İlkokul Tekrar 5 Sene Olmalı

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 20:11:48
Temel matematik işlemleri ve sorgulamaların yapıldığını gösteren seviye 1 ve altındaki sorularda Türk öğrencilerin başarı oranı yüzde 42; OECD ortalaması ise yüzde 22 olduğu görüldü. Öğrencilerimizin temel matematiksel kavramlarda başarılı oldukları, ancak daha karmaşık ilişkiler kurmaları gereken, daha üst düzey sorgulama, analiz ve yorum yapmada; yani seviye 5 ve 6’da başarılarının yüzde 5.9 olduğu görülmektedir. Seviye 6’da başarı oranı yüzde 1 gibi çok kötü bir sonuç elde edilmiş. PISA’nın sınavında seviye 5 ve üstü başarılı Türk öğrencilerin oranı yüzde 5’in altındadır. Şanghay’daki öğrencilerin yüzde 30.8’i, Singapurlu öğrencilerin ise yüzde 20’sinin seviye 6’da olduğu görülmektedir. Çin’in Şanghay eyaleti ile Singapur matematikte en üst sıraları paylaşmışlar. Bunu izleyen ülkeler: Hong Kong-Çin, Tonipei-Çin, AceoÇin, Güney Kore, Japonya, Liechtenstein, İsviçre ve Hollanda’dır.
OECD’nin PISA 2012 eğitim raporuna göre: Türkiye, matematik, okuma ve fen puanlarını bir miktar yükseltse de ortalamanın çok altında kalmış. 65 ülke arasında ülkemizin 42. sıradaki yeri değişmedi. 34 OECD ülkesi sıralamasında sondan üçüncü sırada yer almaktadır. Anlaşılan o ki eğitimde yine sınıfta kaldık. Asya ülkelerinin eğitimde zirvede olduğunu görmek şaşırtıcı olmamalıdır. İlkeli ve sistemli çalışan ülkeler kazanıyor.

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.681
  • 13.107
  • 14.681
# 21 Eki 2015 20:11:57
Bizimkiler araştırdılar merkezin en iyi devlet okulu şunu al bunu al şu kadar aidat şu kadar servis derken 3bini buluyor 1 senede.
Özel koleje verdik yeğeni teşvik çıktı verdiğimiz para  6 ay taksitli 3bin tl.Devlet okuluna gitseydi yeğenim 40 kişilik 1.sınıf.
Şu an ki kolej 1.sınıfı sadece 10 kişi.Çocuğum olsun yurtdışında okutacağım

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 20:13:30
Ülkemizin matematikte son sıralarda yer alması kaygı vericidir. İstatistiki veriler anlamlı bir ilerlemenin olmadığını gösteriyor. PISA 2012 sonuçları daha çok gelişme ve başarı gereksinimimizin olacağını gösteriyor. Meksika ve Şili’nin son sıralarda olmasıyla Türkiye ancak üçüncü sıraya ulaşabilmiştir.
Türkiye’nin 10 yıl önce matematik ortalaması 423 iken komşu ülkelerimiz İsrail, Yunanistan, Sırbistan ve Hırvatistan’ın gerisindeydi. Bugün daha da gerilerde oluşumuz, eğitim ve öğretmen politikamızın içerik olarak yetersiz oluşundandır. 2013’te matematik puanının 448’e yükseltilmesi ile ancak 42. sırada yani sondan üçüncülüğe ulaşabilmişiz. Matematikteki başarısızlığın yanı sıra okuma yazma alanında da hızlı bir yavaşlama dikkatleri çekiyor. OECD ortalamasının altında yazılıyor olmamız, küçük artışlarla avunmamız ne kadar acıdır. Kalkınmış ülkeler, gelişkinliklerini eğitime verdikleri öncelikle sağlıyorlar. Uzakdoğu’da yeni bir Çin efsanesi bu kez eğitim konusunda doğuyor. Ülkemizde fen alanında eğitimdeki başarımız, kalkınmış ülkelerin bir yıl gerisinde olduğu çok üzücü bir sonuçtur.

Çevrimdışı melfa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 795
  • 2.514
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 795
  • 2.514
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 20:16:00
Kıbrıs'ta ilkokul öğretmenleri branşlaşmış!
 Nasıl mı?
 Bir öğretmen her yıl 1. sınıf okutuyor, diğeri hep 2. sınıf okutuyor, diğeri hep 3...
Düşünsenize, araç gereçlerin, materyallerin, yararlandığın kaynaklar her yıl sil baştan yenilenmiyor, elinin altında hazır. Bence daha verimli olur.
Ben gönüllü her yıl 1. sınıf okuturum.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 20:19:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kıbrıs'ta ilkokul öğretmenleri branşlaşmış!
 Nasıl mı?
 Bir öğretmen her yıl 1. sınıf okutuyor, diğeri hep 2. sınıf okutuyor, diğeri hep 3...
Düşünsenize, araç gereçlerin, materyallerin, yararlandığın kaynaklar her yıl sil baştan yenilenmiyor, elinin altında hazır. Bence daha verimli olur.
Ben gönüllü her yıl 1. sınıf okuturum.
İlkokul 5 Ten Branşların Çıkarılması Gerekiyor. Branşların Eğitimle Alakaları Yok. O Kadar Öğrenciden Bir Kaçı İle Ders İşliyorlar. Anlayan Okuması İyi Olan 5-6 Kadar Öğrenciyle İlgileniyor. Diğerlerini boş bırakıyorlar. Sınıf Öğretmeninin Bıraktığı Yerde Çocuk Kalıyor.

Çevrimdışı EYLÜL DENİZ

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 574
  • 1.443
  • 574
  • 1.443
# 21 Eki 2015 20:33:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kıbrıs'ta ilkokul öğretmenleri branşlaşmış!
 Nasıl mı?
 Bir öğretmen her yıl 1. sınıf okutuyor, diğeri hep 2. sınıf okutuyor, diğeri hep 3...
Düşünsenize, araç gereçlerin, materyallerin, yararlandığın kaynaklar her yıl sil baştan yenilenmiyor, elinin altında hazır. Bence daha verimli olur.
Ben gönüllü her yıl 1. sınıf okuturum.
Gerçek mi bu ? Eğer gerçekse süper bir olay...

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 20:42:31
Türkiye'de zorunlu eğitimin süresinin artırılması eğitim göstergelerinde bir takım nicel iyileştirmelerle sonuçlanabilir. Ancak, eğitimde nicelikten ziyade nitelik ön planda tutulmalı. Millî eğitimde, özellikle son on yılda, derslik sayısı, sınıf mevcutları, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı gibi alt yapıya ilişkin konularda ciddi nicel gelişmeler yaşandı ve buna ek olarak okullaşma oranlarında zaten doğal bir iyileşme ortaya çıktı. Bu durumda MEB'in, zorunlu eğitim süresini uzatarak, sekiz yıllık kesintisiz eğitim sonrasında karşılaşılan problemlerin bir benzeri ile yeniden yüzleşmek yerine, eğitimde niteliği artıracak çalışmalarda bulunması daha yerinde bir adım olacak. Zorunlu eğitimin süresine ilişkin bu değerlendirmeye ek olarak, sekiz yıllık kesintisiz eğitim, iki kademe olacak şekilde yeniden yapılandırılmalı ve uygulamasının daha kolay olması açısından bu yapılandırmada 5+3 şeklindeki model benimsenmeli.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 20:57:25
 sıklıkla değiştirilen müfredatın yeniden yapılandırılması, ?eğitim sistemi yap-boz tahtasına döndü? şeklindeki toplumsal algıyı daha fazla güçlendirecek. Dolayısıyla, kesintisiz eğitimin iki kademe olarak yeniden yapılandırılması noktasında pratikte halen devam eden 5+3 modelinin benimsenmesinde birçok açıdan pratik faydası var.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 21:22:33
Ortalama bir anne-baba çocuklarının iyi bir eğitim alması, birey olarak kendini donatabilmesi, hayatını geçindirecek iş sahibi olmasıyla ilgili hayalleri vardır.  Dolayısıyla, doğru seçimi yaptıklarından emin olmak isterler. Ancak bunu anlamak için zaman gerekebilir. Okulların ilk yılı genelde çocuk ve ailesinin kurumla tanışması için bir fırsat verir. Okul, öğrenci ve ailenin yeterince uyum sağlayamadığı durumlarda farklı bir kurum arayışına gerekebilir. Bu durumda çocuğu hem okuldan, hem de öğretmen ve arkadaşlarından ayrılığa hazırlamak ve vedalaşması için bir fırsat vermek gerekebilir. Anne-babanın da bu gibi bir değişimin olabileceğini daha başlangıçtan itibaren düşünebilmesi de duruma yardımcı olacaktır. Her seçim en iyi seçim olamayabilir, ancak son seçim de değildir.

Okulda ne öğretileceği, müfredatın ne olacağı devlet kurumları tarafından belirlenmiştir. Ancak okulu farklı yapan bu bilginin nasıl çocuğa aktarıldığıdır. Bilginin aktarımı çocuğun bireysel özellikleri göz önüne alınarak yapıldığında çocuğun öğrenme sürecini kolaylaştırır. Çocuğun kendisini yapabildiğini görmesi, okula olan yatırımın artmasına katkıda bulunur. Yeterince uygun fırsatları olan okullarda öğrenci sadece okula ders yapmak ve eğitim için gitmek, farklı ilgi alanlarını da destekleyeceği fırsatlar sunar. 

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 21:24:36
ilkokulun anaokula göre daha kalabalık ve büyük bir ortam olduğu, yetişkin gözetiminin azaldığı düşünüldüğünde fiziksel kazaların daha fazla sayıda olabileceği de akılda tutulmalıdır. Bu nedenle acil müdahale eğitimi almış hemşire ve doktorun okulda bulunuyor olması da önemlidir. Okul giriş-çıkışlarının güvenliğinin sağlanması, büyük sınıfların küçük sınıflardan farklı ortamlarda tenefüse çıkmalarının sağlanması kendi başına hareket eden ancak kendini de koruyabilmek için yeterince donanımı bulunmayan çocuklara okul güvenli bir ortam sunmuş olur.   

Sıklıkla anne-baba eğer güvendiği bir kuruma da çocuğunu gönderiyorsa, sorumluluklarını büyük çoğunluğunu getirdiği duygusuna kapılıp rahatlayabilir. Bu rahatlama çocuğun okulla ilgili gündeminden kısmen uzaklaşmasına, sorumluluğunu tamamen öğretmenlere bırakmasına neden olabilir. Bu kısmen yerinde bir yaklaşım olmakla birlikte çocuğun anne-babasının okuluyla ilgili olduğunu hissetmesinin ayrı bir değer vardır. Burada okulun da görevi ebeveynin işbirliğini desteklemesi, onu çocuğun okul gündeminden haberdar ederek, çeşitli etkinliklerle temasda bulunması yararlı olacaktır. İlkokul sadece çocuk için dedğil, çocuğu zaman anne-baba içinde çocuklarıyla ilişklerini değerlendirme, anlama ve geliştirme adına bir öğretim alanı oluşturabilir. Anne-babası gerektiği kadar eğitim ve öğrenme ruhsal olarak yatırım yapan bir çocuk, benzer bir şekilde okula daha fazla yatırım yapmaya istekli olabilir.     

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 21:40:53
ilkokul eğitimi sil baştan olmalı bence sınıf öğretmeni sınırsız yetkilerle donatılmalı.öğrencilerin seviyelerine uygun olan kitapları öğretmenler belirlemelidir. Ankara'daki çocukla Kars'taki çocuk aynı kitaptan ders yapmamalıdır.bölgesel ve kültürel faklılıklar ile öğrencilerin öğrenme becerileri de göz önünde bulundurulmalıdır.andımız tekrar okutulmalı milli bayramlar daha canlı hale getirilmeli Atatürkçülük konularına daha fazla yer verilmelidir.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 22:00:14
ilkokul 5 yıla çıkarken ortaokula geçiş sınavı yapılmalı basarili öğrenciler fen ortaokulu Anadolu ortaokulu gibi türlere sahip ortaokullara yerleştirilmeli.ilkokul sınıflar her iki donemin sonunda Türkiye geneli sınavlara girmelidir.ayrıca okula yeni baslayacak sınıflar günde 25 dakikalık 3 derslik süreçlerle 1 ay erken açılmalıdır.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 22:25:05
Özellikle ilkokullarda öğretmenler sınıf öğretmenidir. Bir öğretmen müdür de olsa müdür muavini olsa da değişmez, okuldaki her dersi verebilir. Ancak orta eğitimde durum böyle değildir

Çevrimdışı redorion

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 248
  • 89
  • 248
# 21 Eki 2015 22:51:35
Servet Hocam, inşallah ileride bakan olur sorunları çözersiniz.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.623
  • 1.776
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eki 2015 22:57:11
Gözlerimizi kapayıp şu dünyada tek başına yaşayamayacağımızı, uygar bir halde yaşayabilmek için bilim ve teknik nerede ise alarak yurttaşlarımızın kafasına koyacağımızı, bunun için şart bulunmadığını, dinimizin de bunu istediğini; bu tür çalışma yapmayan toplumların hayatı geniş açıdan gören milletlerin boyunduruğu altına gireceklerini; her şeyden evvel ülkedeki cehaleti kaldırmanın vazife olduğunu, binaenaleyh Millî Eğitim siyasetimizin temel taşının bu konu olduğunu belirttikten sonra, bir yandan da toplumsal yaşamda yapıcı, etkili insanlar yetiştirmek lâzım geldiğini, bunun için de ilk ve orta öğretimin “yaparak öğrenme” ilkesine dayanması gerektiğini, böylece sanatkâr ve iş adamları yetiştirilebileceğini, tüm kız çocuklarımızın da öğretim basamaklarından geçerek eğitilmesi icap ettiğini sıralamıştır.Öğrenciye, öğrenim hududu ne olursa olsun evvel⠓Milletine, Türkiye Devletine, Türkiye Büyük Millet Meclisine düşman olanlarla savaşmanın gereğini öğreteceğimizi” açıklar ve şöyle devam eder: “Fertleri bu savaşın istediği güçte olmayan milletler için, var olma hakkı yoktur. Mücadele, mücadele lâzımdır.” “Orduların kazandığı zaferin, öğretmenlerin zaferine zemin hazırladığı” açıklaması ile konuşmasını bitirir.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK