Bunları Biliyor Musunuz?

BİLİNÇLİ İNTİHAR ÇILGINLIĞI ... ÇAMAŞIR SUYU SAPLANTISI .....

Türkiye'nin dünyada en çok çamaşır suyu satılan ülkelerin başında geldiğini biliyor musunuz?
Çamaşır temizliği dışında, ağartma ve mikropların öldürülmesi gerektiği ile beynimiz yıkandığı için evdeki tüm yüzeylerde kullanılıyor.
Diğer krem temizleyiciler, spreyler gibi ürünlerin içine katılıyor ve hatta bulaşık makinesi tablet deterjanlarında kullanılıyor. Bir hijyen masalı altında çamaşır suyu çılgınlığı yaşanıyor.

Sodyum hipoklorit (çamaşır suyu) kullanımı Amerika, Avrupa , Japonya gibi alım gücü yüksek , bilinçli bir çok ülkede çok çok azaldığı için gelişmekte olan ülkeler, hijyen ve mikrop masalı ile kandırılıp tonlarca ürün satılıyor, milyar dolarlarca parayı yurt dışına gönderiyoruz.

Gelişmiş bir çok ülke, sağlığa zararları dolayısı ile çamaşır suyu kullanımını terk etti.
Hatta bu işin mucidi Clorox bile, Amerika da artık tercih edilmediği için doğal içerikli greenworks adında yeni bir marka yarattı.
Buradan bakabilirsiniz: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sanki çamaşır suyunu ilk defa üreten firma değilmiş gibi, zararlı kimyasal içermeyen gerçek doğal temizlik diye ilanlar veriyor.

Evimizi temizleyeceğiz diye, en zararlı kimyasallardan olan Sodyum Hipoklorit ile hem kendimizi hem ailemizi zehirliyoruz. 100 yıl önce keşfedilmiş ve bulan firmanın bile bıraktığı bir ürünü hayatımızın vazgeçilmezi yapmışız.

Ama hijyen ve temizlikten öte bizleri zehirledigi gercegini unutmuşuz.
Geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırma, bu ürünlerin ülkemizdeki her 100 evden 85’inde kullanıldığını, hane başına yıllık tüketimin ise 3 kilograma ulaştığını gösteriyor.

Sağlıklı evlerde yeri olmayan çamaşır suyunu evlerimize sokmayalım, bu bilgileri sevdiklerimizle, çevremizdeki tüm annelerle paylaşalım.

Şu an ülkemizde yaşanan hijyen çılgınlığının artık kendi ülkelerinde bu ürünü satamayan yabancı şirketlerin masalı olduğunu bilelim. Çocuklarımızı bu zehir ile büyütmeyelim.

ALINTI : AYSEN KARSAN

  çok gülen insanların acı toleransları ve ağrı eşikleri daha yüksekmiş...

  çok gülen insanların acı toleransları ve ağrı eşikleri daha yüksekmiş...

ağlasam mı gülsem mi şaştım şimdi:)

62 kişi dünyanın yarısına bedel!

Oxfam`ın raporuna göre dünyanın en zengin yüzde 1`lik kesiminin serveti, geri kalan yüzde 99`luk kesimin servetinin toplamına eşit. 62 "süper zenginin" servetleri ise dünya nüfusunun yarısından daha fazla .

Oxfam'ın raporuna göre, gelir dağılımındaki eşitsizlik gittikçe artıyor. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'ın raporuna göre dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesiminin serveti, geri kalan yüzde 99'luk kesimin servetinin toplamına eşit.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Credit Suisse'in Ekim ayındaki verilerine dayandırılan rapor, bu hafta düzenlenecek Davos Dünya Ekonomik Forumu öncesi dünya liderlerine eşitsizlik konusunda harekete geçme uyarısında bulunuyor.

62 KİŞİNİN SERVETİ DÜNYANIN YARISINDAN DAHA FAZLA

Oxfam'ın verilerine göre dünyanın en zengin 62 milyarderin serveti de dünya nüfusunun en yoksul kesiminin varlıklarının yarısına denk geliyor.

Dünyanın en yoksul yüzde 50'lik kesimin varlıkları, 2010 ila 2015 yılları arasında nüfusun 400 milyon artmasına rağmen yüzde 41 oranında düştü.

Aynı zaman diliminde dünyanın en zengin 62 kişisinin varlıkları da 500 milyar dolardan 1.76 trilyon dolara çıktı.

Kuruluşun raporunda, 2010 yılında dünyanın en zengin 388 kişisinin varlıklarının en yoksul yüzde 50'ye denk geldiği belirtilirken bu oranın 2014 yılında 80'e düştüğü, 2015 yılında da düşmeye devam ettiği belirtiliyor.

'ZENGİNLER İÇİN EKONOMİ'

Rapor, lobi faaliyeti yürütenleri ve vergi olmayan ya da vergilerin düşük olduğu 'vergi cennetlerini' de eleştiriyor.

Oxfam geçen yıl bu zamanlarda yayımladığı raporda, en zengin yüzde 1'lik kesimin geri kalanların toplam varlığından daha fazla olacağı ön görüsünde bulunmuştu.

Oxfam'ın raporunda "Herkesin refahı için işleyecek bir ekonomi yerine, gelecek kuşaklar ve gezegen için, yalnızca yüzde 1'lik kesim için bir ekonomi yarattık" deniyor.

Credit Suisse'in araştırmasını kapsayan süre zarfında, en zengin yüzde 1'lik kesimin servetinde 2000 ila 2009 yılları arasında her yıl düşüş yaşandı.

Oxfam, hükümetlere eşitsizliğe son verilmesi çağrısında bulunuyor ve işçilerin geçinebilecekleri bir maaş almaları gerektiğini savunuyor.

Kuruluş ayrıca maaşlarda cinsiyet ayrımına son verilmesi, ilaçların ücretlerinin düşürülmesi ve tüketimden çok varlıkların vergilendirilmesi çağrısı yapıyor.

Kaynak: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Yorum yapsam, zenginin malı züğürdün çenesini yormuş olacak. 

O zaman bu arkadaşlar tüm gelirlerini durumlarına göre tüm insanlara pay etmiş olsalar  Dünya'da yoksul diye bir kelimeyi kullanmaya gerek kalmayacak. 

İşte başımıza gelen asıl felaket:
“Müslümanların her şeyini bozduk, yok ettik. Dinleri, inançları, dine bağlılıkları ve insanî duyguları yok oldu. Onların milli ve manevi değerlerini, Batı medeniyeti potasında eriterek kendimize benzettik. İslamiyeti öğrenmeyi, yaşamayı, namaz kılmayı, Kur’an öğrenmeyi suç ve gericilik olarak göstermeyi başardık. Artık çoğu hiçbir şeye tam olarak inanmıyor. 14 Asırlık dinlerini, itikatlarını, ibadetlerini tartışılır hale getirdik! Onları derin boşluğa düşürdük. Bundan sonra siz misyonerlerin işi daha kolay oldu! Maaş bağlayarak, vize vaadi, yurt dışı imkanı, hatta cinselliği kullanarak Müslümanları Hıristiyan yapınız…” Louis Massignon Su Dergisi, Yıl 1, Sayı:3, Mayıs-Haziran 2005

1990 yılının 19 Ocak'ını 20 Ocak'a bağlayan gece Rus tankları Bakü sokaklarına girerken, 35.000 Rus askeri de şehri işgal etti.

Ama Kızıl Ordu, bağımsızlık ile ruhunu özdeşleştirmiş Türk Milleti'ni durdurmayı başaramadı. Adı "Bağımsızlık Meydanı" anlamına gelen Azadlık Meydanı'nı dolduran binlerce Azerbaycan Türkü, katledileceklerini bildikleri halde "BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ" diye haykırarak tankların üzerine yürüdüler.

20 Ocak sabahı, Azadlık Meydanı kan gölü halindeydi. Kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 170 soydaşımız bütün dünyanın gözleri önünde Moskof tarafından hunharca katledilmiş, 800'den fazlası ağır yaralanmış, onlarcası ise gemilere bindirilip Hazar denizinin karanlık sularında batırılarak yok edilmişti.

"İnsan hakları" bekçiliğine soyunan; ermeninin, kürdün hakkının peşinde koşmayı kendilerine görev bilen batılı devletler bu katliamı sadece izlemekle yetindiler. Hiçbirinden çıt çıkmadı.

20 Ocak, Azerbaycan Türkleri'nin Bozkurt Ebulfez Elçibey önderliğinde Rus esaretinden kurtulmaları sürecinin başlangıç tarihi oldu. Dökülen kan yerde kalmadı, Türk Yurdu Azerbaycan SSCB dağılmadan önce bağımsızlığına kavuştu.

20 Ocak gecesi vatan uğruna, millet uğruna, bağımsızlık uğruna Rus tanklarının üzerine yürüyen Türklüğün yılmaz neferleri ise yüreklerde ölümsüzleştiler. Büyük Türkeli'nin bir parçası olan Azerbaycan Cumhuriyeti onların eseridir...

Çocuğumuzla Konuşurken

"aşkım,sevgilim..." Değil; Bebegım
"dur Ben Yaparım" Değil; Denemek Ister Misin?
"hayir, Asla!" Değil; Yapmamalısın Çünkü;....
"izin Vermiyorum" Değil; Bunu Şu Sebepten Doğru Bulmuyorum.
"git Babana Sor" Değil; Babanla Konuşup Kararımızı Sana Bıldırecegız.
"yapma Düşersin" Değil; Dikkatli Olursan Başarabılırsın
"ne Bileyim Ben!" Değil; Bılmıyorum Ama Öğrenip Seninle Paylasacagım
"ne Meraklisin!" Değil; Ben De Merak Ettim, Bırlıkte Ogrenelım Mı?
"kalk Şu Televizyonun Başından!"değil; Hadı Bırlıkte Oyun Oynayalım.
"kalk Biraz Kitap Oku" Değil; Sana Çok Güzel Bır Hıkaye Okumamı Ister Mısın?
"yat Uyu Artik!" Değil; Uyku Saatımız Gelmıs Sanırım.
"ayagimin Altinda Dolasma" Değil; Bana Yardım Etmek Ister Mısın?
"çabuk Topla Oyuncaklarını!" Değil; Önce Arabalarını Mı Toplamak Istersın, Legolarını Mı?
"ahmet Amcana Hosgeldin Desene" Değil; Mısafıre Hosgeldın Demelıyız, Hosgeldın Ahmet Amcaa..
"yeter Ki Aglama!" Değil; Aglaman Fıkrımı Degıstırmeyecek, Sakınlestıkten Sonra Senınle Konusabılırım.
"arkadaşına Vurma!" Değil; Arkadasına Vurman Dogru Degıl Çünkü Canı Yanabılır.
-alisveriste- "kendini Parcalasan Da Onu Almayacagim!" Değil; -alisveristen Once- Marketten Sadece Ekmek Ve Süt Almaya Yetecek Paramız Var, Baska Bır Şey Istemeyecegıne Söz Vermelısın.
"hastayim Rahat Dur Biraz" Değil; Bıraz Başım Agrıyor, Sessiz Kalarak Bana Yardımcı Olur Musun?
"onu Kirarsan Yenisini Hiç Almam!" Değil; Bır Süre Yenı Oyuncak Alamayabılırız, O Yüzden Oyuncaklarını Temız Ve Duzenlı Tutarsan Daha Uzun Süre Kullanabılırsın.
"bunu Sen Mi Yaptin!" Değil; Bunu Kımın Yaptıgı Hakkında Bır Fıkrın Var Mı?
"yalan Söyleme!" Değil; Dogruyu Söyle...
alıntıdır...

çıktısını alıp gözümün önüne asacağım
teşekkürler

Kartal gözü aynı anda hem 300 derecelik geniş bir açıya sahiptir, hem de istediği görüntüyü 6 ila 8 misli oranında büyütebilir. 4.500 metre yüksekte uçarken 30.000 hektarlık bir alanı gözleriyle tarayabilir. Görme duyusu açısından bakarsak kartala efelerin efesi demek yanlış olmaz herhalde..! Ha bi de böylesine mükemmel bir yaratılışa sahip olduğu için de ayrıca SUBHANALLAH demeli..!

  insan nadiren uyku sırasında rüya gördüğünün farkında olabilir ve rüyasını kontrol edebilirmiş.. bunun literatürdeki ismi " lucid dreaming" miş..

Hocaya sormuşlar:
- “Keskin bir hafızaya nasıl sahip olunur?”
- “Evladım biz Osmanlı mektebine gittik.
Bize ilk gün “Yolda nasıl yürünür” bunun kaidesini öğrettiler.
Göz ayağın ucunda olacak yürürken.
Gözümüz hep ayağımızın ucundaydı.
Hep önümüze bakardık.
Sizler boyuna etrafınıza bakıyorsunuz.
Ona bak, şuna bak. Sizde hafıza olmaz.
Günahı göz işler de belasını gönül çeker.
Gözler bakar, gönül rahatsız olur ve hafıza zayıflar..”

ÇOCUĞUNUZ İÇİN..
Karakterli anne babaların, karakterli çocukları olur. Çocuklarına sorunlarla baş edebilen, empati kuran, uzlaşmacı ve yardımsever kimliklerini göstererek rol model olurlar. Böylece çocuğun kendine ve hayata bakışını etkiler. Karakterli anne babada olması gereken 9 özelliği sizin için sıraladık.
1.İyi dinleyicilerdir.
2.Görünüşleri sıcak ve samimidir.
3.Etrafına karşı davranışları saygı yüklüdür.
4.Konuşmaları güvenilirdir ve doğrudur.
5.Çocuğunun sorunları tüm işlerinden önce gelir.
6.“Bakmak” ile “Görmek” arası farkı anlar.
7.Doğru zamanda, doğru soruyu sorarak çocuğunu tedirgin etmez.
8.Çatışmalarında öfkelenir, nedeni düşünür ve kendini kontrol eder.
9.Her zaman çocuğuna ve diğer insanlara karşı adaletli davranır.

    koku yoluyla edinilen bir hatıra, beyinde kurulan en duygusal bağlantıymış...

Ölen turist sayısının artması nedeniyle Hindistan'in birçok bölgesinde selfi çekmek yasaklanmıştır.

 
   iPhone kullanıcıları için : eğer yazdığınız iletiyi veya notu yanlışlıkla sildiyseniz; telefonunuzu sallayın, iletiniz geri gelecektir... ( denemeye başladınız mı?...)