Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2013 23:46:54
Balık yemenin yaşlıların ömrünü 2 yıl daha uzattığı belirlendi.

ABD’deki Harvard ve Washington üniversiteleri bilimadamlarının yaptığı araştırma, kanında, özellikle somon gibi bazı balıklarda çokça bulunan Omega 3 yağ asidi fazla olan 65 yaş ve üzerindeki kişilerin, ortalama 2.2 yıl fazla yaşadığını, bu kişilerin ölüm riskinin de yüzde 27′ye kadar azaldığını gösterdi.

Araştırmaya imza atanlardan Dr. Dariush Mozaffaris, uzun zamandır Omega 3 bakımından zengin balıklarla beslenmenin sağlıklı olduğunun düşünüldüğünü ancak yaşlılara olumlu etkisine ilişkin az araştırma bulunduğunu belirtti.

Bilimadamları, bu sonuçlara ABD’de 65 yaş ve üzerindeki yaklaşık 2 bin 700 kişiye ait 16 yıllık verileri inceleyerek vardı.

Araştırmada, Omega 3 içeren balık yağı hapları ise dikkate alınmadı.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Nis 2013 06:39:52
.

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
# 04 Nis 2013 06:58:39
SAGLIK İÇİN:

1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Nis 2013 09:11:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
SAGLIK İÇİN:

1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin
Eline ve diline sağlık.Teşekkürler.

Çevrimdışı alanyap

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Nis 2013 09:39:34


Morarmalar İçin:  
Maydanoz - Bir tarafınızı bir yere çarptığınızda, derinin hemen altındaki kılcal damarlar çatlar ve deri altına kan yayılarak o bölgenin mor bir görüntü almasına neden olur. Maydanozun, morarma ve çürük izlerini geçirmede geleneksel bir şöhreti vardır. Buz ise şişlikleri indirmek için kullanılır. Bu ikisini birleştirdiniz mi, buzluğunuzda berelenme ve çürüklerin ilacı hazır demektir.

Bir avuç maydanoz ve dörtte bir bardak suyu, yarı erimiş kar görüntüsü alana kadar blendırda karıştırın. Sonra, buz kalıplarını yarısına kadar doldurun ve dondurun. İnce bir beze veya tülbente sardığınız maydanozlu buzu, berenin üzerinde gezdirin. Maydanozlu buz, küçük yanıklarda da işe yarar.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.926
  • 513.084
  • 32.926
  • 513.084
# 04 Nis 2013 20:39:16
Kel erkeklere kötü haber

Japon uzmanlar, kel erkeklerin kalp hastalıklarına yakalanma riskinin, diğer erkeklere göre yüzde 32 daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.


 Japonya'da bir grup uzman, ABD ve Avrupa'da yapılan ve 37 bin kişiyi kapsayan 6 çalışma üzerinde, yeni bir araştırma yaptı.

Kel erkeklerin kalp sorunu yaşama ihtimallerinin, diğerlerine göre üçte bir oranında daha yüksek olduğunu belirlendi. Uzmanlar, 55 ile 60 yaş arasında ise bu riskin yüzde 44'e kadar çıkabildiğini kaydetti. Araştırma sonucunda, kalp ve kellik arasında nasıl bir ilişki olduğu ise netleştirilemedi. Bununla birlikte uzmanlar yaş, hipertansiyon ve sigara içmenin hem kalp hastalıklarında hem de saç kaybında rol oynayan etkenler olduğuna dikkat çekti.

İngiltere Kalp Vakfı'ndan bir yetkili ise bu sonucun ilginç olduğunu; ancak kellerin bu noktada endişelenmemesi gerektiğini kaydetti. Yetkili, saçtan çok kilo problemine daha çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Nis 2013 06:52:32
.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Nis 2013 06:55:21
.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Nis 2013 09:11:06
Eline ve emeğine sağlık 38fatma.Çok,çok teşekkürler.

Çevrimdışı FTM40

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.363
  • 5.989
  • 1.363
  • 5.989
# 05 Nis 2013 21:29:47
KİVİ GENÇLİK İKSİRİ GİBİ
Lif açısından da zengin bir besin olan kivi bağırsakları çalıştırarak sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Vucudu ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Tansiyonu ve kandaki kolesterol oranını düşürür. Karaciğeri çalıştırır ve kanı temizler. Yaşlanmanın ciltteki belirtilerini azaltır.

Çevrimdışı FTM40

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.363
  • 5.989
  • 1.363
  • 5.989
# 05 Nis 2013 21:37:17
İLAÇ KULLANIRKEN GREYFURT YEMEYİN
Bol miktarda C vitamini içerdiğinden bağışıklık sistemi için oldukça faydalı olan greyfurt, bazı ilaçlarla etkileşime geçerek ciddi tehlikelere sebep olabiliyor. Greyfurtun içinde bulunan maddeler ilaçların bağırsaklarda normalden daha fazla emilmesine sebep olarak , bazı iilaçlarda aşırı doz durumunun ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu nedenle ilaç kullandığınız dönemlerde, doktorunuza danışmadan greyfurt yememeniz ya da greyfurt suyu içmemeniz gerekiyor.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Nis 2013 23:10:56
Severek Yedikleriniz Kansere Yol Açabilir!

Kanser türleriyle yeme alışkanlıklarımız arasında ciddi bir bağ var. Uzmanlar bu konuda alınan küçük önlemlerin hayati öneme sahip olabileceğine vurgu yapıyor.

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Orhan Şencan, “Yedikleriniz ve içtiklerinizle kanseri davet ediyor olabilirsiniz.” diyerek sakıncalı yiyeceklerden uzak durmamız gerektiğini söyledi.
 
Aşırı kilo, birçok hastalığa sebep olduğu gibi kanserinde tetikleyicisidir diyen Doç. Dr. Orhan Şencan “ Aşırı kilo; kalın bağırsak, rahim, yemek borusu, pankreas ve böbrek kanseri riskini artırıyor. Günlük fiziksel aktivite önemli,  düzenli spor; kolon kanseri, menopoz sonrası meme kanseri ve rahim kanserinden koruyabilir” uyarısında bulundu.  
 
İŞLENMİŞ ETLERE DİKKAT!
Dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olan kolon kanserinden korunmanın en etkili yolu: sebze – meyve ve posalı yiyecekler, özellikle, brokoli ve karnabahar tüketmek ve kullanılmasında bir engel yoksa aspirin içmek. Haftalık kırmızı et tüketiminin 500 gramı geçmemesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Orhan Şencan “Kırmızı et tüketiminin fazla olması bazı hastalıkları tetikleyebilir. Kırmızı et ve özellikle işlenmiş et ürünlerinin (sucuk, pastırma, salam, sosis vb.) tüketiminin barsak ve rektum kanseri riskini arttırdığın dair bilimsel çalışmalar var. Ayrıca ızgara ve kızartma yiyecekler tüm sindirim sistemi kanserleri için riski artırmaktadır” şeklinde bilgi verdi.
 


ALKOLÜN AZI DA ZARAR, ÇOĞU DA
Alkollü içeceklerin her çeşidi, az ya da çok tüketimine bakılmaksızın ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu,  meme,  kalın barsak, rektum,  karaciğer kanseri riskini arttırıyor. Alkolün vücutta yakımı sırasında ve sonrasında kanserojenik etkisi olan kimyasalların oluşması kansere sebep oluyor.
 


GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT!
Yiyeceklerin işlenmesi, muhafazası ve hazırlanması sırasında tuzlanması ve salamura yiyecek tüketimi özellikle mide kanseri riskini artırmaktadır. Günlük tuz tüketimi 6 gramı geçmemesi tavsiye edilmektedir.
 


GIDA KALİTESİNİ GÖZ ARDI ETMEYİN!
Bazı tahılların uzun süre oda sıcaklığında bekletilmesi sonucunda oluşan küflerin ürettiği bazı toksinler (aflatoksin, okratoksin vb)  karaciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Bazı kurutulmuş meyvelerde ve sert kabuklu yemişlerde de bu toksinlere rastlanmaktadır. Özellikle kaliteli ürün seçimi bu konuda önem kazanmaktadır. Bu tür ürünleri gıda ile ilgili üretim izni, kalite belgesi, ürün ambalajı, saklanma koşulları ve son kullanım tarihini kontrol ederek satın almak ve uygun koşullarda saklamak önem arz etmektedir.
 


KANSERE DÜŞMAN YİYECEKLER
 
Kansere karşı koruyucu etkisi olduğu düşünülen besinlerin çoğu bitkiseldir. Özellikle nişastadan fakir besinlerin tüketilmesi sindirim sistemi kanserlerinin gelişmesi riskini azaltmaktadır.
“Soğan-sarımsak-pırasa ailesinden sebze tüketimi muhtemelen mide kanserine, sarımsak tüketimi ise kolon ve rektum kanserine karşı koruyucu etki göstermektedir” diyen Doç. Dr. Orhan Şencan: “Domates tüketiminin prostat kanseri riskini azalttığı ise artık tamamen biliniyor. Meyve tüketiminin ağız, yutak, gırtlak, akciğer ve mide kanseri riskini azalttığı düşünülmektedir. Bu nedenle günde en az 5 porsiyon çeşitli ve nişasta oranı yüksek olmayan sebze ve meyve tüketiminin kansere karşı korunmada etkili olduğu düşünülüyor” dedi.
Doç. Dr. Şencan: “Gıda takviyelerinin kanserden korunmada önemli bir etkisinin olduğunu gösteren çok net bilgiler mevcut değildir. Kanserden korunmada en önemli olan şey kişinin ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri doğal olarak almasıdır. Meyve tüketimi, uygun zamanlarda güneşten faydalanmak, sebze tüketimi, lif içeriği yüksek ve kompleks karbonhidrat içeren kuru baklagil tüketiminin doğal yollarla alınması önemlidir.” dedi.
 


ANNE SÜTÜ KANSERDEN KORUR!
Anne sütünün koruyucu etkisi sebebiyle bebeği yaşamı boyunca tüm kanser türlerinden koruduğu düşünülmektedir. Ayrıca emzirmenin de annenin meme ve rahim kanseri riskini azalttığı varsayılmaktadır.
 


KANSERDE ERKEN TANI HAYATI MÜJDELER
 
Kanserde erken tanının önemine de değinen Doç. Dr. Şencan yediklerimize dikkat etmenin riskleri azaltacağını ancak erken tanını hayat kurtardığını ifade etti.
 

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Nis 2013 07:49:50
Nar

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.993
  • 228.740
  • 28.993
  • 228.740
# 06 Nis 2013 20:07:00
BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ?:

Saçınız mat mı?


Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık
ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.

Ayağınız mı kokuyor?
Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam
yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye
bir şey kalmayacaktır.

Boğaz ağrılarında
Posaları süzüp soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara
olarak kullanılır.

Cildiniz çok mu yağlı?
Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi
ovuşturun,balsam vazifesi görün.

Derinizdeki yaraların temizlenmesi
Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki
göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.

Eliniz balık, soğan mı kokuyor?
Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor.
Ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay.
Elinizi demliçayla yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?

Gözünüz çapak mı yapıyor?
Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde
başınızı üstüne koyun. Ya da ılık çaya batırılmış gözlerinize ve
etrafına tatbik edin .

Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız?
Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın,
diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.

Buzdolabınız koku mu yapıyor?
Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının
orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.

Denemekle bir şey kaybedilmez en azından herhangi
bir maliyeti yok.

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.423
  • 126.360
  • 5.423
  • 126.360
# 06 Nis 2013 21:08:51
Besinler Ve Yaptıkları...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK