Yorumlu Haberler

Çevrimdışı aşk-ı şehir

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
# 02 Haz 2013 20:45:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yeni arabalara binmek, kendi evimizde oturmak,enflasyonu düşürmek ımf ye borcu bitirmek  güçlü ülke olmak bizim neyimize?Bunlar olmasa da olur.Yeter ki  bazılarının güç ellerinden gitmesin.Halk ezilsin, horlansın, aşağılansın, laiklik adı altında din yasak olsun, kamusal alanlar oluşturulsun, terör olsun ülke yansın yıkılsın..........
İşte arkadaşım bazılarının isteği bu.
Benim çocuğum üniversite son sınıfta.2 gündür dersaneye gidemiyor, mezuniyet yemeğine katılamadı, evden dışarı çıkamıyor.Neresi özgürlük bunun?
Hakkımı helal etmiyorum bunlara.

Konu dışına çıkıp gündem değiştirmeyelim sayın hocam :)

IMF borcu bitti ama ülkenin artan iç ve dış kamu borç stoğunu ne yapacağız 500 milyar $'a yaklaştı.

Halk bugüne kadar çok ezildi.Bugün sokaklardaki olaylarda bunun sonucu.Şu an güç kimin elinde onu söyleyin bana?

Evden dışarı çıkamıyorsa kendi problemi.Polisler zarar vermediği sürece yaralanan yok sokaklarda..Bahane aramaya gerek yok :)

Dine kimsenin karıştığı ve karıştırdığı yok sizden başka.Konuyu başka yerlere çekmeyiniz.

Çevrimdışı yoncalodi

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.089
  • 18.389
  • Müdür Yetkili
  • 10.089
  • 18.389
  • Müdür Yetkili
# 02 Haz 2013 21:00:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yeni arabalara binmek, kendi evimizde oturmak,enflasyonu düşürmek ımf ye borcu bitirmek  güçlü ülke olmak bizim neyimize?Bunlar olmasa da olur.Yeter ki  bazılarının güç ellerinden gitmesin.Halk ezilsin, horlansın, aşağılansın, laiklik adı altında din yasak olsun, kamusal alanlar oluşturulsun, terör olsun ülke yansın yıkılsın..........
İşte arkadaşım bazılarının isteği bu.
Benim çocuğum üniversite son sınıfta.2 gündür dersaneye gidemiyor, mezuniyet yemeğine katılamadı, evden dışarı çıkamıyor.Neresi özgürlük bunun?
Hakkımı helal etmiyorum bunlara.

Yeni arabalara binmek istememek sorun değil de, kendisi dışında seçkin bir zümre ortaya çıktığını görüp katlanamamak desek daha doğru olacak gibi, bu eylemleri bir halk hareketi olarak görmüyorum.Aksine on yıllardır adeta burjuvalaşmış insanların seçkinliklerini yitirmeleridir. seslerinin gür çıktığı günlerde sokakta ses duyurmaya çalışan inanç özgürlüğünün peşindeki insanlara küçümseyici bakış atanların, onların hak arama yöntemlerini benimsemeleri keser,döner sap döner atasözünün doğruluğunu ispat ediyor.Aradaki tek fark o dönem meydanlarda hak arayanlar mağduriyet yaşıyorlardı.Şimdikiler ise yeni yeni mağdurlar oluşturuyor.

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2013 21:01:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Evden dışarı çıkamıyorsa kendi problemi.Polisler zarar vermediği sürece yaralanan yok sokaklarda..Bahane aramaya gerek yok :)


vallabenim kardeşim de polis allahtan orda değil şahsi değil ki öyle emir veriyorlar ama hakikaten terörist gibi dışarı çımaya korkuyoruz demezler mi gülüyorum kimse olay çıkarmadı ki fiziksel zarar asla olmadı ki değil mi ya hiç bir şeyi anlamıyorsanız (sözüm size değil aşkı şehir hocam tatamen aynı fikirlere sahibim sizinle ) sonrasında toplanan çöp bile bir mesaj vermeli ama dvaul zurna az derler ya istmeyen anlamıyor

insan yakmak mübahken insanlar dışarı rahatça çıkıyordu da şimdi ağaç için tepki verenlerin eyleminde mi dışarı çıkmak zor ?

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 05 Haz 2013 11:24:04
Bugün Dünya Çevre Günü
1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi.


1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplandı. Bu toplantıda çevre sorunları ele alındı. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları aradılar. Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldı. Her yıl Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak değerlendirilir.
Ülkemizde bu amaçla 1978 yılında Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, daha sonra Çevre Müsteşarlığı kuruldu. Başbakanlığa bağlı Çevre Müsteşarlığı 5-11 Haziran tarihleri arasını Çevre Koruma Haftası olarak kabul etti. Çevre Koruma Haftasında okullarda öğrencilere doğal çevrenin korunması gereği öğretilir. Hafta boyunca radyo ve televizyonda halka çevre kirlenmesi ile ilgili bilgiler verilir. Alınması gerekli önlemler anlatılır. Gazete ve dergilerde doğal çevrenin korunmasına ilişkin yazılara yer verilir.
Doğal çevrenin kirlenmesi bütün ülkelerin ortak sorunudur. Çevre kirlenmesi hepimizin günlük yaşayışını etkileyen bir olaydır. Uygarlığın gelişmesi, endüstrileşme sonucu fabrikalarda insan gücüne gereksinme arttı. Kırlarda, köylerde, doğal çevrede yaşayan insanlar kentlere göçtü. Kent nüfusu önemli ölçüde çoğaldı. Kentlerde nüfusun artışı ve endüstrileşme ile birlikte çevre sorunları ortaya çıktı. Bu sorunun en önemlisi çevre kirlenmesidir.
Başlıca çevre sorunları su, hava ve toprak kirlenmesidir.
Su kirlenmesi ile deniz hayvanlarının yaşam ortamları bozulur. Kirli sularda avlanan balık ve öteki deniz ürünlerini yemeyelim. Böyle sularda yüzmeyelim.
Hava kirliliği daha çok yakıtların gereği gibi yakılmaması sonucu ortaya çıkar. Kirli hava solunuma elverişsiz havadır. Kirli hava solunum yolları hastalıklarını artırır. Solunum organlarımızı yorar. Hava kirliliği ölümlere bile sebep olur.

Toprak kirlenmesi; çeşitli ilaç ve gübrelerle toprağın tarıma elveriş­siz duruma gelmesidir. Çiftçilerimiz; tarlada kullanacakları ilaç ve gübre çeşidini ziraat mühendislerine, teknisyenlerine sormalıdır. Hangi gübrenin hangi cins topraklarda yararlı olacağı bilinmektedir. Bu nedenle; ilgili uzmana danışmaksızın ilaç ve gübre kullanılmamalı. Toprak kirlenmesi toprağın verimini azaltır. Bitki hastalıklarını çoğaltır.
Bugün pek çok ilimiz çevre sorunları ile karşı karşıyadır. Örneğin Ankara'da hava, İstanbul'da su. Mersin ve Adana'da toprak kirlenmesi birer çevre sorunudur.
 
DOĞAL ÇEVRENİN KORUNMASİ İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER


Doğal çevrenin korunması : Bu konuda alınabilecek belli başlı önlemler şunlardır:
Akar ve durgun sular, insan ve hayvan artıkları ile kirletilmemeli,
Biriken çöpler hemen kaldırılmalı,
Zararlı hayvanların, böceklerin özellikle, karasinek ve sivrisinekle­rin üreyip çoğalmaları engellenmeli,
Kanalizasyon borularındaki patlamalar hemen ilgililere bildirilme­li.
Yakıtların tam yakılması sağlanmalıdır. Böylece hem enerji kaybı, hem de hava kirliliği önlenmiş olur.
Doğal çevrenin kirletilmesi yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenlere para ve hapis cezaları verilir.
Doğal çevre bizim çevremizdir. Biz doğayı korudukça doğa da bizleri korur. Havaya, suya, toprağa karışan kimyasal artıklar doğayı etkiliyor. Bu artıkların çoğalması insan sağlığını bozuyor. Kısaca çevre sorunları, sağlımızla yakından ilgili bir konudur.
Bulunduğumuz yeri kirletmeyelim. Doğal çevrenin güzelliklerini korumak hepimizin görevidir. Bu konuda girişilen çalışma ve çabalara katılalım. Soluduğumuz havanın, içtiğimiz ve kullandığımız suların, bulunduğu­muz yerin temiz olmasını istiyorsak çevre kirlenmesine engel olalım. Sağlımıza uygun bir çevrede yaşamak için doğal çevremizi koruyalım.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.900
  • 512.941
  • 32.900
  • 512.941
# 05 Haz 2013 22:17:11
2 postacı mektupları imha ederken yangın çıkardı!

Eskişehir'de yerlerine teslim etmedikleri mektup ve çeşitli gönderileri, yakarak imha eden biri kadın 2 postacının orman yangına neden olduğu iddia edildi. 2 postacı gözlatına alınırken, ’taksirle orman yangınına neden olma’ ve ’görevi ihmal’ suçlarından adliyeye sevk edildi.

Eskişehir’de merkeze bağlı Karadere Köyü yakınlarında 24 Mayıs 2013 tarihinde orman yangını meydana gelmişti. Büyükşehir Belediyesi, Orman Bölge Müdürlüğü ve 1’inci Hava Kuvveti Komutanlığı itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın kontrol altına alınarak söndürülmüştü.

5 hektarlık genç sedir ağaçlarının zarar gördüğü yangının çıkış nedeniyle ilgili olarak il jandarma komutanlığı ekipleri soruşturma başlattı. Jandarma ekipleri, olay yerinde kısmen yanmış bir banka şubesince gönderilen evrak ve telefon faturaları buldu. Ekipler, yaptığı araştırma sonucunda orman yangınına PTT İl Müdürlüğü’nde posta dağıtıcısı olarak görev yapan H.G. ve S.K.’nın yerlerine teslim etmedikleri mektup ve çeşitli evrakların olduğu gönderileri yerlerine teslim etmeyip yakmalarından kaynaklandığı belirlendi.

Bu iddialar üzerine H.G. ve S.K. adlı 2 postacı jandarma ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Biri kadın 2 şüpheli ’Taksirle orman yangınına neden olma’ ve ’Görevi ihmal’ suçlarından adliyeye sevk edildi.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 08 Haz 2013 11:30:02
SBS'ye 1 milyon öğrenci.
İlköğretim 8. sınıf öğrencileri için düzenlenen Seviye Belirleme Sınavı'na 1 milyon 127 bin 211 öğrenci giriyor. Sınavda 100 soru soruldu ve 120 dakika süre verildi.

İlköğretim 8. sınıf öğrencileri için düzenlenen Seviye Belirleme Sınavı (SBS) saat 10.00'da başladı.

Sınav, 839'ü yurt içi, 10'u yurt dışında olmak üzere toplam 849 sınav merkezinde, 60 bin sınav salonunda 180 bin sınav görevlisiyle yapılıyor.

Öğrenciler, sınav salonlarına yanlarında sözlük, hesap cetveli, hesap makinesi, çağrı cihazı, cep telefonu, telsiz, radyo, bilgisayar özelliği taşıyan cihazlar ve ek özellikleri olan saatle bulunmaksızın alındı.

Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemlerinden sonra salon başkanı, sınavda uyulacak kuralları hatırlattı, sınav evrakının bulunduğu güvenlik torbalarını öğrencilerin önünde açarak cevap kağıtlarını ve soru kitapçıklarını dağıttı.

Sınava giren 1 milyon 127 bin 211 öğrenciye, 100 soru yöneltilecek ve 120 dakika süre tanınacak.
Özel eğitime ihtiyacı olan 2 bin 284 öğrenciye, engel durumlarına göre ek süre verilecek.

Sınav başladıktan sonra 20 dakika içinde gelen öğrenciler sınava alınacak. Sınavın ilk yarım saatinde sınav salonu terk edilemeyecek. Sınav bitimine 15 dakika kala özürlü öğrenciler hariç sınav salonundan kimse çıkarılmayacak. Sınav salonunda tek aday kalmayacağından dolayı en az 2 aday bırakılacak.

Sınav esnasında kopya çekildiğinin salon görevlilerince tespiti halinde kopya çeken öğrencilerin sınavları iptal edilecek. Ayrıca sınavdan sonra cevap kağıtlarının değerlendirmesi yapılırken aynı salonda sınava giren ve aynı tür soru kitapçığını kullanan öğrenciler arasında bilgisayar sistemi aracılığıyla ikili veya toplu kopya taraması gerçekleştirilecek.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 08 Haz 2013 11:52:37
Oyuncak değil, keçeli boya seviyorum
Boyaların arasına daldıktan sonra ödev yapan, sokağa ip atlamaya çıkan bir ressam düşünün. Korkmaz, bugüne dek üç sergi açtı, biz de hikayesini dinledik.

Bugüne dek üç kişisel sergiye imza atmış bir ressamdan bahsedeceğim. En sevdiği kitaplar Prenses Okulu ve Harry Potter. Arkadaşlarıyla buluşunca sokakta paten kayıyor ya da ip atlıyor. Pembe kıyafetleri, süslü tokaları, rengarenk kolye ve bilezikleri var. Giysi dolabı yaptığı resimlerle dolu... Evet, ressamımız sekiz yaşında, ilkokul üçüncü sınıf öğrencisi. İsmi İnci Korkmaz. Bir evin bir kızı, tatlı mı tatlı bir küçük hanımefendi. İnci Korkmaz'ın adını Trump Alışveriş Merkezi'nde geçtiğimiz haftalarda yer alan ve 30 yeni resmine ev sahipliği yapan üçüncü kişisel sergisi 'İnci'nin Resim Diyarı' ile duyduk. Yaptığı resimleri görünce de kendisiyle konuşmaya karar verdik.

BUNLARIN HEPSİNİ SEN Mİ YAPTIN?
 İnci Korkmaz, röportaj için hazırlanmıştı. Zira kendisini parkta ya da okulda resim yaparken görenlerin zaten çok soru sorduklarını söyledi: "Bazen parka gidince resim yapıyorum. O zaman herkes başıma toplanıyor. 'Bunların hepsini sen mi yaptın? Resim yapmayı nereden öğrendin?' diye soruyorlar." İnci Korkmaz'a "Peki gerçekten bunların hepsini sen mi yaptın?" deyince, hemen yanıt veriyor: 'Evet! Gerçekten kimse yardım etmedi." İnci iki yaşından bu yana sürekli resim yapıyor. Beş yaşından beri de resme duyduğu tutku, fark edilir ölçüye ulaşmış. Gece gündüz, sabah kalkınca, okulda, her yerde hiç durmadan resim yaptığını gören ailesi de onun bu ilgisini en doğru şekilde yönlendirmek istemiş. Mimar bir anne ve mühendis bir babanın tek çocukları İnci. Şanslı bir çocuk aslına bakarsanız. Okul eğitiminin yanı sıra anne ve babası, ona özel resim dersleri de aldırmış. İnci halen okul dışında resim öğretmeni Deniz Soylu'yla birlikte çalışıyor ve AtölyeKa Güzel Sanatlar resim atölyesinde de ders alıyor. "Peki, bu kadar çalışınca, sıkılmaz mı resim yapmaktan bu yaşta?" diye sorunca annesi Ayça Korkmaz, İnci'nin sabrı karşısında kendilerinin de şaşkın olduğunu söylüyor: "İnci çok küçüklüğünden beri gözlem yapıyor. Sonra resim başladı. Sabah kalkıyor, akşam yatıyor, sürekli resim yapıyor."

BİR DUYGUM VAR AMA SÖYLEYEMİYORUM
İnci acaba bu yeteneği ve resme ilgisini anne ve babasından mı aldı diye düşünüyoruz. "Babasında da yok öyle bir ilgi. Ben mimarım ama elim hiç iyi değildir, şaşırdık. Birine böyle ilham geldiğini görmek çok güzel bir şey... Eğitime başlasın istedik. Yaşına göre çok uzun süre resme konsantre olabiliyordu, enteresan olan oydu. Öğretmenlerinin de o ilgisini çekti. Atölyeye gitmeye başlayınca daha farklı resimler çıktı ortaya. Bunları bir sergi yapmak istedik. Kabul ederler mi bilmiyorduk aslında. Şansımızı denedik, kabul ettiler. Bizi İnci yönlendirdi," diyor. Ayça Korkmaz ve İnci'nin eserlerinin bir kısmının satıldığını söylüyor: "İlk sergide eserleri eş dost aldı. Ama ikincisinde tanımadığımız insanlar aldı. Bu son sergide de insanlar iletişim bilgilerini bırakmış bize ulaşın diye." İnci'ye dönüyor ve nasıl bu kadar sabredebildiğini soruyoruz. "Bir duygu var ama onu söyleyemem ki. İlham geliyor işte. Oyuncakları çok fazla sevmiyorum artık. Kil yapmayı, yüzmeyi, paten kaymayı, ip atlamayı seviyorum. Ama en çok kara kalem ve keçeli boya seviyorum. Manzara, portre resimleri yapıyorum," diyor. En büyük hayali bir gün onun gibi çizebilmek. Yola erken çıktığından İnci'nin daha çok sergisini izleyeceğiz gibi görünüyor.

ÇOCUKLARIN RENKLERİNE KARIŞMAYIN
Resim öğretmeni Deniz Soylu üç yıldır İnci ile birlikte çalışıyor. İnci'nin diğer çocuklardan farkının uzun süre sabretmesi olduğunu söylüyor: "Çocukların hepsi birbirinden farklı. Kimi ritmik kimi bedensel yeteneğe sahip. İnci'nin görsel zekası çok kuvvetli. Beni en çok etkileyen yanı inanılmaz sabırlı olması. Normalde çocukların bu yaştaki dikkati en fazla 20 dakikadır. İnci saatlerce çalışabiliyor." Öğretmenlikten çok rehber görevi görmeyi hedeflediğini belirten Soylu, resme ilgi duyan çocukların naifliklerinin bozulmaması gerektiği görüşünde: "Hayal gücünü sınırlamamak gerek. Gökyüzünü kırmızı çizen bir çocuğa 'Gökyüzü kırmızı olmaz!' derseniz onun içindeki her şeyi bitirirsiniz. Ben rehber konumunda olmaya çalışıyorum. Mühim olan sınırlamamak. Bu konuda çocukların sınırlandırıldığını bastırıldığını çok duyuyorum. Velilere tavsiyem sınırlamasınlar, çocukların resim sevgisini başlamadan yok etmesinler. Resim yapmak diğer dersleri önemsememek anlamına gelmez. Aksine çocukları geliştirir, sıradan olmalarını engeller."
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


    

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 08 Haz 2013 13:41:45
SBS 2013 SORU KİTAPÇIKLARI

Tüm öğrencilerimizin başarılı olması dileklerimizle,
sonuçlar çocuklarımız için hayırlı olsun..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı Nezanım

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 39
  • 104
  • 39
  • 104
# 08 Haz 2013 18:56:57
Arkadaşlar,

Bugün görevli olduğum okulda torbalarda bir sorun vardı. Normal zamanlarda iyi yapışan o torbalar bugün hiç yapışmıyordu. Yada bir kısmı açık kalıyordu. Bir iki değil bir çok torbada aynı sorun vardı. Okul müdürü tutanak tutturdu. Fakat insan şüphelenmiyor da değil. Torbalar bantla kapatılıyordu. Sonradan açılıp değiştirileceği kuşkusu uyandı bende. Belki de kötümser düşünüyorum, bilemiyorum. İçim rahat değil.

Sizlerde de sorun yaşandı mı? Ne yapmalıyım. Paylaşırsanız sevinirim.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 14 Haz 2013 12:38:44
17 milyon öğrenci için karne günü

KARNE SADECE NOT DEĞİL

 Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elvan İşeri, karnenin kimi çocuk ve ailesi için 'gurur ve ödül' aracı kimi içinse 'sıkıntı, kaygı ve hüzün' kaynağı olabildiğini söyledi. İşeri, karnenin, sadece not olarak düşünülmemesi, tüm yılın değerlendirmesi olarak algılanmasını istedi.

 "Çocuğuyla her gün düzenli ilgilenen ve birlikte gün içinde okulda yapılan çalışmaları tekrarlayan anne-baba zaten notların nasıl olacağını öngörebilir" diyen İşyeri, bu konuda ailelere şu uyarılarda bulundu:

 "Zayıf karne, kötü bir sürpriz değil, yıl boyu var olan durumu yansıtan belge, çocuğun yaşamdaki başarısının değil, okulda derslerine yeterli çalışıp çalışmadığının göstergesi. Bu nedenle, çocuğun zayıf karne alması halinde, aşırı tepki verilmemeli, teşvik edici tutum sergilenmeli, sorunun nedenleri değerlendirilmeli ve bir sonraki yıl için alınabilecek önlemler saptanmalı" diye konuştu. Nottan ziyade emek ve başarının önemsenmesini isteyen İşeri, bunun çocuğun psikolojisi için yapılacak en doğru davranış biçimi olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Karşılaştırmadan kaçının"


 Karne günü heyecanı, çocuk ve aile açısından kabusa dönüşmemesi için ebeveynlerin davranış biçimine dikkat etmesi gerekiyor. Aileler, karnesinde zayıf bulunan çocuklarını başkalarıyla karşılaştırılmamalı 'tembel, başarısız, yetersiz' gibi sıfatlarla nitelendirmemeleri, "senden ümidim yok" gibi sözle söylememeli.

 Bu konuşmalar çocuk psikolojisinde derin yara açar, güven duygusunu yitirmesine neden olur ve geleceğini etkiler. Çocuklar, korktukları ya da kendilerini hesap vermek zorunda hissettiklerinde içlerine döner ya da kendilerine kötü bir şey yapar. Tepkiden korkabilir ve ortamdan kaçmak isteyebilir.

 Okuldaki başarısızlık, çocukluk çağı ruhsal hastalıkları ya da aile ilişkisindeki sorundan da kaynaklanabilir, derslerdeki başarı aile ve okul ortamıyla birlikte değerlendirilmeli ve uzman yardımı alınmalı.

Karnede dersler dışında çocuğun davranış gelişimini yansıtan notlar da çok önemli. Karnedeki çocuğun davranışlarıyla ilgili notlara olumlu tepkiler verilmeli. Karne, sosyal gelişim ile birlikte değerlendirilmeli.

 Karnedeki notlara karşı, sessizlik ve duyarsızlık da doğru bir tutum değil. Çocuğun karnesine hiç bakmamak, ayaküstü bakmak, ilgilenmemek, zayıf olan karneyi görmezden gelmek, önemsizleştirmek, yansıtma ve suçlamalar yapmak ya da eğitimi çocuğun gözünde değersizleştiren konuşmalarda bulunmak da son derece hatalıdır.

"Tatili, çocuğunuzla birlikte geçirin"

 Yarı yıl tatili çocuğun dinlenmesi ve ailesiyle birlikte vakit geçirmesi için uygun bir zaman. Çocukların spora vakit ayırması ve yapmaktan zevk aldığı aktivitelerde bulunması gerekir. Tatil süresince çocukların televizyon ya da bilgisayar başında uzun saatler geçirmemesine özen gösterilmeli. Bunun yerine bilgi ve beceriyi geliştirecek, sosyal açıdan donanımlı aktivitelerde bulunulmalı. Aile ilişkisinin kuvvetlendirilmesi amacıyla birlikte sinema, tiyatro gibi sanatsal faaliyetlere zaman ayrılması çocuğun psikolojik gelişimi için oldukça faydalı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.900
  • 512.941
  • 32.900
  • 512.941
# 14 Haz 2013 13:38:20
Türkiye'den karne manzaraları

Okul öncesi, ilk ve ortaöğretimde okuyan yaklaşık 17 milyon öğrenci bugün karne aldı. Karnelerini öğretmenlerinin elinden alan öğrenciler heyecanla ders notlarını inceledi. Bazı öğrencilerin de, öğretmenlerinden ayrılacağı için ağladığı görüldü.

Zonguldak'ta, 2012- 2013 eğitim- öğretim yılının son ders gününde karnelerini alarak tatile çıkan öğrenciler, büyük sevinç yaşadı.
269 öğrencinin öğrenim gördüğü Mithatpaşa İlkokulu'nda öğrencilere karneleri sınıflarda öğretmenleri tarafından verildi. Öğretmenlerinin elini öperek karnelerini alan öğrenciler, heyecanla ders notlarını inceledi. Yeni eğitim sisteminde ilk kez karne heyecanı yaşayan birinci sınıftaki öğrencilerden bazılarına anne ve babaları eşlik etti. Öğrencilerden bazıları tatil boyunca öğretmenlerinden ayrılacak olmanın üzüntüsü ile ağladı. Gelecek yıl ortaokula devam edecek olan 4/B sınıfı öğrencileri de öğretmenleri Fatma Bal'a sarılarak gözyaşı döktü. Öğrenciler, okul önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Gazi Ortaokulu'nda da karnelerini alan öğrenciler, tatile çıkmanın sevinci ile koşarak evlerine gitti.
 
'Kitap kurdu'nun karnesini babası aldı

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs'taki bombalı saldırılarda hayatını kaybeden lise öğrencisi Oğulcan Tuna'nın karnesi, babasına verildi.
Acılı baba Ahmet Tuna, oğlunun adının verildiği Oğulcan Tuna Ticaret Meslek Lisesi'nde Okul Müdürü Necmettin Yumuşak'tan karneyi alırken duygulandı.
Ahmet Tuna, 11-C sınıfında eğitim gören oğlunun başarılı bir öğrenci olduğunu belirterek, "Oğlumun karnesini alıyorum ve kederliyim. Yaşasaydı arkadaşlarıyla karnesini alacaktı. Kader işte. Oğlum çok başarılıydı ve dersleri çok iyiydi. Okuyup pilot olmak istiyordu ama olmadı" dedi.
Sınıf arkadaşı Meryem Ürek de Oğulcan ile başarı için sürekli yarış halinde olduklarını söylerek, "Oğulcan derslerine çok düşkündü. Karne zamanı yaklaştıkça aramızda konuşurduk. Hedefi takdir belgesi almaktı. Eğer takdir belgesi alırsa ailesinin tatile göndereceğini söylerdi" diye konuştu.
Kurs öğretmeni Sefa Sak ise katıldığı kurslarda başarı belgesi alan Oğulcan'ı istikrarlı bir öğrenci olarak tanıdığını anlattı.

Oğulcan için anı köşesi

Bu arada, Oğulcan Tuna için okulda anı köşesi oluşturuldu. Öğrencinin bazı kişisel eşyalarının konulduğu köşede, Oğulcan'ın fotoğrafının altında özgeçmişi ile "Kitap kurdu olarak bilinen, başarılı ve örnek kişiliğiyle tanınan bir öğrenci oldu. En büyük hayali pilot olmaktı. 11-C sınıfı öğrencisi Oğulcan Tuna, 11 Mayıs 2013'te gerçekleşen terör eyleminde şehit olarak dünyaya gözlerini yumdu. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla öğrencinin adının yaşatılması amacıyla okulumuza şehidin ismi verilerek Oğulcan Tuna Ticaret Meslek Lisesi olarak değiştirilmiştir" ifadeleri yer aldı.
Baba Ahmet Tuna, okul idarecilerine teşekkür ederek, oğlunun kitapları, forması, başarı belgeleri ve yanından hiç ayırmadığı hesap makinesinin anı köşesinde sergileneceğini söyledi.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.900
  • 512.941
  • 32.900
  • 512.941
# 14 Haz 2013 23:16:16
BBC, NTV'yle ortaklığını askıya aldı

BBC Küresel Haber Dairesi Başkanı Peter Horrocks, BBC Türkçe'nin ''Dünya Gündemi'' programını yayımlamayan NTV'yle ortaklığın askıya alındığını açıkladı.

Horrocks, BBC Türkçe'nin tarafsız ve dengeli haberciliğinin bbcturkce.com üzerinden devam edeceğini vurguladı.

Peter Horrocks'un açıklaması şöyle:

''BBC, NTV'nin bugün yayımlanmak üzere hazırlanan tıklayın Dünya Gündemi programını yayımlamama kararı üzerine NTV'yle ortaklığını derhal yürürlüğe girmek üzere askıya almıştır.
BBC'nin yayıncılığına herhangi bir müdahale kesinlikle kabul edilemez. Türkiye'deki durumun uluslararası kaygı yarattığı bir dönemde BBC'nin tarafsız yayıncılık hizmeti bütün okurları, izleyicileri ve dinleyicileri için yaşamsal önem taşımaktadır.

BBC Türkçe, Türkiye'deki gelişmeler de dahil olmak üzere dünyada olup bitenleri izleyip, bütün platformlarda okurları, izleyicileri ve dinleyicilerine tarafsız, dengeli haberler ve analizlerle aktarmayı sürdürecektir.
BBC Türkçe'nin televizyon programı internet sitesi bbcturkce.com üzerinden izleyicilerine ulaşmaya devam edecektir.

BBC Türkçe ayrıca okur ve izleyicileriyle sosyal medya ortamında Facebook ve Twitter üzerinden de iletişim kurup, bu platformlardan farklı görüşleri aktarmayı sürdürecektir.''

Kaynak: BBC Türkçe

Çevrimdışı aşk-ı şehir

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
# 14 Haz 2013 23:18:31
Helal olsun BBC'ye

Sıra CNN'de.CNNTürk'den isim haklarını almaları lazım.

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 14 Haz 2013 23:57:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Helal olsun BBC'ye

Sıra CNN'de.CNNTürk'den isim haklarını almaları lazım.

O değilde adamlar iki tarafa da yaranamadı iyi mi :D

Çevrimdışı aşk-ı şehir

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
# 15 Haz 2013 00:23:04
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
O değilde adamlar iki tarafa da yaranamadı iyi mi :D

G. Bankasının hisseleri borsada %15 değer kaybedince ne şiş yansın ne kebap anlayışına geçtiler ama o da ters tepti.Doğan grubu gibi idare edemediler :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK