Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2013 00:00:34
Saçınız mat mı?


Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık
ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.
 
 Ayağınız mı kokuyor?
 Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam
 yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye
 bir şey kalmayacaktır.

 Boğaz ağrılarında
 Posaları süzüp soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara
 olarak kullanılır.

 Cildiniz çok mu yağlı?
Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi
 ovuşturun,balsam vazifesi görün.

 Derinizdeki yaraların temizlenmesi
 Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki
 göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.

 Eliniz balık, soğan mı kokuyor?
 Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor.
 Ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay.
 Elinizi demliçayla yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?

Gözünüz çapak mı yapıyor?
 Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde
 başınızı üstüne koyun. Ya da ılık çaya batırılmış gözlerinize ve
 etrafına tatbik edin .

 Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız?
 Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın,
 diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.

 Buzdolabınız koku mu yapıyor?
 Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının
 orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.

 Denemekle bir şey kaybedilmez en azından herhangi
 bir maliyeti yok.

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.312
  • 13.941
  • 16.312
# 01 Nis 2013 00:48:34
çayı sadece içilir biliyordum ve bu güne kadarda sadece içiyordum.yukarıda yazanların bazılarını deneyeceğim

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2013 06:34:42
.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2013 09:55:45
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Saçınız mat mı?


Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık
ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.
 
 Ayağınız mı kokuyor?
 Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam
 yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye
 bir şey kalmayacaktır.

 Boğaz ağrılarında
 Posaları süzüp soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara
 olarak kullanılır.

 Cildiniz çok mu yağlı?
Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi
 ovuşturun,balsam vazifesi görün.

 Derinizdeki yaraların temizlenmesi
 Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki
 göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.

 Eliniz balık, soğan mı kokuyor?
 Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor.
 Ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay.
 Elinizi demliçayla yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?

Gözünüz çapak mı yapıyor?
 Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde
 başınızı üstüne koyun. Ya da ılık çaya batırılmış gözlerinize ve
 etrafına tatbik edin .

 Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız?
 Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın,
 diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.

 Buzdolabınız koku mu yapıyor?
 Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının
 orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.

 Denemekle bir şey kaybedilmez en azından herhangi
 bir maliyeti yok.

Evet gerçekten çayı çoğumuz sadece içiyorduk.Bundan sonra bu bilgileri kullanacağız.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2013 09:56:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
.
Öğretmenim hep bu saatlerde ayaktasın.Sen uyumazmısın ?

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
# 01 Nis 2013 11:55:08
* Özellikle ders anlatırken sesinizin kullanımını ders süresi ile orantılı ayarlayın. Sesinizi tempolu ve heyecanlı değil; daha düşük tonda ve yormadan kullanın.

* Ders anlatırken oda sıcaklığında su içerek boğazınızı ıslak tutun. Bu önemli oranda koruyucudur.

* Ders aralarında ılık bitki çayı ya da ıhlamur tüketin.

* Reflüye neden olacak çikolata, kuruyemiş ve asitli içeceklerden uzak durun.

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
# 01 Nis 2013 15:07:32
ğer hasta olmak istemiyorsan…

* Duygularını anlat.
* Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular;
gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
* Zamanla, duyguların bastırılması kansere dönüşür.
Öyleyse, sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız!
* Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir!

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2013 06:49:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmenim hep bu saatlerde ayaktasın.Sen uyumazmısın ?
her canlı gibi bende uyurum ama erken kalkarım

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2013 06:51:40
Bitkileri dikkatli kullanalım

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.018
  • 2.893
  • Din Kült. Öğrt.
# 02 Nis 2013 15:05:49
SEDEF HASTALIĞINI  iyileştiren bir öğretmenim var mı bu sitede? Bıktım usandım kaşınmaktan :)

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2013 07:01:45
.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2013 09:21:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bitkileri dikkatli kullanalım
Tavsiyelerine uymaya çalışacağız öğretmenim.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.991
  • 228.705
  • 28.991
  • 228.705
# 03 Nis 2013 22:21:00
Neden yatağınızın başucunda aspirin olsun?

Kalp krizleri hakkında:

Sol kol ağrısı dışında başka işaretleri de var kalp krizinin..
...
Yoğun ense ağrısı, kusma, terleme de daha seyrek ama
gözardı edilmemesi gereken belirtilerden.

Kalp krizinde göğüste illa ki ağrı olacak diye bir şey yok!!.

Uykularında kalp krizi geçiren çoğu (yaklaşık 60%) insan,
bir daha uyanamadı.

Yine de, yoğun göğüs ağrısı ile de uyanabilirsiniz.

Diyelim ki başınıza geldi, derhal ağzınıza iki aspirin atın
bir damla su ile yutun Sonra da:
Yakında oturan bir akraba ya da arkadaşınızı arayın.

- "kalp krizi!" deyin
- 2 aspirin aldığınızı da söyleyin .

ve, yardımın gelmesini bekleyin.

Sakın yere uzanmayın!!!~

Bir kalp cerrahına göre, eğer bu mesajın ulaştığı herkes,
en az 10 kişiye dağıtırsa, muhtemelen bir kişinin hayatı kurtulabilir.

~~ Bilgi Paylaştıkça Çoğalır ~~

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.991
  • 228.705
  • 28.991
  • 228.705
# 03 Nis 2013 22:44:15
O yediklerimiz meğer tavuk değilmiş!
Dr. Yavuz Dizdar hayatımızın neredeyse vazgeçilmeleri arasında olan tavuk, yoğurt, süt için öyle açıklamalarda bulundu ki...

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Yavuz Dizdar, bozulmayan ve kokmayan endüstriyel ürünlerin tüketilmemesi gerektiğine dikkat çekerek organik ürünlerin tercih edilmesini istedi.

Konuşma yaptığı masaya 1.5 yaşında köy tavuğu getiren Dr. Dizdar,
"Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor.
Önceden iki saatte zor pişen tavuk, şimdi 15 dakikada pişiyor.
Bu körpe diye bir inanç başlamış.
Bugün yenilen tavuklar ne yazık ki tavuk değil" dedi.


Dr. Yavuz Dizdar, marketlerde satılan yoğurtların hiç bozulmadan ve ekşimeden aylarca raflarda kaldığını savundu. Dr. Dizdar,
"Evime hazır yoğurt alarak beklettim.
Yoğurt tam 1.5 yıldır hiç bozulmadan ve ekşimeden eski tazeliğinde duruyor.
Bir markete giderek neden bozulmadıklarını sordum, aldığım cevap ilginçti. Yoğurtların son kullanım tarihleri bittiğinde firma yetkilileri marketlere giderek yoğurdun ambalaj kapağını değiştirip yeniden rafa koyuyormuş.'' dedi.

Dr. Dizdar, Uşak Kent Konseyi tarafından düzenlenen Endüstriyel Çağ Kanserleri konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konferansı, Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden, Uşak Kent Konseyi Başkanı Dr. Zafer Aydın, Uşak Kanserle Savaş Derneği üyeleri ve çok sayıda vatandaş izledi.
Dr. Yavuz Dizdar, bozulmayan ve kokmayan endüstriyel ürünlerin tüketilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Dr. Dizdar, "Bilim geleneğin yanında sıfırdır, geleneğe güvenin ve organik ürünlere yönelin. Hastalıklar artık günümüzde değişen yüzleri ile karşımıza çıkıyor. Bugün çoğu kişide tiroid kanseri mevcut" dedi.

Dr. Dizdar, konuşma yaptığı yerdeki masaya bir köy tavuğu koydu.
Dr. Dizdar, "Masada duran tavuk 1.5 yaşında.
Doğal ortamda yetiştirilmiş ve organik. Şimdikilere bakıyorsunuz bu boyuta 45 günde geliyorlar. Yumurtadan yeni çıkan civcive kemikleri gelişmesin, et yapsın denilerek hemen antibiyotik veriliyor.
Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor.
Önceden iki saatte zor pişen tavuk, şimdi 15 dakikada pişiyor.
Bu körpe diye bir inanç başlamış.
Bugün yenilen tavuklar ne yazık ki tavuk değil. Yumurtaları da klorla yıkayıp piyasaya sürüyorlar.
Endüstriyel ürünlere karşı dikkatli olalım organik olanları tercih edelim" diye konuştu.

YOĞURT HAKKINDAKİ KORKUNÇ GERÇEK

Dr. Yavuz Dizdar, marketlerde satılan yoğurtların hiç bozulmadan ve ekşimeden aylarca raflarda kaldığını savundu.
Dr. Dizdar, "Evime hazır yoğurt alarak beklettim. Yoğurt tam 1.5 yıldır hiç bozulmadan ve ekşimeden eski tazeliğinde duruyor.
Bir markete giderek neden bozulmadıklarını sordum, aldığım cevap ilginçti. Yoğurtların son kullanım tarihleri bittiğinde firma yetkilileri marketlere giderek yoğurdun ambalaj kapağını değiştirip yeniden rafa koyuyormuş.
O nedenle açık süt alın, yoğurdunuzu kendiniz yapın.
Organik ürünlere duyarlılık konusunda toplumun artık uyanması, hakkını araması gerekiyor.
Size tavsiyem köylümüzü destekleyip köylüye sahip çıkın.
Her şeyin organik olanını tüketin" diye konuştu.

Dr. Dizdar, tıpta artık ilerlemenin olmadığını belirtti.
Dr. Dizdar, "Tıp artık para kazanılması üzerine kurulmuş.
Bu 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana böyle.
Tıpta ilerleme yok ancak teknoloji her geçen gün gelişiyor.
Robotlarla ameliyatlar yapılıyor.
İnsansız traktörler tarlayı ekip biçiyor.
Teknoloji ilerliyor ancak tıp ilerlemiyor" dedi.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2013 22:50:45
.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK