Hayırlı günler dilerim.
Konuya yazılan mesajlarda 4+4+4 eğitim sistemi için velilerin yeterli tepki göstermediği vurgulanmış.
Bir veli olarak öğretmenlerin empati yapmakta başarılı olamadığını düşünüyorum.1) 4+4+4 şeklindeki eğitim sistemi gündeme gelmeden yaklaşık bir yıl önce foruma yazdığım bir mesajda öğretim sisteminde yapılacak değişikliklerde okula başlama yaşının 4, temel eğitimin muhtemelen 4+4+4 şeklinde olacağını, bu şekilde erken yaşta üretim yapan kişiler yetiştirileceğini ÖNGÖRMÜŞTÜM.
Küçük bir sapmayla ÖNGÖRÜMÜN gerçekleştiğini görmekten memnunum.2) Özellikle büyükşehirlerimizdeki oyun alanlarının minumum seviyeye düşmesi ve farklı sebeplerle çocukların biraraya gelerek oyunlar oynama imkanları azalmıştır.
Günümüzde okullar, çocukların bir araya gelebilmeleri ve oyun alanı olarak kullanabilmesi yönüyle önemli bir seçenektir.
3) Öğretim sisteminde yapılan değişikliklerde öğretmenlerin - üniversitelerin görüşlerinin alınmadığı şeklindeki görüşler tamamıyla ÖNYARGIDIR.
Milli Eğitim Bakanlığına sadece Türkiye'den değil, Dünya'nın dört bir yanından KESİNTİSİZ veri akışı mevcuttur.Dünya'nın kaç ülkesinde, bir iki tuşa basarak, hangi gün, kaç öğrencinin derste olduğunu öğrenebilen bakanlık mevcuttur?
Kaç ülke hangi öğrencinin, hangi okula devam edeceğini, bir yıl sonra kaç öğrencinin okula başlayacağını kesine yakın olarak bilebilmektedir?
Bu kadar çok sayısal verinin elde edilmeye çalışılmasının sebepleri nelerdir?4) Sadece İmam Hatip okullarının orta kısımlarının açıldığı, görüşü hiç bir dayanağı olmayan ifadelerdir.
5) Yeni Anayasa çalışmaları dolasıyla defalarca üniversitelere görüş belirtmeleri için çağrı yapıldı. Yakın zamana kadar yüzden fazla üniversiteden bir iki tanesinin görüş belirttiği açıklandı.
İstisnalar haricinde üniversitelerimiz çağımızın hızına ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Üniversitelerin eğitim ve öğretim alanında da görüş belirtmeleride benzer seviyededir.6) Çocukların okul öncesi dönemde yetiştirilme tarzlarından kaynaklanan büyük farklılıklar vardır. Aynı apartmanda oturan iki çocuktan küçük olan çocuk, büyük olan çocuktan daha olgun davranışlar içinde bulunabilmektedir.
Okula yeni başlayan çocuklardaki problemlerin asıl sebebi yaş farkı değil, çocukların yetiştirilme tarzından kaynaklanmaktadır.Bu problem okuma yaşının büyümesiyle daha belirgin hale gelir.
Diğer bir deyişle ailelerin yetiştirme tarzından kaynaklanan farklılıklar daha belirginleşir.
Çocuklar ne kadar küçük yaşta okula başlarsa, aynı öğretim sistemine tabi olacakları için farklılıklara uyum sağlamaları daha kolay olacaktır.
7) Aynı okula devam eden kardeşlerin kendine özgü kişilik geliştirmeleri daha zor olur.
Kardeşlerin farklı okullarda okumaları kişiliklerinin gelişmesine olumlu katkı yapacaktır.
Velilerin öğrencinin okul hayatına müdahalesi KONTROL noktasında olmalıdır. 1. sınıf dahil olmak üzere öğrencinin kendi başına okula gidip/gelmesi, ödevlerini kendi başına yapması çocuğun gelişimi açısından çok önemlidir.
Günümüzde olduğu gibi 3. - 4. sınıfa kadar velisinin okula götürdüğü, ödevlerin veli tarafından yapıldığı sistem çocuğun kendine güvenini zedelemekte, gelişimini yavaşlatmaktadır.
8 ) Toplum olarak mevcut problemlerden veya çıkması muhtemel problemlerden sürekli başkasını sorumlu tutma eğilimindeyiz.
Birazda
empati yapıp, yeni uygulamaları yürürlüğe koyan idarecilerin yerine kendimizi koyalım - Yıllardır emek vererek en ince ayrıntısına kadar planladığımız
projenin en zayıf halkası öğretmenlerdir.Onlar bu projemizi benimsemeyecek, en iyi şekilde uygulanması için çaba sarfetmeyeceklerdir.
Bu problemi nasıl çözebiliriz?
- Öğretmenler yaşadıkları problemleri çözüme kavuşturmak için en küçük bir gayret göstermiyorlar.
Her türlü problemin çözümünü bizden bekliyorlar. Türkiye çapındaki bir projeyi yönetirken,
üç beş öğretmenin karşılaştığı problemi çözmek için de biz uğraşamayız ya...- Zamanın maarif müdürü "şu okullar olmasaydı, bakanlığı ne güzel yönetirdim" demiş.
Şu öğretmenler olmasa projelerimizle ülkeye çağ atlatmamız içten bile değil.
Projelerimizin uygulanmasını zorlaştıran öğretmen problemine kesin bir çözüm bulmamız gerekiyor....
Bir ÖNGÖRÜDE daha bulunmak istiyorum. En geç önümüzdeki beş yıl içinde öğretmen problemi çözüme kavuşturulacaktır.
Nasıl mı?
"Okulların Satılması Durumunda Neler Olur?" başlıklı konuda düşüncelerimi yazmıştım.
Bu düşünceler şahsıma aittir, velilerin genelinin ne düşündüğü hakkında bilgi sahibi değilim.