Görev Yaptığınız Yörenin Halk Ozanları Ve Şiirleri

Çevrimdışı habitat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.007
  • 1.986
  • 2.007
  • 1.986
# 11 Mar 2007 22:22:38
Abdurrahim KARAKOÇ

1932 yılında Elbistan’ın Ekinözü ilçesinde doğdu. Abdurrahim KARAKOÇ, günümüz halk şiirinin önde gelen başarılı şairlerinden birisidir. "Mihriban"ı bilmeyen var mı?

“Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban”

Çevrimdışı habitat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.007
  • 1.986
  • 2.007
  • 1.986
# 11 Mar 2007 22:26:28
Hayati VASFİ

1931 yılında Maraş’ın Afşin ilçesine bağlı Tanır bucağında doğdu.
Zengin hitap gücüyle pek çok şarkının güftecisi olmuştur. Taner ŞENER,Güzide TARANOĞLU, Zekai TUNCA, Tekin KOÇUK, Tufan ŞENTÜRK ve daha adını sayamayacağımız bir çok besteci ve halk şairimizin şiirlerini seslendirmiştir.

“Yemeniye (kelik), yoğurda (katık)
Bulgur pilaına (aş) derler bizde
Genç horoza (celfin), pilice (ferik)
Kümese yollarken (kişş) derler bizde.”

Kahramanmaraş'ın Türküleri
Merik – Maraş Maraş Derlerde Bu Nasıl Maraş – Güzel ne Güzel Olmuşsun – Kara Çadır Düzdedir Eminem – Bilalımsın Bilalım – Çamdan Sakız Akıyor – Hem Okudum Hemde Yazdım – Gökte Uçan Huma Kuşu – Garbiyalı – Fadimem Körrüye Vardım – Havada Kar Sesi var

Bu arada ben Kahramanmaraşlı değilim ama bu ilde görev yapıyorum. Ama gerçekten çok geniş bir kültür zenginliğine sahip bir yerde görev yapmaktan mutluyum.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.530
  • 7.534
  • 14.530
# 11 Mar 2007 22:36:50
Tekbaba Hocam,ben yaşadığımız yerdeki halk ozanları dediğinizde şuan hayatta olup yerel olanları kastediyorsunuz sanmıştım.İşte Tokatlı olan halk ozanlarından bazıları:

TOKATLI GEDAYİ

Gedâyî Beşiktaşlı Gedâyî ya da Tokatlı Gedâyî olarak bilinir. 1826'da Tokat'ta doğdu, 1889'da İstanbul'da öldü. Asıl ismi Ahmed. İlköğreniminden sonra babasının keresteci dükkanında çalıştı. Sevdiği kız veremden ölünce saz ve şiire merak saldı. Bir ara Tokat'a gelen Batumlu Yeseri Baba kendisine Gedâyî mahlasını verdi. Tarihi saptanamayan bir savaşta esir düştü. Savaş bitince Tokat'a dönerken İstanbul'a uğradı ve yerleşti. Tavukpazarı'ndaki âşıklar kahvesinde sazı ve sözüyle tanındı. Çevresi giderek genişledi. İstanbul'un tanınmış yazar ve şairlerince de beğenildi. Onların önerisiyle Padişah Abdülaziz'in huzunda saz çaldı ve sarayın incesaz heyetine katıldı. Bu görevi 5'inci Murad dönemine kadar sürdürdü. 2'nci Abdülhamid'in incesaz heyetini dağıtmasından sonra emekliye ayrıldı. Beşiktaş'taki dükkanında arzuhalcilik yaptı. İstanbul'un çeşitli semtlerinde saz çalıp söyleyerek dolaştı. Bu dönem "Medet Tophaneli top top kıvırcık perçemli" nakaratlı şarkısı çok tutuldu. 19'uncu Yüzyıl âşıkları arasında Arapça, Farsça sözlük ve tamlamalara fazlaca yer verişi, hece ölçüsünün yanında aruzla da şiir yazmasıyla dikkat çeker. Bektaşiliğe girerek bu tarikatın 19'uncu Yüzyıl'daki belli başlı temsilcisi Mehmed Hilmi Dedebaba'ya kapılandı, ondan "babalık" aldı. Hakkındaki bilgiler ve bazı şiirleri Saadeddin Nüzhet Ergun'un "XIX. Asır Saz Şairlerinden Gedâi (1933) kitabı ile, Muhtar Yahya Dağlı'nın "Tokatlı Gedâyî" kitaplarında toplandı.

KOŞMA (ayaklı)

Ey benim cânânım can içre canım
Şûh nev-civânım olma bî-vefa rahm eyle bana
Ben sana kurbanım gel kes gerdanım
Dök yerlere kanım tek ol aşina olma bî-vefa

Nar-ı aşkın serde düştüm yek derde
Şeklin perilerde yoktur kişverde
Ellerin hançerde zerrin kemerde
Her gördüğün yerde gel bakma kıya can sana feda

Sevdim sen dil-beri hûblar serveri
Gördüm şeklin peri oldum müşteri
Çeksen de hançeri kessen bu seri
Gayri şimden geri sen şah ben Gedû kul oldum sana

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.530
  • 7.534
  • 14.530
# 11 Mar 2007 22:55:30
Tokatli Nurî

1820'de Tokat'ta doğdu, 1882'de Samsun'da öldü. Okuma-yazmayı, din ve tarikat bilgilerini babası Molla Veliyeüddin Efendi'den öğrendi. 1837'de Tokat'a gelen Erzurumlu Emrah ile tanıştı. Onun çırakları arasına katıldı. "Nurî" mahlasını ondan aldı. Sazı ve deyişleriyle kısa sürede ün yaptı. Anadolu'nun çeşitli yerlerini dolaştı. Son olarak Samsun'a yerleşti, yaşamını burada yitirdi. Erzurumlu Emrah'ın ölmesinden sonra katıldığı bütün fasıllarda onun şiirlerini okudu. Ustasından daha güçlü bir şair olduğu kabul edilir. Şiirleri ölçü ve dil bakımından kusursuz, söyleyişi içtendir. Aruz ölçüsüyle de şiirler söyledi ama daha çok koşma ve destanlarıyla ün kazandı. Yaşamıyla ilgili bilgiler Ahmet Talat Önay'ın 1933 tarihli "Âşık Tokatlı Nurî" kitabıyla, M. Zeki Oral'ın 1936 tarihli "Tokatlı Âşık Nurî" kitabında yer alır.

KALENDERİ

İçtin mi a cânım yine mestâne durursun
Gamzen gibi âşıklara bîgâne durursun
Kimden söz işittin ki celâ hakkına dâir
Böyle güzelim hâtırı vîrâne durursun

Geç şâhım otur başımın üstünde yerin var
El bağlı efendim kime divâne durursun
Bir çift idiniz vuslat-ı devlette geçen gün
Nettin eşini ey peri bir dâne durursun

Sen al ile başımdan alıp aklımı şimdi
Ey rind-i felek-meşreb edibane durursun
Öldürmek ise Nûri kulun kasdına böyle
Çek hançeri öldür a paşam ne durursun

Çevrimdışı avrenus79

  • Uzman Üye
  • *****
  • 304
  • 251
  • 304
  • 251
# 11 Mar 2007 23:02:50
Karacaoğlan hakkında rivayetler peygambermizin hayatında sonra yazılan hadis rivayetleri gibi. Herkes farklı şeyler söylemekte. Ama bence önemli olan şairin bize kazandırdığı edebi yapı. Gidin Mersinlilere bir sorun her yıl Karacaoğlan şenlikleri yapmaktalar. Mersin-Mut ilçesinde...

Ela gözlerini sevdiğim dilber
Yar senin ahdına durmaz mı sandın
hatırın hoş olsun birin bin olsun
senden alasını bulmaz mı sandın

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 11 Mar 2007 23:12:34
Herkese teşekkürler.Çıktı alacağımızdan zahmet edip yazacak arkadaşlardan bir ricamız olacak;
Lütfen birbirinizin mesajlarından alıntı yapmadan,bulunduğunuz yörenin halk ozanlarından bir veya ikisinin hayat hikayesini ve olursa şiirlerinden örnekler vermeniz.İNŞAALLAH SİZLERİN SAYESİNDE BİR KİTAPCIK OLUŞTURABİLMEK.

Çevrimdışı pelin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 93
  • 281
  • 93
  • 281
# 11 Mar 2007 23:39:25
Özay Gönlüm (1940 - 2000)
1940'ta Erzincan'da dünyaya geldi. 16 yaşında Cumhuriyet Dönemi’nin en ünlü türkü derleyicisi olan Muzaffer Sarısözen'le tanıştı. Ankara Radyosu Yurttan Sesler programıyla sanat dünyasına adım attı. Belli bir süre Milli Eğitim Bakanlığı Film Radyo Televizyon Merkezi'nde çalıştı. 1966'da 'yetişmiş saz sanatçısı' olarak Ankara Radyosu'nda çalışmaya başladı.
Özellikle Denizli yöresinin türkülerini, sesi ve sazı ile mikrofonlara taşıdı. Çalıp söylediği Ege türküleri kadar, taklit yeteneği, şovmenliği, fıkraları ve mahalli Denizli şivesiyle folklara zenginlik kattı.
  Türküleriyle 34 yıldır gönülleri fetheden Özay Gönlüm, 2 yıl akciğerler rahatsızlığıyla yaşadı.Ankara Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği'ne tedavi amacıyla yattı. Ancak hastalığa yenik düşerek 2 Mart 2000'de hayata gözlerini yumdu.

Umman Nenenin mektubu
Ey benim deruni dilden, cani gönülden,gözümün incisi, bağrımın zencisi mercan gözlüm,datlı sözlüm, yuva ağızlım, kirez genizlim, gara benizlim, aslanım, tosunum, gaplanım, dilbarım, topan başlım, sümbül saşlım, kemen gaşlım, inci dişlim, uzun boylum, yavız huylum, aslan soylum, elimin asası, gönlümün tasası, evlerimin yakışığı, gızların aşığı, eli bıçaklım, beli saçaklım, avlımın harımı,kövümün yarımı, kimsesizim, yitimim, gara gevreğim benim. Nasılsın, eyi misin? Eyi olmanı, bizleri yaratanımdan dova ve neyaz eylerim.
Bizleri sorarsan çok şükürler osun hindilik çok eyiyiz. Sen gara gevreğimin de bu münval üzre olmasını dileriken, namaz arkalanda dova ediyoz.
Gevreğim meddubunu aldım, ne gadar sevindim bi görsen, goca kövle benim oluvedi sandım. Bu meddubun vadığında Allah seni sevindiri işşaallah. Amat, meddubunu çok gözel yazmışsın gari, mallim oğlan bile çok beğendi. Meddubundaki sözlen hepiciği hökümet gonuşması gibi. Mallime "Teşgür ederim, Irmızan ehendi, Hatma Hanım ne yapıyı artık?" gibi naflar yazmışsın. Naha datlı dillerne gurban olen senin. Başındaki ehendiler mi öğretti gari o hökümet gonuşmalarnı? Allah onnan hepiciğine uzun ömürler vessin. Eh gari o hökümetimizin sayasında ne eyi şeyle öğrenili-batı, Allah dövlete millete baş ağrısı vemesin.
Amat, ben yalınızlığa accık alıştım gari. Sen benden ötürü heç merak etme; başındeki ehendiler ne derse onu yap, kendini sevdir, esgerliğne hile etme, gözünü dört aç. Deden ıramatlı; "Esgerliğine hile eden onmaz." deridin, doğrudur. Topal Osmanca severberlikde esgerden haç yol gaşdı geldi, gaşdı emme eyi mi eddi? Gadir Mevlam bile ırazı olmadı da bi zırtılcan derdi verdi de. Topal Günüş zımbara godu. Gevreğim, biz sizlere fatan millet üçün dovurduk, esgerliğine hile gatarsan hakgımı halal etmem. Mallim oğlan bile bazı esgerlik üçün neler annadıyo duymadın mı? Türkler çok ceseretlidir, harb edili batan meydan yerinden ölür de dönmez demey yommu? Amadım, Deden ıramatlı bile severberlikde zırf başına otuz cavır öldürmüş. İşte Amat, ona göre düşün, dediklerini gulandan çıkarma.
Amat, burdei havadislerden sorarsan, Habbili Gız'ı bu yıl meddaba verdik. O utangeç Habbili, fildir fildir oldu açıldı. Eveli utancından yere bakar duruydun. Hem çok akıllı gı Amat... Kitapdaki goca yazıları bile okumeye başladı.
Ah, dayım bi yol esgerden gelse, ona nele okuy vercen deyyo. Hem bazı gaydalı gaydalı bi şeyler söyleyo, o ne deye soruyon da, "Marış bu, öğretmenimiz örediyo." deyyo. Hem meddaba girelden çok temiz oldu. Her gün elleri, ayaklarını sabınneyo, şaşlarını dareyyo. Habbili her gün olur duru mu bu? deyon da ; "Sen ne bilcen, her hasdalık pislikden gelir, hem pis olannarı sevmezler, temizleri herkes sever." deye bene goca issan gibi çekişiyo. Bu meddap işi çok eyi canım!.. evelinden olmalıymış, bizim zamanımızda böyle şeyler mi varıdın? Bizler dünnadan kör gelip kör geçibatırız.
Hindiki zaman çok eyi, dövletimiz durumuyo, maşallah boyuna çalışıyo, golelikle buluyo.
Amat, kövlüler Caminin etrafını duvarılan çevirdiler, mezerliğe zırıyaddan ağaç getirip dikdiler, çeşmilere çimentodan havdan yapdıla. Keş Durmuş dayın, Eyibin Irzaoğlan, Savınaz deyzen, Güccük Osman'ın Hasan, Gocu baş Üsen dayın kiremitle evler yapdıla. Her biri saray gibi. Topurak örtü de ev mi canım? Amat, hem kelesde çok gidiyo, hem yağmır da yaş da akıyo, hem de tevlikeli. Sağ olur gelirsen evin üsdünü biz de kiremit edelim.
Gara Salif'in oğlan düvün eddi. Üsence'nin Iraz gızı aldı. Düvünü çok eyi oldu. Çok okucu varıdın. Iraz gızın kınası çok galıbalığdın, gızlar garılar, zabahlara gadar oynadıla. Eyib'in Elifce'nin golu da mı yorulmadı bilmen? Durmıdan iliyen çaldı. Hem gözel hava çekiyo gı Amat...
Galam gestim kirezden
Gez dolan gel birezden
Sen gelmezsen gelmeyi ve
Ben varırım birezden.
deyi deyi verdi aldı gari.
Salif'in Gadir oğlangil mallarnı, mülklerni, saddıla da Denizli'ye göçüp giddile. Evlerni, yedi bin pangılota Ayrıf oğlan aldı. Tarlılanı Camalca, Guru Salif, Gaz Amat, Hörüce'nin Köroğlu payleşdile. Amat, Durgadın'a yarın Mallim oğlan, Gara Durmuş, Çünük amcangili İsmel'in yanna dünürlüğe salcen.
Değceğmiz bu gadar. Ben, çocuklar, bütün gonşular selam ederiz. Çabık covap yolla.
Nenen Umman

Çevrimdışı pelin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 93
  • 281
  • 93
  • 281
# 11 Mar 2007 23:42:29
Ninenin Mektubu

Amanın yavrım,
Ben öyle duyuyom, o gocuman memleketlerde cicili bicili, boyalı moyalı, şıngırdak fıngırdak, kirpikleri takma, saçları sokma, onlan bunlan düşüp kalkma, gözleri elde, etekleri belde, artanı da yerde, sıska mıska, şıbıldak gibi bazı, çirkin mirkin hanımlar, gızlar oluveriyormuş… Amanın onlara tutuluveren de, yanıveren de deme yavrım. Alceen gızın soyu sopu belli, saçı sırma telli, eline el değmemiş, kötü süt emmemiş, sevisi derinde, eti butu yerinde olmalı. Dizine otutturuverdin mi kucağın dolmalı, domuz hem evlenince pazara kadar değil, mezara kadar varmalı. Ee hanım dediğini de alaya kattın mı, koluna taktın mı yakışmalı, duvara attın mı yapışmalı. Bu sözlerimi eyi dinle bakem, bi kulağından sok da öte kulağını tıka, çıkıvermesin len. Senin nazlı Eminen ne güne duruyo?

Geçenlerde ekmek ediyodum. Açcık hamurum kaldıydı. Emine gelivedi. "Koley gelsin ninem" deye artanını da o edivedi sağolsun. Maşallah bi olmuş hopur hopur. Dilim dağı taşı gırkbin kere maşallah… Amanın, artanını da o ediverdikten sonra iki süpürgü çalıvedi avluya, malların altlarını kürüyüvedi. Ben de ah benim ak topanım, gövercinim, kalem kaşlım, nazlı gülüm, mor zümbülüm, al bürgülüm, bol görgülüm, naha Alah seni allı başlı gelinler edivesin, muradına er, gonca güller der, naha evlerine sarı sarı buğdeyler yağıvesin deye dualar edivedim. Giderken de senin hesabiyetine şööle "e gelinim olmecen mi len?"… Sarmeştim de iki yaneceğinden şappudu şuppudu öpüvediydim. Amanin misler gibi kokuyo len. Ee öpmek filan deyince o gül yüzün gülüyo de mi? Seni gavurun piçi seni! Emi güzel yavrım, yokluğun köz oluyo yüreğimde.

Dün akşamüstü kırmızı fistanımı geydim de şööle cami duvarına doğru yukarı çıkıyodum. Elimi ardıma kodum. Bizim Zartlak Osman pencereyi açmış, bende şööle oturdum. Bi de iradyoyu sonuna kadar açtıttırmış da havaları dinliyon deyyodum. Beni görüvedi, "ninee!" dedi. "Eeey!" dedim. "Gel de bi açcık oynayıvee" dedi. "Beni mi deyyon ay oğlum" dedim. "Heee" dedi. "Uleen" dedim, "benden geçti gari a yavrim. Sen o karını, Gıygıdı İbram'ın gızını bi cıscıbıldak soy, köyün delikanlılarını ünle, onların garşısında böyle şakkıdı şukkudu bi oynatıve!". İyi dememiş miyim len? Sen olmayınca yokluğun köz oluyo yüreciğimde. Gel gari yavrım. Yollara bakıttırma, gözümüzden yaş akıttırma. Gel gari yavrım, gel gari! He hey…

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 11 Mar 2007 23:43:40
sağol "pelin"hocam.Herkes sağolsun.Haydi arkadaşlar gayret.

Çevrimdışı pelin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 93
  • 281
  • 93
  • 281
# 11 Mar 2007 23:49:41
önemli değil Tekbaba hocam  çorbada bizimde tuzumuz bulunursa ne mutlu bize...

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.530
  • 7.534
  • 14.530
# 11 Mar 2007 23:57:24
KUL HİMMET




Hayatı ve Şiirleri

16’ncı yüzyılın sonlarında Tokat Almus Güdümlü köyünde doğdu. 17’nci yüzyılın ilk yarısında öldü. Coşkulu deyişleriyle tanınan ve Hatayi ile Pir Sultan’dan sonra gelen üçüncü büyük Alevi-Bektaşı şairi. Pir Sultan ile yakın arkadaştı. Onun asılmasından sonra uzun süre saklandı. Şiirlerinde tarikat kurallarını her kültür düzeyinden Alevi-Bektaşilerin anlayabileceği bir yalınlıkla anlattı. Bazı şiirleri asıl isimleri İbrahim ve Hacik Kız olan "Kul Himmet Üstadım" takma isimli şairler ve başka Himmetlerin yazdıklarıyla karıştı. Kul Himmet’le ilgili bilgi ve şiirleri Cahit Öztelli, "Pir Sultan’ın Dostları" (1984) adlı kitabında derledi.




SEYYAH OLUP ŞU ÂLEMİ GEZERİM

Seyyah olup şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkarımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

İki elim gitmez oldu yüzümden
Ah ettikçe yaşlar gelir gözümden
Kusurumu gördüm kendi özümden
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Bozuk şu dünyanın temeli bozuk
Tükendi daneler kalmadı azık
Yazıktır şu geçen ömre yazık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Kul Himmet üstadım ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum şal giydim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu






DÜN GECE SEYRİM İÇİNDE


Dün gece seyrim içinde
Ben dedem Ali'yi gördüm
Egildim niyaz eyledim
Düldül'ün nalini gördüm

Kanber'i durur saginda
Salinir cennet baginda
Ali, Musa Turdagi'nda
Ben dedem Ali'yi gördüm

Üç çerag yanar sisede
Arslanlar gizli mesede
Yedi iklim dört kösede
Ben dedem Ali'yi gördüm

Yüce daglar boran coskun
Kul Himmet askina düskün
Cümle meleklerden üstün
Ben dedem Ali'yi gördüm






AKLIM FİKRİM YAR EYLEDİM BEN BANA

Aklim fikrim yâr eyledim ben bana
Ögüt verdim deli gönül almadi
Bir kilecigi var almis eline
Dünyayi içine koydum dolmadi

Almasi farz imis sünnettir selâm
Hak nurdan yaratmis yaz dedi kalem
Bir çiçek yaratti ol Rabb'ül-âlem
Ani kokulayan mahrum kalmadi

Var bir pire eris serseri gezme
Gözet gözün önün yolundan kalma
Degme bir dükkâna yükünü çözme
Bunda çok bazergân assi kalmadi

Gençlik yaza benzer kocalik güze
Yüregim baslidir dertlerim taze
Boynun eg de hizmet eyle üstâza
Seytan benlik ile menzil bulmadi

Kul Himmet'in deste gülü elinde
Daima zikreder Hakk'i dilinde
Bir güzel sevmisim Hakk'in yolunda
Hayali gönülden zail olmadi

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.530
  • 7.534
  • 14.530
# 12 Mar 2007 00:01:04
Ayrıca,aşağıda verdiğim linkte halk ozanlarımız ve şiirlerini bulabilirsiniz Tekbaba Hocam :)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı pelin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 93
  • 281
  • 93
  • 281
# 12 Mar 2007 00:22:12
Özay GÖNLÜM

Denizlinin Horozları

Tellidir yavrum anam tellidir tellidir amman
Denizlinin horozları bellidir
Ötüver de gül ibiğim bir yol ötüver
Geniş olan gam zamanı değildir

Asmam çardaktan
Suyu bardaktan
Bir yol öpüverde gocman gız
İliman yanaktan amanın iliman yanaktan

Telli gelin tüllü gelin geliyor geliyor amman
Ganat açmış tüylerini beliyor
Ötüver de gül ibiğim bir yol ötüver
Telli gelin tasasından ölüyor

Asmam yıkıldı
Suyu sıkıldı
Bugün goca gızı görmedim
Canım sıkıldı amanın canım sıkıldı



Denizlinin Adım Adım Yolları

Denizlinin adım adım yolları
Açılıp sarmıyor yarin kolları
Bülbül gibi şakır gider dilleri

Armut dalda kız bahçede sallanır
Birgün olur güzel kızlar bollanır

Eser eser deli poyraz yel diye
Ben yarime mektup saldım gel diye
Çok istedim saramadım yar diye

Armut dalda kız bahçede sallanır
Birgün olur güzel kızlar bollanır

Evlerinin önü bulgur kazanı
Herkes sever okuyanı yazanı
Kimse sevmez meyhanede gezeni

Armut dalda kız bahçede sallanır
Birgün olur güzel kızlar bollanır

Evlerine varamadım yalınız
Mendilimi ala koydu çalınız
Tenhalarda söz atmıştı oğlunuz

Armut dalda kız bahçede sallanır
Birgün olur güzel kızlar bollanır

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.530
  • 7.534
  • 14.530
# 12 Mar 2007 20:18:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
BEN "tekbaba" ile birlikte bu site sayesinde yurdumuzdaki halk ozanlarımızla ilgili bir arşiv veya kitapçık hazırlayıp sizlerede sunmayı düşünüyorduk.Malesef kimse yazmamış.Siz buyrun çağrışım oyunu oynamaya!
O da gerek ama biraz zahmet etseydiniz keşke.Üzgünüm.

Arkadaşlar ,bu güzel düşüncenin hayata geçmesi için kolları sıvamaya ne dersiniz? Paylaşıma devam  da parolamız olsun :)

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 13 Mar 2007 21:38:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ayrıca,aşağıda verdiğim linkte halk ozanlarımız ve şiirlerini bulabilirsiniz Tekbaba Hocam :)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

İNTERNETTE BOLCA VAR AMA BİZ,BİZ,BİZ BERABER YAPALIM DİYORUM.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK