belki de bir yağmur duasıdır aşk...
o olmasa can kurak, yürek kurak...
belki de bilemezdik yağmuru,
yürekler çatlamasa,
olmasa dil/dudak kurak...
yağmursuzluk; belirsizlik...
aşksızlık;anlamsızlık...
nasıl bir dua ile gelir yağmur/aşk?..
nedir bu duayı kutsal kılan?..
nedir yağmur ile üzerimize yağan?..
-ki ne kadar da adildir yağmur
hiç bakmaz kimin/neyin üzerine düştüğüne
herkesi eşit ıslatır...-
işte bunu da "umut" besleyen bilir...
bir yerlerde bir şekilde aynı ritme sahip kalplerin
attığına inananların yaktıkları ışık bilir...
bir mum gölgesidir belki,
belki de eski bir şarkı...
ama bilen bilir...
duayı kutsal kılan samimiyet ise,
yağmuru; dudakları çatlayan/
aşkı; yürekleri yarım atan bilir...
ve yağmuru/sevdayı beklemek;
geçen her saniye -azala azala- ölmek gibi...
göz göre göre akrebin yelkovanı boğarak kaçması gibi...
yakalayamadığın hayallerin gibi...
buharlaşamayan gözyaşların gibi...
o kadar benzer ki bu ıslaklık,
güneşin bile yok haberi...
beklenen yağmur/aşk ise;
insan, beklemeyi bile sevmeli...
En çok yağmuru severim ben.
Yağmur darılmaz mesela; ne üstüne basana, ne de şemsiye açana..
Ve herkese eşit yağar. Can Yücel. Bugün bir yerde rastlayıp okudum bunu. Sizin şiirinizi de okuyunca paylaşmak istedim. Kaleminize sağlık.