Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 31 May 2013 13:27:37
“bacımınkiler gibi gök gözlü şehrim,
istanbul’um,
seni düşünüyorum.
oturmuşsun deniz kıyısına,
bakıyorsun limana giren amerikan zırhlısına.
hastasın, açsın, öfkelisin.
o da bakıyor sana,
hem de nasıl,
efendinmiş,
patronunmuş,
sahibinmiş gibi itoğlu it.”

 nazım hikmet

Çevrimdışı golgesizisik

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 123
  • 889
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 123
  • 889
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2013 23:42:01
Bir ağaç öldü, bir halk uyandı!" Nazım Hikmet

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 01 Haz 2013 15:34:59
YAŞAMAK bir AĞAÇ gibi tek ve hür.
Ve bir ORMAN gibi KARDEŞÇESİNE.....
Bu davet bizim.

N.Hikmet

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.808
  • 227.414
  • 28.808
  • 227.414
# 01 Haz 2013 21:00:00
Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2013 21:13:20
"İnsanların içindeyim,
Seviyorum insanları, hareketi seviyorum,
Düşünceyi seviyorum,kavgamı seviyorum..."

Nazım Hikmet

Çevrimdışı evgi-47

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 956
  • 5.482
  • 956
  • 5.482
# 02 Haz 2013 11:17:57
"İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı, bugün çıkar ilişkileri değil gerçek sevdalar yaşanırdı."
                                                            Nazım Hikmet

Çevrimdışı memory1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 359
  • 939
  • 359
  • 939
# 02 Haz 2013 22:05:39
Nazım ı ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz.Ülkemizde çok az görebileceğimiz bir değer. Vasiyeti bile kişiliğine, sanatına yakışır bir değer.


VASİYET
  
  
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
            ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
            çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemişim ben
                     daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...
  
                                                                    1953, 27 Nisan
                                                                    Barviha Sanatoryumu

Çevrimdışı golgesizisik

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 123
  • 889
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 123
  • 889
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2013 10:28:07
Safları sıklaştırın çocuklar,
Bu kavga faşizme karşı,
Bu kavga hürriyet kavgasıdır.

Nazım Hikmet.

Çevrimdışı alpfehmi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.178
  • 2.227
  • 1.178
  • 2.227
# 03 Haz 2013 10:40:52
HÜRRiYET KAVGASI

Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yürüdüler karanlığın üstüne.
Meydanları zaptettiler yine.

Beyazıt'ta şehit düşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı Şahmeran'ın mağarasını.

Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.

Nazım Hikmet RAN

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 03 Haz 2013 11:10:13
BEYAZIT MEYDANI'NDAKİ ÖLÜ
 
Bir ölü yatıyor
      on dokuz yaşında bir delikanlı
      gündüzleri güneşte
      geceleri yıldızların altında
      İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.

Bir ölü yatıyor
      ders kitabı bir elinde
      bir elinde başlamadan biten rüyası
      bin dokuz yüz altmış yılı Nisanında
      İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.

Bir ölü yatıyor
      vurdular
      kurşun yarası
      kızıl karanfil gibi açmış alnında
      İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.

Bir ölü yatacak
      toprağa şıp şıp damlayacak kanı
      silâhlı milletimin hürriyet türküleriyle gelip
                                            zaptedene kadar
                                                      büyük meydanı.
 

                                                                                Mayıs 1960

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2013 20:40:58
«uyarına gelirse
       tepemde bir de çınar»
             demişti on yıl önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki «manda gönü»
demek ki «şile bezi»
demek ki «yeşil biber»
bir de memet'in yüzü
bir de güzel istanbul
bir de «saman sarısı»
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
    bıraktım acının alkışlarına
    3 haziran 63'ü
              (hasan hüseyin korkmazgil)

Bugünlerde mavi gözleri daha bir gururla bakıyordur yurduma, ışıklar içinde yat Nazım Usta.

Çevrimdışı memory1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 359
  • 939
  • 359
  • 939
# 04 Haz 2013 00:29:53
Mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele…

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 04 Haz 2013 12:34:03
"Çınarı yıkmak için baltayı köküne vururlar... Kaç kere kaç yerde baltalandı kök/yürümez oldu su/dallar kurudu/Kırıldı kanat/öldürdüler aklı"


Yaşar Kemal’in deyişiyle, “Bunca yıl hapishanelerde, katillerin, suç işlemiş kişilerin arasında yaşayıp da böylesine temiz, çocuksu kalabilen eşsiz, benzersiz yürekli"* bir insanı bu ülkeye vaktinde kazandıramadık.

 
50 yıl önce bugün; mavi gözleri kapandı, güler yüzü soldu, vatanından önce kara toprakla buluştu şair.

 

Çevrimdışı alpfehmi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.178
  • 2.227
  • 1.178
  • 2.227
# 04 Haz 2013 20:02:41
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM/Nazım Hikmet'in Ölüm Yıldönümü Anısına-Aysun ASAR
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM...

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun:
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak:
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım.
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
İçimden bir şey:
belki diyor.
18 ŞUBAT 1945
PİRAYE NAZIM HİKMET.


  Dünya Şairi'mizi sevgi saygıyla anıyoruz...

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.415
  • 126.203
  • 5.415
  • 126.203
# 05 Haz 2013 11:42:13
CEVİZ AĞACI

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
 


Nâzım HİKMET
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK