Yorumlu Haberler

Çevrimdışı complex

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.433
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.433
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
# 31 Eki 2010 13:26:14
tüm yaralılara geçmiş olsun. inşallah bir daha bu tür olaylar yaşanmaz ülkemizde. Allah inancı olan yapmaz böyle birşey.

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2010 13:39:53
tüm yaralılara geçmiş olsun

Çevrimdışı sopar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 882
  • 5.781
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 882
  • 5.781
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2010 13:47:37
Bütün yaralılara büyük geçmiş olsun.İnşallah her biri en kısa zamanda sağlıklarına kavuşurlar.
Bunu yapanlarıda şiddetle kınıyorum.

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 31 Eki 2010 19:46:15
Yapılan saldırıyı şiddetle kınıyor,yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.Bu ülkeyi bölmek isteyen çapulcuların iştahları kursaklarında kalacaktır.Bu ülke hiçbir zaman bölünmeyecektir.Bunun örneklerini Mondros, Sevr ile gerçekleştirmek isteyen hainler, atalarımız tarafından nasıl hezimete uğratılmışlarsa yine sonları aynı olacaktır... 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Kas 2010 19:21:29
Öğretmenlere maaş müjdesi
18. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu'nda 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün kutlandığı ay öğretmenlere birer maaş ikramiye verilmesi ve ek ders saat ücretinin 12 TL'ye çıkarılması önerisi benimsendi.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

yorum.
acaba gerçekleşirmi.bence zor gibi

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 03 Kas 2010 19:32:05
2005 24 kasım öncesi 10 tl olacak deniyodu ama olmadı.. hep aynı senaryo öğretmenim..

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 04 Kas 2010 06:17:13
"Kademeli Eğitim, Yönetici Kadrolaşması Yaratabilir"

Kocaeli Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Celep, sekiz yıllık kademeli ilköğretimin eğitimciler tarafından önerildiğini ancak sistemin mevcuttan iki kat fazla yönetici kadrosu yaratıp, eğitimde uyumsuzluğa neden olabileceğini belirtti.

Semra PELEK  semrapelek@bianet.org
İstanbul - BİA Haber Merkezi
03 Kasım 2010, Çarşamba

"Kademeli eğitimin amacı yeni yönetici kadrosu yaratmak olacaksa, bunun çocuklara bir yararı yok. Amaç yaşları dolayısıyla fiziksel gelişimleri farklı olan çocukları birbirinden ayırmak olmalı."

18. Milli Eğitim Şurası'nda, sekiz yıllık zorunlu kesintisiz temel eğitimin "kademeli" hale getirilmesine ilişkin alınan kararı Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevat Celep, bu sözlerle değerlendirdi.
Bedeni gelişmiş çocuk küçüğe şiddet uyguluyor

bianet'e konuşan Celep "beş+üç" şeklinde formüle edilen, bir ila beşinci sınıfların eğitimin birinci kademesinde, altı ila sekizinci sınıfların eğitimin ikinci kademesinde okuyacağı sistemin eğitimciler tarafından onaylandığını belirtti:

"Beş+üç sistemini onaylıyoruz. Sekiz yıllık zorunlu eğitimin kademeli olması gerekiyor çünkü birinci sınıf öğrencileri ile altı, yedi ve sekizinci sınıf öğrencileri arasında fiziksel farklar var; birbirlerinden ayrılmaları gerekiyor.

"Bedensel olarak gelişmiş çocuklar, bilişsel zekâları henüz o kadar gelişkin olmadığı için bedenleri ile düşünüyorlar; özellikle birinci sınıf öğrencilerine koridorlarda, bahçede, kantinde şiddet uyguluyorlar. Kademeli eğitimin amacı bu çocukları birbirinden ayırmaktır."
Yönetici sayısı iki kat artabilir

Celep "kademeli" sistemin nasıl uygulanması gerektiğini ve yaratabileceği sıkıntıları ise şöyle anlatıyor:

"İlköğretimin birinci kademesinin, hangi ikinci kademeye bağlanacağının tanımlanması gerekir. Yapılmazsa, beşinci sınıftan sonra çocuğun altıncı sınıfta hangi ikinci kademe okula gideceği karmaşası çıkar.

"Birinci ve ikinci kademe binalarının birbirinden ayırırken tek müdüre bağlanması, her binadan sorumlu müdür yardımcılarının görevlendirilmesi gerekiyor. Ama anlaşılan uygulama böyle olmayacak, binaları ayırırken her binaya ayrı yönetim atayacaklar. Bu yönetici kadrosu istihdamına neden olur. Müdür, müdür yardımcısı sayısı mevcut duruma göre iki kat artabilir. Bu da yaklaşık olarak 12 bin yönetici eder.
"Derleme" öğretmenler çıkar

"Yönetimler ayrılırsa hizmetler etkili ve verimli yürütülemez, uyum ortadan kalkar. Her yönetici, okulda kendi usulünü geliştirir.

"Sekiz yıllık temel eğitime geçildikten sonra yapılan binalar nasıl ayrılacak o da sorun. Sadece yönetimi ayırıp, binaları ikiye bölerlerse çocuklar bahçede yine birarada bulunacak. Bu da zararlı olan fiziki şartları ortadan kaldırmamış olacak.

"Tanımlamalar yapılmazsa branş öğretmenleri sorunu da çıkar. Mevcut durumda dört ve beşinci sınıfların branş derslerine, üst sınıflardan branş öğretmenleri giriyor. Eğer 'a' ilköğretiminin okulunun devamı 'b' derlerse o zaman branş öğretmenler sorunu yaşanmaz. Bu tanımlama yapılmazsa branş öğretmenler nereden gelecek? Oradan buradan öğretmen derlemeye başlarlar."  (SP/EÖ)

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 05 Kas 2010 15:57:02
Öğrenci, öğretmenin parmaklarını kırdı
5 Kasım 2010 14:26

--------------------------------
ŞANLIURFA’nın Siverek İlçesi’nde 18 yaşındaki lise öğrencisi, sıraya girmesi için kendisini uyaran öğretmeni 32 yaşındaki Mehmet Sarıbaştanoğlu’nun 3 parmağını bükerek kırdı.

Olay, dün öğle saatlerinde Hasan Çelebi Mahallesi’nde bulunan Endüstri Meslek Lisesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, lise son sınıf öğrencisi B.İ., okul bahçesinde sıraya girmesi için kendisini uyaran bilgisayar öğretmeni Mehmet Sarıbaştanoğlu ile tartıştı. Öfkelenen öğrenci, saldırdığı öğretmen Sarıbaştanoğlu’nun sol elinin 3 parmağını bükerek kırıp kaçtı.

Okul müdürünün ihbar etmesi üzerine olay yerine gelen polisler, kaçan saldırgan öğrenciyi gözaltına aldı. Parmakları kırılan öğretmen Sarıbaştanoğlu ise ambulansla Siverek Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Tedavisi yapılan öğretmen Mehmet Sarıbaştanoğlu rapor alarak Siverek’ten ayrılırken, saldırgan öğrenci çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

DHA

Acaba tam tersi olsa neler olurdu...

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 05 Kas 2010 16:16:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğrenci, öğretmenin parmaklarını kırdı
5 Kasım 2010 14:26

--------------
ŞANLIURFA’nın Siverek İlçesi’nde 18 yaşındaki lise öğrencisi, sıraya girmesi için kendisini uyaran öğretmeni 32 yaşındaki Mehmet Sarıbaştanoğlu’nun 3 parmağını bükerek kırdı.


Acaba tam tersi olsa neler olurdu...


öğretmen haksız da olsa çocuğun yaptığı yanlış! tam tersi durumda  öğretmenin yaptığı da yanlış olacaktı.

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 05 Kas 2010 21:57:00
İstanbul Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş' den (BEDAŞ) yapılan açıklamaya göre, bakım onarım çalışmaları nedeniyle bazı bölgelerde elektrik kesintisi uygulanacak.

Açıklamaya göre kesinti uyglanacak bölgeler şunlar:

7 Kasım Pazar günü 07:00-13:00 saatleri arasında Bağcılar İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 10/9 sokak ve civarı.

8 Kasım Pazartesi günü 09:00-13:00 saatleri arasında Bağcılar İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 10/6 sokak ve civarı

9 Kasım Salı günü 07:00-13:00 saatleri arasında Bağcılar İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 8/3 sokak ve civarı

9 Kasım Salı günü 09:00-12:00 saatleri arasında Kağıthane İlçesi Merkez Mahallesi Bostan sokak numara 12 ve civarı

9 Kasım Salı günü 06:00-18:00 saatleri arasında Esenler İlçesi Namık Kemal Mahallesi sokak Namık Kemal caddesi 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22-23-24-25-26-27-28-29-30-31 sokaklar

10 Kasım Çarşamba günü 09:00-13:00 saatleri arasında Bağcılar İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 12, 1/14, 10/A sokakları ve civarı

10 Kasım Çarşamba günü 09:00-12:00 saatleri arasında Kağıthane İlçesi Merkez Mahallesi Ceyhun sokak, Şehit Yalçın sokak, Çilem sokak, Sevgi sokak ve civarları.

İHA

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 05 Kas 2010 22:06:35

 Öretmenim bu gibi konuları haberlere açarsanız daha faydalı olacaktır.Haberlerde uzun üre kalıyor konu ama burda cevapp yazılmasa kaybıolup altlara düşüyor.Etkili olmuyor.

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 08 Kas 2010 08:54:40
Kaos yaratan küpe

Sınıf öğretmeni Cuma Toygar’ın (48), kulağına küpe taktı diye başına gelenler, kulağa küpe olacak cinsten bir hikayenin de kahramanı yaptı onu.

Bir milimetre çapındaki minnacık küpesi, eğitim camiasında kaosa yol açtı. Üst üste uyarılar aldı, para cezalarına çarptırıldı. Yetmedi, 10 yıldır görev yaptığı Manisa Necatibey İlköğretim Okulu’ndan 45 kilometre ötede bir dağ köyüne sürüldü. Köyün muhtarı, “Küpe takan erkek öğretmen istemeyiz, gelirse kendisi için iyi olmaz” dedi. Öğrencileriyle konuşurken önünü ilikleyen, sınıfa girerken kapı çalan, tokat atarsam onların da bana tokat atma hakkı vardır diyen, öğrencileriyle birlikte ağaç dikmek için arabasını bile satan, Türkiye’de vasata kafa tutan bir öğretmenin hikayesi bu?

Öğretmenlik hikayeniz nerede başlıyor?

Babam kanal bekçisiyken yüzme öğrendiğimde herkese öğretmek istiyordum. O zamanlardan öğretmenin, öğretmenliğin benim için en uygun meslek olduğuna karar verdim. İlk tayinim 1987’de Mardin Dargeçit’e çıkınca bile hevesim kırılmadı. O sıra PKK öğretmen asmalarına başlamıştı. Sadece benim bölgemde 150 öğretmen öldürüldü. Arkadaşlarımı boynunda iplerle morgda gördüm. Saldırı olacak diye bizi görev yaptığımız köylerden, mayına basmadan gelebilmemiz için helikopterlerle taşıdıklarında bile öğretmenlikten vazgeçmeyi bir an düşünmedim. Sonra eş durumundan Manisa’ya döndüm.

Ben farklı bir öğretmenim diyorsunuz. Küpenizden başka nedir sizin farkınız?

Ben sınıfıma kapıyı çalarak girerim. Okul müdürümün kapısını çalarak giriyorsam, öğrencilerim de bu saygıyı hak ediyor. Onlarla önümü ilikleyerek konuşurum. Bir öğrencime tokat atıyorsam, onun da bana tokat atma hakkı vardır. Çünkü orada bir insan eşitliği söz konusu. Bakkala bile gitsem mutlaka elimde bir kitap taşırım. Bir kişi merak edip, “Nedir bu kitap” diye sorsa, merakını tetiklediğim için mutlu olurum. Okul bahçemde çöp toplarım. Her sabah andımız okunurken elimde ‘Yerlere çöp atmayın’ dövizini taşırım. Sigara yasaklarından önce okulda içilen sigaradan çok rahatsızdım. Bir gün iş bırakma eylemi yaptım ve beyaz kefen giyerek protesto ettim. O zaman da beni açığa almak istediler ama valilik çevreci eylem olduğu için affetti. Hamile bir kadın gibiyim, beynimdeki düşünceler sancı yapıyor.

Peki küpe krizi nasıl başladı?

Bir gün öğrencilerimle, toplum içinde ne kadar özgürüz onu tartışıyorduk. Biri kırmızı, diğeri mavi ayakkabıyla gezebilir miyiz? Saçımızı civciv sarısına boyatabilir miyiz? gibi sorular soruyor, özgürlüklerden ve farklılıklardan bahsediyorduk. Bir öğrencim “Mesela siz küpe takmaya cesaret edebilir misiniz?” diye sordu. Ertesi gün mıknatıslı bir küpe alıp taktım. Bunu da İstanbul ya da Ankara’da değil, Manisa’nın varoşunda yaptım. Uzaydan gelmiş gibi baktılar. Öğrencilerim inanamadılar ama söylemlerimin arkasında durduğum için tebrik ettiler. Şaşkınlıklarının dışında olumsuz hiçbir şeyle karşılaşmadım. İnsanların gözü alışınca da gittim kulağımı deldirttim. Çok sevdim küpe takmayı.

Kulağınızda iki delik var. Bir tane sizi kesmedi mi?

Aslında beş delik vardı. Ama hepsine küpe takamadığım için zamanla kapandı. Amacım güneşin yedi renginde küpe takabilmek için yedi delik deldirmekti. Küresel ısınmayla ilgili yürüyüşlerim araya girince beşte kaldım. Küresel ısınmaya karşı Hakkari’ye yürüdüğümde kulağımda beş renk küpe vardı. Ama okulda tabii ki sadece bir tane ve küçücük bir küpe takıyorum.

BEN TAKAMIYORSAM İKİ MİLYON KADIN MEMUR DA TAKAMAZ

Ve siz güneşin renklerini göreyim derken, dünyanın kaç bucak olduğunu gördünüz?

Manisa’da en çok atık pil toplayan okula ödül veriliyordu. Bizim okul alacaktı. Vali Bey, bize doğru gelirken birden durdu ve geri döndü. Bir saat sonra okula bir telefon geldi, “Vali, küpeni çıkarmanı istiyor” dediler. “Çıkarmayacağım, seviyorum. Sadece eşim karışabilir” dedim ve kılık kıyafet yönetmeliğine uymadığım için peş peşe uyarı cezaları yağmaya başladı. Şu an hâlâ maaşımdan her ay 66 lira kesiyorlar. Hepsine itiraz ettim ama kabul edilmedi. Sadece bu da değil, sürekli, “Bir öğretmene hiç yakışıyor mu, dur bakayım kaç küpen var” diyerek başkalarının önünde rencide edildim.

Hangi kanuna dayanarak bu cezalar verildi?

İlköğretim Kanunu’nunda ‘küpe takılamaz’ diye bir şey yok ama Devlet Memurluğu Kanunu’nda var. ‘Personel, Atatürk rozetinden başka bir takı takamaz’ diyor. ‘Kadın ya da erkek takamaz’ diye ayırmıyor. O zaman iki milyon kadın memur da takamaz. Bunun üzerine, Milli Eğitim’e “Ben bu suçu işliyorsam, iki milyon kadın memur da işliyor” deyip şikayette bulundum. Dikkate alamayacaklarını söylediler. Kadınların yararlandığı bu haktan ben de yararlanmak istiyorum.

Herhangi siyasi ya da dini simge taşıyan bir küpe taktınız mı?

Hayır efendim, sokaktan aldığım, bir milim çapında iki liralık dümdüz bir küpe. Benim küpe takmamın arkasında hiçbir siyasi, dini ya da felsefi neden yok. Küpemin arkasında, öküzün altında buzağı aranacak bir durum yok. Bir boykot ya da protesto amaçlı yapmıyorum. Küpeyi seviyorum ve kendimi böyle daha özgür hissediyorum. İki liralık küpe yüzünden, idam fermanımı hazırlandı resmen.

Bütün bu olan bitenlere eşiniz ve oğlunuz ne diyor?

Eşim emekliliğime iki yıl kala meslekten atılırım diye korkuyor ve “Türkiye’yi sen mi kurtaracaksın?” diyor. Beni vazgeçirmek için kaç kere evi terk etti. Oğlum, “Ben asla küpe takmam, veli toplantılarına sen gelme” diyor. Bir sabah eşim oğlumla birlikte üstüme çullanıp küpemi çıkarmak istedi, kendimi sokağa zor attım. Ne devlet, ne ailem beni bu konuda durduramaz. Çünkü ben doğru olanı yapıyorum.

Peki ya öğrencileriniz, velileriniz?

Hiçbiri rahatsız değil. Bugüne kadar ne bir öğrencimden, ne bir velimden, “Hocam sen yapıyorsun” lafını duymadım. Benim küpemden sadece devlet rahatsız. Hukuki yollardan her türlü hakkımı arayacağım. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğim. Türkiye’nin bu kadar abesle iştigal bir konuyla uğraştığını görünce herhalde çok güleceklerdir. Beni daha kötü günlerin beklediğini biliyorum ama kararlıyım, Don Kişot ya da Deli Dumrul gibi yola çıktım. Bu çağda bir milimetre çapındami bir küpeye takılmak vahim bir hata. Madem özgürlükler ülkesiyiz, madem mahalle baskısı yapılmıyor ben de küpe açılımı istiyorum.

İKİNCİ MANİSA TARZANI’NIN FARKI SADECE KÜPESİNDE DEĞİL

* 90’lı yılların sonunda Greenpeace ve Tema gibi çevre örgütleri dikkatimi çekti. O sıra Manisa Tarzanı’nın yaşantısını da incelemeye başladım. Neden Tarzan’lar çoğalmıyor, neden çevre faaliyetleri yapılmıyor dedim ve ikinci Manisa Tarzanı oldum. Öğrencilerimle atık kağıtları değerlendirmeye öncülük yaptım. Sonra 500 bin atık pil toplayacağım diye yola koyuldum.

* Bir atık pil, bir metrekare alanda hiçbir canlının yaşamasına izin vermiyor, yeraltı sularına kanserojen madde karışmasına neden oluyor. Ben bu kampanyayı yaparken, belediye devreye girip, “Sen artık yapma, biz devam ettiririz” dedi. Bir gün fotoğrafçıya gidip atık pilleri almak istedim, “Az önce iki zabıta buradaydı, bundan sonra sana pil veremeyeceğim” dedi. Devam ettim. Pil getiren her çocuğa bir şeker veriyordum. 500 bin pil topladım. Her ay maaşımın yarısını şekere yatırdım.

* Manisa’nın dağına taşına ağaç diktim. O fidanlar değil ama onları korumak için kafes yaptırmak benim için büyük maliyetti. İyi kötü bir Şahin arabam vardı, ağaçları koruyabilmek için arabamı sattım. Ama bu kez, arabasız o dağa taşa diktiğim ağaçları sulamaya gidemedim. Diktiğim 450’ye yakın ağacın hepsine öğrencilerimin adını verdim.

* Sigara içen biriyle dost olmak istemiyorum. Çünkü sigara içen tanıdığım herkes yere izmaritini atıyor. Alkole karşıyım. Okuttuğum bölgede çocuklar bir kuru ekmeğe muhtaç. Alkole verilecek paranın, yoksul çocuklara kalem kitap parası olmasını istiyorum.

* Okulun koridorlarında ginepig, maymun, tavşan besledim. Çünkü çocukların hayvan sevgisi artsın istiyorum. Ben sınıfımda ders anlatırken, ortalıkta hep tavşan dolanır mesela.

* Küresel ısınmaya karşı tepki göstermek istedim. 2008 yılında Manisa’dan Ankara’ya 23 günde, ertesi yıl, Manisa’dan Edirne’ye bir ayda yürüdüm. Üçüncü durak Hakkari’yi seçtim. İki bin kilometreyi iki ayda yürüdüm. Elimde ‘Küresel ısınmayı durdurun’ dövizi taşıdım. Önceleri dövizin sadece ön tarafında yazı vardı. Ama kamyon şoförleri “Abi ne yazdığını okumak için kaza yapacağız, şunun arkasına da yaz” dediler arkasına da yazdım. Ailem bana kızdığı için bu yürüyüşlere giderken uğurlamadı, dönene kadar da aramadı. Ama ne yapsalar, dünyanın geleceği söz konusuysa yolumdan dönmeyeceğim.

Hürriyet

Çevrimdışı emredelice71

  • Uzman Üye
  • *****
  • 277
  • 175
  • 277
  • 175
# 08 Kas 2010 21:40:03
Arkadaslar bir cok haber sıtesınde denk gelmısınızdır belkı...bır erkek  ogretmen arkadasımız okulda kupe taktıgı ıcın ıdarı ceza almıs hatta surgun cezasına carptırıılmıs mıllı egıtım bakanımızda bu konuda ogretmenımıze destek vermıs ben bu konuda bakanımıza ve ogretmenımıze katılmıyorum Türk orf ve adetlerıne gore yetısen bır toplumda bızım yetıstırdıgımız bıreylere ornek olmamız gerektıgını dusunuyorum... ve erkek ogretmenımızın kupe takması benım dusunceme gore bıze hıc uygun bır davranıs degıl... yorumlarınızı beklıyorum

Çevrimdışı emredelice71

  • Uzman Üye
  • *****
  • 277
  • 175
  • 277
  • 175
# 08 Kas 2010 21:41:31
bence nasılkı okula gelırken sakalımız oldugunda kılık kıyafet yonetmelıgıne uygun davranmamız soylenıyorsa aynı sekılde bu konudada gereklı ozen gosterılmelıdır...

Çevrimdışı evrendurak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 822
  • 1.152
  • 822
  • 1.152
# 08 Kas 2010 21:46:00
erkeklerin küpe takmasına karşı değilim ama iş öğretmenlik ve okul olunca malesef böyle bir davranışa onay vermek mümkün değil.
okulda öğrencilerin ilk gözüne çarpan öğretmendir ve hepimizin bildiği gibi çocuklar öğretmenlerini model alırlar.
okulda nasıl kılık kıyafet yönetmeliğine uyuyor isek takıp takıştırdığımız şeylere ve özelliklede biz bayan öğretmenler aşırı makyaz yapmamaya özen göstermeliyiz...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK