Doğuda Öğretmen Olmak..

    Doğuda görev yaptığım yıllar ile ilgili olarak aklımda ne gördüğüm sevgi, saygı ne de saf ,temiz çocuklar var. Aklımda kalan en belirgin şey "siz bizden neden fazla maaş alıyorsunuz, biz de devletin memuru değil miyiz?" diye tartışan korucular.Ben mesleki anlamda batıda daha çok saygı gördüm. Burada velilerim "Allah razı olsun" diyor. Doğuda ise tavır "devlet sana para veriyor, mecbursun" şeklindeydi.

zor be hocam kış memleket hasreti insan ve kültürel farklılıklar buralı hocalara torpiller kimsesizlikkkkk

Köy okulu ise  hele  bir de   bsi ;

Doğuda  öğretmen ölmek  diye   değiştirirsiniz  başlığıı

yere göre farklılık var be tevfik hocam allah iyi yerlerde görev yapmayı nasip etsin

yere göre farklılık var be tevfik hocam allah iyi yerlerde görev yapmayı nasip etsin

Aaa  tabiki  hocam çokk şükür   ben de iyiyimm  o konuda...
Ama bildiiiğim  yerler    var  ne yazık ki

Köy okulu ise  hele  bir de   bsi ;

Doğuda  öğretmen ölmek  diye   değiştirirsiniz  başlığıı

hocam o kadar güzel özetlemişsiniz ki bunun üzerine ne yazsam boşşşşşşş.....

Köy okulu ise  hele  bir de   bsi ;

Doğuda  öğretmen ölmek  diye   değiştirirsiniz  başlığıı

size katılmıyorum hocam
Doğuda öğretmen olmak zordur
meşakkatlidir
ama gerçek öğretmenliğin tadına varabilmektir

Bir  üstünüzde ki  mesaja  bakın öğretmenim 
görece  görece   göreece
Şahsi fikrim...

Bir  üstünüzde ki  mesaja  bakın öğretmenim  
görece  görece   göreece
Şahsi fikrim...

evet hocam
kişiden kişiye değişir
aslında ben de kendi düşüncelerimi yazdım
ben şimdi o günlerimi ,çalıştığım yerleri özlemle hatırlıyorum

Zor olan her zaman güzeldir arkadaşlar

DOĞU’DA ÖĞRETMEN OLMAK
   Farklı kelimelerle farklı cümleler kurmayı başararak gene de anlatmaya çalışmalı Doğu’da Öğretmen Olmayı. Aynı duvarlara baka baka farklı cümleler nasıl kurulur çok da düşünmeden tek tek anlatmalı.
   Sabah uyandığınız zaman demir lojman kapısının içerinin sıcaklığından buharlaşması ve buharların kapının eteğinde buz tutmasıyla kapının açılmadığına şahit olmaktır mesela Doğu’da Öğretmen Olmak. Sıcak suyunuz hazır olmalıdır ki döküp dışarıya çıkabilesiniz.
   Sobayı yakmak için sınıfa girdiğiniz zaman, daha dün zorla ısınan sınıfın bir gecede nasıl da bu denli soğuduğuna hayret etmektir mesela. Bir gün önceden hazırladığınız soba kovasını yerleştirip yaktığınız zaman dersin başlamasına iki saat kala, daha sınıf ısınmadan yüreğinize bir sıcaklığın yayılmasıdır Doğu’da Öğretmen Olmak. Çocuklar geldiklerinde sıcacık bir hava çarpacaktır yüzlerine ve üşümeyeceklerdir işte, başarmışsınızdır.
    Ders arasına dersin gidişatına göre karar vermek, kimi zaman aralıksız üç saat kaybolup gitmektir çocuk seslerinde. Yalan yok, kimi zaman da yarım saate ulaşan ders aralarına engel olamamaktır. Çünkü uzaklara bakar insan nedenini kendi de bilemeden. Yılın beş ayı beyaza bakmaktan yorulmaz olur mu hiç gözler, elbet yorulur da hani var ya o yol, kıvrıla kıvrıla okulun önüne gelen zalım yol.. Yol değil umuttur belki de onun adı…
   Burnu delik ayakkabısının içindeki ıslak çorabına aldırmayan çocuğun, gözbebeklerinin altında hayata tutunma belirtileri görünce, hayatın zorluklarına şikâyet etmekten vazgeçmektir bir süre. Ya da açlıktan sakız çiğneyen kız öğrencinin hayattan beklentisini sorgularken yakalamaktır kendinizi. Ya da ‘babam ölsem de beni liseye göndermez’ diyen kız öğrencinin çaresizliğiyle hesaplaşabilmektir.
   Pazartesi günlerine şevk ile başlamayı düşünerek sakal tıraşı olmak, en sevdiğiniz takım elbiseyi giyerek jilet gibi olmak ve lojmandan okula giderken ceketi savurta savurta giderken kendinize gülebilmektir. Kimi gün, eşofmanla derse girmek, kimi günde balıkçı yaka kazakla soğuğu savuşturmaya çabalamaktır. Her şeyi tek başınıza yaptığınız için her şeyle eğlenmeyi ya da her şeyden nem kaparak üzülmeyi öğrenerek duygu muammaları yaşamaya alışmaktır. 
   En sevdiğiniz yemek aklınıza düştüğünde gözünüze ilişen Hanımeli paketinde nafile yere anne kokusu aramaya çalışmaktır. Enteresan teknikler bularak farklı yemekler denemeye çabalamaktır Doğu’da Öğretmen Olmak. Çünkü seçenek kısıtlıdır. Klasik patatesli yumurta yemeğiyle kanka olup patates azaldığında yumurtayı dikkatli harcamayı düşünmektir.
   Akmayan çeşmeler.. Elektrik kesintileriyle yaşanan bunalım zamanlar.. Keyfi yerinde olmayınca tüten soba.. Mum ışığında mecburi romantik zamanlarda sorgulanan hayatlar…
   Ve hiçbir zaman inkar etmediğim gözyaşları.. Her şeyin üstesinden tek başına gelmek zorunda olduğunuz ıssız bir dağ köyünün olmazsa olmazıdır çünkü onlar… Bir de sevgiliniz terk ettiyse sizi işte o zaman koşmak istersiniz uzaklara, yapamazsınız…
   Allah’a sığınırsınız…
   Ve günde üç kere boşalır kül tablası, 5 kere tazelenir çay…
   Sessizleşirsiniz…
   Boş bakışlarınızda hayat emaresi arayanlara anlatmak istedikleriniz yumruk yumruk boğazınıza düğümlendiğinde geride kalan gençliğinizdir…
   Ağlarsınız…

Sayın Oğuz hocam söylediklerinize katılmamak mümkün gözükmüyor. Köy öğretmeninin yaşadığı zorluğu ancak bir başka köy öğretmeni anlayabilir diye düşünüyorum.. Aslında bizler o kadar kötü şartlarda öğretmenlik yapıyoruz ki keşke kıymeti bilinse demeden de geçemiyoruz. Allah hepimizin yardımcısı olsun...

Zor ama ben memnunum arkadaşlar,gözünüz korkmasın

Zor ama ben memnunum arkadaşlar,gözünüz korkmasın

doğunun neresindesiniz hocam

doğunun neresindesiniz hocam

Diyarbakır