Diyanet Yaz Kursları

Ben, halkının yüzde 90'dan fazlası müslüman olan bir ülkede böyle bir şeyin yaz mevsimine mahsus olarak sınırlandırılmasını bile yanlış buluyorum.

Desteklemekle beraber, bu işi kapsamlı bir şekillde Milli Eğitim de yürütebilir diye düşünüyorum.

hocam kesinklikle katılıyorum
yazın bile yaptırmak istemiyorlar ona şükürdiyelim güya yüzde 90 dan fazla müslüman ülkedeyiz
ama buna da şükür

ne de olsa laiklik var(!)

hocam kesinklikle katılıyorum
yazın bile yaptırmak istemiyorlar ona şükürdiyelim güya yüzde 90 dan fazla müslüman ülkedeyiz
ama buna da şükür
ne de olsa laiklik var(!)

Gerçek anlamda laiklik olan bir ülkede devlet din eğitimi veremez.Bunun dünyada başka bir örneği yok zaten..ilkel toplumlarda olan bir uygulama bu..

Gerçek anlamda laiklik olan bir ülkede devlet din eğitimi veremez.Bunun dünyada başka bir örneği yok zaten..ilkel toplumlarda olan bir uygulama bu..

Katılıyorum hocam...

Zorla verilen bir eğitim değil ki laikliğe aykırı olsun. Bazı arkadaşlar, ailelerin çocukları zorla gönderdiğini dile getirebilirler. Böyle bir kesim varsa bile azınlıktadır.  Yüzde birlik bir kitleyi mağdur olmasın diye ( onlar bile mağdur olmayacaklardır) yüzde doksan dokuzluk kesimin gönüllü eğitim alma fırsatını engellemek haksızlık olmaz mı?

Bir de adam profösör olmuş ama hala kainat kendi kendini yaptı diyor. Bir toplu iğne bile ustasını gösterir, milyonlarca canlı varlık sadece varlıklarıyla bile yaratıcısını gösterirken, kainat kitabını tesadüfe veren medeni (!) sonsuz bir azabı hak etmiş bir nesil yetiştirmek istemeyiz herhalde. O zaman çocuklarımıza hakkı hakikati anlatmamak, anlatılmasına mani olmak, onları ateşe atmak olup en büyük insafsızlık sayılmaz mı?

Zorla verilen bir eğitim değil ki laikliğe aykırı olsun. Bazı arkadaşlar, ailelerin çocukları zorla gönderdiğini dile getirebilirler. Böyle bir kesim varsa bile azınlıktadır.  Yüzde birlik bir kitleyi mağdur olmasın diye ( onlar bile mağdur olmayacaklardır) yüzde doksan dokuzluk kesimin gönüllü eğitim alma fırsatını engellemek haksızlık olmaz mı?

Bir de adam profösör olmuş ama hala kainat kendi kendini yaptı diyor. Bir toplu iğne bile ustasını gösterirken, milyonlarca canlı varlık sadece varlıklarıyla bile yaratıcısını gösterirken, kainat kitabını tesadüfe veren medeni (!) sonsuz bir azabı hak etmiş bir nesil yetiştirmek istemeyiz herhalde. O zaman çocuklarımıza hakkı hakikati anlatmamak, anlatılmasına mani olmak, onları ateşe atmak olup en büyük insafsızlık sayılmaz mı?

"Newton'un kitabını bu gün doktora tezi olarak sunsak kabul edilmez. Çünkü çok yerde yaradana ve yaradılışa atıflar içeriyor." diyordu bu gün bir Profesör...
Anlayacağımız şu ki. Modern bilim bile (bizim ne idüğü belirsiz filim adamları hariç) yaradılışı es geçemiyor. Natüralizm (başlangıcı itibariyle) yaradanın yaradışını inkar etmiyor.
Yani bilim dini inkar etmiyor. Bu kadar karşı duruş sergileyen kişilerin az sayıda fakat çok gürültücü olduklarını düşünüyorum.

Zorla verilen bir eğitim değil ki laikliğe aykırı olsun. Bazı arkadaşlar, ailelerin çocukları zorla gönderdiğini dile getirebilirler. Böyle bir kesim varsa bile azınlıktadır.  Yüzde birlik bir kitleyi mağdur olmasın diye ( onlar bile mağdur olmayacaklardır) yüzde doksan dokuzluk kesimin gönüllü eğitim alma fırsatını engellemek haksızlık olmaz mı?

Bir de adam profösör olmuş ama hala kainat kendi kendini yaptı diyor. Bir toplu iğne bile ustasını gösterir, milyonlarca canlı varlık sadece varlıklarıyla bile yaratıcısını gösterirken, kainat kitabını tesadüfe veren medeni (!) sonsuz bir azabı hak etmiş bir nesil yetiştirmek istemeyiz herhalde. O zaman çocuklarımıza hakkı hakikati anlatmamak, anlatılmasına mani olmak, onları ateşe atmak olup en büyük insafsızlık sayılmaz mı?

meselenin özü budur, birbirimize dua edelim
gönülden 100bin, butondan 1 teşekkür

Zorla verilen bir eğitim değil ki laikliğe aykırı olsun. Bazı arkadaşlar, ailelerin çocukları zorla gönderdiğini dile getirebilirler. Böyle bir kesim varsa bile azınlıktadır.  Yüzde birlik bir kitleyi mağdur olmasın diye ( onlar bile mağdur olmayacaklardır) yüzde doksan dokuzluk kesimin gönüllü eğitim alma fırsatını engellemek haksızlık olmaz mı?

Bir de adam profösör olmuş ama hala kainat kendi kendini yaptı diyor. Bir toplu iğne bile ustasını gösterir, milyonlarca canlı varlık sadece varlıklarıyla bile yaratıcısını gösterirken, kainat kitabını tesadüfe veren medeni (!) sonsuz bir azabı hak etmiş bir nesil yetiştirmek istemeyiz herhalde. O zaman çocuklarımıza hakkı hakikati anlatmamak, anlatılmasına mani olmak, onları ateşe atmak olup en büyük insafsızlık sayılmaz mı?

Arkadaşlar konuya  çok fevri  ve hissi yaklaşıyorsunuz..Üst mesajlarda da belirtmiştim.Laikliğe aykırı olan tarafı, zorla verilip verilmediği konusu değil.Laikliğe aykırı olan eğitimin şekli.Din eğitimi devlet tarafından verilemez,kendisini  "laik" olarak niteleyen hiç  bir ülkede böyle bir uygulama yok..Tek ve özgünüz maalesef..

Arkadaşlar bıçamla mı eğitim veriyorlar isteyen gider eğitimini alır istemeyen evinde oturur. Ne yani kursa giden laik olmuyor mu? Eminim ki! bu gidelerde gitmeyenler kadar laiktir. Unutmayın ki herkes özgürdür.Kimse kimsenin özgürlüğünü engelleyemez. Onun için bu kursların düzenlenmesi konusunda sonuna kadar destekçiyim...

Çocuklar eğitimini almalı zor anlarımızda, çaresiz kaldığımız anda RABBİM bize yardım et diyoruz. RAbbini bilmeyen çocukları görüyoruz satanist, topluma zarar veren , insanları huzursuz eden intihar eden bir toplum olmasını istemiyoruz. Çocuklar doğru olanı doğru yerden öğrenmeliler sonuna kadar DESTEKLİYORUM.

Arkadaşlar konuya  çok fevri  ve hissi yaklaşıyorsunuz..Üst mesajlarda da belirtmiştim.Laikliğe aykırı olan tarafı, zorla verilip verilmediği konusu değil.Laikliğe aykırı olan eğitimin şekli.Din eğitimi devlet tarafından verilemez,kendisini  "laik" olarak niteleyen hiç  bir ülkede böyle bir uygulama yok..Tek ve özgünüz maalesef..

Eğitimin kim tarafından verildiğimi önemli, eğitimin içeriği mi önemli?
Kur'an kurslarında öğretilen bilgiler sadece Diyanet işleri başkanlığının düzenlediği kurslarda verilmiyor.
Kur'an kurslarında verilen bilgilerin yeterliliği, içeriği, yöntemi vs. hepsi tartışılabilir. Bu tartışmalar daha güzel çalışmaların ortaya çıkmasına vesile olabilir.
Uygulamanın şu andaki şekliyle bir ZARARA yol açtığı konusunda bir izlenimim yok.
   

Sorun aslında din eğitimi sorununu da aşıyor; eğitim sisteminin bütününü kilitleyen ve felce uğratan bir sorun  aslında bu.. Çürümüş, çökmüş ilkel bir eğitim sistemi içinde, çağdaş dünyanın gerektirdiği hiçbir şeyi öğrenmeden ve eğitilmeden yıllarını geçiren çocuklarımızı, sadece din eğitimi ile ilgili tartışmalarda “sistemin mağdurları” olarak hatırlıyoruz. “Din eğitimi”, eğitim sisteminin bütünü içinde “normal” bir yerde durmuyor. Cumhuriyetin başından beri, din eğitimini mümkün olduğu kadar daraltmak, daraldığı alanda da sadece “resmî devlet eğitimi”ne konu etmek, eğitim sisteminin bütününü bir tabu haline getirdi. Sistemin en temel sorunu eğitimin, demokratik bir toplumla uyumlu, demokrasiyi geliştiren ve yaşatan bir dünya yerine, yasaklarla çevrili bir alana hapsedilmesidir. “Din eğitiminin önü açılır” endişesi, eğitimin bütününde, rasyonel bir adım atılmasını engelliyor. Yaşadığımız örneklere bakalım: Yükseköğretim reformu, üniversiteye girişte katsayı sorununa adil bir çözüm getirilemediği için gerçekleştirilemedi. Reforma direnenler mevzilerini, “laikliğin bekçisi”, yani “din eğitimine geçit vermeyenler” sıfatıyla tanımlıyorlar. Türkiye’nin ara kalifiye insan gücü ihtiyacını karşılaması gereken meslek liseleri, sırf imam-hatiplere yolu kapatabilmek için baltalanıyor. Kısaca “din eğitimi” sorunu gerçekte karşımıza koskoca bir sistem sorunu olarak çıkıyor. Bu sorun çözülemediği için, çağın uzağına düşüyoruz, enerjimizi ve sınırlı imkanlarımızı heba ediyoruz; bu sorun çözülemediği için demokrasi eğitimini veremiyoruz. Yasaklarla yaşamayı doğal kabul ediyoruz. Özgür bırakılmayan, rüşdünü ispatlayamayan ve özgüveni bir türlü yerleşemeyen toplumun sorun çözme yeteneği de gelişemiyor..


Din eğitiminin devlet eliyle verilmesi Türkiye’ye has bir düzenleme: Din eğitiminin miktarı ve içeriği devlet tarafından belirleniyor. Halbuki hem miktarı hem de içeriği din eğitimini talep edenlerin belirlemesi gerekir. Sorunun çözümü de budur: Vatandaş din eğitimini talep edecek; devlet de bu talebin özgürce karşılanmasına yönelik düzenlemeler yapacak. Hiç olmazsa, talep edenin seçme özgürlüğü olacak. Sünni vatandaş için, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirleyeceği muhteva; bugün karşılanamayan din eğitimi ihtiyacına da cevap verecektir. Alevilik gibi, farklı inançlar için de, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bu inanç mensuplarını temsil eden düzenlemeler yapılmalıdır.

Özgür olmayan bir toplum, hoşgörüyü ve uyumu yakalayamaz. Kamulaştırılmış din eğitimi yerine, özgür toplumun talebiyle biçimlenen din eğitimi, eğitim sisteminde reformun kapılarını da sonuna kadar açacaktır.

O  yüzden yaz kuran kursları da bir makyajdan öteye giden bir çalışma değildir.Göz boyamacadan başka bir şey değildir.

Hocam ellerinize sağlık. Bu olay ancak bu kadar güzel ifade edilirdi. Kutuplaşmalar yüzünden dünya üzerininde hak ettiğimiz ağırlığa sahip  olamıyoruz. Laikliğin Yanlış yorumlanmasından ortaya çıkan kör kuyuda debelenip patinaj yapıp duruyoruz.

Diyanet diye bir kurumun olması Türkiyede din eğitiminin önünde en büyük engel. Demokrasimiz, eğitimimiz herşeyimiz bize özgü. Herşeyi özünden çarptırmışız. Sonumuz hayrola

Arkadaşlar konuya  çok fevri  ve hissi yaklaşıyorsunuz..Üst mesajlarda da belirtmiştim.Laikliğe aykırı olan tarafı, zorla verilip verilmediği konusu değil.Laikliğe aykırı olan eğitimin şekli.Din eğitimi devlet tarafından verilemez,kendisini  "laik" olarak niteleyen hiç  bir ülkede böyle bir uygulama yok..Tek ve özgünüz maalesef..

Sizinle aynı fikirdeyim. Laik olan ya da olduğunu iddia eden kişi ya da devlet, din eğitiminin hiç bir yerinde bulunmamalı.
Yok eğer vatandaşlarımın bütün ihtiyaçları benim sorunumdur, karşılamak için gerekenleri yaparım diyen sosyal devlet gibi hareket edecekse; o zaman her din ve inanışın gereklerini gözeterek doyurucu bir çalışma yapmalıdır.

Ben yaz Diyanet'in her sene açmakta olduğu bu kursları kesinlikle destekliyorum. Çünkü çocukların bu kurslarda verilen dini bilgilere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İslam'ın hakkıyla egemen olmadığı toplumların halini ve de kendi ülkemizin halini de görüyoruz. Bir hiç uğruna işlenen cinayetler, vahşetler, aile katliamları vb. birçok kötülüklerin insanlardaki din duygusunun eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunun için bu kurslar ne kadar az da olsa elbet faydalı olacaktır.

Ben yaz Diyanet'in her sene açmakta olduğu bu kursları kesinlikle destekliyorum. Çünkü çocukların bu kurslarda verilen dini bilgilere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İslam'ın hakkıyla egemen olmadığı toplumların halini ve de kendi ülkemizin halini de görüyoruz. Bir hiç uğruna işlenen cinayetler, vahşetler, aile katliamları vb. birçok kötülüklerin insanlardaki din duygusunun eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunun için bu kurslar ne kadar az da olsa elbet faydalı olacaktır.

ilginiz için (btndn) teşekkürler

Rabbım Yapılanların Karşılğını Mutlak Verecektir