Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

 Gözlerim

Yeşile ev olur sarıya mezar
Bazen susar gözlerim
Mavide seni arar
Uzaklara dalar gözlerim
Karanlıkta seni arar
Bazen kapanır gözlerim
Aşkını bulutlara yollar
Hasretle aglar gözlerim
Fotoğraflarımıza bakar
Zaman olur akar gözlerim
Anılarımıza aglar
Irmak olur taşar gözlerim.

ÖĞRETMEN OLDUM
Söz vermiştim aileme
Öğretmen olacağım diye
Zor görünüyordu belki ama
Lisede başladım çalışmaya
Emin adımlarla ilerledim yolumda
Şüpheye yer yoktu huyumda
Mademki baş koymuştum bu yola
Engel olmamalıydı hiçbir şey bana
Lafta kalmamalıydı zor değildi
İsteyince gerisi peşinden gelirdi
Yorulmadım durmadım çalıştım
İdealime sonunda kavuştum ama
Mahcubum hem anneme hem babama

ŞİİR

Her türlü mevzuyu izahtır maksadım,
Kendimi konuda sınırlamadım.
Gizlidir tarihte bilinmez miladım,
Para pul istemem, masrafsız sanatım.

Bazen tabiat bazen aşktır nedenim,
Beyitte, dörtlükte görünür bedenim,
Bazen de serbestim diyenlerdenim,
İfadem kalıba sığmıyor benim.

Dünyaya ağızdan gelen bebeğim,
Mısrada mahlasla kesilir göbeğim,
Cümle lisanda bulunur örneğim,
Dünya var oldukça ölmeyeceğim.

Bendedir Yunus’un özünün tadı,
Mevlana benime etti hitabı,
Allah’ın kelamı kutsal kitabı,
Okursan sezilir varlığım benim.

Sayfada sözcükten nakışlar dokur,
Kaynatırım kalpleri fokur fokur,
Değdiğim gözlerin canını okur,
Dudakta kor olur yakar geçerim.

Hicivle Nefi’nin dilinden akar,
Sözümle Murad’ın canını sıkar,
Bir beyit üstünden ölüme çıkar,
Kelleyi gövdeden alır giderim.

Hislere bürünür gönüle yağar,
Duygudan kaleler inşa ederim.
Kâğıdın üstünde kalemden doğar,
Şairin sırrını ifşa ederim.
 
Tarkan ÖNER

PEMBE ÇOCUK

Pembe boyalı ilkokul binasında,
İnsanlığa açılmış kırık pencerenin ardı sıra,
Elma şekerinin baygın tadına karışık
Çilekli sakız aroması bakışıyla,
Yaşamı garipseyen bir çocuk
Bakıyor dünyaya…

Sınırlarını genişlettiği son noktadan,
İnsanları sorgulayıcı sesiyle
Dünyaya seslenerek
İnsanları izleyen bir çocuk…
 
Bir çocuk ki,
Gözlerinde umudun çiçek bahçesi,
Çantasında bayat bir bayram şekeri…
 
Hasret midir,
Yoksa hayret mi,
İlgisinin böyle aynı noktada
Toplanmasına sebep olan…

Bir çocuk izliyor
Hepimizi ve büyük bir oyun
Zannettiği yaşamlarımızı…
 
Öyle bir çocuk ki,
Yanağı al, kendi bal…
 
Pelin…
(Temmuz/2010)

sevgilimmm, canımmm, babamm...
sessizlik sesnsin geceleri..
....
fincana kahve koydum babamm
gel...
bak şimdi şeytana uydum
gel..
ay doğdu babamm dağın üzerinden
dallara beyaz çiçekler actı
gelll...

bi senii özledim babam
bi sesini
birde kırılan hayallerimizi...

bak kızın geldi babam..
ögüdün , yasın , sevdan geldi..

güneşim , ayım, özlemim, babammm
gel...
bunca yıl sonra gel...

gururum ol , umudum ol
yarına sakladığım son nefes ol..
bak fincana kahve koydum
gell
......
masada bir kırık kalemin
yastığında doyumsuz kokun kaldı..
birde son ögüdün babam...
...
şimdi istanbula bakıyorum...
her yanım kırık
her yanım hasretine gebe babam...
bir yanda sen bir yanda ben...
bir yanda istanbul bir yanda ...

şehrimize bakıyorum..üzeri sis üzeri hasret kaplı şehrimize...
sana bakıyorum..
basımı kaldırıp arşa bakıyorum
....

bütün allar ballar sana babam..
bütün karalar hasretler bana...

üşüyorummmm..geceyi üstüme örtsen yine üşürüm
yıldızları bana sarsan yine üşürüm..
babammm topragında da yatsam
üşürümmm...

hadi kalk gel babam..
fincana kahve koydum
gell...

............................. ...S.U..................
             

sevgilimmm, canımmm, babamm...
sessizlik sesnsin geceleri..
....
fincana kahve koydum babamm
gel...
bak şimdi şeytana uydum
gel..
ay doğdu babamm dağın üzerinden
dallara beyaz çiçekler actı
gelll...

bi senii özledim babam
bi sesini
birde kırılan hayallerimizi...

bak kızın geldi babam..
ögüdün , yasın , sevdan geldi..

güneşim , ayım, özlemim, babammm
gel...
bunca yıl sonra gel...

gururum ol , umudum ol
yarına sakladığım son nefes ol..
bak fincana kahve koydum
gell
......
masada bir kırık kalemin
yastığında doyumsuz kokun kaldı..
birde son ögüdün babam...
...
şimdi istanbula bakıyorum...
her yanım kırık
her yanım hasretine gebe babam...
bir yanda sen bir yanda ben...
bir yanda istanbul bir yanda ...

şehrimize bakıyorum..üzeri sis üzeri hasret kaplı şehrimize...
sana bakıyorum..
basımı kaldırıp arşa bakıyorum
....

bütün allar ballar sana babam..
bütün karalar hasretler bana...

üşüyorummmm..geceyi üstüme örtsen yine üşürüm
yıldızları bana sarsan yine üşürüm..
babammm topragında da yatsam
üşürümmm...

hadi kalk gel babam..
fincana kahve koydum
gell...

............................. ...S.U..................
             

yüreğim sallandı...

BİR DAMLA GÖZYAŞI

Yitik bir sevdanın geriye kalan,
Tek emaresi sen oldun bende.
Memnunmuş halinden sebebin olan,
Hadi çık git artık bekleme sen de.

İçimde birikmiş ufacık damla,
Dünyayı gördüğüm pencerem açık.
Akıver yanaktan sel gibi çağla,
Fırat’a dökülüp ta ummana çık.

Hüznümü masmavi sulara bulaştır,
Mateme bürünsün tarihi Basra.
Adımı limandan limana dolaştır
Yürüsün namımız asırdan asra.         
 
Tarkan ÖNER

Bir kuru yaprak kadar genç,
Bir ölü evi kadar neşeli
ve bir cellat kadar güleç,
Sen yokken bu deli...

Sen yokken
Çok ağır be yaşamanın bedeli...

sevgili karıma...

FETRET DEVRİ

Yağmacı zihniyet moğola denktin
Savaşın seyrinde bir Timurlenk'tin
Beynimde başlatıp Fetret Devri'ni
Tacımı tahtımı yerle bir ettin.

Tarkan Öner

 Yorumsuz...

Neyin bedelini ödüyorum ben?
Aniden bastıran bu buhranlar da neyin nesi?
Görünürde bu kadar mükemmelken herşey
Anladım ki hepsi yüreğimin eseri...
Öğrendim ki önce kendini mutlu etmeliymiş insan
Mutlaka öğrenmeliymiş birazcık bencilliği...
Anladım ki özgürlüğüymüş insanı insan yapan
Ödenmesi gereksede karşılığında dünyanın en büyük bedeli...
Geç mi kaldım acaba kırmak için zincirlerimi?
Olduğum gibi olmak,hissettiğim gibi yaşamak için...
Ya korku? korkmak neden?niçin?kimden?
Ne olur,ne olabilir ki sanki?
Neyi ya da neleri kaybedebilirim ki?
Hem korkuyorsa insan,bir de yüreği tutsaksa zaten
Kaybedebileceği neyi kalmıştır ki geri?
Oysa ben tanıyorum yüreğimi;
O yürek ki içindeki sevgi tükenmez vermekle
O yürek ki dünyanın sevgisini alsa da şımarmaz...
O yürek ki ummanlar kadar engin,dağlardan yüce
Sorun da bu ya zaten
Kim dayanabilir ki bu kadar güce...
Şimdi bir yol ayrımındayım, hissediyorum
Ya rölantide götürmek hayatı korkak ve suskun...
Ya pencereler açmak hayata;mutlu ve doygun...
Ya sevginin tanımını yeniden yapmak gerek...
YA DA SEVGİ BUYMUŞ DİYEREK ÖZÜNDEN GEÇMEK GEREK...

   Zamana.... adsız....

sadece söz kalmış,kulaklar doymuş,
gözümüzde açlık,
ahir zamanda,
insan olmak dokunaklıyken,
neyi anlatır bu hikayeler insana?

kelimelerim yok ,darım ben bana,
..kalbe de uzanamam , kısacık mısralarım
çekilsem başkalarına yok kadar yer anca  tutarım…
eh o zaman…
hadi  hadiiii ,çekilin kendinize, sıkışın biraz,
içinden sözsüz geçilemeyecek kadar derin bu koyuluk
eksiksiz göremiyorum karanlığı, sırf bakamamaktan
ey şiir gel de kurtar beni  karanlıktan,
kurtarırsan ,söz,büyuyebilirsem  küçülmeden…
seni bir gün içimdeki çocuğa vereceğim

          yoksan neye yararım ben?

nuhkenis öğretmenim artık şiir yazmıyor mu acaba ?uzun zamandır göremiyoruz şiirlerini:((((

KASİDE

Bir nur doğdu ki bugün ol arab çölünde
O'nun ismi vardır tüm mevcudatın dilinde...

Sultan- ı kainat, Fahr -i alem Muhammed
Sensin ey sevgili tüm alemlere rahmet

Okudun Kur'an'ı, yankılandı asuman
Titredi semavat, nur fışkırdı topraktan

Sen geldin, huzur buldu bu perişan dünya
Su ateşe dost, kardeş oldu kurt kuzuya

Senin nurundan yaratıldı tüm mevcudat
Ey habib, ey resul sana sonsuz salavat

Ya Rab! resül aşkıyla doldur içimizi
Ya Rab! Şefaatine mazhar eyle bizi

Ey resül, bizi ümmetine kabul eyle
Mevlam nasip etsin haşrolmayı seninle... ( AMİN)