Bunları Biliyor Musunuz?

Bunları Biliyormusunuz

Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu

Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını

Dünyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arızaların %23 ünün, makinenin üstüne oturup kendi popolarının fotokopisini çekmek isteyen

insanlar sayesinde meydana geldiğini

Yaşamın boyunca uyku sırasında yaklaşık 70 böcek ve 10 örümcek yiyeceğini

İdrarın zifiri karanlıkta parladığını

Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini

.

Bunların hiç birini bilmiyordum öğrendim ama ne işimize yarayacak

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

     İnsanlarla İlgili Olanlar

-İnsan beyninin % 80’i sudur.
-İnsanlar beyinlerinin sadece %10’unu kullanırlar.
-İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.
-Ortalama bir insanda 30.000-100.000 adet saç vardır ve her gün bunların yaklaşık 100 tanesi dökülür.
-İnsanın saçında 102 bine yakın, derisinde ise 20 bine yakın kıl olur; kıllar her gün 0.35-0.40 mm. uzar.
-Esmerlerde 120 bin, sarışınlarda ise 140 bin adet saç teli vardır. Her geçen gün başımızdan 25.000 arasında saç teli kopar ve yerine yine aynı sayıda yenileri çıkar.
-İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.

-Sağlıklı bir insan gözü yaklaşık 8 milyon rengi ayırt edebilir
-İleri doğru bir adım atabilmek için insan vücudundaki 54 farklı kasın harekete geçmesi gerekir.
-İnsanlar yaşamları boyunca altı filin ağırlığına eşit miktarda yiyecek tüketirler.
-Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek taşı 1.36 kg'dır.
-Yetişkin bir insan, günde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır.
-İnsanlar; 200 milyon soluk alıp verme, 1 milyar kalp atışı, 300 milyon mide kasılması ve 20 milyar göz kırpması kadar yaşarlar.
-Hapşırdığımız zaman kalbimizde dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarımız bir an için durur.
-Gözleri açık tutarak hapşırmak olanaksızdır.
-Eğer çok şiddetli hapşırılırsa kaburgalarından biri kırılabilir.
-Hapşırmayı engellemeye çalışmak; baş ya da boynundaki damarlardan birinin yırtılmasına, dolayısıyla da ölüme neden olabilir.
-Hapşırırken gözleri açık tutmaya çalışmak, onları yerinden fırlatabilir.
-Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch'tur.
-İnsan elinin en yavaş uzayan tırnağı baş parmaktaki, en çabuk uzayan tırnak ise orta parmaktakidir.
-Kendi dirseğini yalamak olanaksızdır.
-Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.
-Ortalama bir erkeğin,hayatının 3 350 saatini traş olmakla geçirdiğini,
-Gülmek için 17, kaşlarımızı çatmak için 42 kasımızın çalışması gerekir.
-Bir insan, gözünü günde ortalama 100.000 kez kırpar.
-1 saat süreyle kulaklıkla bir şey dinlemek, kulaktaki bakteri sayısını %700 artırır.
-Bir insandaki toplam damar uzunluğu  150 bin km'dir.
-Parmak izleri gibi dil izleri de her insan için benzersizdir.
-Bir futbolcu topa her kafa vurduğunda beyninde 1000 hücre ölür.
-İnsan vücudu, her 7 yılda ölen hücrelerin yerine yenisi gelerek- tümüyle yenilenir.
-Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez, ama burnumuz ve kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez.
-Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar.
-Bebekken 270'ten fazla kemiğimiz varken büyüdükçe bunların bazısı birbiriyle kaynaşarak sonunda yalnızca 206 kemikle kalırız.
-Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içinde de 167.561.600.000 kilo kan damarlarımıza pompalanmış olur.
-Normal bir vücut ısısı ile insanın dayanabileceği en sıcak suyun ısısı 110 derecedir.
-Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik 25 Wattlık bir lambayı dakikalarca yakabilir.
-Bir dakikada 1025 cm küplük havayı içimize çeker, 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.
-Tırnaklarımız bir yılda 375 metre kadar uzar.
-İnsan doğduktan bir kaç gün sonraya kadar hiç birşey duymayacak kadar sağırdır.
-O kadar çok karbon taşırız ki bunları bîr araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz.
-2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kaşık dolusu muz mağnezyummuş, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır.
-Yapılan araştırmalara göre 6 dakika su altında kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sıfırın altında 103 derecelik bir soğuğa karşı koyabiliriz. 30 gün aç, 110 saat da uykusuzluğa dayanabiliriz.
 
      Hayvanlarla İlgili Olanlar
-Bir timsah, su altında hiç nefes almadan 4-5 saat kalabilir.
-Timsahlar güneşe çıktıklarında rahatlamak için ağızlarını açarlar.
-Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.
-Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir. 
-Yalnızca erkek kanaryalar öter.
-Arılar, yarım kilo bal yapabilmek için iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadır.
-Tarantulalar, iki buçuk yıl hiçbir şey yemeden yyaşayabilir.
-Deniz atlarında anne, yumurtayı babaya verir ve baba da o yumurtayı 6-8 hafta kesesinde taşıdıktan sonra yavru bir denizatı doğurur.
-İnsana yemek için saldıran tek hayvan ayıdır.
-Kurtlar, yiyeceklerini 30 km taşıyıp yavrularına götürür.
-Piranalar, üç ısırışta insan elini bileğinden koparabilir.
-Okyanus kaplumbağaları, hiçbir şey yiyip içmeden bir yıl yaşayabilir; ömürleri de iki yüz yıldır.
-Dişi mavi balinalar,  34 m boyundadır ve günde 3.000.000 kalori alırlar.
-Yavru bir balinanın boyu 10 m'dir.
-Balinalar, günlük 1500 ton su yutar ve bu suyun bir kısmını yeniden geri aldığı yere verirler.
-Balinaları balık değil, denizde yaşayan memeli hayvanlardır.
-Balinalar, yavrularını doğurup sütle besler ve karada yaşayan canlılar gibi akciğerleriyle nefes alırlar.
-Yavru mavi balinalar, 7 metre boyunda ve 3 ton ağırlığında doğar, bu hayvanların çok büyük olmalarına karşın başlıca besinleri, sürüler hâlinde yaşayan ve kirli denilen bir çeşit karidestir.
-Dört tane gözü olan köpek balıkları vardır.
-Yusufcuk (helikopter) böceğinin 30.000 gözü bulunur.
-Yengeçlerin  altlarındaki keselerinde yüzlerce yengeç yavrusu vardır.
-Pelikanlar, balıkları üstten gördüğünde hemen o bölgeyi saptayıp suyu ağzına çeker, sonra da  dışarı püskürtüp balığı yerler.
-Şempanzelerin en sevdiği yiyeceğk karıncadır ve şempanze,  tükrüklediği bir çubuğu karıncaların yuvasına sokup çıkararak onları yer.
-Şempanzeler yüzme bilmez.
-Goriller, soğuk günlerde ısınmak için kendi dışkılarını yer.
-Kedilerin beyninde otuz iki kas vardır.
-Bukalemunların dilleri, kendi vücutlarından iki kat daha uzundur.,
-Dünyada yaşayan en büyük hayvanlar mavi balinalardır,  bunlar otuz filin ağırlığında olup futbol topu büyüklüğünde gözlere sahiptir.
-Karada yaşayan en büyük hayvan fildir.
-Çiftçilere zarar veren, bugün bilinen bir milyon civarında böcek türü vardır,  tüm böcek türlerinin sayısı ise 10 milyon civarındadır.
-Her solucan otuz iki bölümden oluşur.
-Akreplerin sırtında iki kanadı olan çeşitleri vardır ve bunlar o kanatlarla uçabilirler.
-Balıkçıllar (Japon turnaları),  yumurtalarını suya rastgele bırakır ve bunları zamanı gelince elleriyle koymuş gibi bulurlar.
-Orix ve kertenkeleler su içmeden yaşayabilirler.
-Farelerin on memesi vardır ve bunlardan dördü göğüste, altısı da kasıktadır.
-Bir okyanus kertenkelesi (ikuana), su altında hiç nefes almadan yarım saat durabilir.
-Hastalanmayan tek hayvan köpek balığıdır.
-Köpekbalıkları, yiyeceği canlının titreşimlerini 100 m öteden hissedebilir.
-Somon balıkları çoğalmak için 100 km ileri gider.
-Kangurular geri geri yürüyemez.
-Istakozların kanı mavidir.
-Sivrisineklerin 47 dişi vardır.
-Sadece dişi sivrisinekler ısırır.
-Zürafalar 35 cm uzunlukta siyah bir dile sahiptir.
-Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır.
-Penguenler, yüzebilen; fakat uçamayan tek kuş türüdür.
-İnsanların ölümüne en fazla sivrisinekler neden olur.
-Bir sineğin hızı saatte 8 kilometredir.
-Atlar bir ay kadar ayakta kalabilirler.
-Büyükçe bir yunus balığı günde 2 ton yiyecek tüketir.
-Bir karınca,, kendi ağırlığının 50 katı kadar bir ağırlığı kaldırabilir.
-Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 katı kadar yüksekliğe zıplayabilir.
-İyi bakılan ve erken yaşlarda kısırlaştırılan bir tavşan 8 ile 12 yıl arasında yaşar.
-Son 4.000 yılda herhangi bir hayvan evcilleştirilmemiştir.
-Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz, bu nedenle ayağı kırılan atların hayatı da biter.
-Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır.
-Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.
-Kutup ayıları solaktır.
-Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.
-Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur.
-Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.
-Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır.
-Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.
-Bir hipopotam ağzını açarsa 120 cm boyunda bir insan onun içine rahatça sığabilir.
-Bir köstebek yalnızca bir gecede 90 m tünel kazabilir.
-Yunuslar bir gözleri açık uyurlar.
-Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.
-Deve, deniz suyu içebileceği gibi bir defada 250 litre su da içebilir.
-Çekirgenin kulağı dizindedir
-Kediler şeker tadını ayırt edemezler.

      Bitkilerle İlgili Olanlar
-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi olan bambu, bir günde 90 cm kadar uzar.
-Bir kilo limonda, bir kilo çilekten daha fazla şeker bulunur.
-Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu vermez.
-Dünyanın en büyük çiçeği, Endonezya’daki yağmur ormanlarında yaşayan "Raflezya" adındaki çiçektir ve bu çiçeğin çapı 1 metreden fazladır.
-Bazı bitkilerin et yediklerini,sinek kapan bitkisinin yapraklarının,dokunulduğunda hızla kapandığını ve bu bitkinin,yaprağına konan böceklerle beslendiğini,
-Dünya’nın en uzun ağaçları, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya Eyaleti'nde bulunan sahil sekoyalarıdır; bu ağaçlar yaklaşık 2000 yıl yaşar ve ağırlıkları da 500 tondur.
-ABD’nin California Eyaleti'nin Ukiah kentinde bulunan 112,8 metre uzunluğundaki ağaç, dünyanın en uzun ağacıdır.
-Dünyanın en yaşlı ağacı, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya Eyaleti'ndeki bir kara çamdır ve bu ağaç 4.600 yaşındadır.
-Ağaçlar büyürken gövdeleri her yıl genişler, bu genişlemeler gövdeye her yıl kazandırır ve bu halkalar sayılarak ağacın yaşı bulunabilir.

      Tarih ve Coğrafyayla İlgili Olanlar
-Birinci Dünya Savaşı’nda 2.500.000 at kullanılmıştır.
-Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa, ülkedeki tüm taksileri devralmış ve askerler cepheye bu taksilerle taşınmıştır.
-Tarihteki en kısa savaş, 1989 yılında Zanzibar ile İngiltere arasında çıkmış ve yalnızca 45 dakika sürmüştür.
-100 Yıl savaşları 116 yıl sürmüştür.
-Eski Mısırlıların kullandıkları yastıklar taştanmış..
-18 Şubat 1979 yılında sahra çölüne kar yağmıştır.
-Kaptan Cook, Antarktika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.
-Venüs  saat yönünde dönen bir gezegendir.
-2.500 metre derinlik ve 300 derece sıcaklıkta yaşayabilen bakterilerin vardır.
-Eyfel Kulesi'nin yapımında toplam 6400 ton ağırlığında 18.100 adet demir parçası kullanılmıştır.
-Eyfel Kulesi’nin tepesine çıkabilmek için 1.792 basamak çıkmak gerekir.
-Süleymaniye Camisi'nin 4 minaresi olmasının nedeni, Kanuni'nin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefenin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir işareti anlamına gelir..
-Yer yüzünde en şiddetli rüzgarın,saatte 509 km. süratle 1999’da Oklahoma’da estiğini,
-Kıta adlarının hepsi aynı harfle başlayıp biter.
-Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya’nın İshigaki Adası’nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.
-Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika’dan daha büyük bir yüz ölçümüne sahiptir.
-Mexico City her sene 25 cm kadar batmaktadır.
-Suudi Arabistan’da hiç ırmak yoktur.
-Yeni Zelanda, dünyadaki her türlü iklimin yaşandığı tek ülkedir.
-Ortalama bir buzdağı 20.000.000 ton gelir.
-Yeryüzünün en soğuk yeri Antarktika’da Vostok (Rusya) bölgesidir (- 88.3 derece).
-Güneş, Dünya'dan 149 milyon 600 bin km. uzaklıkta ve hacmi Dünya'dan 1300 kez büyüktür.
-Bir okyanusun en derin yerinde demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.
      Teknolojiyle İlgili Olanlar
-İlk çamaşır makinesi, 1907 yılında Hurley Machine tarafından icat edilmiş ve kısa sürede başka birine satılmıştır.
-Çakmak kibritten önce bulunmuştur.
-Gün ışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.
-Uzaya ilk kez 12.04.1961'te  Yuri Gagarin uçmuştur.
-Ay'a ilk kez 21.07.1969'da  Neil Armstrong ayak basmıştır.
-Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde görünür.

Filler öleceğini önceden hissederler , acı çığlıklar atarak yakındaki bir mağaraya doğru, yalnız ve vakur adımlarla yürümeye başlar. O çığlığı duyan diğer filler de mağaranın ağzına gelir.
Yaşlı fil gelen diğer fillerin hepsi ile vedalaşır, son olarak kendi ailesi ile baş başa kalır. Ardından mağaraya girer. Ailesi onun arkasından gelmek ister, diğer filler vücutlarıyla ona engel olur. Mağaraya giren fil son bir acı çığlık daha atar. Velhasıl filler hayata gözlerini; yalnız kapar.

BİR ANNENİN ÇOCUĞUNA HİÇ SÖYLEMEDİĞİ ON SIR
1. SIK SIK ONU AĞLATTIN
Annen hamile olduğunu öğrenince ağladı. Seni doğurunca ağladı. Seni ilk defa elinde tutunca ağladı. Sevinçten ağladı. Korkudan ağladı. Endişeden ağladı. Seni çok seviyordu ve onun içinde ağladı. Sen farkında değildin belki ama senin sevincini ve acını hisseti ve paylaştı.

2. EN SON KEK PARÇASINI KENDİSİ İSTEDİ ASLINDA…

Ama senin büyük gözlerini ve küçük dilini görünce keki kendisi yiyemedi. Çünkü biliyordu sana keki verseydi dahada mutlu olacaktı.

3. ACITTI

Sen onun saçını çektiğin zaman, acıttı… Keskin tırnaklarına onun yüzünü çizdiğin zaman acıttı. Anne sütünü verirken ısırdığın zaman. Ve yine acıttı, karnındayken ona tekme attığında, o kaburgalarını kırdığın zaman. Acıttı, dokuz aydır sen onun karnını çatlattığın zaman. Acıttı, ilk önce bu dünyaya geldiğinde ona bir cehennem gibi bir ağrı verdiğin zaman.

4. HER ZAMAN KORKUYORDU

Doğduğun andan itibaren seni korumak için her şeyi yaptı. Komşuya sana göz kulak olmak istediğinde hayır demek istiyordu. Çünkü seni koruyabilecek tek insan o olmalıydı. Sen ilk adımını attığında onun kalbi hopladı. Geceleri seni bekledi çünkü senin sağ salim eve geldiğinden emin olmak istiyordu ve sabahları seni okula geç kalmaman için erken kaldırırdı. Senin ayağın büküldüğünde ve düştüğünde her zaman yanı başındaydı. Senin ateşin varken ya da kâbus görürken oradaydı ve sana yardım ediyordu. Senin sağlığın için o her zaman yanındaydı.

5. O MÜKEMMEL OLMADIĞINI BİLİYOR.

O en çok kendisini suçlar, kendi eksikliklerini bilir ve bunun yüzünden bazen kendisinden nefret eder. Hata, hiç yapmak istemez çünkü o dünyanın en iyi annesi olmak ister. Ama hata yapmak normaldir ve bir çok kez hata yapmıştır. Hataları yüzünden hala kendisini affetmek için çalışır. Zamanı geri alabilseydi bazı şeyleri başka türlü yapardı, ama zamanı geri alamıyor. Bunun için ona nazik davran çünkü her şeyi senin için yaptı.

6. SEN UYURKEN SANA BAKIYORDU

Bazen saat gece üçe kadar uyumadı çünkü sen uyuyamıyordun. Senin uykuya dalman için yorgun yorgun ninni söylerdi. Sonunda sen uykuya daldığında senin yanında otururdu ve senin melek gibi yüzünü gördüğünde, yorgunluğu kaybolurdu.

7. O SENİ DOKUZ AYDAN DAHA FAZLA TAŞIDI

O temizlik yaparken, yemek yerken ve uyurken bile seni taşıdı, çünkü yanız böyle uyuyabiliyordun. O çok yorgundu ve beli arıyordu ama seni yine de taşıdı, çünkü sen onun yakınında olmak istiyordun. O seni sevdi, öptü, kucakladı ve seninle oynadı. Sen onun kucağında güvenli ve mutluydun. Sen onun kucağında sevgi olduğunu biliyordun. Onun için seni her zaman kucağında taşıdı.

8. SEN AĞLAYINCA ONUN KALBİ PARÇALANIRDI

Seni ağladığını duyunca onun kalbi hopladı ve senin gözyaşların yanaklarından akarken o çok korktu. Seni sakinlemek için her şeyi yapardı ve kalbi çok acırdı.

9. İLK ÖNCE SENİ DÜŞÜNÜYORDU

En önemlisi senin ihtiyaçlarındı, kendi yemeksiz ve uykusuz kalabilirdi, onun için sorun değildi. Her gün seni mutlu olmanı isterdi, bu yüzden sana her şeyi yapardı ve günün sonunda kendisine enerji kalmazdı. Ama ertesi gün uyanırken, aynı şeyi yine yapardı, çünkü dünyada en önemli sendin.

10. HER ŞEYİ YİNE YAPARDI

Bir anne olmak en zor işlerinden biridir ve bazen pes etmek istersin. Ağlarsın, bağırırsın, bazen acıtır, denersin, vazgeçersin, yine denersin, öğrenirsin. Ama dünyanın en büyük sevinç ve sevgiyi de hissedersin… Acı, üzüntü ve başka zorlukları annen hissetti, ama yine de her şeyi tekrar yapardı, çünkü sen onun için çok değerlisin. Anneni bir daha ki görüşünde her şey için teşekkür et ve onu çok sevdiğini söyle bu onu çok mutlu eder.

Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağlarıdır. Türkler göçleri esnasında bu bitkinin soğanlarını Anadolu'ya getirmiştir. 1500'lü yıllarda Avrupa'ya Anadolu'dan giden lale özellikle Hollanda'da çok yaygındır.

16'ncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafindan Hollanda Kralı'na gönderilen laleler, ilk başta Hollandalılar'ı ve kısa zaman içerisinde tüm Avrupalılar'ı hayranlık içinde bırakmışlardır. Böylece günümüze kadar dünya'nın en fazla lale üreten ülkesi Hollanda olmuştur.

kar tanelerini ilk kez inceleyen bilim adamı. 17 yaşına girerken, bütün aile paralarını biriktirmiş ve ona 100 dolara bir fotoğraf makinesi almışlardı. o günler için bu fiyat küçük bir servet demekti. iki yıl boyunca wilson bentley, kar tanelerinin fotoğrafını çekmeye çalıştı. wilson bentley, bazılarının gözünde gerçek bir deli! tarihe kar tanesi adam olarak geçen wilson bentley, kar tanelerinin fotoğraflarını çekebilen ilk insandı. kar kristallerinin altıgen ve olağanüstü bir güzellikte resmeden ve insanlığa gösteren ilk insan! her kar tanesinin parmak izimiz gibi birbirinden farklı şekillerde olduğunu gösteren ve kanıtlayan ilk insan.
ömrü boyunca bentley, kar tanelerini izlemeye devam etti. wilson bentley, tam kırk yıl boyunca kar tanelerini fotoğraflamayı sürdürdü. dünyada kar taneleri hakkında en çok bilgi sahibi olan kişi olarak bilindi ve kar tanesi adam olarak meşhur oldu. zaman zaman, yakaladığı bir kar kristalinin erimemesi için nefesini tutarak çalışan bu adam, o eski makinesiyle tam 6000 fotoğraf çekti. altmış yaşlarındayken, kar taneleri hakkında yazdığı kitabı basıldı.
Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan ABD'li Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında adeta büyülenmiş ve elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çekmiştir. Elde ettiği 6000 resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır.

Kuşlar Öterken Zikrederler. Başka Şeyler Söyledikleri de Bildirilmiştir. Îmâm-ı Begâvî Hazretleri Kâ’b-ül-Ahbâr Hazretlerinden Nâkleder. Süleyman Aleyhisselâm’ın Bildirdiğine Göre Bâzı Kuşlar Öterken Derler ki:

☘ Tavus Kuşu: Cezalandırdığın Gibi Cezalandırılırsın.

☘ Hüdhüd: Merhâmet Etmeyene Merhâmet Olunmaz.

☘ Göçeğen: Ey Günâhkârlar, Allahû Teâlâ’dan Af ve Mâğfiret İsteyin!

☘ Kaya Kuşu: Her Canlı Ölecek, Her Yeni Eskiyip Çürüyecektir.

☘ Kırlangıç: Ne Yaparsanız Onu Bulursunuz.

☘ Güvercin: Yeri-Göğü Mahlûkatla Dolduran Rabbimi Noksan Sıfatlardan Tenzih Ederim.

☘ Kumru: Sübhâne Rabbiyel-A’lâ.

☘ Karga: Allahû Teâlâ Her Şeyi Helâk Edecektir.

☘ Kustat Kuşu: Susan, Başına Belâ ve Musibet Gelmesinden Kurtulur.

☘ Papağan: Düşüncesi Dünyâ Olan Kimseye Yazıklar Olsun!

☘ Doğan: Sübhâne Rabbî ve Bihamdihî.

Bu Kuşların Ötüşleri, Konuşmaları, Yalnız Bu Sözlere ve Manâlara Mahsûs Değildir. Neml Sûresinde, Karınca ve Hüdhüdün Konuşmalarının Bildirilmesinden, İhtiyaca Göre Öterek Ses Çıkardıkları, Konuştukları Anlaşılmaktadır. Kuşların, Diğer Vahşi Hayvanların Sesleri ve Kâinattaki Hareketlerin Hepsi, Allahû Teâlâ’nın Peygamberlerine ve Evliyâsına Hitâbıdır. Evliyâ, Bu Ses ve Hareketleri, Makamlarına ve Derecelerine Göre Anlar. Çünkü Peygamberler, Kuşların ve de Diğer Hayvanların Dillerini Bilirler. Evliyâ-yı Kirâmsa, Onların Dillerini Aynen Bilemez. Sadece Onların Seslerinden Kendi Hâllerine Ait Olan Hususları, Allahû Teâlâ’nın Kalplerine İlhâm Etmesiyle Bilirler.

[Rûhu’l-Beyân, Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi]

NİSAN YAĞMURU ŞİFASI

Nisan ayının on dördünde başlar, Mayıs ayının on dördünde biter.

Bu zaman içinde yağan yağmurlara “Nîsân yağmuru” denir ve çok faydalıdır.

* Yılanların zehiri, Balıkların incisi, Hatta bal arısının balı gibi pek çok harikulade nimet hep bu yağmurun suyundan oluşur.

* Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere devâ, hastalılara şifâdır.

* Sular içerisinde en saf su Nisan yağmurunun suyudur.

* Nisan yağmuru ile çalınan yoğurt tutar. (Tecrübe ile de sabittir)

* Nisan yağmurunda ıslanan yeni elbise çürümez.

Saç dökülmez.

Hele okunan! Nisan yağmuru suyu, Allâh’ın izniyle sar’a hastalığına şifâ, Ruh hastalıklarına deva, Ağrılara karşı çok yararlıdır.

* Hattâ: “Çocuğu olmayan kimse bundan içerse, biiznillâh çocuğu olur” denilmiştir.

* Ebu Suud efendi bu konuya temasla diyor ki: “Bu, içen kimseye faydalıdır; bütün hastalık ve ağrılara karşı yararlıdır. Hattâ çocuğu olmayan kimse bundan içerse (biiznillâh) çocuğu olur.

Kim bu sudan bir takım maksat ve arzularının meydana gelmesi niyetiyle içerse arzusu yerine gelir

İbn-i Ömer (r.a.)nın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurmuşlardır:

“Nefsim yedi kudretinde musahhar olan Allâh-ü Teâlâ’ya yemîn ederim ki, bana Cebrâîl (a.s.)gelip şöyle haber verdi. Kim Nisan yağmurundan bir miktar alır sonra ona

70 fâtiha-ı şerîfe,

70 âyet-ül kürsî,

70 ihlâs-ı şerîf,

70 felâk,

70 nâs sûresi okur ve o sudan yedi gün peş peşe sabahları (aç karnına) içerse,

Allâh-ü Teâlâ o kimsenin cesedindeki, hattâ damarlarındaki, kanlarında ki, etlerindeki ve âzâlarının cemisindeki bütün dertleri çıkarır ona âfiyet ihsân eder.” [275]

Nisan Yağmuruna okunacak duâ ve sûreler:

1- Salavât-ı Şerîfe 70 defa,

2- İstiğfâr-ı Şerîf 70 defa,

3- Fâtiha-ı Şerîfe 70 defa,

4- Âyet-ül Kürsî 70 defa,

5- Lekad câ eküm 70 defa,

6- Yasîn-i Şerîf 1 defa,

7- Elem neşrah leke 70 defa,

8- İnnâ enzelnâhü 70 defa,

9- Kâfirûn 70 defa,

10- İhlâs 70 defa,

11- Felak 70 defa,

12- Nâs 70 defa,

13- Sübhânallâhi vel hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber ve lâ havle ve lâ guvvete illâ billâhil aliyyil aziym 70 defa,

14- Lâ havle ve lâ guvvete illâ billâhil aliyyil aziym 70 defa,

15- Salavât-ı Şerîfe.70 defa

* “Kim ki bu adab usül üzerine Nisan suyu üzerine okur da bir hafta sabahları aç karnına içerse, kesinlikle ömür boyu itikat hastalığı görmez” buyurulmuştur.

NOT: Nisan yağmurunu alma şekli:
Kap yüksek bir yere konmalı, yağmur direk kaba dökülmeli, oluktan olmaz.

Not: 14 Nisandan önce toplanmaz. 14 Nisan-14 Mayis arası.

başka önerisi olan var mı?

Hüzün, kalbinizde ne kadar derin bir oyuk açarsa, sevincinizin dolacağı o kadar çok yer olur...

başka önerisi olan var mı?

     bunlar bizim mahalleden değil ferdem öğretmenim... bizimkiler çok dirençliler, başka formüller lazım bize de..

Karbonatın Hiç Duymadığınız 19 Yararı.
Açıkçası önceden karbonatı hiç kullanmıyordum. İnternette okuduklarımdan sonra ise sık sık karbonat almayı düşünüyorum.

Kabartma tozu gibi karbonat da kurabiye gibi şeyler hazırarken epey yardımcı oluyor ancak karbonatın diğer faydalarını hiç bilmiyordum.

Aşağıdaki listede karbonatı günlük hayatınızda kullanabileceğiniz birçok alan var. Benim favorim ise karbonatı deodorant olarak kullanabilmek.

1- Sivrisinek ve diğer böceklerin ısırıkları canınızı yakıyordur mutlaka. Artık yakmayacak. Karbonatı su ile karıştırın ve ısırılan bölgeye sürün. 10 dakika bekletin ve daha sonra soğuk su ile bölgeyi temizleyin. Isırığın acısı anında geçecek!

2- Alışverişe gittiniz ya da uzun süre yürüdünüz diyelim. 3-4 çay kaşığı karbonatı 2.5 litre su ile karıştırın ve ayağınızı suda bekletin. İnanın masaj koltukları kadar etkili olacak.



3- Karbonat sadece ayak masajı konusunda işe yaramıyor. Ayrıca ayakkabınızdaki kötü kokuları yok ediyor. Göz kararı karbonatı ayakkabınızın içine döküp bekletin. Ertesi gün kokunun yok olduğunu göreceksiniz.

4- Fasulye, mercimek ve bamya gibi diğer sebzelerden yemek yaparken yemeğin içine birkaç çay kaşığı karbonat ilave edin. Yumuşadıklarını göreceksiniz.

5- Buzdolabınız kötü mü kokuyor? Küçük bir kaba karbonat doldurun ve ağzı açık şekilde buzdolabınızda bekletin. Kötü kokuların yok olduğunu hissedeceksiniz.

6- Yazın vazgeçilmezi olan soğuk içecekler tazeliğini çabuk kaybeder. Soğuk suyun içine biraz şeker, limon suyu ve yarım çay kaşığı karbonat ekleyin. Karbonat, limondaki asidi karbonik aside dönüştürecektir. Karbonat az miktarda tüketildiğinde zararsızdır. Günde en fazla bir çay kaşığı karbonat tüketin.

7- Karbonat, mide ekşimesini önlemede en önemli yardımcınızdır. Bir çay kaşığı karbonat ile bir bardak suyu karıştırın ve için. Göreceksiniz ki ne mide ekşimesi kalacak ne de şişkinlik.

8- Eğer küvet kullanıyorsanız, 50 ile 100 gram arasında karbonatı su dolu küvetinize dökün. Karbonat, suyu yumuşatır. Bunu haftada en fazla iki kez yapabilirsiniz.

9- Hafif nemlendirilmiş pamuğun üzerine karbonat serpin. Doğal deodorant olarak kötü kokuları uzun süreli yok edecektir.

10- Ağzında istenmeyen koku olanlara müjde! Ilık su ile bir çay kaşığı karbonatı karıştırın ve gargara yapın. Kötü koku anında yok olacaktır.

11- Evdeki minik dostlarımız da karbonattan faydalanabilirler. Kedi kumlarına ekleyeceğiniz bir miktar karbonat, kumdaki kötü kokuyu yok edecektir. Ayrıca karbonatı çöplerinize de atabilirsiniz.

12- Suyun metalle tepkimeye girmesi sonucu termoslarda rahatsız edici bir koku oluşur. Birkaç çay kaşığı karbonatı ılık suya ilave edin ve termosa boşaltıp çalkalayın.

13- Bir miktar sirkeyle beraber karıştırıldığında, karbonat lekeleri temizlemeye de yardımcı olur. Lavabonuzu tıkadıktan sonra bir miktar sirkeyi dökün, üzerine de biraz karbonat. Lavabonuzdaki lekelerin azaldığını göreceksiniz.

14- Gümüşten yapılma kaşık ve çatal benzeri gereçlerinizi sıcak suyun içinde bekletin. Parçalar halinde alüminyum folyo ve birkaç çay kaşığı karbonat ekleyin. Soğuk suyla duruladıktan sonra iyice kurulayın.

5- Karbonatın ne kadar etkili olduğuna hala inanmıyorsanız bir de bunu deneyin. Dişlerinizi karbonat ile fırçalayabilirsiniz. Karbonat, ağzınızdaki korozif asitleri etkisiz hale getirir. Gerçekten harika!



16- Bunu yaptığınız için çiçekleriniz adeta dile gelip size teşekkür edecek. Su ile karbonatı karıştırın ve toprağa dökün. Sonuçlara siz bile inanamayacaksınız.



17- Bifteğiniz çok mu sert? Üzerine karbonat dökün ve birkaç saat bekletin. Daha sonra doğrayıp pişirebilirsiniz. Ne kadar yumuşadığına inanamayacaksınız.



18- Bulaşık makinenizin sıvı deterjan bölümüne karbonat ekleyin. Tabii ki bunu bulaşık makineniz boşken uygulamanız gerekiyor. Kokular yok olacaktır.



19- Karbonat ile hem ocağınızı hem de fırınınızı temizleyebilirsiniz. Su ile karbonatı karıştırın ve yumuşak bir sünger ile kirli bölgeyi temizleyin. Sonuçlara ancak gözünüzle görünce inanabilirsiniz.