Başlık "ilkokuma Yazma Günlüğü" olunca ve gün denilen şey pek çok yaşanmılığı içerince size burda konuşulanlardan farklı bir şey sormak istiyorum. Bu yıl ilk öğretmenlik deneyimim ve birinci sınıf okutuyorum. Yıllar boyunca hayalini kurduğum işi yapıyorum yani. Ama hayallerde umulan gerçekte bulunamayınca istifa etmeye kadar varan düşünceler aklıma doluşuyor. Her mesleğin ilk yılları böyle olur denilse de kendimi toparlamakta ve işimi keyif alarak yapta zorlanıyorum. Sizlerin bu konuyla ilgili benzer yaşanmışlıklarınız olmuş muydu ve nasıl üstesinden gelmiştiniz?
öğretmenim mesleğe hoşgeldiniz. ilk yılımda 4. sınıfa vermişlerdi. okulun en azılı 3 öğrencisi ve 3 tane kaynaştırma bir aradaydı. neye uğradığımı şaşırmıştım. bir girdim sınıfa, kaynaştırma öğrencisi zırt pırt kalkar istiklal marşı okumaya başlar. diğer kaynaştırma arkasdaşlarına defter fırlatır. daha kaynaştırma öğrencisi nedir onu bilmiyorum. haydaaa bir de kavga sınıfta. okulun en psikopatları birbirine girdi. nefwesimin kesilip sınıftan kendimi koridora attığımı hatırlıyorum. sonra ilk günlerdeki toplantılarda (hala gülerim
) müdür yardımcısı elimize bir cd tutuşturdu. planlarınızı hazırlayıp buna atıp getirin falan filan diye o zamanlar bana çoook karışık gelen cümleler kurdu. eve gidip anneme ağlayarak şöyle dedim : annnneeee.... ben bu işi yapamam. cd verdiler ben nasıl plan hazırlayacağım. herkes anlamış gibiydi. bir ben anlamadım. ben bilmiyorum bir şey.
)) annem yazık gideyim müdür yardımcısına sorayım demişti de zor tutmuştum kadını
ikinci gün ağlayarak müdür yardımcısı odasındaydım. aynı sorunu ona anlattım bir de
)) komedi
sonra alışıyorsun. gülüyorsun o günlere ....