Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

aşka uzak  kalbim var

gözlerin çekileli
çölde çorak kalbim var
sürgün bir  şehir gibi
aşka uzak  kalbim var


vurgun yemiş yaralı
sevmelere kapalı
güzellerden aralı
aşka uzak  kalbim var


hasretinmiş  hediyen
sevmek bir kere diyen
sen yoksan ebediyen
aşka uzak  kalbim var


gerçek aşka kim dalmış
sevdalar  sözde kalmış
yorulmuş hem daralmış
aşka uzak  kalbim var


hasretinmiş  hediyen
sevmek bir kere diyen
sen yoksan ebediyen
aşka uzak  kalbim var

tutulmuşum ay yüzüne
gündüzüm kararıp gider
sen uzakta ben uzakta
baharım sararıp gider


kuşlar göçer biter umut
iner zehir gibi sükut
güneş batar kızıl bulut
kalbimi tarayıp gider


seven tutmaz mı sözünü
çevirir mi aaa yüzünü
ceylan bakışlı gözünü
gözlerim arayıp gider


özlemin kalbe vurunca
hayalin gönlü yorunca
mızrap tele dokununca
türküler ağlayıp gider


gözü dalar uzaklara
daldan düşen yapraklara
bu can düşer topraklara
gökte yıldız kayıp gider


kuşlar göçer biter umut
iner zehir gibi sükut
güneş batar kızıl bulut
kalbimi tarayıp gider

gözlerindeki hışımdır
gönlüme bağlatan seni
sana uzak kalışımdır
çocukça ağlatan beni


ayrılığa yol mu verdik
yıldızsız günün  gecesi
o kaybetmek düşüncesi
sıkça hep ağlatan beni


sorsan kalbime güz nedir
yüzümdeki hüzünlerdir
geçen o güzel günlerdir
andıkça ağlatan beni


ayrılığa yol mu verdik
yıldızsız günün  gecesi
o kaybetmek düşüncesi
sıkça hep ağlatan beni

Kalp dedikleri bir kırılgan durak
Bir sevgileri  bir seni beklerim
Gözlerim bulutsuz ellerim kurak
Bir yağmurları bir seni beklerim


Kalbim ağlayacak dilim susacak
Öyle bir hasret ki nefes kesecek
Gözlerinden gözlerime   esecek
Bir rüzgarları bir seni beklerim


Seneler geçiyor yeter mi dersin
Ayrılık sence de beter mi dersin
Geceye esaret  biter mi dersin
Bir sabahları bir seni beklerim


Kalp dedikleri bir kırılgan durak
Bir sevgileri  bir seni beklerim
Gözlerim bulutsuz ellerim kurak
Bir yağmurları bir seni beklerim

                  YALNIZLIK
Yarını olmayan gecenin başlangıcındayım,
Elimde ki sigaram,
Sobamın üstünde kaynayan eski bir çaydanlığım,
Şahittir bana yalnız gecelerimde.

Anladım ki yalnızlık ne kadar zor şeymiş.
Kalabalık şehirlerde iç içe geçmiş sesleri,
Bir dostla oturup saatlerce dertleşmeyi,
Bir yudum insanla haşır neşir olmayı
                    Özledim…

Zulada, üç beş atıştırmalık beklemede,
Hafif yanmış pilavın kokusu buhran misali odamda Dolaşmakta,
Penceremden içeri sızmaya çalışan soğuk Hissedilmekte tenimde,
Dışarıda yağan kar bir bir düşmekte titretircesine.

Etraf dağınık saçlarım gibi savrulmuş sağa sola,
Bir üşengeçlik üzerimde bugün.
Sanki gitmem dercesine,yalnızlık cabası.
Sende gidersin birgün odamdaki yalnızlık merak etme.
Bir bakmışsın güneş açmış,kuşlar cıvıldıyor penceremin önünde.
İşte o zaman ben benleyim, senle değil yalnızlık.
İşte o zaman ben sadece kendimim yalnızlık…

Tek öğretmenli birleştirilmiş sınıf öğretmenlerine ve yalnız yaşayan tüm öğretmenlere ithafen... 16.12.2009-1000GÖL...

gözlerinle geldi  sevdan başıma
sen kalma da ben kalayım  efkarda
seni vermem mevsimlerin kışına
ben üşürüm ben titrerim rüzgarda


ışıkları dolaşsın da  gündüzün
gecelerle  tanışmasın gül yüzün
bir yaralı  buluttan hüzün hüzün
ben düşerim ben yağarım yağmurda

yarim  gördüğün düşünü
bu seferlik hayra yorsan
azad etsen gülüşünü
gözlerimde biraz dursan


gönlüm suskun söyletmen ki
arzuhalim eyletmen ki
bir nefeslik ah etmem ki
kirpiğinle beni vursan


dertli kalbimin  sazıyım
gecelerin ayazıyım
hayalde bile razıyım
nefesinle beni sarsan


ben ötesinde akarsın
akarsın bendim yıkarsın
içinden tek sen çıkarsın
yüreğimi derin yarsan


yarim  gördüğün düşünü
bu seferlik hayra yorsan
azad etsen gülüşünü
gözlerimde biraz dursan

hangi mevsimi tutsam
içinde  hüzün vardır
gözlerim kızıl akşam
kalbimse sonbahardır


akşamlara gam düşer
gönüle evham düşer
hasrete devam düşer
ellerim  sonbahardır


hayal  şarkılar okunur
yüreğime   dokunur
cümlelerim yutkunur
dillerim sonbahardır


sedam seni getirmez
selamımı  yetirmez
beni sana götürmez
yollarım sonbahardır


hangi mevsimi tutsam
içinde  hüzün vardır
gözlerim kızıl akşam
kalbimse sonbahardır

zaman vurur da yaprağa
sarı sarı renk düşer
uğrunda çektiğim çile
ölümlere denk düşer


umut yarına kalırken
gün biter göğe ay düşer
sular ışıklar alırken
bana hasretin pay düşer


geceye kalan  gönlüme
kirpiğinden bir ok düşer
açarım da penceremi
odama  hiçlik ,yok düşer

muhabbetin bağlarından
herkeslere bir gül düşer
bana sevda yangınından
nefes  aldırmaz  kül düşer


zaman vurur da yaprağa
sarı sarı renk düşer
uğrunda çektiğim çile
ölümlere denk düşer

gözlerimde durur gülümsemesi
ele kolay gelir unut  demesi
gel sözüm  bunu sen kalbime söyle
dile kolay gelir unut demesi


dualar yükseltirim  ıssızlarda
bir umut ararım ben yıldızlarda
unut gitsin gönlüm çalar sazlarda
tele kolay gelir unut demesi


hey bir aşkta yanmamış arkadaş sen
nafiledir bu gönle  ne söylesen
özlemsiz kedersiz seherde  esen
yele kolay gelir unut demesi


gözlerimde durur gülümsemesi
ele kolay gelir unut  demesi
gel sözüm  bunu sen kalbime söyle
dile kolay gelir unut demesi

Gidişinle kuruttuğun
Solgun mevsim kaldı senden
Yüreğimde unuttuğun
Vurgun resim kaldı senden


Özlemimi gökler bildi
Göz yaşımı  zaman sildi
Varlığım gün gün eksildi
Yarım cisim kaldı senden


Geceden dert taşırdığım
Hüzünleri göçürdüğüm
Yapayalnız geçirdiğim
Cumartesim kaldı senden


Sensiz her şeyler yabancı
Akşam iner sancı sancı
Dudağımda buruk,acı
Bir tebessüm kaldı senden


Baharlarda kalamadım
Eski o  ben olamadım
Baktım kendimi bulamadım
Yitik ismim kaldı senden


Geceden dert taşırdığım
Hüzünleri göçürdüğüm
Yapayalnız geçirdiğim
Cumartesim kaldı senden

eksiltme bir tutam  tat gülüşünden
gel gidelim yağmurların peşinden
atma beni  hayalinden düşünden
gel gidelim yağmurların peşinden


ister ikindiyle ister akşamla
güneşe  serpsin  bizi damla damla
hem sana ait hem benim dünyamla
gel gidelim yağmurların peşinden


maviye sevdalı beyaz bulutla
kah bir haykırışla kah bir sükutla
yeni bir bahara taze umutla
gel gidelim yağmurların peşinden


eksiltme bir tutam  tat gülüşünden
gel gidelim yağmurların peşinden
atma beni  hayalinden düşünden
gel gidelim yağmurların peşinden

gittin gideli hasrete sardım
sendin herseyim senle tamamdım
seni hala seviyorum
..............
eski bir şarkı gibisin dilimde..
bitmeyen
dinmeyen...
en gizli mabedimsin
en ücra yerlerde esen
en bilinmez yelsi...

martılar kondu bugün pencereme
ve ve seni sordular
sessiz gökyüzünü çığlığa bogdular...
martılar geldiler
seni sordular

martılar ...
seni...
martı
ve sen
........

küçüldü sanki gökkubbem
asıgıydı yıldızlar hasretimin
küçüldü ay,
küçüldü şimal
küçüldü gülümsemem...

martılar geldiler
.............
gidişine şahit olmaya
güllerimin solusuna isyan etmeye...

yumdum gözlerimi sıkıca...
sen yanımdasın,
bir yanımdada istanbul..
yumdum gözlerimi sevdiceğim
gözlerin di geriye kalan
gözlerimde....


bir yumdum, bir actım
bir varmışın bir yokmuşun
bir sen varsın
bir martı....

martılar geldiler,
sen geldin,,,
martılar
sen..

martı,
sen
......

mar..
s....

m...
......

....................S.U.

sana gelsem ve  sen gitmemiş olsan
yeniden başlayabilsek başlangıçlara
ufak tefek yemler bıraksak kuşlara
uçurtmalara renkli kuyruklar taksak
gökyüzüm olsan


sana gelsem ve  sen gitmemiş olsan
uyur olsan melek saflığında
baş ucunda saatlerce sana baksam
kıyamasam uyandırmaya
gözlerimle sevsem seni
aydınlık yüzüm olsan


sana gelsem ve  sen gitmemiş olsan
o tanıdık  parklara gitsek
salıncaklara çocuk gülüşleri kondursak
saatlerce konuşmadan otursak
huzurum  olsan


sana gelsem ve  sen gitmemiş olsan
simitçi çocuk geçer olsa
çıtır simitler alsak
sen para üstü kalsın desen
sevinçlerimize  bir esmer sevinç daha eklense
merhametim olsan


sana gelsem ve  sen gitmemiş olsan
o kıyı kahvesinde beni bekler olsan
sana gelsem ve  sen gitmemiş olsan
seslensen  garsona
iki çay desen

Bir hayal kurarsın önce,
O kocaman hayal gemisinde y olculuk yaparsın,
Uçsuz okyanuslara açılırsın,
Bilirsin ki hayal etmenin ,düşlemenin sınırı yoktur.
Sonra bir el değer ellerine,
Bİr sıcaklık hissedersin,
Dört bir yanın uçsuz okyanuslarla kaplı,
Gökyüzü alabildiğine mavi,
Ellerinin üzerinde daha önce hiç görmediğin,
Hayal bile etmediğin bir el.
O kadar güzel ki bırakmasın istersin ellerini,
Gözlerini yavaş yavaş kaldırırsın,
Ceylan gibi gözler takılır gözlerine,
Işıl ışıl parlayan,içinde yıldızların birbiriyle dans ettiği...
Ve güzeller güzeli bir melek.
İnsanın aklını başından alan,
İçini kıpır kıpır eden bir güzellik...
O an ne uçsuz bucaksız okyanus, ne de masmavi gökyüzü kalır hayalinde,
Sadece o güzellik...
Ben böyle bir hayal kurmuştum,
O güzellik sadece hayallerde olur sanmıştım,
Gerçek hayata döndüğümde bir el değdi ellerime,
Ve gözler takıldı gözlerimin içine...
Tıpkı hayalimdeki gözler ve güzeller güzeli bir melek...
Sen çıktın karşıma,
Ben o an anladım ki
Aslında hayaller sadece bir adım uzağımda...