Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimiçi ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.364
  • 35.882
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.364
  • 35.882
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Kas 2024 07:18:29
Bir gün gelecek, artık annen olmayacak.
Seni aramayacak, nasılsın diye sormayacak.
Dizlerine yatamayacak, saçlarını okşatamayacak, kokusunu duymayacaksın.
Üzüleceksin! Onun daha uzun yaşamasını, birlikte daha fazla zaman geçirebilmeyi isteyeceksin ama o olmayacak.
Senin için üzülen, sana tavsiyelerde bulunan, sana moral veren annen çoktan gitmiş olacak.
Bir gün gelecek, annenin; gelmeni dört gözle beklediği ama senin gitmemek için bin bir bahane bulduğun şimdi ise artık küf tutmuş duvarlardan başka geriye hiçbir şey kalmamış olan o bomboş eve gideceksin ama ne seni kapıda karşılayan olacak ne mis gibi kokan yemek kokusunu ne de annenin sesini duyacaksın.
Annenden geriye sadece anılar kalacak.
Ve bir gün zamanın hızla geçtiğini ve yapmaya çok geç kaldığın bazı şeyleri yapman için seni beklemediğini fark edeceksin. Pişman olacaksın ama iş işten geçmiş olacak.
Evet, işte o gün gelmeden annelerinizin kıymetini bilin.


Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.097
  • 23.850
  • 5.097
  • 23.850
# 22 Kas 2024 22:47:05
İnsan en çok kendine benzeyeni sever;
Ruhu ruhuna, yüreği yüreğine, yarası yarasına...

Çevrimdışı Kupakızı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 665
  • 2.200
  • 665
  • 2.200
# 30 Kas 2024 11:32:45
Sabır kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup ismini bir bitkiden almaktaymış. Eski zamanlarda Sabır bitkisi şifa vermesi için kullanılırmış ama bitki çok acı oldugu icin sadece bu bitkinin acısına dayanabilenler şifasindan yararlanmaktaymış. Sabır kelimesinin kökeni o zamana dayanmaktaymış.

Çevrimiçi ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.364
  • 35.882
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.364
  • 35.882
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Kas 2024 16:23:14
MESLEKÎ YALANLAR

Esnaf: Bana gelişi bu
Galerici: Hatasız
Memur: Sistem gitti
İş veren: Biz sizi ararız
Berber: Çok yakıştı
Manav: Günlük
Avukat: İtiraz ederiz
Balıkçı: Çok taze abi
Emlakçı: Her yere 10 dakika
Öğrenci: Elektrikler kesikti hocam
Bilgisayarcı: Format şart
Muhasebeci: Dışarıdan fatura bulalım
Bankacı: Genel müdürlük yaptı
Hırsız: Valla billa ben yapmadım
Sanatçı: Halkımız için varız
Minibüsçü: Yakınından geçer
Taksici: Çok tutmaz
Ayakkabıcı: Giydikçe açılır gibi... :)

Çevrimdışı Kupakızı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 665
  • 2.200
  • 665
  • 2.200
# 02 Ara 2024 19:35:25
FISILTI MI, TAŞ MI?
Zengin bir adam Mercedes arabası ile
şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu.
Birden, yoluna aniden firlayarak
elindeki taşı arabasına
atan bir çocuk gördü.Kapısına çarpan tasın sesi ile ani fren yapınca
arabası kaldirım tasina çarparak
durabildi.
Adam öfkeyle arabadan atlayip, tas atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve "Sen ne yapıyorsun
serseri, bak arabamı ne hale getirdin?" diyerek
bağırmaya başladı.
Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk "Amca lütfen
kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için
işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin
arabaya taş attım" dedi.
Ve, gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir
tekerlekli özürlü arabasını ve o arabadan düserek yerde yatan birisini göstererek
"Agabeyim yürüyemiyor onu tekerleklo arabası ile
gezdirirken, kayip devrildi,Ağabeyim yere düştü,
kaldtrmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de  yok, siz onu yerden kaldirip tekerlekli arabasina
tekrar oturtmama yardım edermisiniz?" dedi.
Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden,
boğazındaki düğümden yutkunarak
kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına
gitti, Onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturttu ve
cebinden temiz bir mendil çıkararak
bacağındaki kanları sildi.
Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp
giderken, hiçbir şey söyleyemeden arkalarından bakakaldı.
Arabasına döndüğünde çocuğun attğı taşın
arabanın kapısında biraktıgi oyuk şeklindeki DERİN İZi gördü.
Ve zengin adam, bu derin taş izini hiçbir zaman
tamir ettirmedi.
Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak
için sakladı:
"Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni
durdurmak ve dikkatini çekmek için TAŞ ATMAYA
mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme "

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.027
  • 62.952
  • 10.027
  • 62.952
# 04 Ara 2024 15:57:59
      Hava sıcaklığının pozitif değerde olduğu bir ortamda, ağzı açık bir kapta bulunan tuzlu suyun yoğunluğu, herhangi iki zaman diliminde birbirine eşit değildir.

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.027
  • 62.952
  • 10.027
  • 62.952
# 09 Ara 2024 19:13:36
   TC Kimlik numaramızın ilk 10 rakamını topladığımızda elde edeceğimiz sayının birler basamağı ile kimlik numaramızın birler basamağı aynı rakamdır.

Çevrimdışı Kupakızı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 665
  • 2.200
  • 665
  • 2.200
# 09 Ara 2024 20:00:37
Ucube kelimesi Arapça kökenli bir sözcük olup eskiden hayranlık uyandıracak kadar güzel olan anlamında kullanılırmış. Şimdi ise anlam bozulmasina uğramış ve çok çirkin anlamında kullanılmaya başlamış.

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.027
  • 62.952
  • 10.027
  • 62.952
# 14 Ara 2024 18:07:40
   Hicri Takvim'de her 30 yılın 11 yılı artık yıl (355 gün), 19 yılı ise 354 gündür.

     Miladi Takvim'de ise bir yıl 365,25 gündür.
  Hicri yılda 1446; Miladî takvimde ise 2024 yılında olduğumuza göre; hesapta hata olmadıysa 20873 yılında Hicri Takvim, Miladi Takvimi yakalayacak ve 2. ayda gün olarak da geçecek gibi görünüyor.

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.300
  • 42.318
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.300
  • 42.318
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ara 2024 20:09:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
   TC Kimlik numaramızın ilk 10 rakamını topladığımızda elde edeceğimiz sayının birler basamağı ile kimlik numaramızın birler basamağı aynı rakamdır.
Ben topladim.onlar basamagiyla benim TCmin ilk rakami da tuttu.

Çevrimdışı deliok

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 341
  • 690
  • 341
  • 690
# 14 Ara 2024 22:07:56
FABL
Fransa da ,La Fontaine ve diğer  kral karşıtı yazarlar, yazılarında kralı eleştirmeye başlarlar .Kral bu durumdan rahatsız olur ve bir kanunla bu tür yazıları yazanları ölüm cezası ile cezalandıracağını ilan eder...La Fontaine kralı eleştren yazılar yazmaya kararlıdır. Hikayelerinde hayvan karakterleri kullanmaya başlar.Hikayelerinde güçlü ve kurnaz hayvanlar kralı (aslan ,karga ve tilki gibi) zayıf ve güçsüz karakterler Fransa'da ezilen fakir halkı ( kuzu gibi) temsil eder.

Çevrimdışı Kupakızı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 665
  • 2.200
  • 665
  • 2.200
# 14 Ara 2024 22:23:45
Dedesi doğum gününde bir muhabbet
kuşu alır torunu Hasan'a fakat kuş o
kadar huysuzdur ki...
Sürekli küçük çocuğun elini isırir
durur. Gagasıyla attığı güçlü isırk
darbeleri yara içinde bırakmıştır
Hasan'ın parmaklarını
Can acısıyla dedesinin yanına koşar
bir gün ve parmaklxini gösterir
Dedesi ise gülümseyerek
-"İnsan yaralarıyla büyür evlat. Sen
aldırma bu yaralara. Geçer gider
bunlar. Önemli olan sevdin mi sarı
kuşun Limon'u? O seni sevdi mi? -"
deyince çocuk gülerek kuşu Limon'u
çok sevdiğini anlatır.
Fakat kuş Hasan'a alışana kadar
narin parmaklarında birçok yara
açmıştır.
Birbirlerine fazlasıyla alışmışlardır
Fakat hırçın kuş yine de arada sırada
gaga darbeleriyle parmaklarında
yaralar açar küçük çocuğun. Hasan da
her defasında dedesinin yanına gidip
kuşu şikayet eder. Dedesi ise yine her
zamanki gibi,
-"İnsan yaralarıyla büyür oğlum.Aranızdaki sevgiye zeval gelmesin-"
der.
Kuş aylar sonra o kadar alışmıştır ki
küçük sahibine, Hasan onu kafesten
çıkarsa da eline konup hiç
kaçmamaktadır.
Fakat bir gün kafesindeki yemliğini
dağıtıp dökünce Hasan bir anda
okadar sinirlenir ki. Bağınır çağırır çok
sevdigi kuşuna.Hem de dakikalarca. Muhabbet kuşu
kafesinde bir köşeye siner o an. Gece
boyunca bir defa bile ötmez. Hasan
ise sabah uyandığında doğruca kafese
koşar. Bir bakar ki çok sevdiği kuşu
Limon cansız bir halde kafeste
yatmaktadır. Doğruca gözyaşlarıyla
dedesinin yanına koşar. Dedesi kuşu eline alıp baktığında
gerçekten de öldüğünü anlamıştır.
Torununa neler olduğunu sorduğun
da, Hasan bir akşam önce kuşu
Limon'un yemliğini döktüğünü ve bu
yüzden biraz kızıp bağırdığını
anlattığında dedesi her şeyi anlamıştır
Torununun elini avucuna alır ve şöyle
der:
"Yaralamışsın onu evlat
-"der.Hasan ise hüngür hüngür
ağlayarak,
" Hani ufak tefek yaralardan bir şey
olmazdi? - "diye sorunca, dedesi
hüzünle bakar torununa ve şöyle der:
" Muhabbet kuşları küsünce ölürler
Onu küstürmüş, sevginizi
yaralamışsın. İnsan yaralarıyla büyür
evlat...
Sevgi ise yaralanınca iyileşmez..
Ölür...

Çevrimdışı kont142

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.022
  • 2.552
  • 1.022
  • 2.552
# 15 Ara 2024 02:05:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
MESLEKÎ YALANLAR

Esnaf: Bana gelişi bu
Galerici: Hatasız
Memur: Sistem gitti
İş veren: Biz sizi ararız
Berber: Çok yakıştı
Manav: Günlük
Avukat: İtiraz ederiz
Balıkçı: Çok taze abi
Emlakçı: Her yere 10 dakika
Öğrenci: Elektrikler kesikti hocam
Bilgisayarcı: Format şart
Muhasebeci: Dışarıdan fatura bulalım
Bankacı: Genel müdürlük yaptı
Hırsız: Valla billa ben yapmadım
Sanatçı: Halkımız için varız
Minibüsçü: Yakınından geçer
Taksici: Çok tutmaz
Ayakkabıcı: Giydikçe açılır gibi... :)

Öğretmen: Kafasını verse yapar
                    Aslında iyi bir çocuk ama arkadaş çevresi kötü
                     Okursan istediğin yere gelirsin
                     

Çevrimiçi ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.364
  • 35.882
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.364
  • 35.882
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# Dün, 08:13:09
Eşeği Saldım Çayıra Hikayesi ve Şiiri


▪︎ Bir zamanlar, bir köyün zalim bir ağası varmış.
▪︎ Köylüye yapmadığı eziyet kalmamış.
▪︎ Bir gün yaptıklarını fark eden ağa, tüm köylüleri meydana toplamış ve demiş ki; "ben size yıllardır eziyet ettim, yapmadığım şey kalmadı.
▪︎ Ben her türlü cezaya hak ettim.
▪︎ O yüzden ben öldükten sonra cesedimi köyün girişindeki ağaca asın, 3 gün orada dursun ibret-i âlem için" demiş.
▪︎ Gün gelmiş ağa ölmüş, köy halkı vasiyetidir diye ağayı ağaca asmışlar.
▪︎ Sonra köye jandarma gelmiş. "Siz köy halkı birleşip ağayı asıp, öldürdünüz" demiş. ▪︎ Köy halkı ne derse desin inandıramamışlar jandarmayı ve tüm köy halkı dayaktan geçmiş. Velhasıl ağa yine yapacağını yapmış.
▪︎Bunun üzerine Kazak Abdal da bir köşede bu şiiri-küfürü söylemiş...

▪︎ Eşeği saldım çayıra
Otlaya karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da anasını

▪︎ Münkir münâfıkın soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de anasını

▪︎ Müfsidin bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İkisin meyyit namazım
Kılanın da anasını

▪︎ Derince kazın kuyusun
İnim inim inilesin
Kefen dikmeye iğnesin
Verenin de anasını

Dağdan tahta getirenin
Mezarına götürenin
Talkınını bitirenin
İmâmın da anasını

▪︎ Kazak Abdal söz söyledi
Cümle halkı dahleyledi
Sorarlarsa kim söyledi
Soranında anasını...

Çevrimdışı Kupakızı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 665
  • 2.200
  • 665
  • 2.200
# Bugün, 10:48:46
" Yalancının mumu yassıya kadar yanar . "  şekliyle bilinen sözde yassı mum söndürmek için kullanılan alettir ve sözün aslı yassı değil yatsıdır ve mutlaka ortaya çıkar anlamında kullanılmaktadır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK