Yorumsuz! : Haberler

kızıltepe'den kıbrısa

Kızıltepe Milli Eğitim Müdürü Sıraç Atan, Kızıltepelilere yapılanların yanlış olduğunu belirterek, "ÖSYM'den bizlere resmi olarak gerekçeli bir karar oluşmadı. Ancak daha önce de basına yansıyan bazı ifadeler vardı. Bundan sonra Kızıltepe'de sınav yapılmayacağı yönündeydi yansıyanlar. Kızıltepe 200 bin nüfuslu bir ilçe. Bu ilçede yaklaşık 100 bin Yeşil Kartlı vatandaşımız mevcut. Dolayısıyla Vatandaşların maddi durumu da ortada. Öğrencilerimizin ikinci ve üçüncü tercih yerleri de es geçilerek Kıbrıs, Muğla, Ankara gibi yerler sınav için gönderiliyor olmaları kendilerine önemli bir maddi külfet getirmektedir. Öğrencilerimizin en yakın sınav yeri olarak gönderildikleri yerler ise Adana ve Malatya'dır. 6 İla 7 bin öğrencimiz sınava girme durumları söz konusudur. Ancak uzak yerleşim alanlarındaki sınavlar nedeniyle bir çok öğrencimizin sınava girmeme durumu vardır" dedi.

iha

Milli Eğitim Temel Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısı TBMM'ye sunuldu. Tasarıda dikkat çekici bir hüküm yer aldı. Buna göre ders kitapları dışındaki ders araçların kullanımı "programın uygunluğuna katkısı yönünden" incelenerek okul yönetimlerine bırakılıyor. Anayasa Mahkemesi, 2008'de yapılan düzenlemeyi, "yardımcı ders kitaplarının" denetlenmesinin şart olduğu gerekçesiyle iptal etmişti.

Anne kızını ihbar etti, anlaşmalı boşananların maaşı kesildi 
 
 
Ölen babasından yetim maaşı almak için anlaşmalı boşanan kadınlara akraba darbesi. Belge üzerinde boşandığı halde eski kocasıyla birlikte yaşamaya devam ederek haksız maaş alanlar anne ve kız kardeşlerin şikâyetlerine takıldı.
 
 
 
Boşanan bayanların anne ve kız kardeşleri maaş üçe bölünüp azaldığı için Sosyal Güvenlik Kurumu'na ihbar yağdırdı. İhbarlarla harekete geçen Sosyal Güvenlik Kontrol Memurları'nın yaptığı operasyonlarda 4 bin 590 kişi yakayı ele verdi. Bu kişilerin maaşları kesilip ödenen maaşlar faiziyle geri alındı.

Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)'nun yıllardır başını ağrıtan eşinden anlaşmalı boşanan kadınlar vakasının üzerine gidilmeye devam ediyor. Kurum'un işini kolaylaştıran ise gelen ihbarlar oluyor. Burada en dikkat çeken ihbarlar boşanan kadının anne ve kız kardeşinden gelenler. Ölen sigortalının karısı (anne) emekli maaşının yüzde 75'ini alıyor. Eğer ölen sigortalının bekâr ve dul kızı varsa onlar da yüzde 25 oranında yetim aylığı alıyor. Tam bu noktada mirasın bölünmesi devreye girdiğinden anlaşmalı boşanmaları anne ve bekar kız kardeş şikayet ediyor. Eşinden anlaşmalı boşanan evin evli kızı kocasıyla yaşamasına rağmen ölen babasından maaş alınca hem annenin hem de kızın aldığı maaş düşüyor. Evin bekar kızı 300 lira alacakken anlaşmalı boşanan kardeş maaş alınca bu para bölünüp 150 liraya düşüyor. Bu durumda anne ve evin bekâr kızı ihbarda bulunuyor. Bu çerçevede 6 bin 997 yetim aylığı alan kişiye dönük incelemede 4 bin 590 kişinin haksız yere maaş aldığı tespit edildi.

"BOŞANDIKTAN 2 YIL SONRA KOCANDAN ÇOCUĞUN NASIL OLDU?"

Ölen ebeveynlerinden yetim aylığı almak için resmi olarak boşanan ancak kocasıyla aynı evde yaşamaya devam edenler suçüstü yakalanıyor. Sosyal Güvenlik Kontrol Memurları'nın yaptığı denetimlerde bu durumla ilgili ilginç diyaloglar yaşanıyor. Ankara'da muvazaalı boşanıp (anlaşmalı) 6 yıl boyunca babasının maaşını alan kadının eski kocasından 2 yaşında çocuğu olduğunu kontrol memurları tespit etti. 'Madem boşandınız ve babanızdan yetim aylığı alıyorsunuz bu çocuk ne?' diye sorunca anlaşmalı boşanan kadın ve erkek yetim maaşı almak için boşandıklarını itiraf etmek zorunda kaldı. Bu kişinin maaşı kesilip boşandığı yıldan itibaren aldığı paralar faiziyle geri alındı. Ve SGK'yı zarara uğrattıkları gerekçesiyle savcılıklara suç duyurusunda bulunuldu.

İŞÇİ EMEKLİSİNİN BOL OLDUĞU BATI KARADENİZ İLK SIRADA

Anlaşmalı boşanmaların en çok yaşandığı bölgelerin başında Batı Karadeniz geliyor. Taşkömürü İşletmesi ve Erdemir sebebiyle işçi emeklisinin yoğun olarak yaşadığı bölgede anlaşmalı boşanma bir nevi 'gelenek' haline gelmiş. Zaman zaman şikâyet üzerine yapılan operasyonlarda eşlerin boşanmış görünmelerine rağmen birlikte yaşadığı tespit ediliyor. Ancak herhangi bir cezai müeyyide uygulanamıyor. Bunların devlete maliyetinin sağlık harcamalarıyla birlikte 500 milyon lirayı bulduğu tahmin ediliyor.

Sigorta usulsüzlükleriyle mücadelenin tüm hızıyla süreceğine dikkat çeken SGK yetkilileri, haksız kazançların önlenmesinde vatandaşlardan gelen ihbarların denetimleri kolaylaştırdığını belirtiyor. Anlaşmalı boşanmalar gibi sigorta suiistimalleri konusunda SGK'ya çok sayıda ihbar geldiğini belirten yetkililer, akraba ve komşuların şikâyetlerinin etkili olduğunu kaydediyor.


(CİHAN)
 
 

Zonguldak ın köyleri  anlaşmalı boşananlarla dolu....

HIZ SINIRI DEĞİŞTİ

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçen Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun'da, karayollarının tanımlarına bölünmüş yollar da eklendi.

Yasaya göre, "Motorlu araçların cins ve kullanma amaçlarına göre sürülebileceği en çok ve en az hız sınırları şehirlerarası karayollarında 90 kilometre, bölünmüş yollarda 110 kilometre, otoyollarda 120 kilometre saat hızı geçmemek üzere yönetmelikle belirlenir" ifadesi kondu.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Horlayan yolcu' sendromu sona eriyor     
Otobüs ve uçakla yapılan uzun mesafe yolculuklarda sık sık yaşanan "horlayan yolcu" sendromu sona eriyor. Koltuklara yerleştirilecek titreşim mekanizmasıyla otobüs şoförü veya hostes, bir düğmeye basarak horlayan yolcuyu titretip, uyandıracak.
zaman

24 ilde okul öncesi eğitim zorunlu oluyor     
Milli Eğitim Bakanlığı, okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı 24 ili daha belirledi. Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, "Hedefimiz 2012-2013 itibariyle ülke genelinde 5 yaş için okul öncesi eğitimin zorunlu olması." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, CİHAN'a yaptığı açıklamada, okul öncesi eğitimin zorunlu oduğu 32 ilde okullaşma oranlarının yüde 93'e ulaştığına dikkat çekerek, "Yıllardır ilköğretimde yüzde 100'e ulaşamadık. İlk yılda böyle bir başarı çok güzel." diye konuştu.

Gelecek eğitim öğretim yılından itibaren, yüzde 53'ün üzerinde başarı sağlanan çok sayıda ilde daha, okul öncesi eğitimin zorunlu olacağını söyleyen İnanlı, "2012-2013 itibariyle ise ülke genelinde 5 yaş için okul öncesi eğitimin zorunlu olmasını planlıyoruz." dedi.

Bugüne kadar okul öncesi eğitimin Türkiye'de doğru bir şekilde anlatılamadığını belirten İnanlı, "Yıllarca okul öncesi, çalışan annelerin, maddi durumu daha iyi olan ailelerin çocuklarının gittiği bir kurum olarak algılanmış. Benim eşim çalışmıyor, ya da anneannesi bakıyor ne gerek var, diye düşünülmüş. Ancak artık halkımız uyandı, okul öncesinde de eğitim verildiğine inandı. Aileler, verilen eğitimi, eğitimden sonra çocuktaki değişimi iziyor. Benim çocuğum da gitsin diyor." diye konuştu.

Okul öncesi eğitimi alan çocukların, Türkçeyi daha iyi kullandığına dikkat çeken İnanlı, şöyle devam etti: "Çocuk, Türkçeyi daha doğru kullanarak ilk öğretime geliyor. Eşit şartlarda başlıyor. Bunu almadığı zaman birisi dil biliyor, birisi bilmiyor, özellikle Doğu'da, Güneydoğu'da. Eşit şartlarda eğitime başlamıyor, hep geriden geliyor. Öğretmen ikilemde kalıyor. Dil bilen var, bilmeyen var, onunla mı ilgilenecek, bununla mı ilgilenecek. Bu, ortadan kalkıyor."

Okul öncesi eğitimin, okula devamsızlık problemini de ortadan kaldırdığını dile getiren İnanlı, "Diğer akranlarından daha uzun süre eğitim süreci oluyor. Özellikel bu eğitimi alan çocuklar yüzde 98 üniversitede başarılı oluyor. Başarısı, ilköğretimde, ortaöğretimde değil, üniversitede çıkıyor. Mesela kredi kartı kullanmayı onlar daha iyi yapıyor, hesaplı kitaplı gidiyor." şeklinde konuştu.

HAYIRSEVERLER ANA OKULU YAPMAYA BAŞLADI

Türkiye'de hizmet veren bin 348 müstakil ana okulu bulunduğuna dikkat çeken İnanlı, "Bu sayı 2007'de 408'ti. Bu sene 133 okul daha yapacağız. 150 okulun yapımı ise halen devam ediyor." dedi. Hayırsever vatandaşların geçmiş yıllarda ilkokul ya da lise yaptığını söyleyen İnanlı, "Şimdi ise ana okulu yapılıyor." ifadesini kullandı.

Ana okullarının genelde Batı bölgelerinde yoğunlaştığı gibi bir inancın bulunduğuna dikkat çeken İnanlı, "Doğu'da, Güneydoğu'da daha çok okullaşma var. Mesela Van'da 27, Hakkari'de 15, Şırnak'ta 17, Diyarbakır'da 16, Adana'da 19 ana okulumuz bulunuyor. Uşak'ta ise 3 tane var. Ankara, İstanbul ve İzmir'de ise bazı sıkıntılar bulunduğunu söyleyebilirim. Bu illerde arsa problemi, bina problemi yaşanabiliyor, çok fazla göç alıyor." diye konuştu.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLACAĞI 24 İL

Milli Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Amasya, Nevşehir, Çanakkale, Bilecik, Edirne, Karabük, Ardahan, Gümüşhane, Trabzon, Yalova, Karaman, Tunceli, Kilis, Bolu, Kırıkkale, Bayburt, Burdur, Kırklareli, Muğla, Düzce, Bartın, Artvin, Çankırı, Kütahya, Rize, Isparta, Kırşehir, Giresun, Uşak, Eskişehir, Sinop ve Samsun'da okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmişti.

Bakanlık, gelecek yıldan itibaren ise Yozgat, Denizli, Afyonkarahisar, Şanlıurfa, Sakarya, Kocaeli, Hatay, Elazığ, Sivas, Erzincan, Mersin, Balıkesir, Niğde, Tokat, Antalya, Bitlis, Aydın, Malatya, Muş, Aksaray, Osmaniye, Manisa, Siirt ve Bingöl'de zorunlu eğitimi 9 yıla çıkarmayı hedefliyor.

(CİHAN)

Türkiye'deki Alman okulları MEB'e bağlı değilmiş

"HAZİRANDA BOŞALAN SÖZLEŞMELİ POZİSYONLARA EK ALIM YAPILMALIDIR" konulu, AK Parti İletişim Merkezi’ne yapmış olduğunuz 945503 numaralı başvurunuz, Milli Eğitim Bakanlığı na iletilmiştir. Bakanlığın ilgili biriminden gelen cevap aşağıda yer almaktadır.



Milli Eğitim Bakanlığı Cevabı:




Sayın ; Önce öğretmen açığının nasıl hesaplandığını izah edelim, daha sonra sorunuza cevap verelim. Öğretmen açığı iki şekilde hesaplanır.



1) Varsayalım ki bir okulda haftalık 25 saat matematik dersi var ve bu okulda bir matematik öğretmeni bulunuyor, bu öğretmen haftada15 saat maaş karşılığı derse girer ve10 saatte ücretli derse girdiği zaman bu okulda ek ders ücretli hesaba göre matematik öğretmen açığı yoktur.



2) Ama bu okulun matematik öğretmeni norm kadrosu ikidir. Norm kadroya göre bu okulda bir matematik öğretmeni açığı vardır. Şimdi birinci formüle göre öğretmen açığımız 70 bin civarındadır. 2. Formüle göre ise 133 bin civarındadır.



Sayın Başbakanın konuştuğu dönemde 72 bin öğretmen açığı varken, atamayı bekleyen öğretmen adayı sayısı da yaklaşık olarak o kadardı. O konuşma o günün şartlarına göre yapılmıştır. Bu yıl toplam 133 bin atama yapılsa yine 150 bin öğretmen adayı açıkta kalacaktır.



Bakınız ilk defa son sekiz yıldır devlet bütçesinde en büyük pay Eğitime verilmektedir. Ve bu Sayın Başbakanın emriyle yapılmıştır. Bu eğitim konusunda çok önemli bir gelişmedir. Sağlanan bu imkânlarla her yıl 14 milyon öğrenciye bedava ders kitabı verilmekte ve her yıl 30-40 bin öğretmen ataması yapılmıştır.



Bir yılda yapılan atama 2002 yılında ki öğretmen açığının ½ sidir. Peki, neden öğretmen açığı artmıştır. Çünkü 8 yılda 160 bin yeni derslik yapılmış, sınıf mevcutları düşmüş ve sınıf sayısı arttığı için öğretmen açığı artmıştır. Eğer o günkü gibi sınıf mevcutları 50-60 kişilik olsaydı, bugün öğretmen açığımız çoktan kapanmıştı. Bu arada zorunlu eğitim 9 yıla çıkarılmıştır. Buda büyük bir etkendir.



Bütün bu saydıklarımız devrim niteliğinde olan büyük hizmetlerdir. Eğitim alanında daha sayamadığımız binlerce hizmet yapılmıştır. Bütün bunlara rağmen kim Sayın Başbakan eğitim konusunda verdiği sözü yerine getirmemiş diyebilir.



Ayrıca öğretmen açığının kapatılması için tüm imkânlar kullanılmaktadır. Ek atama konusunda gelen tüm talepler ilgili birimlere iletilmektedir. İyi günler diliyoruz.



Bilginize sunar sistemimizi kullandığnız için teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.
Saygılarımızla...

Herkes Kafasına Göre Formül Üretiyo

Milli Mücadele sırasında Türkiye'nin sesini dünyaya duyurmak amacıyla Büyük Önder Atatürk'ün direktifleriyle 6 Nisan 1920'de kurulan Anadolu Ajansı (A.A), 90. yaşını kutluyor.

Gazete ve televizyon kuruluşlarından reklam ajanslarına, haber portallarından GSM operatörlerine, borsa şirketlerinden yerel basına kadar pek çok kuruluşa hizmet veren Anadolu Ajansı yurt içi ve dışında görevli bini aşkın muhabiriyle hergün 4 ayrı bültenden ortalama bin 500 haber, 500 fotoğraf 120 görüntüyü abonelerine ulaştırıyor.

Fotoğraf alanında en ileri teknolojiyi kullanan 4 büyük ajanstan biri olan Anadolu Ajansı, kısa süre önce 1 milyonuncu fotoğrafını abonelerine ulaştırdı.

Anadolu Ajansının içerik, teknik ve estetiğe 90 yılın deneyiminin eklendiği on binlerce kareden oluşan fotoğraf arşivi ise adeta dünyanın görsel tarihini oluşturuyor.

90 yıllık birikimini görüntülü haberlere de taşıyan Anadolu Ajansı, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelen görüntüleri dijital ortamda abonelerine ulaştırıyor. Anadolu Ajansı canlı yayın araçları ve gelişmiş teknolojisiyle yerel kanallardan uluslarası ajanslara kadar yüzlerce basın kuruluşuna görüntülü haber hizmeti veriyor.

Teknolojik gelişmeleri yakından izleyen AA, haberleri artık cebe taşıyor. Türkiye'den ve dünyadan son dakika gelişmelerini SMS paketleriyle abonelerinin cep telefonuna ulaştıran AA, şimdi 3G teknolojisiyle haberleri özel videolar eşliğinde sunuyor.

Anadolu Ajansı muhabirleri, haber, fotoğraf ve görüntü dalında birçok saygın kişi ve kurumdan ödül aldı. Dünyanın sayılı haber ajanslarından biri olan AA, abonelerine daha iyi hizmet verebilmek için aralarında EPA, AP, Reuters ve AFP gibi uluslararası ajansların yanı sıra yaklaşık 100 ülkenin ulusal haber ajansıyla iş birliği yapıyor.

TSE kalite belgeli ilk ve tek haber ajansı olan Anadolu Ajansı, Atatürk'ün çizdiği hedef doğrultusunda, ilk günkü heyecanla görevini yerine getiriyor.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ İLE AA YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE GENEL MÜDÜR BENGİ BAŞKANLIĞINDAKİ AJANS ÇALIŞANLARI ANITKABİR'İ ZİYARET ETTİ

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Hilmi Bengi başkanlığındaki ajans çalışanları, AA'nın kuruluşunun 90. yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.

Arınç ve Bengi ile çalışanlar, Ulu Önder Atatürk'ün mozolesine çelenk koyup, saygı duruşunda bulunduktan sonra hatıra fotoğrafı çektirdi.

Heyet daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Arınç, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:

''Milli mücadele ateşinin yakıldığı, 'Ya istiklal, ya ölüm' yeminlerinin edildiği, 'milletin geleceğine yine milletin karar vereceğinin' ilan edildiği yıllarda, iç ve dış, en doğru haberlerle kamuoyunu aydınlatması amacıyla kurduğunuz Anadolu Ajansı 90 yaşında.

6 Nisan 1920'de onurlu ve kutsal mücadelenin tüm dünyaya duyurulması misyonuyla çalışmalarına başlayan Anadolu Ajansı, bugün de üstlendiği görevin bilinci, çağın birikimi ve teknolojisiyle ülkemizin sesini dünyaya duyurmaya devam ediyor.

Küreselleşen dünyada yurt içi ve yurt dışı örgütlenmesiyle Türkiye'nin gözü, kulağı ve sesi olan Anadolu Ajansı, 90 yıl önce ateş altında başladığı haber yolculuğunu, doğru, tarafsız ve hızlı habercilik anlayışıyla, Türkiye Cumhuriyeti var oldukça, sonsuza kadar sürdürecektir. Rahat uyu.''

AA'NIN 90. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NDE DÜZENLENEN TÖRENLE KUTLANDI

Anadolu Ajansı'nın 90. kuruluş yıl dönümü, İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde düzenlenen törenle kutlandı.

Tören, Anadolu Ajansı'nın kuruluş talimatını veren Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bugüne kadar hayatını kaybeden ajans personeli için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ile başladı.

İstihbarat Şefi Ömer Erim Baştimar törende yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal Atatürk'ün Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın dünyaya doğru anlatılması amacıyla verdiği talimat doğrultusunda 6 Nisan 1920 tarihinde kurulan AA'nın, bugün 90. yıl dönümünü kutladığını belirtti.

Ajansın 90 yıllık süre içinde başarılı çalışmalara imza attığını dile getiren Baştimar, ''90 yıllık mazisinde doğru, hızlı ve tarafsız haber iletmeyi birinci öncelikli görev edinen Anadolu Ajansı, bu misyonunu sonsuza kadar sürdürecek'' dedi.

Redaktör Hasan Köseoğlu da konuşmasında Anadolu Ajansı'nın tüm personelin özverili çalışmalarıyla 90 yılda büyük başarılara imza attığını ifade ederek, hep beraber bundan sonraki süreçte de aynı sorumluluk bilinciyle güvenilir habercilik anlayışını sürdüreceklerini kaydeTTİ

Rüzgar bir okulun çatısını uçurdu     
Gaziantep'te şiddetli rüzgar bir okulun çatısını uçurdu. Ders zilinin çalmasından 3-4 dakika sonra meydana gelen olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

Edinilen bilgiye göre, Araban ilçesinde şiddetli rüzgar nedeniyle Şerif Peri İlköğretim Okulunun çatısının bir bölümü uçarak, okul bahçesine düştü.

Ders zilinin çalmasından 3-4 dakika sonra meydana geldiği öğrenilen olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

Araban Kız Teknik Meslek Lisesi öğrencilerinin de eğitim gördüğü ve toplam 543 öğrencisinin olduğu belirtilen Şerif Peri İlköğretim Okulunun 2001 yılında yaptırıldığını belirten vatandaşlar, okulun çatısının 6. kez uçtuğunu öne sürdüler.

Mardin'de toz bulutu etkili     
Suriye'den kaynaklanan toz bulutu Mardin'i etkisi altına aldı. Güneyden esen rüzgar nedeniyle Suriye üzerinden gelen toz bulutu, kentte hayatı olumsuz etkiliyor.

Görüş mesafesinin düşmesine neden olan toz bulutu nedeniyle kara yollarında sürücüler düşük hızda ve araçlarının farları açık şekilde seyrediyor.

Uzmanlar, çocuk, yaşlı ve hastaların toz bulutundan en fazla etkilenen gruplar olduğunu belirterek, zorunlu olmadıkça bu gruptakilerin dışarı çıkmamasını tavsiye ettiler

        Şimdide şuan Ağrı'nın bu yüksek dağında etkili...  toz bulutu....sanki güneş tutulması olmuş gibi...

Toplu Görüşme Primi Yeniden Ödenecek
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile görüşen Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu,
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile görüşen Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, CHP’nin başvurusu sonucu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Toplu Görüşme Primi’nin yeniden ödenmesi için hükümet tarafından yapılan çalışmaların son aşamaya geldiğini, tasarının önümüzdeki günlerde TBMM’ye sevk edileceğini söyledi.

 

Gündoğdu, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’yı ziyaret ederek bir süre görüştü. Görüşmeden sonra bir açıklama yapan Ahmet Gündoğdu, sendika üyesi kamu çalışanlarına Toplu Görüşme Primi’nin yeniden verilmesi için yapılan çalışmaların son aşamaya geldiğini ve TBMM’ye sevk edileceği günü beklediğini kaydetti.

 

Gündoğdu, ısrarlı takipleri sonucu Toplu Görüşme Primi’nin yeniden verilecek olmasının mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, Memur-Sen’in söz üretmeyip, icraat yaptığını dile getirdi.

 

Daha önceki ziyaret ve görüşmelerinde 3 ayda bir 30 TL şeklinde ve 1 Ocak 2010’dan itibaren geçerli olmak üzere Toplu Görüşme Primi ödenmesine yönelik yaptıkları önerilerinin kabul edilmesi ve çalışmanın tamamlanma aşamasında olmasının kamu çalışanları açısından da sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Şimdiye kadar her yerde, Toplu Görüşme Primi’nin ödenmesi gerektiğini ve sendikalı çalışanın sendikasız çalışandan sembolik bile olsa farklı ücret alması gerektiğini söyledik. Bunun için başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, ilgili bakanlarımız nezdinde girişimlerde bulunduk. Israrlı çalışma ve takiplerimiz sonucu bu noktaya geldik. Sayın Bakan’dan öğrendiğimize göre, tasarı önümüzdeki günlerde TBMM’ye sevk edilecek” şeklinde konuştu.