Eğitimde Ne Tür Cezalar Uyguluyorsunuz?

Dövmem, hırpalamam, kulak çekmem, sopa kullanmam, rencide etmem...
Konuşmadan sadece gözlerine bakarım.

Olay bitmiştir.

biliyorum şimdi bir çoğunuz '' aaa olurmu onlar daha çok küçük'' filan gibi laflar edeceksiniz ama bugün sabır taşı çatladı ve 1.sınıf  3 öğrencimi iyi bir çarptım ne yalan söyleyim.

Sevmediği bir şeyi yaptırmak. Örneğin kızların oturduğu sıralarda oturmak zorlarına gidiyor. Erkeklere bu cezayı veriyorum.

Eskiden öğretmenlerimiz bizi döverdi döverdi bu yetmez çağırıp sizin velilerinizde dövecem derdi. Bizde öğretmenim ne olur yine bizi dövde velilerimizi dövme derdik. Ah öğretmenlerimiz ah elleri dert görmeyesi sevgili öğretmenlerimiz. Hiç unutmam bir tane Hasan öğretmenimiz vardı sopasınında ismide haydar idi. Biri yaramazlık mı yaptı getirin haydarı derdi. Sınıftan bir arkadaşımız, korkusundan altına işemiştide nasıl gülmüştük. Hey gidi günler hey! Hey gidi Hasan Öğretmen! Haydar halen sendemi o mübarek  ellerinle halen birilerini dövebiliyormusun dövüpte geçici olarak hizaya getiriyormusun Yine birilerini altına işetiyormusun. Merak ediyorum gerçekten hiç veli dövdün mü? Buralardaysan duyupta cevap verebilirmisin?

Not: Ağlayarak gelen bir öğrenciyi mağdur zannedip hemen karşı tarafı cezalandırmayın. Şahitleri mutlaka dinleyin. Çoğu zaman ağlayan çocuk haksız çıkabiliyor.

Güzel bir tespit.Kesinlikle katılıyorum.

Birleştirilmiş sınıf öğretmeni olarak benim verdiğim en büyük ceza :

" Seni artık sevmiyorum " Bir kaç gün devam edince zaten çocukta olumlu durumları görüyorsunuz.En sonunda zaten kendisi ağlayarak yanıma geliyor ama istediklerimi yapıyor halde

Ama bunu oturtmak için sene başından itibaren sevginin büyüklüğünü sevilmemenin ise eziyet olduğunu kavratmanız lazım.

Zor değil.Ödevini yapan çocuğun size sarılmasına izin verin.Yapmayanı uzaklaştırın.

cezadan ziyade ödül daha etkili oluyor sanki.
Sınıfımda her zaman ufak ödüller mevcuttur, geçen gün sınıfta iki öğrencim ödev yapmamış. O ikisi hariç herkese minik çikolatalardan dağıttım, teneffüse çıkmak istemeyip ödevlerini bitirdi onlar da:)

Ben çocuklara her zaman çalışsalar da çalışmasalar da hepsini eşit derecede sevdiğimi ama ödev yapmayanların beni üzdüğünü, kızdırdığını söylüyorum. Böylece çocukta "başarısız olduğum için öğretmen beni sevmiyor" algısı oluşmuyor.

Ama bazen gerçekten sabır tükeniyor ki benim de bir kere okkalı tokat atmışlığım vardır. Sınıfımda özürlü bir çocuk vardı ve genelde sessizdi. Bir gün bahçeye bir çıktım 3 çocuk ortasına almış yavrucağı sırayla tekmeliyorlar, o da yere kapanmış kafasını koruyor. Ben bunu görür görmez gidip üçüne de birer tokat attım ki resmen 5 parmağımın izi çıktı. Keşke olmasaydı ama...

Ödevini yapmamayı alışkanlık haline getiren ve derslerine hiç çalışmayan bir öğrencimin velisini çağırdım. Veliye çocuğunun ödevlerini hiç yapmadığını ve hiç ders çalışmadığını söyledim. O da bana, "Evet hiç ders çalışmıyor, evde de hiç söz dinlemiyor, siz birşeyler yapsanız da düzelse." dedi:)
Eğitim ne kadar zorunlu olsa da, zorunlu olarak okula getirdiğimiz öğrencilerin okul kurallarına uyma zorunluluğu olmadığı için sorunlar yaşamamız çok normal. Yaptırım olmayınca, belli bir ceza olmayınca her öğretmen farklı cezalar uygulamak zorunda kalıyor. Tabiki bu durumda hep öğretmenler suçlu oluyor. Aslında bazı belli başlı kurallara uymayanlara verilecek cezalar belli olsa ve her yerde bu cezalar uygulansa öğretmenlere bu kadar yüklenmezlerdi.
Bu arada çok sorun yaratan öğrencimi tek başına bir sıraya oturturum. Hatasını anlayıp özür dileyene kadar, sınıftaki diğer öğrencilerin tenefüsler de dahil olmak üzere o öğrenciyle konuşmasını yasaklıyorum. Küçük sınıflarda daha etkili oluyor.

tabiki çocukların psikolojilerini düşünmek gerekli,  bilemiyorum şimdi psikolojleri düzgün yetiştirilememiş bireyler mi, yoksa (öğretmen kızmasından nasıl bozulur anlam veemıyorum) bozuk psikolojili yetişmiş bireyler mi

beden eğitimi dersi olduğunda bahçeye çıkmasak bile spor kıyafetleriyle geliyorlar.ve bu şekilde okula gelmeyi çok seviyorlar.ödev yapmayan öğrenci o gün önlüğü ile geliyor.bu uygulamadan dolayı kolay kolay kimse ödevini yapmadan gelmiyor

Evetr arkadaşlar tespit etmeden hakaret ya da şiddet çok tehlikeli haksız yere ceza alan öğrenci çok saldırgan ve şiddetli olabiliyor
 benim başıma geldi zil çalmış bende kaptırmışım kendimi ders anlatıyorum iki öğrenci dışarı fırladı  bende arkalarından bağıdım onlara içeri koydum sonra zilin gerçektende çaldığını duyunca çok utandım:))))

 Ceza kelime manasıyla yapılan işe verilen "iyi" ya da "kötü" karşılıktır. Ama biz hep "kötüyü" uygulayınca  kelime "kötü" anlamıyla kalmış...
Bence "bir insan evladı" için en büyük kötülük sevdiği şeylerden mahrum bırakılmaktır... Herkes dışarda ben içerdeyim.. "iyi"  cezaya gelince küçükte olsa öğrenci kendini özel hissedebilmeli.. Biz eşimle her akşam bir öğrenciyi bazen iki öğrenciyi 19.30-20.30 arası arıyoruz. Kısa bir sohbet yetiyor çocuğa...

Seni artık sevmiyorum dediğiniz çocuk bitmiştir ... sevgi koşulsuz olmalı. bütün insanların hata yapabileceğini ve yaptıgı davranışın sizi çok üzdüğünü söylemeniz daha mantıklı ...
ağlayarak yanınıza gekmesi ne kadar acı çektiğini gösteriyor sanırım ...

ben , ceza sayar mısınız bilmiyorum ama arkadaşının önlüğünü veya yakasını yırtan öğrenciye yırttığı önlüğü veya yakayı veriyorum,
sen yaptın bunu senin yarın dikip arkadaşına getirmen gerekiyor değil mi? diyorum
(çok işe yaradı bu yöntem bende)
 önceden bu tarz olaylar çok oluyordu
 iyice azaldı..
hemde böyle olunca kendi yaptığının sorumluluğunu almış oluyorlar..
bence çok işe yarayan bişey...