Ana Sayfa
Dosyalar
Forum
Haberler
Giriş yap
Üye ol
Şifremi unuttum
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Kültürel Paylaşımlar
»
Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri
Sayfa:
1
...
77
78
79
80
81
[
82
]
83
84
85
86
87
...
254
Aşağı git
Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri
Tolstoyevski
B Grubu
24.726
258.526
3. Sınıf Öğretmeni
24.726
258.526
3. Sınıf Öğretmeni
#
08 Ara 2012 14:12:39
Ne kadar seviyorsun desen? O kadar işte! Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin...
- Nazım Hikmet
simsekhanife67
Uzman Üye
3.606
15.113
1. Sınıf Öğretmeni
3.606
15.113
1. Sınıf Öğretmeni
#
08 Ara 2012 19:16:47
Türküler
İnsanların türküleri kendilerinden güzel,
Kendilerinden umutlu,
Kendilerinden kederli,
Daha uzun ömürlü kendilerinden.
Sevdim insanlardan çok türkülerini.
İnsansız yaşayabildim
Türküsüz hiçbir zaman.
Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de.
Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin.
Bu dünyada yiyip içtiklerimin,
Gezip tozduklarımın,
Görüp işittiklerimin,
Dokunduklarımın, anladıklarımın
Hiçbiri, hiçbiri,
Beni bahtiyar etmedi türküler kadar...
NAZIM HİKMET RAN
arıpınar
Uzman Üye
5.506
11.606
1. Sınıf Öğretmeni
5.506
11.606
1. Sınıf Öğretmeni
#
09 Ara 2012 00:19:53
Birgün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.
...
Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta
simsekhanife67
Uzman Üye
3.606
15.113
1. Sınıf Öğretmeni
3.606
15.113
1. Sınıf Öğretmeni
#
09 Ara 2012 07:47:36
...
senizkarasah
Uzman Üye
5.500
26.520
2. Sınıf Öğretmeni
5.500
26.520
2. Sınıf Öğretmeni
#
09 Ara 2012 08:29:56
"Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir."
Tolstoyevski
B Grubu
24.726
258.526
3. Sınıf Öğretmeni
24.726
258.526
3. Sınıf Öğretmeni
#
09 Ara 2012 12:19:46
Yoruldun ağırlığımı taşımaktan
Ellerimden yoruldun
Gözlerimden, gölgemden
Sözlerim yangınlardı
Kuyulardı sözlerim
Bir gün gelecek, ansızın gelecek bir gün
Ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde
Uzaklaşan ayak izlerimin
Ve hepsinden dayanılmazı
Bu ağırlık olacak.
Nazım Hikmet
alpfehmi
Uzman Üye
1.178
2.227
1.178
2.227
#
10 Ara 2012 08:46:53
''Cebimde yoktu ! Yüreğimden verdim.''
Nazım
Misterno_17
Uzman Üye
3.498
19.655
3.498
19.655
#
10 Ara 2012 08:58:11
UYAN FATMA
Göğsüme yaslan da yatağından in,
Gel uyan uykudan, beni ağlatma!
Geçen yıl elinle bağa diktiğin
Üzümler sarardı... Ah uyan, Fatma!
Ilık sabah açıldı... Bak, kütükeri
Işıklar parlattı uyan, diyorum!...
Saatler geçiyor, ben bu esmeri
Baygın uykulardan silkemiyorum...
Tolstoyevski
B Grubu
24.726
258.526
3. Sınıf Öğretmeni
24.726
258.526
3. Sınıf Öğretmeni
#
10 Ara 2012 17:19:00
Gözlerine bakarken
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
kayboluyorum...
Nazım Hikmet RAN / GÖZLERİNE BAKARKEN
simsekhanife67
Uzman Üye
3.606
15.113
1. Sınıf Öğretmeni
3.606
15.113
1. Sınıf Öğretmeni
#
10 Ara 2012 19:38:23
ŞARKILARIMIZ
Şarkılarımız
varoşlarda sokaklara çıkmalıdır.
Şarkılarımız
evlerimizin önünde durmalı
camlara vurmalı
kapıların ellerini sıkmalıdır,
sıkmalıdır
acıtana kadar,
kapılar
bağlı kollarını açana kadar...
Biz anlamayız
tek ağzın türküsünü.
Her matem gecesi
her bayram günü,
şarkılarımız
bir gaz sandığını yere yıkarak
sandığın üstüne çıkarak
kocaman elleriyle tempo tutmalıdır.
Şarkılarımız
çam ormanlarında rüzgar gibi bize kendini
hep bir ağızdan okutmalıdır!!.
Şarkılarımız
ön safta en önde saldırmalıdır düşmana.
Bizden önce boyanmalıdır
şarkılarımızın yüzü kana..
Şarkılarımız
varoşlarda sokaklara çıkmalıdır!
Şarkılarımız
bir tek yüreğin
perdeleri inik
kapısı kilitli evinde oturamaz!.
Şarkılarımız
rüzgara çıkmalıdır...
Nazım HİKMET
senizkarasah
Uzman Üye
5.500
26.520
2. Sınıf Öğretmeni
5.500
26.520
2. Sınıf Öğretmeni
#
10 Ara 2012 22:38:05
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Misterno_17
Uzman Üye
3.498
19.655
3.498
19.655
#
11 Ara 2012 12:36:32
Kim bilir belki bu kadar sevmezdik birbirimizi
uzaktan seyredemeseydik ruhunu birbirimizin.
Kim bilir felek ayırmasaydı bizi birbirimizden
belki bu kadar yakın olmazdık birbirimize...
(RUBAİLERDEN)
senizkarasah
Uzman Üye
5.500
26.520
2. Sınıf Öğretmeni
5.500
26.520
2. Sınıf Öğretmeni
#
12 Ara 2012 07:46:51
2011
Nâzım Hikmet'in 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasının ardından Atatürk'e gönderdiği mektup Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nde bulundu..
Aslında Nâzım Hikmet’in Atatürk’e yazdığı mektup sır değildi, içeriği de biliniyordu; ancak bu mektupların Atatürk’e hiçbir zaman ulaşmadığı iddia ediliyordu. İşte Atatürk’e ulaşmayan o mektuplar, geçen günlerde Çankaya Köşkü’nde bulundu.
Ünlü şairin mektubu oldukça duygusal. ‘Askeri isyana teşvik’ suçlamasının iftira olduğunu söyleyerek Atatürk’ten adalet istiyor. Celile Hanım’ın mektubu ise daha kısa ve net. Celile Hanım, Nâzım Hikmet’in suçsuz olduğunu ve Atatürk’ten oğlunun bağışlanmasını istiyor. Her iki mektup da Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde yan yana duruyor.
Orijinali ilk kez yayımlanan Nâzım Hikmet’in mektubu “Cumhur Reisi Atatürk’ün Yüksek Katına” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:
“Türk Ordusunu ‘isyana teşvik’ ettiğim iddiasıyla 15 yıl ağır hapis cezası giydim. Şimdi de Türk Donanmasını ‘isyana’ teşvik etmekle töhmetlendiriliyorum. Türk inkılabına ve senin adına and içerim ki suçsuzum. Askeri isyana teşvik etmedim... Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt haini değilim ki bunu bir an olsun düşünebileyim. Askeri isyana teşvik etmedim. Senin eserine ve sana, aziz olan Türk dilinin inanmış bir şairiyim. Sırtıma yüklenen ve yükletilebilecek hapis yıllarını taşıyabilecek kadar sabırlı olabilirim. Büyük işlerinin arasında seni bir Türk şairinin felaketi ile alakalandırmak istemezdim. Bağışla beni. Seni bir an kendimle meşgul ettimse, alnıma vurulmak istenen bu ‘inkılap askerini isyana teşvik’ damgasının ancak senin ellerinle silinebileceğine inandığımdandır. Başvurabileceğim en inkılapçı baş sensin. Kemalizm’den ve senden adalet istiyorum. Türk inkılabına ve senin başına and içerim ki suçsuzum.”
18 Ağustos 1938 tarihini taşıyan mektubun sonunda Nâzım Hikmet’in imzası bulunuyor.
'NÂZIM'I BAĞIŞLAYIN'
Celile Hanım, Nâzım Hikmet’in Atatürk’e yazdığı mektubun Atatürk’e ulaşmadığını tahmin etmiş olacak ki bu kez kendisi el yazısıyla Atatürk’e bir mektup yazar. Aynı tarihlerde yazıldığı anlaşılan bu mektupta Celile Hanım’ın mektubunun özeti ise şöyle:
“Gazimiz… Size iki kez geldik. Teyzezademin ve Fuat Paşa’nın çok selamı var. Sizin çok merhametli olduğunuzu söylüyorlar. Affı hususinizi istiyoruz. Yarattığınız Türk lisanının kıymetli bir hizmetkârı olan Nâzım’ı bağışlayın! Hapislerde her gün ah alarak üzülmesine mani olun. Bu husustaki delaletinizi bizden esirgememenizi rica ederiz.
Enver Paşa Kızı Celile."
Nâzım, tutukluğuna o kadar içerlenir ki o dönemde milletvekillerine de mektup yazar. O dönemin özgürce yayın yapabilen gazetelerine de kendisine yapılan haksızlıkla ilgili mektuplar gönderir. İşte Büyük Millet Meclisi Azalarına diye yolladığı mektup da bunlardan biridir. Bu mektupta da Nâzım Hikmet, suçlu olmadığını haykırır.
Nâzım Hikmet’in tutuklanmasına ve Atatürk’e bu mektupları yazmasına neden olan mahkeme kararı da yine mektuplarla aynı dosyada bulunuyor. ‘Zata mahsus’ olarak yazılan, 21 Ocak 1938 tarihli ve Müdafai Milliye Bakanı (Milli Savunma Bakanı) Kazım Özalp imzalı bilgi notu Başvekil Celal Bayar’a yazılmış. Celal Bayar da mektubu Cumhurbaşkanlığı’na göndermiş.
'KOMÜNİST NÂZIM TUTUKLANDI'
Bu notta şunlar yazılı:
“Harp Okulu Adli Müşavirliği’nce, Askeri Ceza Kanu’nun 94’üncü maddesine uyan suçundan dolayı tevkifine karar verilmiş olan Komünist Nâzım Hikmet’in İstanbul’da tevkif edildiği ve Askeri Mahkeme’ye verilmek üzere trenle Ankara’ya sevk edildiği İstanbul Komutanlığı’ndan bildirilmiştir. Arz ederim.”
ATATÜRK'E ULAŞTI MI?
Siroz hastalığı teşhisi konan Atatürk, hastalığının iyiden iyiye artması üzerine de 26 Mayıs 1938 günü Ankara’dan ayrıldı, İstanbul’a hareket etti. Bu, Atatürk’ün Ankara’daki son günüydü. Atatürk, İstanbul’da 1 Haziran 1938’den 25 Temmuz 1938’e kadar Savarona yatındanda kaldı. Yaz sıcakları üzerine tekrar Dolmabahçe Sarayı’na döndü. 10 Kasım 1938 günü de vefat etti.
18 Ağustos 1938 tarihli Nâzım Hikmet’in ve Celile Hanım’ın mektuplarını sağlık sorunları yaşayan Atatürk’ün görmeme ihtimali yüksek gibi duruyor.
Misterno_17
Uzman Üye
3.498
19.655
3.498
19.655
#
12 Ara 2012 09:16:57
ONA
Bir sonsuz hiçliğin koynunda sevdam
Her gün biraz daha derinleşirken
Niçin yıkılmıyor başıma bu dam
Yenilmez acıyı fazla tattım ben
Gelmedim seninle bir dem elele
Bakmadımgözüne bir kere bile
Beynimi kudurtan bu humma ile
Düşersem günahkâr emin ol ki sen!..
1335 - Kuzguncuk - Sonbahar
seço58
Bilge Üye
3.343
41.702
4. Sınıf Öğretmeni
3.343
41.702
4. Sınıf Öğretmeni
#
12 Ara 2012 09:28:28
Bulut mu olsam, gemi mi yoksa?
Balık mı olsam, yosun mu yoksa?
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
Nazım Hikmet
Sayfa:
1
...
77
78
79
80
81
[
82
]
83
84
85
86
87
...
254
Yukarı git
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Kültürel Paylaşımlar
»
Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri
Giriş yap
Üye ol
Her Şeyi Ara
Dosya Ara
Forum Son 100 Konu
Okul Yöneticileri Odası
Sosyal Etkinlikler Modülü
Ösym, Aöf Sınav Görevleri Bölümü
Genel Sohbet Günlüğü
Meb Sınav Görevleri Bölümü
4. Sınıf Dökümanlar Günlüğü 2024-2025
Son Eklenen Dosyalar
2. Sınıf Türkçe Okuduğunu Anlama Çalışması
1. Sınıf İlkokuma 3. Grup Harfler Ü Sesine Kadar Cümleler
Beşer, Onar, İkişer Ritmik Sayma Tablosu
Yüzlük Sayı Tablosu
1. Sınıf İlkokuma 2. Grup Harfler U Sesi Çalışma Sunumu
Şu an
3.624
kişi ve
307
üye var.
Aktif üyeler için tıklayınız.
Egitimhane.Com
©2006-2023
KVKK