Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.870
  • 62.166
  • 9.870
  • 62.166
# 29 Nis 2024 23:26:52
                   ANNEMİZ
 
Daha biz doğmadan başlar çilesi,
Ne gündüzü bellidir ne de gecesi.
Kızgın güneş altında kalsak;
Hiçbir zaman kaybolmaz gölgesi.

Hayatın her döneminde yanımızda,
Nerede olsak o hep aklımızda.
Canımız yansa adı ağzımızda,
Bir bakmışız hemen yanı başımızda.

Bir kuzucuğum demesi yeter bize,
Duyduğumuz anda oluruz pür neşe.
Neşemize neşe katar her an,
Bizimle mutlu olur her zaman.

Bazen olur bize bir arkadaş,
Bir bakmışsın en yakın sırdaş.
Tüm dertlerine ortak olur,
Çözüm bulamazsa mutsuz olur.

Her zaman her yerde bizi gözetler,
Umutla büyümemizi bekler.
Her yaramazlığımızı genelde affeder,
Affedemediği zaman yine sabreder.

Versek ona dünyanın varlığını,
Ödeyemeyiz hiçbir zaman hakkını.
Onsuz bir hayat tatsız, tuzsuz.
Onsuz bir dünya ise susuz.

Ona verilecek en iyi hediyemiz;
Onu çok sevdiğimizi söylememiz.
Duyduğu zaman bu sözümüzü;
Mutluluktan yaşarır kömür gözü.

                                   Mayıs 2012

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.760
  • 227.101
  • 28.760
  • 227.101
# 29 Nis 2024 23:33:15
Yarına koşmak
Hendek ve deve misali
Önce  niyetini hazırlan
Sonra dört nala yola..
Nice yarlar, uçurumlar  çıksa da
Gözler hep ilerde
Sözler derinlerde..
Duyup da gidememek
Gidipte gelemenin sancısı
Kaygısı..
Düş gibi
Gülüş gibi
Dilsiz ve yorgun..

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.216
  • 53.852
  • 4.216
  • 53.852
# 29 Nis 2024 23:38:34
Enine boyuna
İyi düşün/taşın
“En “ olayım derken
Enden daralır
Boydan kısalırsın
Masumiyet  köprüsünden geçmek için”akil şart” degil !

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.078
  • 23.724
  • 5.078
  • 23.724
# 30 Nis 2024 00:03:34
Teneşirden musalla taşına,
Musalla taşından mezar taşına,
İsim yazdılar koydular başına...
Atmış yıl koştun durdun
Ne geçti eline Allah aşkına?!

AB

Çevrimdışı hazer

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.934
  • 12.493
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.934
  • 12.493
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 Nis 2024 00:32:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Teneşirden musalla taşına,
Musalla taşından mezar taşına,
İsim yazdılar koydular başına...
Atmış yıl koştun durdun
Ne geçti eline Allah aşkına?!

AB

Sabahtan akşama durmadan çalıştın
Yetmez gibi sabaha kadar düşündün taşındın,
Sonsuza kadar yaşayacak gibi  boş hayale aldandın,
Ne geçti eline,yalan dünya için borçlandın,

Mal üstüne bir daha mal biriktirdin
Farkına varmadan bir fani ömür  bitirdin
Malı,namı mezar başında yitirdin
Ne geçti eline, ahiret için ne biriktirdin.

Çevrimdışı eğitimbaba

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 179
  • 329
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 179
  • 329
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 Nis 2024 11:27:16
Biz hiç önde olmak istemedik hayatta.
Önde olmalıyım kaygısıni hiç yaşamadık mesela.
Kendini göstermek, memnun etmeye çalışmak nafile  bize kalırsa…
Arkada kalmak iyi geldi hep
Sessiz sedasız ilerlemek oldu gayemiz.
İyilik olsun güzellik olsun tevazu olsun istedik mesela.
Gösteriş olmasın istedik hep sabırla.
Kırıldık, yok sayıldık kimi zaman
Ama hiç pes etmedik yorulmadık yolumuzda.
Bazen tökezledik mesela yolda,
Kibir önümüzü kesti sinsice
Yine döndük baktık kendimize
İçimizdeki çocuğa sarıldık.
İçimizdeki masumiyete sarıldık.
Çünkü o asla bilmezdi yanıltmayı…
Fotoğrafta burnumuz dik görünmedik asla,
Neysek oyduk aslında her yerde,
Bilen bilirdi,  bilmeyen de hep kendi istediği gibi görürdü,
Hep yanıldılar sana bakarken,
Çünkü hiç senden bakamadilar sana.
Kaf Dağından baktılar,
Fil Dişi Kulelerinden inmediler,
Öyle dertleri de yoktu aslında.
Yalnız kalırdık garibanligimizda sessiz sedasız.
Hıçkırarak ağladığımizda duymazlardi hiç
Duyurmaya da  çalışmazdık aslında.
İçimizde yanan ateşi harladilar kaç kere,
Su döktük söndürmeye yemin ettik,pes etmedik.
Hep gölgede kaldık,
Serinlemek değildi gayemiz
Maksat öyle hasıl oldu sadece.
Ömür geldi geçiyor çamurlu yollarda, Üst baş battı dediler,
Ruhumuzun temizliğini görmediler,
Göstermek de değildi gayemiz aslında.
Temiz yüreğimizin üstüne kara toprak attılar sonunda,
Haklarını helal ettiler sonra da.
Hep çekip gittiler yalnız bıraktılar mesela,
Yalnız kalmak acıtmadı aslında
Biz hiç kalabalık olmak istemedik hayatta…

Yunus YÜREKLİ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.760
  • 227.101
  • 28.760
  • 227.101
# 03 May 2024 07:15:08
Nefis;  on  köşeli tuzak
Zafer yorguna uzak.
Öyle vefalı ol ki
Yarınlar olmasın  heba,
Yoluna çıkmasın daha..

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.078
  • 23.724
  • 5.078
  • 23.724
# 11 May 2024 15:05:39
MİSAFİRLİK ÜZERİNE...

Uzak, yakın akraba,
Uzak yakın tanışlar;
Hanene gelsin,
Hanesine gidelim.
Şöyle yürekten muhabbet edelim,
Bir yudum kahvenin tadına varalım.
Eskinin hatıraları,
Gidenlerin hatırına oturalım.
Malı mülkü unutalım,
Güller açsın hanemizde
Kucaklaşalım, doyalım, istersin...
AMA NERDEE?!
*
Kapı vurulur,
Evin en küçüğü kapıyı açar.
Ziyaretin gereği poşette bir şeyler,
"Aman ne gerek var!"
Yapmacık gülümsemeler...
Montlar, şallar alınır.
Hane sahibi kılavuz;
Şöyle buyurun,
Buyurun, buyurun!
-Ay nasıl yoruldum!
-Asansörden korktum!!
-Basamakta nefes nefese kaldım!
-Bir bardak su,
-Of ya, biraz rahatladım!
*
-Nasılsınız efenim?
-Çok şükür, siz?
Dil ucundan cevap,
Biraz da isteksiz:
-İyiyiz!
...
-Biraz zayıflamışsın!
-Öyle oldu!?
-Hayrolsun hasta mıyız?
-Çoktandır hastaydım...

Böyle başlar sohbet,
"AH BENİM DAYIM!"
*
Konuşurken gözler dağılır,
Perde, koltuk, kanepe
Çay bardağı, kaşık, gümüşlük...
Söylemesi ayıp sonradan görmüşlük,
Her şey kameraya alınır!
-Geçen ay biz de aldık!
-Bizim ki biraz daha iyi gibi!
-Öyle değil mi abi!
Abiden destek;
- Tabi, tabi!!
-Yeni eve de alacağız!
-Eski eşya olur mu!?
-Olmaz tabi!

AFFERİN ABİ!
*
Konuyu değiştirir hane sahibi:
-Arabayı nereye çektiniz?
Misafir biraz asabi:
-Araba aldık, tabi görmediniz(!)
Pencereye doğru kalkar misafir şürekası,
Susar ev sahibi...
Yarım saat sürer belki de,
Yeni arabanın, plakası, markası, parası!
Misafir hanım yardımcı olur:
-Darısı size de olsun amcası!
*
Oturulur,
Tavşan kanı çaylar doldurulur.
Bardaklar, bardak altı pırıl pırıl,
Tertemiz tepsi de sunulur:
-Benim ki demli olsun!
-Benim ki açık olsun!
Ev sahibi mahcup:
-Afiyet olsun(!)
Sonradan,
Mutlaka takılacak ya bir kulp;
"Ben bu bardaktan içemiyorum!"
Kaynar sular dökülür kafandan:
-Tamam, peki, değiştiriyorum!

ABİ KAFAYI ÜŞÜTÜYORUM!
*
-Eee çoluk çocuk?
- İyiler, herkes evinde, işinde...
- Ne iş yaparlar..?
İnsanın kusacağı geliyor:
-Sana ne ulan salam, sucuk!!
Mikrofonu eline alır misafir hanım;
Oolum Ankara'da, kızım İstanbul'da,
Evi, arabası, parası.
Altın hesabı açtık toruna,
Var olsun bankası!
*
Baba tam mikrofonu eline alacakken,
Babaya telefon şakası:
-Tamam baba!
Hanım sorar:
-Kim gelmiş, ne babası?
-Benim babam hanım!
Misafir hanım çok sinirli:
-Bi bitmedi ki akrabası!!
*
'Kusura bakmayın'la kalkılır,
Hane sahibi mahcup:
-Keşke birazda daha kalsaydınız!
Hızlıca alınan çanta, şal;
-Hadi, nasıl kalacaksan kal!
Bey mahcup:
Gözlüğü, telefonu da al!
Asansör kapısı kapanır:
-Sıfıra bas hanıım!
Sesler yavaş yavaş azalır:
-Bağırma, anladım!!

MİSAFİRİNİZ BOL, HANENİZ BEREKETLİ OLSUN...

adamın biri
09.02.2022/Sarıkaya

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.870
  • 62.166
  • 9.870
  • 62.166
# 11 May 2024 15:24:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
MİSAFİRLİK ÜZERİNE...

Uzak, yakın akraba,
Uzak yakın tanışlar;
Hanene gelsin,
Hanesine gidelim.
Şöyle yürekten muhabbet edelim,
Bir yudum kahvenin tadına varalım.
Eskinin hatıraları,
Gidenlerin hatırına oturalım.
Malı mülkü unutalım,
Güller açsın hanemizde
Kucaklaşalım, doyalım, istersin...
AMA NERDEE?!
*
Kapı vurulur,
Evin en küçüğü kapıyı açar.
Ziyaretin gereği poşette bir şeyler,
"Aman ne gerek var!"
Yapmacık gülümsemeler...
Montlar, şallar alınır.
Hane sahibi kılavuz;
Şöyle buyurun,
Buyurun, buyurun!
-Ay nasıl yoruldum!
-Asansörden korktum!!
-Basamakta nefes nefese kaldım!
-Bir bardak su,
-Of ya, biraz rahatladım!
*
-Nasılsınız efenim?
-Çok şükür, siz?
Dil ucundan cevap,
Biraz da isteksiz:
-İyiyiz!
...
-Biraz zayıflamışsın!
-Öyle oldu!?
-Hayrolsun hasta mıyız?
-Çoktandır hastaydım...

Böyle başlar sohbet,
"AH BENİM DAYIM!"
*
Konuşurken gözler dağılır,
Perde, koltuk, kanepe
Çay bardağı, kaşık, gümüşlük...
Söylemesi ayıp sonradan görmüşlük,
Her şey kameraya alınır!
-Geçen ay biz de aldık!
-Bizim ki biraz daha iyi gibi!
-Öyle değil mi abi!
Abiden destek;
- Tabi, tabi!!
-Yeni eve de alacağız!
-Eski eşya olur mu!?
-Olmaz tabi!

AFFERİN ABİ!
*
Konuyu değiştirir hane sahibi:
-Arabayı nereye çektiniz?
Misafir biraz asabi:
-Araba aldık, tabi görmediniz(!)
Pencereye doğru kalkar misafir şürekası,
Susar ev sahibi...
Yarım saat sürer belki de,
Yeni arabanın, plakası, markası, parası!
Misafir hanım yardımcı olur:
-Darısı size de olsun amcası!
*
Oturulur,
Tavşan kanı çaylar doldurulur.
Bardaklar, bardak altı pırıl pırıl,
Tertemiz tepsi de sunulur:
-Benim ki demli olsun!
-Benim ki açık olsun!
Ev sahibi mahcup:
-Afiyet olsun(!)
Sonradan,
Mutlaka takılacak ya bir kulp;
"Ben bu bardaktan içemiyorum!"
Kaynar sular dökülür kafandan:
-Tamam, peki, değiştiriyorum!

ABİ KAFAYI ÜŞÜTÜYORUM!
*
-Eee çoluk çocuk?
- İyiler, herkes evinde, işinde...
- Ne iş yaparlar..?
İnsanın kusacağı geliyor:
-Sana ne ulan salam, sucuk!!
Mikrofonu eline alır misafir hanım;
Oolum Ankara'da, kızım İstanbul'da,
Evi, arabası, parası.
Altın hesabı açtık toruna,
Var olsun bankası!
*
Baba tam mikrofonu eline alacakken,
Babaya telefon şakası:
-Tamam baba!
Hanım sorar:
-Kim gelmiş, ne babası?
-Benim babam hanım!
Misafir hanım çok sinirli:
-Bi bitmedi ki akrabası!!
*
'Kusura bakmayın'la kalkılır,
Hane sahibi mahcup:
-Keşke birazda daha kalsaydınız!
Hızlıca alınan çanta, şal;
-Hadi, nasıl kalacaksan kal!
Bey mahcup:
Gözlüğü, telefonu da al!
Asansör kapısı kapanır:
-Sıfıra bas hanıım!
Sesler yavaş yavaş azalır:
-Bağırma, anladım!!

MİSAFİRİNİZ BOL, HANENİZ BEREKETLİ OLSUN...

adamın biri
09.02.2022/Sarıkaya

Yüreğinize kaleminize sağlık sayın hocam.
   Çok içten olmuş. Teşekkürler, sağ olunuz.

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.078
  • 23.724
  • 5.078
  • 23.724
# 11 May 2024 15:30:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yüreğinize kaleminize sağlık sayın hocam.
   Çok içten olmuş. Teşekkürler, sağ olunuz.
Teşekkür ederim sayın hocam.Siz de sağ olun.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.760
  • 227.101
  • 28.760
  • 227.101
# 18 May 2024 00:51:26
Duygular ezilir,sözler büzülür,
Koca bedenler yorulur bir gün.
Uzak denilenler önüne süzülür,
Bilinmez dertler sorulur gün olur..

Adı sanı yol olur uzar gider emeller
Demir de olsa sallanır temeller..


Çevrimdışı hazer

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.934
  • 12.493
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.934
  • 12.493
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 May 2024 23:30:39
Bir sor halimi ,bak ne haldeyim,
Yanı başında derdimden divaneyim
Başkasını istemem , anlamaz beni zaten
Bi bak, sar, ölüyorum derdimi soran elden

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.078
  • 23.724
  • 5.078
  • 23.724
# 26 May 2024 17:59:43
Sen ışıklı avizeler altında
Kat kat evlerde otururken,
Armut lambanın kör ışığında
Muhacir evlerinde ders çalışıyordum ben.
Yanakları kızarmış sac sobanın üstünde
Babamın Konya ırgatlığından getirdiği çaydanlık kaynıyordu.
Duvarlarda kendi gölgem
Kireç kokulu duvarlar yanıyordu.
Köpeklerin zincir kırdığı bir günde,
Uykusuzluk denen merete alışıyordum ben.
*
Dışarıda Yozgat'ın kızgın soğuğu,
Güllü perdelerde gecenin soluğu.
Karakavakların üstünde birkaç baykuş
Beynimin içinde sonbahar korkuluğu
Elim dışarıda, adım içeride dolaşıyordum ben.
*
...
*
Ortak duvarda sesler kesik
Hacca bacılar çoktan yatmış.
Ahmet dayının öksürüğünü duyuyordum
Arka odadan kesik kesik.
Avrupa halısında geyikler ölüyordu
Şahmeranlar ısırıyordu ruhumu
Sen sıcacık yatağında alırken uykunu
Kana irine bulaşıyordum ben.
*
Pantolonum, çorabım bir yerde,
Defterim kitabım iki büklüm.
Kayboluyordum,
Sabahları harıl harıl arıyordum
Hepsi itin öldüğü yerde.
Çaydanlık susuyordu
Soba sönüyordu gecenin ikisinde.
Anama da kıyamıyordum
Sobayı yak diye.
Tir tir titriyordum, üşüyordum ben.
*
Herkes uykuda,
Konu, komşu, horanta.
Sağa sola dönüyordum,
Uyuyamıyordum,
Yünü dört batmanlık yatakta.
Ne rüyama geliyordun,
Ne gerçeğe
Arasatta kalıyordum düşüyordum ben.
*
Gece bitiyordu nihayet,
Gündüz başlıyordu.
Anam her zamanki gibi erken kalkmış
Akşamdan kalanları topluyordu.
Kızıyordu bana, konuşuyordu.
Ne sıpalığım kalıyordu,
Ne eşekliğim
Susuyordum, kendimle bölüşüyordum ben
*
O günden bu yana,
Hiç hesap etmedim kaç yıl geçmiş?
Rüzgarmış fırtınaymış, geçmiş/miş
Kimseler bilmiyordu,
Seni düşünüyordum ben.

adamın biri
08.08.1980/Yozgat

Çevrimdışı 01hunter

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 329
  • 2.629
  • Müdür Yardımcısı
  • 329
  • 2.629
  • Müdür Yardımcısı
# 18 Haz 2024 12:52:59
Yokluk vardı, çocuktuk.
Varlıkta yok çocukluk.


Bir bayram sabahı. AA

Çevrimdışı muratmurat

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 909
  • 1.576
  • 909
  • 1.576
# 18 Haz 2024 13:04:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sen ışıklı avizeler altında
Kat kat evlerde otururken,
Armut lambanın kör ışığında
Muhacir evlerinde ders çalışıyordum ben.
Yanakları kızarmış sac sobanın üstünde
Babamın Konya ırgatlığından getirdiği çaydanlık kaynıyordu.
Duvarlarda kendi gölgem
Kireç kokulu duvarlar yanıyordu.
Köpeklerin zincir kırdığı bir günde,
Uykusuzluk denen merete alışıyordum ben.
*
Dışarıda Yozgat'ın kızgın soğuğu,
Güllü perdelerde gecenin soluğu.
Karakavakların üstünde birkaç baykuş
Beynimin içinde sonbahar korkuluğu
Elim dışarıda, adım içeride dolaşıyordum ben.
*
...
*
Ortak duvarda sesler kesik
Hacca bacılar çoktan yatmış.
Ahmet dayının öksürüğünü duyuyordum
Arka odadan kesik kesik.
Avrupa halısında geyikler ölüyordu
Şahmeranlar ısırıyordu ruhumu
Sen sıcacık yatağında alırken uykunu
Kana irine bulaşıyordum ben.
*
Pantolonum, çorabım bir yerde,
Defterim kitabım iki büklüm.
Kayboluyordum,
Sabahları harıl harıl arıyordum
Hepsi itin öldüğü yerde.
Çaydanlık susuyordu
Soba sönüyordu gecenin ikisinde.
Anama da kıyamıyordum
Sobayı yak diye.
Tir tir titriyordum, üşüyordum ben.
*
Herkes uykuda,
Konu, komşu, horanta.
Sağa sola dönüyordum,
Uyuyamıyordum,
Yünü dört batmanlık yatakta.
Ne rüyama geliyordun,
Ne gerçeğe
Arasatta kalıyordum düşüyordum ben.
*
Gece bitiyordu nihayet,
Gündüz başlıyordu.
Anam her zamanki gibi erken kalkmış
Akşamdan kalanları topluyordu.
Kızıyordu bana, konuşuyordu.
Ne sıpalığım kalıyordu,
Ne eşekliğim
Susuyordum, kendimle bölüşüyordum ben
*
O günden bu yana,
Hiç hesap etmedim kaç yıl geçmiş?
Rüzgarmış fırtınaymış, geçmiş/miş
Kimseler bilmiyordu,
Seni düşünüyordum ben.

adamın biri
08.08.1980/Yozgat


Bu kadar uzun siir emek verilmiş  bari bir iki satır okuyum  geceyim dedim  bir iki satır okudum gectim  ;D sonra tekrarbu sayfaya dondum  sonuna kadar okudum enteresan geldi  film seridi gibi akiyor siir . Emeginize sağlik  ;)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK