hakkına kavuşmasını talep etti.

Malala Yusufzay Eski İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Malala'yı "dünyanın en cesur kızı" olarak nitelendirdi.

Malala, yazdığı bir blogda Taliban yönetimi altındaki hayatını anlatarak kamuoyunun dikkatini çekmişti. Vurulmasının ardından Pakistan'da bir hafta boyunca tedavi edilen Malala için İngiliz hükümeti yardım teklifinde bulunmuş ve Malala bunun üzerine geçen yıl ekim ayında kurşun yaralanmalarıyla ilgili özel bir birimi bulunan Kraliçe Elizabeth Hastanesi'ne getirilmişti. Malala, artık ailesiyle birlikte İngiltere'de yaşıyor.

 DW Türkçe

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bir annenin en mutlu anı   


Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’nde doğuştan Serebral Palsi (Beyin felci) ile dünyaya gelen 7 yaşındaki Eren Bilgin, Uzunköprü Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Servisi’nde gördüğü 1.5 ay süren tedavi ardından yalnız başına yardım almadan adım atmaya başladı. Küçük adımlarla yürüyen Eren, ilk olarak kendisine kucak açan annesine gidip ona sarılarak öptü.


Video linki : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Kaynak:  http://www.hurriyet.com.tr/saglik/23718347.asp

Hala ekonomi çok iyi diyenler iyi okumalı bu haberi

ÖTV'den devlete 40 milyar lira gelir


Maliye Bakanlığının haziran ayına ilişkin "Aylık Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu"na göre, bu yılın ocak-haziran döneminde 187 milyar 870 milyon lira gider kaydedilirken, 190 milyar 934 milyon lira gelir elde edildi. Böylece bütçe fazlası 3,1 milyar lira civarında gerçekleşti. Söz konusu dönemde bütçe giderlerinin ayrıntılarına bakıldığında 187,9 milyar liralık giderin 164,6 milyar lirası faiz dışı, 23,3 milyar lirası da faiz giderleri olarak hesaplandı. Faiz dışı giderlerin içinde ilk sırayı 75,3 milyar lira ile cari transferler alırken, bu kalemi sırasıyla personel (49 milyar lira) ve mal ve hizmet alım giderleri (13,3 milyar lira) izledi.

Bütçe gelirleri

Bu yılın ocak-haziran dönemi bütçe gelirleri açısından değerlendirildiğinde, toplam 190,9 milyar lira vergi geliri elde edilirken, bunun 184,5 milyar lirası genel bütçe gelirleri, 4,6 milyar lirası özel bütçeli idarelerin öz gelirleri, 1,8 milyar lirası da düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirlerinden oluştu. Genel bütçe gelirleri kapsamına giren vergi gelirleri yılın 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,7 artışla 158,4 milyar lira olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri içinde en yüksek payı 40 milyar lira ile ÖTV alırken, bunu, İthalde Alınan Katma Değer Vergisi (30,9 milyar lira) ve Gelir Vergisi (29,6 milyar lira) takip etti.

Haziran ayı bütçe gerçekleşmeleri

Haziran ayı bütçe gerçekleşmeleri açısından bakıldığında, geçen ay 32,6 milyar lira bütçe giderine karşılık, 31,4 milyar lira gelir elde edildi. Böylece bütçe haziran ayında 1,2 milyar lira açık verdi. Söz konusu ayda faiz hariç giderlerin tutarı 31,1, faiz giderlerinin tutarı da 1,5 milyar lira olarak gerçekleşirken, faiz dışı giderler kalemindeki cari transferler 14,8 milyar lira ile en fazla harcama yapılan kalem oldu. Geçen ay 31,4 milyar lira olarak gerçekleşen bütçe gelirleri içinde genel bütçe gelirlerinin payı 30,1 milyar lira olarak kaydedildi. Bu kalemde de ilk sırayı 8,2 milyar lira ile ÖTV aldı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Telefona cevap verdi hayatını kaybetti

23 yaşındaki Ma Ai Lun, çalan akıllı telefonuna cevap verdiği anda elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Çin haber ajansı Xinhua’da çıkan habere göre telefonun çaldığı anda elektrik prizine takılı vaziyette olduğu belirtildi. Geçtiğimiz hafta İsviçre'de de cep telefonu kullanıcının cebinde patlayıp alev almıştı.

Lun’un ailesinin Apple’dan tazminat talep ettiği aktarılırken talihsiz kızın ablası da Çinli sosyal medya ağı Sina Weibo’da  “Umarım Apple bu konuda bize bir açıklama yapar. Ayrıca herkesi telefon şarj olurken kullanmamaları için uyarıyorum” diye yazdı.

Apple ise yayınladığı açıklamada ‘talihsiz olay’nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını belirterek Lu’nun ailesine başsağlığı diledi. Şirket ayrıca konuyla ilgili araştırma başlatacaklarını belirtti.

İsviçre'de de yaşandı

İsviçre'de oturan 18 yaşındaki Fanny Schlatter, çalıştığı işyerinde boya kutularını kamyona taşırken 'Akıllı telefonu'nun cebinde patlaması sonucu yaralandı.

Alman 1'inci Devlet Kanalı ARD'de yer alan habere göre,  Fanny Schlatter, çalıştığı işyerinde boya kutularını işyeri sahibinin kamyonuna taşırken cebinde taşıdığı telefon birden gürültü ile patladı.

Pantolonunun yanmaya başladığını ve alevin giderek vücudunu sarmaya başladığını anlatan Schlatter, işyeri sahibi Stephane Kubler'ın üzerine su dökmesi sonucu üzerindeki alevlerin söndüğünü anlattı. Cep telefonu kömür gibi yanan Schlatter'a 1 aydan fazla süreyle 'Çalışamaz' raporu verildi.

Cep telefonu üreticisi firma gerekli incelemenin yapıldığını açıkladı.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Türkiye'nin tartıştığı bayrak satıcısına tahliye

Gezi Parkı olaylarının ardından 6 Temmuz'da gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemede tutuklanan bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek, tahliye kararı çıktı.

Sarıçiçek'in avukatı Tülay Odabaş dün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na giderek, müvekkili Ali Sarıçiçek'in tahliye edilmesi için dilekçe sunmuştu. Dilekçeyi inceleyen mahkeme, Ali Sarıçiçek'in tahliyesine karar verdi.

BAYRAK SATICISININ EŞİ: 5 ÇOCUĞUMLA EVİN İÇİNDE KALDIM

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili 6 Temmuz'da gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Ali Sarıçiçek'in eşi Merhamet Sarıçiçek, tahliye kararı öncesi bir apartmanın bodrum katında kirada oturdukları evde konuştu.

6 KİŞİLİK AİLE, 300 TL KİRA, TEK ODALI EV

36 yaşındaki Merhamet Sarıçiçek çocukları Selami (17), İnanç (13), Merdan (6) ve 6 aylık olan ikizler Hasan ve Hüseyin ile birlikte Şişli Kuştepe'de bodrum katta bulunan tek odalı evde yaşıyor. Merhamet Sarıçiçek, bir yıldır 300 lira kira ödeyerek oturdukları tek odalı evde 5 çocuğuyla geçim mücadelesi veriyor. Evde Türk bayrağı, Fenerbahçe ve Galatasaray bayrakları ve bir de Ali Sarıçiek'in çok sevdiği keklikleri dikkat çekiyor.

ERZAK YARDIMI

Beş çocukla evin içinde kaldım" diyen Merhamet Sarıçiçek, "6 aylık ikizlerimden Hasan’ın gözleri enfeksiyon kaptı. Hastaneye götürdüm. Çocuğu içeri alalım, dediler. Diğer çocuklarımın başında kimse olmadığı için yatıramadım. Kağıda imza atarak kendi isteğimle alarak evime geldimö diye konuştu. "30-35 bayrağım Vatan Caddesi'ndeki emniyette kaldı" diyen Merhamet Sarıçiçek, "Babasıyla bayrak satan çocuğum bu telaştan korkutan bayrağa çıkamıyor" diyor.
Bu arada Ali Sarıçiçek’in tutuklanmasının ardından maddi açıdan zor duruma düşen aileye, Şişli Belediyesi ve bazı komşuları tarafından erzak yardımında bulunuldu.

“BENİ TUTUKLADILAR" DEDİ ŞOK OLDUM"

Eşi Ali Sarıçiçek’in oğlu Selami ile birlikte bayrak satmaya gittiğini söyleyen Merhamet Sarıiçek, eşi hakkında tahliye kararı çıkmadan önce DHA'nın sorularını yanıtlarken eşinin gözaltına alınışı ve tutuklanış sürecini şöyle anlattı:
“Bayrakları paylaşmışlardı. Bunlar saat üçe kadar Beşiktaş tarafında bayrak satmışlar. Diğer yürüyüş olacak, diye Taksim Meydanı'na doğru ilerlemişler. Biraz ileride sağda-solda satarken göstericilere polis müdahale etmiş. Ortada kalmışlar, çocuğun üzerine tazyikli su gelip ortalık karışınca, ara sokaklardan eve gelmiş. Eşim orada kalmış. Eşimin telefonuna ulaşamadım. Aradan 1-1,5 saat geçti eşim telefonda ‘Ben Vatan Emniyet Müdürlüğü'ndeyim. Beni tutukladılar' dedi. Şok oldum. Dedim ‘ne suçun var tutuklanacak?’ Önce umursamadım. ‘Beni bırakırlar, ifademi alırlar' dedi. Aradan bir iki saat geçti haber alamayınca oğlumu alarak emniyetin önüne gittim. Bize sorgularının bitmediğini yarın erkenden Çağlayan’daki adliye sarayına gönderileceklerini söylediler.

SUÇ DELİLİ BAYRAKMIŞ

Sabah oğlum ve akrabalarımla adliyeye gittik. Bekledim, bekledim. '59 kişinin içinden 51’i serbest, 8 kişi tutuklandı' diye dışarıya haber geldi. Eşime tutuklama kararı çıkınca şok oldum. Bayrak satmanın suç olduğunu hiçbir kanunda, adalette hiçbir yerde görmedim. 'Tutuklama kararı çıkmış' deyince, çocuklarımla birlikte şok olduk. Bu hangi adalet? Biz Kazlıçeşme’ye de gittik. Seyyar satıcıyız. Biz her tarafta bayrak satarız. Ayrım, dil, din gözetmeksizin ekmeğimizin davasındaydık. Azıcık aşımızla kaygısız başımızla. Ondan sonra eşime bir sürü suçlama yapılmış. Avukat hanımın anlattığına göre, örgüt kurmaktan, halkı isyana teşvik etmekten... Suç delili de bayrakmış. Elinde tuttuğu bayrakmış. Bayrakla benim eşim sergi yapıyor. İki koli mandal, iki tane de naylon ip var. Sergi seriyor onlarla bayrakları mandallıyor. Bunlar suç deliliymiş?. Bayrak suç delili olur mu? Palalıyı sen götürdün, serbest bıraktın. 50 milyon insan izledi, kadına kıza vurduğunu. Onu serbest bıraktın, yeri yurdu belli diye. Benim eşim 'bayrak tuttu' diye cezaevine konuyorsa vay devletimizin haline, vay milletimizin haline"

AVUKAT: SORGU HAKİMLİĞİ SEVK MADDESİNE BAĞLI KALMAK ZORUNDA

Bugün cezaevinde yapılacak görüşme öncesi Sarıçiçeklerin evine gelen Ali Sarıçiçek’in avukatı Tülay Odabaş ise müvekkilini savcılığın, 2911 sayılı yasaya muhalefet ve polise mukavemetten tutuklama istemiyle sorgu hakimliğine sevk ettiğini belirtti. Odabaş, “Sorgu hakimliği ise polise mukavemet, 2911 kanuna muhalefet artı halkı isyana teşvik maddesiyle tutukluyor. Ancak savcılık sevk maddesinde halkı isyana teşvik yok. Dolayısıyla sorgu hakimliği savcılığın sevk maddesine bağlı kalmak zorunda. Yani sevk maddesinde yazılı olan 2911 yasanın, polise mukavemet var mı yok mu bu hususta sorgu hakimliği değerlendirme yapması gerekiyor. Ve Halkı isyana teşvik gerekçesiyle ile ilgili müvekkilime sorulmuş herhangi bir soru yok, herhangi bir delil mevcut değil" dedi.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]