Doğu'da Öğretmen Olmak
Batıya yolculuklar yapmaktır Doğu'da Öğretmen olmak. Ve dönüş yolculuklarında hayatı sorgulamaktır. Kaç il, kaç ilçe, kaç köy geçip her şeyi geride bırakmaktır. Unutmaktır. Unutulmaktır. Geldiğin vakit güç bela getirdiğin valizlerine bakıp bakıp hüzünlenmektir.. Çoğu zaman gözyaşlarıyla yerleştirmektir o valizlerde ne varsa.. Ve ertesi gün sınıfa girdiğinde gene de ağlamaklı olmaktır Doğu'da öğretmen olmak.. Pırıl pırıl öğrencilere sahip olmaktır.. Çamurdur.. Kardır.. Anadan ayrı kalmaktır.. Sıladan ayrı kalmaktır.. Gurbettir işte Doğu'da öğretmen olmak.. Zordur.. Mevzuattır.. Mücadeledir.. İlle de yılmamaktır.. Otobüslerle yolculuk yaparken çook uzaklarda tek tük ışıklar görürsünüz de kim yaşar diye düşünürsünüz ya, Doğu'da öğretmen olmak sizin göremediğiniz ışıklarda çalışmaktır.
Bir arkadaşım paylaşmıştı bende sizkere paylaşmak istedim zümrem alıntıdır...
15 yıllık öğretmenim ve hiç Ankara dışında çalışmadım. Yazınızı okuyunca kendimi yerinize koydum ve çok duygulandım. Dilerim siz de tez zamanda ana ocağına gidebilirsiniz. Lise 3.sınıfta okuyan kızım zaman zaman öğretmen olmak istediğini söylediğinde hayır diyordum. Şimdi hayır demem için bir neden daha oldu. Hem bu kadar özveri isteyen bir çok evrak işi olan , öğrenciyle olan kısmı güzel ama veliyle ( bir dönem şizofren bir velim oldu ve beni bitirdi) , çok sevgili öğretmen arkadaşlarla , idareyle , eğitim öğretim dışı lüzumsuz birçok işleri ile hem fiziksel hem ruhsal çöküntülere neden olan bu mesleğe bir de hasret eklenirse ne olur bilemiyorum.
Size kolay gelsin. Her şey gönlünüzce olsun. Size sonsuz saygılar ve sevgiler yolluyorum.