Dağlar dağ değil, burası Kafkasya değil, canlar sadık değil, demir çelik değil, ateş mert değil, su berrak değil, kar kar değil, kış da kış değil. Zaten bahar da güz değil! Dost ile düşman karışmış be Kürşad! Karışmış be duru Asena!
Sen sen değilsin, o o değil. Ben de ben değildim!
Yine örütbağdan bir alıntı. Kadirce adlı bir Adige’den:
Kafdağı’na Bir Sevda Mektubu
Öylesine bir şeyler…
Bunlar da sana ey meçhul sevgili,
Yine Leyla’ya, şu an meçhulüm olsa da…
Var isen ses ver, dipsiz kuyularda bile olsan da duyarım,
Hayat denen sis saklasa da seni
Baktığım her yerde sen varsın sayarım
Başı dumanlı Kafkas dağları misali umut
Son nefesim olsa da vuslat ararım
Kafkasya bakışlı güzelAşk her yerde ve her şeyde onu görmekmiş
GöremediğimsinVar isen ses ver, dipsiz kuyularda bile olsan da duyarım,
Hayat denen sis saklasa da seni
Baktığım her yerde sen varsın sayarım
Başı dumanlı Kafkas dağları misali umut
Son nefesim olsa da vuslat ararımBir yanda koca şehir, bir yanda yalnızlığım
Sende kaybolsam, sen de kaybolsan!
En güzel isimlerde ve daha yapılmamış resimlerdesin.
Kendi uçurumlarımızın en kenarındayken
Bir şeyler tutsa elimizden, alıp götürse
Hayat uzun bir yol
Eyvallah!
Yeter ki sonu önce sana sonra O’na varsın!
Her sahilde yalnızlığım var,
Nöbetindeyim aslanlar gibi bir sabrın…
Özgürlük dedikleri bu olsa gerek ve yalnızlık dedikleri…
Bekliyorum, bir gün sen olacağım!Kafası karışık bir adamın zamansız zamanlardan aklında kalanları on dakika içinde anlatmasıydı.
Özetle, sevmek belki acıtan bir şey ve beklemek bir meçhulü
Ama hak edenler için çile, acı çekmek bile güzel!
Elden gelen “dua”, çoğu zaman,
Yarınlar sizin olsun…
Yarın her şey daha güzel olsun.
Yaradan sizinle olsun.
EYVALLAH!!!