Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.797
  • 29.001
  • 228.797
# 02 Şub 2014 16:21:06
Beyninizi daha iyi çalıştırmanın yolları :

1-İnsan beyninin ayaktayken ve açık havadayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir.Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız,''volta atmayı''deneyebilirsiniz.

2-Yürüyerek kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor.Önemli kararlarınızı açık havada,kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz ?

3-Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor.Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni kelime öğrenip,kullanabilirsiniz.Sözlük okuyabilirsiniz.Alışveriş listesi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.

4-Zihinsel jimnastik/antrenman yapın.Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz.Satranç gibi akıl oyunları oynayın.

5-Rutinden kurtulun.Rutin olarak tekrar ettiğiniz davranışlardan vazgeçin.Bazen telefonu sol elinizde tutun,çantanızı diğer elinizle taşıyın,evinize başka bir yoldan gidin.En azından bir günlüğüne televizyon kumandasını sık kullanmadığınız elinizde tutun.

6-Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun.Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin.

7.Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın.Estetik algınız,gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.

8-Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin.Beyin otoriteleri tarafından klasik müziğin zekaya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.

9-Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer.Bu düşünceler ne hakkındaysa,hayatınız da ona göre şekillenir.Unutmayın,kafanızda en çok neyi düşünürseniz,hayatınızda da onu çoğaltırsınız.

10-Bir konu hakkında düşünürken,nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin.Düşünmek üzerine düşünmek,beyin ve düşünce kapasitesini arttırır.

11-İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır.Çok uyuyorum diye üzülmeyin.Einstein'in günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor.24 saati geçen uykusuzluk beyinde sarhoşluğa benzer bir etki yapar.

12-Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir.Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2'sini oluşturduğu halde,vücuda gelen oksijenin yüzde 25'ini tüketir.Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir.Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.

13-Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir.Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin.Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.

14-Kullanılmayan organ körelir.Sürekli televizyon seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın.

15-Beynin en tehlikeli yanı ''ters çaba'' kuralına göre çalıştığı anlardır.Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir.Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile,bunu gerçekleştirmek için çalışır.Topluluk önünde konuşma yaparken ''acaba heyecanlanır mıyım ?'' diye düşünürseniz,heyecanlanırsınız.

16-Beyni yoran monotonluktur.Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz,beyninizi o kadar neşelendirebilirsiniz.

17-Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir.Yeni bir bilgi gelince,bu bilgilerden birini atar.Buna ''sihirli sayı'' kuralı dneir.Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz ''servis dışı'' olur.Hayatınızın en büyük kararlarını alırken ''kafadan'' değil,tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi,bir kağıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.

Çevrimdışı yelizgülsüm

  • B Grubu
  • 272
  • 857
  • 272
  • 857
# 02 Şub 2014 17:34:23
  Yosun Hapı
Spirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında ona asrın süper gıdası denilse de, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1500’lü yıllardan kalan kaynaklara baktığımızda Aztekler tarafından kullanıldığı bilgisine ulaşıyoruz. Azteklerden kalan eserler arasında spirulina toplayan kadınların resimleri var.

Ayrıca Çad gölü kıyısında yaşayan Kanembu kabilesi yerlileri de bu besini çok eski çağlardan beri kullanmaktalar. Avustralya Aborjinlerinin dayanıklılığında epey çok tükettikleri Spirulina'nın önemli etkisinin olduğu tespit edilmiş. Bilimsel anlamda spirulina üzerine çalışmaların başlaması ve ticari anlamda kültürlerinin yapılması 1963 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından olmuş. Daha sonra NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000’li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, İsrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulina'nın üretimi ülkemizde başarılmış. Nedir ki bu başarı demeyin; örneğin İsrail sıcak iklimine rağmen bunu başaramamış!

Spirulina, optimum büyüme sıcaklığı 35–37 ºC arası olan bir mikroalg türüdür. Amerika ve Afrika’daki bikarbonat içeriği yüksek alkali göllerde doğal olarak rastlanır. Özellikle sıcak havalarda sığ göllerde yoğun olarak ürer. Fakat bu tip ortamlarda, hücrelerin başta ağır metaller olmak üzere istenmeyen bazı maddeleri hücre içinde biriktirmeleri söz konusudur. Sera tipi üretimde besin tuzları kullanılır. Bir çark yardımıyla sürekli devir daim edilirse hücrelerin ışıktan maksimum şekilde yararlanması ve besin tuzlarının homojen dağılımı sağlanır. Kültürler, önceden belirlenen yoğunluğa ulaştığında süzülür ve kurutma odasına alınırlar. Ürün burada, hücre içinde bulunan protein, pigment ve minerallerin zarar görmemesi için en kısa sürede ve uygun sıcaklıkta kurutulur.

Basit bir su yosunu görüntüsündeki spirulina, doğadaki en zengin biyolojik değerde bitkisel proteine sahip olan besindir. İçerdiği protein oranı %65 dir ki bu rakam en yakın rakibi olan soya fasulyesinin yaklaşık 2 katıdır. Doğadaki en zengin organik demir oranına sahiptir. Ispanaktan 58, dana ciğerinden 28 kat daha fazla demir içerir. Doğadaki en zengin B-12 vitaminine sahip besindir. En yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat fazla B-12 vitamini içerir. Bilindiği gibi B-12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin yapımında ve sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir.

Doğadaki en zengin antioksidan kaynaklarındandır. Vitamin B-1, B-5 ve B-6, mineraller olarak çinko, magnezyum ve bakır, aminoasitlerden methionine ve süper antioksidan olan beta-karoten, E vitamini ve selenyum içerir.

Doğadaki en zengin E vitamini içeren besindir. En yakınındaki buğday filizinden 3 kat yaklaşık daha fazla E vitamini içerir.
Doğadaki en zengin Gamma Linoleik Asit (GLA) içeren besindir. En yakın çuha çiçeğinden 3 kat fazla GLA içerir. GLA yağ birikintilerinin çözülmesini sağlar. Böylece kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde rol oynar ve kötü kolesterolü düşürür.

%1'lik klorofil oranıyla en yüksek klorofil içeren besinlerdendir. Yeşil rengi içerdiği magnezyum iyonundan gelir.

Sütten kat kat fazla kalsiyum içerir. Kalsiyum kemikler ve nöral iletim için gereklidir.

Ayrıca ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) spirulina'daki sulfolipitlerin HIV (AIDS) e karşı dikkat çekici ölçüde aktif olduklarını, düzenli dozlarda alınmasının anti-viral faaliyetleri hızlandırdığını, bağışıklık sistemini teşvik ettiğini, böbrek toksisitesini ve radyasyon kaynaklı hastalıkların şiddetini azalttığını belirlemiştir.

Rahatlıkla sindirilebilen Spirulina, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında destek tedavi olarak öneriliyor. Mide ameliyatları sonrası hastalara ilk besin olarak Spirulina verilmesi halinde ameliyat komplikasyonlarının en aza indirgendiği de belirlenmiş. Spirulina ilaç olmadığı için kullanımda bir üst sınır yok, çünkü o bir besin maddesi, istediğin kadar tüketebiliyorsun.

Yosun, bazı zehirlenmelerde de etkili. Özellikle radyasyon düzeyini düşürücü etkisi, bilim adamlarına cazip geliyor. Çernobil kazası sonucu yüksek radyasyon almış çocuklar üzerinde yapılan deneylerde başarılı sonuçlar elde edilmiş. Bu yosunla beslenen çocuklarda radyasyonun diğerlerinden daha çok düştüğü saptanmış.

Yosun, krem, maske, sabun, şampuan ve cilt renklendirici ürünlerde kullanılabiliyor. Araştırmalar, yosunun cilt metabolizmasını desteklediğini ve keratin oluşumunu önlediğini gösteriyor. Cilt yanıklarında da tedavi edici etkiye sahip.

Spirulina düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor.

Doğal yeşil rengi gıda boyası olarak kullanılıyor. Elde edilen gıda boyası, hem besleyici hem de zararlı değil.

Yosun, ilaç yapımında da kullanılıyor. Bazen direkt bazen de içeriğinden ekstrakte edilen karoten, fikosiyanin, ksantofil, linoleik asit gibi maddeler ilaçlara katılıyor.

Yosunların bir özelliği de besin olarak suda bulunan nitrat, fosfat, amonyum gibi tuzları bünyelerine alarak organik hale dönüştürmeleri. Spirulina ile atık sular temizlenebiliyor. Özellikle atık suların temizlenmesini sağlama özelliği ile bulunmaz doğal bir özelliğe sahip.

Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenle kansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak spirulina. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor.

 Arkadaşım kullanıyor çokta memnun çok faydalı birşey

Çevrimdışı A_Lev2007

  • Uzman Üye
  • *****
  • 815
  • 1.122
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 815
  • 1.122
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 Şub 2014 19:49:32
Arkadaşlar devlet hastanelerinde(Ankara) psikolog var mı?Ben hangi hastanenin sitesine girsem psikiyatri var.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Şub 2014 08:12:54
Göze Iyi Gelen Besinler
Gençlerin, ileri yaşlarda da dünyayı net görebilmeleri için bol bol meyve yemeleri gerek. Böylece görme kayıpları yüzde 36 azalıyor
Gözlerimiz, sağlığımız konusunda bize çok önemli ipuçları verir. Gözlerimizde oluşan bazı sorunlar kimi zaman vücudumuzdaki çok önemli hastalıkların habercisi olabilirler.
Örneğin kataraktta, göz merceği saydamlığını kaybeder ve görme azalır. Glokom, göz içi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinin giderek zayıflamasına ve görme kaybına yol açar.
Erişkinlerde görülen göz hastalıklarının birçoğu daha az sıklıkla olmak üzere bebeklerde ve çocuklarda da görülebilir.
A vitamini almak önemli
Göz sağlığımızı olumsuz etkileyen hastalıklar arasında ise kronik diyabet ve tansiyon yer alır. Özellikle diyabet, gözde katarakt, glokom ve en önemlisi diyabetik retina hastalığına sebep olabilir. Diyabetlerde görme kaybı gelişme ihtimali normalden 25 kez daha fazladır. Diyabette beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi gerekir. Bu da glisemik indeksi düşük besinleri ve posalı yiyecekleri tercih etmekle, öğün atlamamakla, aşırı yağlı yiyeceklerden sakınmakla, şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durmakla olur.
Gece iyi görememe olgusu ise genellikle A vitamini ve çinko eksikliğinden ileri gelir. En iyi A vitamini kaynakları havuç, ıspanak, lahana, portakal ve sarı renkli meyvelerdir.
Sigara tiryakilerinde B12 eksikliğiyle birlikte görülen ender bir göz hastalığı ise tütün körlüğü olarak bilinir.
Erken yaşlarda düzenli olarak ve bol bol meyve yemek, ilerleyen yaşlarda görme kayıplarını önemli oranda önler. Araştırmalar düzenli olarak günde üç öğün meyve yiyenlerde, yaşlılıkta görme kayıplarının yüzde 36 azaldığını ortaya koyuyor. Çoklu vitamin almak, katarakt riskini yüzde 60 azaltıyor. Özellikle çoklu vitamin hapında bulunan E ve C vitaminlerinin, katarakt riskini indirmede önemli rolü olduğu belirtiliyor.
Havuç
Havuç içerdiği özel şekeri, A vitamini ve bol vitaminleri ile karaciğeri kuvvetlendirir, vücuttaki üre asidinin, ürat tuzlarının, benzeri yorgunluk maddelerinin idrarla dışarı atımına yardımcı olur. İçerdiği beta-karoten sayesinde gözleri korur ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Göz için doğal reçeteler

Ceviz yapraklarının kaynatılması ile elde edilen sıvıya batırılan temiz bir bez parçası göz üzerine konursa göz iltihaplanmalarını önler.
Göz nezlesi ve kanlanmasında gül yapraklarından yapılan çayla göz banyosu yapmak çok etkili olur.
Havuç gözleri kuvvetlendirir.
Kavun göz nezlesine iyi gelir.
Maydanoz suyu ile yapılan göz banyosu gözkapağı iltihaplarını iyileştirir.
Rezene tozu karıştırılan suyla yıkandığında gözler kuvvetlenir

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Şub 2014 09:45:07
Balın Mide ve Böbreklere Faydası; 

 Bal, ihtiyarların ve hastaların yemekleri içine katılır. Devamlı olarak aç karına bal yalamak, balgamı giderir, mide cidarını temizler ve midedeki artıkları dışarı atar, midedeki gıdaları olgunlaştırır, mideyi normal olarak ısıtır, gözenekleri açar; aynı etkileri karaciğer, böbrek ve mesane için dahi gösterir.
 Bal, karaciğer ve dalak gözenekleri tıkanıklığı için bütün tatlılardan daha az zararlıdır. Bal, yatağını ıslatan çocuklar için gayet faydalı bir ilaçtır. Bal şerbetinin hem tatlı ve hem soğuk olması, sağlık ve sağlığa koruma açısından en faydalı olanıdır. Çünkü ruh ve ruhi kuvvetlerin, karaciğer ve kalbin böylesine tatlı ve soğuk şerbetlere karşı aşırı isteği olup, bunlardan güç kazanmaktadır. Şerbette bu iki nitelik (soğukluk ve Tatlılık) bulununca hem gıda alma ve hem de gıdaların organlara en güzel bir şekilde ulaştırılması sağlanmış olmaktadır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.797
  • 29.001
  • 228.797
# 04 Şub 2014 19:10:48
EGZAMA İÇİN BİTKİSEL KÜR ... ** Bir çay bardağı su veya ispirto içinde 10 adet aspirin eritilip, pamuklu egzamanın bulunduğu bölgeye usulca sürülür. ** Taze sarımsak otu sıkılır, elde edilen sarmısak suyu hastalıklı bölgeye sürülür. ** Karanfil, toz haline getirilmiş nöbet şekeriyle, karıştırılarak bu karışımdan sabah akşam olmak üzere günde 2 kez yenir. ** Funda tohumu kaynatılarak, kaynama sonucu oluşan posa egzamalı bölgeye sürülür. ** Bir bardak suyun içine, 10-15 gram adaçayı konur. 5 dakika kaynatılarak, bu suyla hastalıklı bölge, yıkanarak veya pamuk yardımıyla pansuman yapılır. ** 1 avuç ısırgan yaprağı ispirto içine konulur. 1 hafta boyunca bekletilerek aynı oranda su ile karıştırılıp hastalıklı cilde pansuman yapılır. ... Not: Mevcut Kanunlara göre sizi doktora yönlendirmek zorundayız. Bizim tavsiyemiz Kadim Kitaplara dayalıdır. Sağlık Hizmeti değildir, ilaç değildir.

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
# 04 Şub 2014 19:49:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sedefi olup da iyileşen var mı aramızda?
?
Cevap yok mu?

Çevrimdışı Turnalar70

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.739
  • 3.383
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.739
  • 3.383
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Şub 2014 19:53:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
?
Cevap yok mu?
kaplıcalar iyi geliyor neden denemiyorsunuz,ayrıca ibrahim saraçoğlunun bitkisel çözümlerini araştırın çok iyi gelecek emin olun

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Şub 2014 19:54:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
?
Cevap yok mu?
Sivas Kangal balıklı kaplıca öğretmenim...Doktor balıklar sedef hastalığı için şifa oluyor diye duymuştum...

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
# 04 Şub 2014 20:26:35
İyi gelmiyor Kangal Balıklı Kaplıca, hepatit C oldu geldi öğretmen arkadaşım, hijyen sıfır dedi. Gitmem o yüzden

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
# 04 Şub 2014 20:27:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
kaplıcalar iyi geliyor neden denemiyorsunuz,ayrıca ibrahim saraçoğlunun bitkisel çözümlerini araştırın çok iyi gelecek emin olun
Termalin başkentindeyim ben, Afyonluyum
Gitmez olur muyum, kaplıca iyi gelmiyor sayın öğretmenim

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Şub 2014 20:30:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sivas Kangal balıklı kaplıca öğretmenim...Doktor balıklar sedef hastalığı için şifa oluyor diye duymuştum...
Arkadaşınız ne zaman gitti bilmiyorum ama geçen sene gittiğimde gayet güzeldi otelleri öğretmenim...

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Şub 2014 07:24:30
Göz Kaşınması (Allerjik konjonktivit)

Göz Kaşıntısı’nın Nedenleri:
Göz kaşıntısı, kişinin bünyesel(kendi vücuduna özgü) karakterlerinden kaynaklanabildiği gibi çevresel nedenlerden de kaynaklanabilmektedir.
Belli başlı göz kaşinması nedenleri aşağıda kısaca belirtilemiş ve açıklanmıştır.
Soğuk Algınlığı:
Bazen soğuk algınlığının belirtilerinden biri olarak görülebilir.
Arpacık(it dirseği):
Gözyaşı ve gözyaşı içindeki yağ kanallarının tıkandığı durumlarda ortaya çıkar
Bakteriyal Konjonktivit:
Bakterilerin yol açtığı bir alerji türüdür. Gözle ilgili eşyaların ortak paylaşılması sonucu bulaşır. Antibiyotikle tedavisi mümkündür.
Viral Konjonktivit:
Virütik bir rahatsızlıktır griple beraber seyredebilir.
Kornea Zedelenmesi:
Göze cisim kaçması yanlış lens kullanımı korneamızı zedeleyebilir ve kaşıntıya yol açabilir.
Aşırı Odaklanma:
Bilgisayar başında uzun saatler geçirme, trafikte yapılan uzun seyahatler gözlerimize çok yüklediğimiz zamanlar Gözlerimizde kaşıntı meydana gelebilir.
Cisim Batması:
Gözümüze giren cisimler ya da tozlar gözümüzün kaşınmasına yol açabilir.
Bahar Alerjisi:
Özellikle bahar aylarında ortaya çıkan polenler gözlerimizde alerjiye dolayısıyla kaşıntıya neden olabiliyor
Not: Alerjik reaksiyonlarda genelde gözlerin ikisi de etkilenmektedir. Eğer göz kaşıntısının yanında gözde şişlik de varsa bu önemli bir soruna işaret edebilir.
Göz kaşıntısı için tavsiyeler:
Göz Kaşıntısı ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Gözlerimiz kaşınıyorsa ellerimizi bol sabunlu suyla yıkamalı ve grip kaynaklı olduğunu düşünüyorsak gözlerimiz de ılık suyla ve göz yakmayan bir şampuanla yıkamalıyız, Eczanede satılan suni gözyaşı ürünlerini kullanabilirsiniz fakat kendi kararınızla antibiyotik göz damlası kullanmayınız. Kişisel eşyalarınızı hiç kimse ile paylaşmayınız. Elinizi burnunuza götürdüğünüzde muhakkak yıkayınız. Bilhassa kadınlar makyaj malzemesi seçerken daha dikkatli olmalı ve sağlıklı ürünler seçmelidirler ayrıca makyajlı bir gözle uyumak göz hastalıklarına davetiye çıkarmaktır. Gözlerinizi rahatlatmak için sıcak suya batırılmış ve suyu alınmış bir havluyu gözlerimiz üzerine koyabiliriz.(çok sıcak olmayacak)

Uyarı: Gözlerinizi asla karıştırmayın ve ovalamayın. Bu durum göz içerisindeki korneya zarar verebilir ve korneanızı kaybedebilirsiniz körlük riski ile kaşı karşıya kalabilirsiniz.


Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.001
  • 228.797
  • 29.001
  • 228.797
# 05 Şub 2014 11:02:30
-Şeker, pasta, hamur işleri, meyveler, meyve suları ve gazlı içeceklerden alınan aşırı şeker kanı katılaştırarak kılcallardan kan akışını azaltır, beyni aç bırakır, yavaşlatır. Aşırı yemekten ve bilhassa yağda kızartma türü işlenmiş yiyeceklerle alınan aşırı serbest radikaller beyni oksitlendirir, küflendirir, dengesini bozar ve sistemini tahrip eder. Zihinsel Şifa

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Şub 2014 08:30:29
BOYUN TUTULMASI

Yetişkin bir insan vücudunda yaklaşık olarak 33 - 34 tane omur bulunur. Bu omurlar kafatasının hemen altından başlayarak kuyruk sokumuna kadar uzanırlar. Bu omurlar birbirleriyle üst üste eklem yaparak omurgayı oluşturur.
Boyun tutulması nedir?
Boyun tutulması genellikle sabahları karşılaştığımız, belirgin bir şekilde başımızı oynatamamamız, boyunda özellikle tek taraflı çevirememe, boyunda ki kaslarda ağrı gibi rahatsızlıkla ortaya çıkan, insana sıkıntı veren bir durumdur. Böyle durumlarda daha çok başımızı çeviremeyiz, başımızı dik tutamayız, boynumuza dokunduğumuzda ağrıyan bölgeyi hissederiz. Boyun tutulmasının nedeni genellikle geceleri ters yatış pozisyonundan meydana gelir. Bazen de doğuştan olabilir, belli kas hastalığından olur,ancak olduğu zaman da insanın  hayatını zorlaştıran,günlük işlerimizi yapmamızı zorlaştıran bir duruma neden olur.
Boyun ağrıları bel ağrıları kadar sık olmasa da her yaş gurubunda önemli bir sorun oluşturur. Bu hastalığın çalışan insanlarda görülme ihtimali daha fazladır.
Boyun tutulmasının nedenleri?
Boyun tutulması genelde başı sürekli sabit tutmak, koltuk gibi set ve düzensiz yerde uyumak, cereyanda kalmak gibi görünse de aslında bunun altında başka nedenler vardır. Bu sadece tutulmanın o gün ortaya çıkma sebebi olabilir. Nedeni ise daha önce geçirmiş olduğu ameliyat, vücut da tam olarak ortaya çıkmamış veya çıkmak üzere olan bir hastalıktan dolayı tutulma olabilir. Bunun yanı sıra ani hareketler yapmak özellikle ısınma hareketleri yapmadan bir eşyanın yerden kaldırılması ve ya zorlanması gibi durumlarda boyun tutulması rahatsızlığı gelişebilir. Kadının rahminde bir araç yani spiralden dolayı da boyun tutulması olabilir.
Boyun tutulmasının belirtileri nelerdir?
 Dokunduğumuz bölgede ağrılı hassas bir kas vardır. Dokunmakla hasta rahatsız olur, başını rahat çeviremez. Zaten bu tutulmalar genelde tek taraflı tutulur. Böyle bir insan rahat araba kullanamaz, evde rahat yemek yapamaz, toplantı yapamaz çok rahatsız olur.Özellikle tutulmanın altında yatan bir fıtık olmaz ise onu tedavi etmek daha kolay olur.
Boyun Tutulması Hangi Hastalıkların Habercisidir?
Boyun tutulmasının altında o bölgede boyun fıtığı olabilir. Boyun fıtığına bağlı yani sinir sıkışmasına bağlı refleks olarak boyun hareketlerini kısıtlama amaçlı vücut kendini koruyabilir. Boyun fıtığı bademcik, diş problemi, dişte apse yapma gibi rahatsızlıklara neden olabilir.
Boyun Tutulması ve Tedavisi:
Boyun tutulmasın da ki ilk seçenek önce hasta kendi kendine tedavi uygulamalıdır. Genelde tutulan bölgeyi sıcak tutmak her zaman faydalıdır. Çünkü sıcakta kaslar gevşer. Tutulan bölgedeki kaslar sertleşmiştir. Bunun yanı sıra elimizde bulunan kas gevşetici merhemleri kullanabiliriz, masaj yaptırabiliriz. Eğer bu uygulamalardan da sonuç alınmazsa doktora başvurmakta fayda vardır. Muayeneyi yaptırıp boyundaki tutulmanın altında eğer boyun fıtığı olup olmadığı ortaya çıktıktan sonra durum ciddiyse ameliyat ya da fizik tedavi uygulamasına başlanır. Eğer tutulma anında hemen doktora gidemeyeceksek o kadar telaşlanmaya gerek yoktur. Bu durum çok zararlı değildir, hatta çok şiddetli ağrı olsa da zaten doktora gittiğimizde de hemen çözülecek bir durum değildir. Kasılmış kasın eski haline gelmesi zaman alabilir. Hemen doktora başvuramadığımız durumlarda yapabileceğimiz en önemli şey o bölgeyi sıcak tutmaktır. Boynu çok zorlayacak işlerden uzak durmak, sürekli bilgisayar başında oturmak, uğraştırıcı bir yemek yapmak mesela dolma sarmak gibi boyun sabit kalacak şekilde durmak veya çok ince işlerle uğraşmaktan boyunu hep belirli pozisyonda tutmaktan kaçınmak her zaman faydalı olacaktır.
Boyun Tutulmasına doğal tedavi:
Bir de geleneksel yöntem olarak birçok kişiden doğal zeytinyağının çok faydalı olduğunu, zeytinyağının o bölgeye uygulanarak masaj yapılıp yedirildikten sonra bir bezle sarılıp sıcak tutulduğunda bir iki gün içinde geçirdiğini söyleyebiliriz.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK