Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Umutların yol ördüğü
Sazlar güneş çaldı yarim
Kalbim kuşatacak göğü
Şafağa az kaldı yarim


Birazdan bitecek gece
Çözülecek zor bilmece
Eklenecek son bir  hece
Şafağa az kaldı yarim


Selam olsun uçan kuşa
Elveda gözdeki yaşa
Ben görmez isem sen yaşa
Şafağa az kaldı yarim


Yerde tohum dalda kiraz
Karanlığın ardı beyaz
Sona geldik dayan biraz
Şafağa az kaldı yarim


Umutların yol ördüğü
Sazlar güneş çaldı yarim
Kalbim kuşatacak göğü
Şafağa az kaldı yarim

                        KELEBEKLERİME

Her çırpışınızda sevgi tohumları atın dünyaya
Barış olsun, sevgi olsun her kanat çırpışınızda
Bizim yapamadıklarımızı yapın ya da yanlışlarımızı düzeltin.
Gelecek nesiller sayenizde daha umutlu baksın hayata
Yılmadan, yorulmadan adım atın geleceğe
Farklı fikirlere saygıyı unutmadan,
İnsan ayrımı yapmadan devam edin yolunuza
Hani öğrenmiştik ya derste HALKÇILIK eşitliktir diye
LAİKLİK olmazsa geri kalmış uluslardan ne farkımız kalır diye
Sahip çıkın ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINA
Sahip çıkın değerlerinize
O pırıl pırıl parlayan gözlerinizle
Masum saf kalbinizle
KARŞI ÇIKIN TÜM KÖTÜLÜKLERE

hüküm kestin siyahına
gözlerinde damgalandım
kurban oldum Allah’ıma
yüreğine sevdalandım


çayda erir şeker gibi
canı candan söker gibi
sanki girdap çeker gibi
yüreğine sevdalandım


buldum arana arana
şükür sevdalı kılana
bir Mevla’ma bir de sana
yüreğine sevdalandım


çayda erir şeker gibi
canı candan söker gibi
sanki girdap çeker gibi
yüreğine sevdalandım

çatlamadan tohum yeşermez dal
yüreğimde isyansın 
gözlerimde ihtilal


dikeni batsa da dokun kaktüslere
kirli hançerli Britüslere 
inatla doğan günlere  helal


çatlamadan tohum yeşermez dal
yüreğimde isyansın 
gözlerimde ihtilal


bu şehirde sarılacak  yaralarımız
yıkıldığımız yerde kalkacağız ayağa
sen sen ol diri umutlarda  kal


çatlamadan tohum yeşermez dal
yüreğimde isyansın 
gözlerimde ihtilal

     KANADI  KIRIKLAR  VE GÖZÜMÜN  ÖNÜNDEKİ KARALAR
Kadın,  kanadı  kırık  kuş misalidir  dedi  üstad!
Tutunacak  dalı  yoktur  erkeğinden  gayri

Ahh!
Kanadı  kırıklar
Dertlendiklerim

Bir  sigaralık  nefes
  Bir  tek sizin  için  değiyor
Kanadı  kırıklar

Gözümün  önünde  bir  kara
Gezinip duruyor 
Duman  misali

Dumanın  arkasında 
Kanadı  kırıklar

Kahvenin  önünde  bir  katar
Belli ki  düğün  katarı
Hemen  ileride 
Bir  cami
Bir  kalabalık
Belli ki  mevta 
Kimbilir 
Bir  kanadı  kırıktır belki de

  Önce düğün  korteji 
Ardından  cenaze  kalabalığı  geçti
Ömrümün  bir  anı  daha  geçti

  İlahi  düzen  diye  buna  diyorlar  herhal

Gözümün  önünde  bir  kara
Gezinip duruyor 
Duman  misali

  Dumanın  arkasında 
Kanadı  kırıklar


 

bir memleket...
yeşil dallarında meyveler
                   salkım saçak
kalplerde yok zerre ihanet
bir memleket...
her bahçede kardeşliğin gülü
                        kucak kucak


bir memleket...
fark etmez kimse için
                suret şekil
namerdi bırak hiç kimse
merde bile
               muhtaç değil

bir memleket...
türküler dökülür ay'ından
şarkılar şavkır 
                   mehtabından
bir memleket...
göz yaşı dökülürse
eskileri hatırlama
                     babından


bir memleket...
ne görsen neye baksan
                        kusursuz
bir meleket...
insanları var
mutluluktan huzursuz

hayatın  yokuşunda
yorulur kesilirim
yok isem  bakışında
ben sensiz  eksilirim


üşürüm ürperirim
tene ağır gelirim
canımdan can veririm
ben sensiz  eksilirim


güneş vurmuş kar gibi
dal yaprak döker gibi
eriyen şeker gibi
ben sensiz  eksilirim


derdim  azar çoğalır
nem varsa rüzgar alır
bilmem geri ne  kalır
ben sensiz  eksilirim


güneş vurmuş kar gibi
dal yaprak döker gibi
eriyen şeker gibi
ben sensiz  eksilirim

Geceyi silkip tenimden
Ben şafaklar yolcusuyum
Kurtulup kara renginden
Ben şafaklar yolcusuyum


Sevdamı sardım sırtıma
Bakmıyorum hiç ardıma
Aşk yükledim kanadıma
Ben şafaklar yolcusuyum


Eyvallah çektim dünlere
Selam doğacak günlere
Bayramlara düğünlere
Ben şafaklar yolcusuyum


Geceyi silkip tenimden
Ben şafaklar yolcusuyum
Kurtulup kara renginden
Ben şafaklar yolcusuyum

bu kalp sevdiğini hep hatırlar
tez unutmamı isteme benden
sevdamı aşındırsın rüzgarlar
tez unutmamı isteme benden


bırak keyfimce  hasret duyayım
hüzünlü  şarkılara doyayım
sensiz günleri bir bir sayayım
tez unutmamı isteme benden



eksilmesin az gönlümden keder
kaç ayrılık de  bir sevda eder
müsade et son nefese kadar
tez unutmamı isteme benden

Bir kirli el çekip aldı
Bozuldu ritmi ahengi
Gayrı  türkülerde kaldı
Evvel zaman sevdaları


Yok mu oldu dünyaları
Gizli gizli  duaları
Gayrı türkülerde kaldı
Evvel zaman sevdaları


Sitem olmazdı kadere
Uğranılsa da kedere
Söyleyin artık nerede
Evvel zaman sevdaları


Temizdi  pak sulardaydı
Tılsımlı uykulardaydı
Sırlıydı kuytulardaydı
Evvel zaman sevdaları


Seher yeliydi eserdi
Ne kızardı ne küserdi
Büyüsü nefes keserdi
Evvel zaman sevdaları


Yok mu oldu dünyaları
Gizli gizli  duaları
Gayrı şarkılarda kaldı
Evvel zaman sevdaları

KASEM
                         Selçuk Aslan’a

Ey bana atamdan yadigâr olan,
Bir tarih boyunca gökte var olan;
Kopacağı kati, vakti sır olan,
Kıyamete kadar gönderde kalacaksın!
 
Hatrına cihanla cenge girilen,
Uğruna sayısız hayat verilen;
Kâinat için nihayet denilen,
Kıyamete kadar gönderde kalacaksın!
 
Şehidin kanıyla boyanan bayrak,
Vatandır gölgeni döktüğün toprak.
Yurda göz dikene korku salarak,
Kıyamete kadar gönderde kalacaksın!
 
Hürriyet tutkunu Türk'ün namusu,
Rengin özgürlüğün kandan tapusu,
Bin hain önüne kursa da pusu,
Kıyamete kadar gönderde kalacaksın!
 
Ey ay ve yıldızı anlıma vuran,
Başımın üstünde gururla duran,
And içtim rabbime, şahittir Kur'an,
Kıyamete kadar gönderde kalacaksın!

Tarkan ÖNER

Tam bu saatlerde başlar
Geceye tutunmalarım
Bir hançer olur saplanır
Cevapsız aramalarım


Sessizlik bir zehir kusar
Ötelerde kuşlar  susar
Yüzüme yüzüme  eser
Cevapsız aramalarım


Son derim her seferinde
Bilirim elim ellerinde
Bitmez  hasret yollarında
Cevapsız aramalarım


Gözlerim uzağa gider
İki yana düşer  eller
Yüreğimde  devam eder
Cevapsız aramalarım

Neler almadı hayat benden
Seni de aldı ya sonunda 
Senin sayende
Sanma hüzünsüz ,mutlu günler   başlayacak
Gitsen de sevgili ulaşamayacağım uzaklara
Bir yanın hep sızlayacak



Unutmaya çalışacaksın
Bilirim olmayacak
Gözlerin ağlamasa da sevgili
Kalbin ağlayacak



Sensiz gecelerimde beni
Yıldızlar avutacak
Kan tutar derler ya sevgili
Seni de sevdam tutacak

Tutulduğum o gözlerin olmasa
Düşmez idim ben çaresiz hallara
Kabahat ise sevmek kendinden bil
Sen baktırdın gözlerimi yollara


Öyle bir ateşmiş sanki kavruldum
Baba ocağından koptum ayrıldım
Diyardan diyara her gün savruldum
Sensin atan  beni yaban ellere


Koptun gittin benden bir gün batımı
Yenik düştüm süremedim atımı
Başı sevdalı koydular adımı
Sen düşürdün beni dilden dillere


Tutulduğum o gözlerin olmasa
Düşmez idim ben çaresiz hallara
Kabahat ise sevmek kendinden bil
Sen baktırdın gözlerimi yollara

En gizli köşesine
Kalbim atacak seni
Bir gül gibi elinde
Sevdam tutacak seni


Gecede gündüzlerde
Gökteki yıldızlarda
Kalırsan yalnızlarda
Sevdam tutacak seni


Dal yaprak tutar gibi
Burnumda tüter gibi
Dağı omuzlar gibi
Sevdam tutacak seni


Emr-i  Hak olasıya
Can tenden çıkasıya
Dünya yıkılasıya
Sevdam tutacak seni


Gecede gündüzlerde
Gökteki yıldızlarda
Kalırsan yalnızlarda
Sevdam tutacak seni