Hadi Felsefe Yapalım

bence inançla özdeşleşme diye bir şeyin olmaması lazım ne demek yani insan inancıyla aynı mıdır özdeş midir ? aksine inancına bağlılık vardır bunun anlamında
demek ki özdeşliği belki bağlılık anlamında anlamalıyız ama bu da zorlama yorum olur
tabiki dini çıkar aracı olarak menfaat sağlama yolu olarak kullanmak yasaktır;bir dilencinin Allah rızası için diyerek dini duyguları ve dini kullanmak istemesi buna en basitinden bir örnektir

Aristo felsefe yaparken ne arıyordu neyi amaçlıyordu ,kategoriler ne anlama geliyordu aslında kategoriler,insan düşüncesinin varlığı anlamada hangi kategorileri kullandığını çözmek istiyordu
demek ki felsefenin temelinde düşünme var,yöntem arayışı var
yani felsefe başka din başka deyip de işin içinden çıkmak doğru değil eksiktir
elbette din ayrı bir mecradır ama yöntem,düşünme olan felsefe zaten islam alimlerince dini anlamada ve din ilimlerinin tefsir,hadis,fıkıh vb dallara ayrılmasında kullanılmıştır

CANHAN HOCAM KUSURA BAKMAYIN AMA BİR CÜMLENİZ DİĞERİNE UYMUYOR.anlaşılması güç cümlelerinizden bir şey anlamadım.aristo da o kadar aham şaham bir adam değil, onunla dinsel kanıt aramayın .Allahın dinini aristoyla karıştırıp kendinizi yormayın.Aristo, islam dünyasında büyük hoca olarak tanınır, saygı duyulurdu.Süryani tercümanların çevirileri ve arap yarım yamalak felsefecileri uzun zaman platon okumuş, aristo diye anlatmışlar:).İslam felsefesinin en parlak yıldızlarından biri olan el-Kindi buna örnektir.Ne varki İslam felsefesi ibn rüşt ve ibn -tufeyl gibi endülüslü ve ibn-i sina ile farabi gibi Türk,Sühreverdi ve hallaç gibi arap aksiyoner felsefecilerle parlak dönemler yaşamışıtr.Onlar sizin gibi Herşey Allahı kanıtlıyor masalları yerine, Allahın izi var mı yokmu .Allah bize kendini nasıl gösteriri, nasıl anlatır.biz neyiz,neden varız,iyi nedir,güzel nedir gibi sorularla meşgul olurlardı.Ama Gazali bunların tümünün İnsanı imandan uzaklaştırdığını, filozofların tespitlerinin yarasız ve gereksiz olduğunu belirtir.ona göre felsefeden uzak durmak gerekti...
Şimdi konuyu ilk açan sizsiniz,anlamadım, maden gazali gibi düşünüyorsanız neden felsefeyle zihni eğzersiz yapalım diye insanları çağırdınız?!!  

ben gazali gibi düşünmüyorum öyle birşey de söylemedim geçmişten başlayan bir metodu anlattım ve bugünün biliminin ve ilim tasnifinin oluşmasında Aristo felsefe ve mantığı etkilidir
ben islam felsefesi düşünürlerinden bahsetmedim islam alimleri farabi ve ibni sinanın düşünceleri gazali ile tabandan zıttır ve gazali bunlar be bunlar gibi düşünenleri çürütmek için şüpheci felsefe grubuna karşı felsefeden uzak durduğunu anlatmak istemiştir
gazali de aslında kendisi de felsefe yapmıştır ve aristoyu ve diğer felsefecilerin görüşlerini çok iyi öğrenmiştir
şimdi biz burda felsefe yapacağız diye dini dışarda bırakalım o halde gazalinin önce felsefeyi öğrenmesini ne ile açıklayacağız
sonra ise felsefeden uzak durması ibni sina ve farabi  gibi islam alimlerinin varlığı kademelere yani kategorilere ayırıp cebraili  10.sıraya akl-ı faal diye isimlendirmeleri vs gibi düşünceleri gazaliyi bunlara karşı açıklamalar yapmaya itmiştir

'''...Onlar sizin gibi Herşey Allahı kanıtlıyor masalları yerine, Allahın izi var mı yokmu ...'''
herşeyin Allahı kanıtladığını savunduğum nerden çıkıyor hayret bir şey sanki ben peygamberim de diğer insanlara Allahın varlığını kanıtlamak ve peygamber olduğumu ispat etmek için mucize görteriyor veya göstermeye çalışıyormuşum gibi bir ithamla suçlanıyorum bu durumda
benim öyle bir iddiam zaten yok
felsefecilerden bir kısmı düşüncesine çıkış noktası olarak ''ŞÜPHE'' yi almışlardır ben sadece bununla yetinemeyeceğimi anlatmak istiyorum

Siz bi felsefeyi tartışın da ondan sonra dinle bağdaştırın canhan bey.
Bir başlık açtınız içinde size ait felsefeye dair tek bir mesaj yok.
Estetik güzel bir başlangıç olacaktı belki ama izin vermediniz. Madem konuyu sadece dinle sınırlayacaktınız ona uygun bir başlık kullanaydınız.
Varlık
Estetik
Etik
Eğitim
Teoloji
Hukuk
Bilim
Vs vs bunlar hep felsefe konuları. Ama siz teolojide bile  takılıp kalamadınız. Onun bile altını dolduramadınız.
şimdi ben burda evrensel ahlak var mıdır diye tartışma açsam bana gene dinci bir havayla yanıt vereceksiniz .
Ya da gerçek ve hakikat arasındaki farkı tartışsam, doğru neye göre doğru desen dine göre diyecek kestirip atacaksınız.
E bir hristiyan da aynı mantıkla yaklaşsın,bir budist de ... Ne olur biliyor musunuz? Bugün olan olur. Uzlaşmasız, herkes ben doğruyum ve dünya da bu doğrular üzerine kurulmalı der.
Ayrıca turgutkuzan forumdaşımız felsefenin gereksizliğinden dem vurmuş. Madem öyle düşünüyor yazmasın efendim.
Şeniz hocam da niyet okuyuculuk yapmamış, sadece dini kendi tekellerinde gören ve bunu her fırsat ve platformda insanların gözüne sokanlara haklı bir tepki vermiştir.
Labratuarlarda inananla inanmayan bir olup yeni bir ilaç bulabilirken biz burda aynı inanca sahip insanlarız. Yine de siz bazılarımıza tek bir yönü dikte ediyorsunuz.
Bizler öğretmeniz. Ve bence meslek hayatımızdaki temel sorumluluğumuz insanlara düşünmeyi öğretmektir.
Bu da çok yönlü bakabilmekle mümkündür...

Felsefe yapan insan, dinden bu açıdan yararlanabilir. Kendisinin göremediği bir bakış açısını dinde farkedip yeni bir çözüm yolu getirebilir.

Hayırlı günler dilerim.

Bu cümleye katılıyorum. Okuduğum kitaplarda sürekli birbirinin zıttı düşüncelere muhatap oluyordum.
Bir düşünceyi tüm yönleriyle benimsemem mümkün olmuyordu.
İslam dinini öğrendikçe düşünceleri değerlendirmede kullanmam gereken ölçüyü öğrenmiş oldum.

Felsefe İle Din Arasındaki Ortak Özellikler:

- Konuları insan ve evrendir.
- Varlığı tümel olarak açıklarlar.

Felsefe İle Din Arasındaki Farklar :

- Felsefi bilgiler akla dayanırken dinsel bilgiler inanca dayanır.
- Felsefede soru sormak esastır ama dinde verilen cevaplara inanmak esastır.
- Felsefe eleştiricidir din ise dogmatiktir.

Hayırlı günler dilerim.

- Dinin konusu sadece insan ve evren değildir. Din ahiret hayatını ve fiziğin sınırlarına girmeyen olayları da açıklar.
Felsefe fiziğin sınırları dışına çıkmaya çalışıyor ama pek başarılı olduğuna inanmıyorum.
Felsefenin fiziğin dışına çıkmaya çalışması hususuna Matrix felsefesi olarak isimlendirilen düşünce sistemini verebilirim.
(Matrix felsefesi hakkında [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkindeki açıklamalara bakılabilir.)

- Dinin esası inanmaktır ama soru sorma kapısı kapalı değildir.
Ülkemizde fıkıh ve akaid ilimleri yüzeysel olarak konuşulmaktadır.
Bu konularda o kadar çok soru ve cevap üretilmiştir ki felsefenin bu soru ve cevaplarla yarışabilmesi mümkün değildir.

- "Din ise dogmatiktir." cümlesini anlamakta zorlanıyorum.
Dogmatik kelimesi için Türk dil kurumu şu tanımı yapıyor:

1. Deney bilgisini, deneye dayanan kanıtları hiçe sayarak kanılarını inanç öğretilerinden çıkaran (düşünce biçimi), inaksal
2. Felsefe ve din dogmalarının mantıksal ve sıralı bir yolla ortaya konuluşu

Deney yapılabilecek konular vardır, deney yapılamayan konular vardır.
Deney yapılamayacak konular için "dogmatik" tanımlaması yapılamaz.

İslam dininin deneye dayalı kanıtı hiçe saydığı konulara örnek verilebilirse "Dinin dogmatik" olup olmadığı hususundaki düşüncelerimi netleştirebilirim.

Dogmatik nedir ?

Önemli olan felsefenin tanımı değil, yapılan felsefenin nasıl yapıldığıdır. Bilgiyi severek mi yapıyorsunuz, döverek mi yapıyorsunuz, bilgi ile dans ederek mi yapıyorsunuz, yoksa bilimsel değerleri göz önünde tutarak mı yapıyorsunuz... Burda amaç üzümyemekmi? bağcıyı dövmekmi? onuda anlayabilmiş değilim ?
Saygılar .

Felsefe basarisiz midir,degil midir bu tartismali bir konudur.bilimsel bulgularin dahi yasalar haline gelmesi uzun tartismalardan sonra olmustur.tartismali sozcugu bile dogmayi rededer.suan aslinda bizler din felsefe iliskisini tartisirken ,din felsefesi ile ugrasiyoruz.Allahin varligi bir dogmadir.bunu tartismak cesaret ister.bu nedenle bu konulardan uzak kalmayi tercih eden arkaslara saygi duymak gerek.boyle bir ortamda tartisma ozellikle bu alana geldiginde insanin poravakson mu var diyesi geliyor.biraz daha uzak durursak fikirlerimizin farkliligi bir sure sonra bizi mutlu eden bir muhabete donecektir.

NASIL ların yanıtını BİLİM

NİÇİN lerin yanıtını FELSEFE arıyor.


Öküz altında buzağı aramanında mantığı yok derim.

NASIL ların yanıtını BİLİM

NİÇİN lerin yanıtını FELSEFE arıyor.


Öküz altında buzağı aramanında mantığı yok derim.

nicinler olmadigi zaman bilim bir canavarina donusur.nasillarda felsefeyi gerekli kilar.

Hayırlı günler dilerim.

Tartışırken iki hususa yeterince dikkat etmediğimizi düşünüyorum.

1) Düşüncelerimizin muhataplarımız tarafından düşündüğümüz şekilde anlaşıldığını varsayıyoruz.
Özellikle örnek vermeden yapılan açıklamaların, muhataplar tarafından yazanın düşündüğü şekilde anlaşılmadığını tecrübelerimle biliyorum.
Bu nedenle açıklamalarımızı mümkün olduğu kadar örnek vererek yapmayı tercih etmeliyiz.

2) "Kalıp düşünce"'lerden mümkün olduğu kadar uzak durmalıyız.
Örnek :
- Din Allah ile kul arasındadır.
- Din ise dogmatiktir.
- Din inançtan ibarettir.
- .... söylediği/yaptığı doğrudur.
- Gelişmiş ülkelerin yaptığı doğrudur.
- Halkı Müslüman olan ülkeler geri kalmıştır.
- Felsefe gereksizdir.
- Evrensel olan tartışılamaz.
- Bilim nasılların yanıtı arar.
- Felsefe niçinlerin yanıtı arar.
- Felsefe çok yönlü düşünceye kapı açar, din tek yönlü düşünmeye zorlar.
- Felsefeden uzak durulması gerekir.
- Dinin birilerinin tekelinde olduğu.
- Felsefe yapabilmek için bazı özelliklere sahip olunması gerekir.
- Her konuda akıl yürütülebilir ve çözüm bulunabilir.
- Polemik yapmak.
...

Konudaki temel rahatsızlıklardan biri, konulara islam dininin bakış açısının açıklanıyor olması.
İslam dini hakkında yeterince bilgisi olmayanlar, dinin vicdan işi olduğuna, Allah (c.c.) ile kul arasındaki iletişimden ibaret olduğuna ve sadece ibadetlerden oluştuğuna inanırlar.
Halbuki İslam dini,
- İnsan - insan
- İnsan - toplum
- İnsan - devlet
- İnsan - Allah (c.c.)
- Allah (c.c.) - insan
- Devlet - insan
...
ilişkilerini DÜZENLEYEN HÜKÜMLER içerir.
Diğer bir deyişle hayatın her alanında din zaten vardır. Biz var olanı VURGULAMAYA çalışıyoruz.
Dinin Allah (c.c.) ile kul arasında olduğuna inanan arkadaşlar ise dinin her şeye karıştırılmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyor.
Bu durumda, sanki var olmayan bir şeyi zorla hayatımıza sokmaya çalışıyormuşuz gibi bir izlenim oluşuyor.

Her davranışın, her düşüncenin SORGULANMASI gerektiğine inanırım.

En basitten başlayarak, sınıfta ayağa kalkınması davranışını gündeme getirmeye çalışmıştım.
zeynepgulsu forumdaşımın yazdığı gibi ayağa kalma olayı sadece bir alışkanlıktır.
Bu davranış SORGULANMADIĞI için anlamsız/faydasız bir davranış uygulanmaya devam ediliyor.
Öğrencilere niçin ayağa kalktıkları sorularak  davranışlarını SORGULAMALARI sağlanabilir.
Bu bir ilk adım olacaktır.
Başka konularla davranış sorgulamaları devam ettikçe her davranış/düşünce SORGULANMAYA başlanacaktır.
Bu şekilde FARKINDA olarak yaşamaya başlayacağız.

Niye ısrarla "okuyabileceğimiz bir türden sözler ve yazılar ARIYORUZ?

ANLAYAMADIKLARIMIZA NİYE BUNCA "ÖFKE VE HINÇLA" saldırıyoruz...

 Bence "TARTIŞMA" kültürü  üzerinde'de
ayrıca konuşmamız gerekiyor.Birbirimize Saygı ve höşgörüyü eksik etmemeliyiz.

Hayırlı günler dilerim.

Geçmişe dönüp baktığımda sistemli bir okuma alışkanlığım olmadığını görüyorum.
Elime ne geçmişse okumuşum diyebilirim.
Şimdilerde biraz seçici davranmaya çalışsam da, alışkanlıklardan kurtulmak kolay olmuyor.
Hayat görüşümle örtüşmeyen kitap ve yazıları da okuyorum.

Yetiştirilme tarzım nedeniyle kızgınlık belirtmenin ZAYIFLIK olduğu inancını taşıyordum.
(Biraz daha genelleştirirsek duyguları belli etmenin zayıflık olduğu inancını taşıyordum.)

Bu nedenle duygularımın anlaşılmaması için azami gayret gösteririm.

Bazan yazdıklarımdan sinirlenmişim, öfkeyle yazmışım gibi anlamlar çıkarılıyor.
Bir mesajı okuduktan hemen sonra cevap yazmamaya özen gösteririm.
Aradan en az 8-10 saat geçtikten sonra cevabımı not defteri programına yazarım.
Anlam ve yazım hatalarını kontrol ettikten sonra foruma ekliyorum.
Bu güne kadar, iki üç yıl kadar önce sadece bir kez öfkeyle, sahur vakti bir mesaj yazmıştım.
O mesajımı daha sonra değerlendirmeye tabi tutttuğumda sadece son cümleyi yazmamış olmayı uygun görmüştüm.

Bu yıl başında seyretmeye başladığım "Kendimi Tanıyorum" programının etkisi ile "BİZ" kültürünü yaşantıma uygulamaya çalışıyorum.

Forum arkadaşlarımın hepsini "BİZ" kültürü içinde değerlendiriyorum.
Forum arkadaşlarımdan da aynı davranışı bekliyorum.