Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eyl 2012 19:55:49
   "Sevdim insanlardan çok türkülerini.
İnsansız yaşayabildim, türküsüz hiçbir zaman.
Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de. "

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 24 Eyl 2012 21:23:12
Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır..

-Nazım Hikmet Ran-

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eyl 2012 21:32:42
BU VATANA NASIL KIYDINIZ?  

İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Onu didik didik didiklediler,
Saçlarından tutup sürüklediler,
Götürüp kafire: "Buyur..." dediler
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Eli kolu zincirlere vurulmuş,
Vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı Çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Günü gelir çark düzüne çevrilir,
Günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur:
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eyl 2012 22:16:13

Neleri alıp götürmedi benden ayrılık; kilometrelerle umut , tonlarla keder, taradığım saçlar, sıktığım eller.
 

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eyl 2012 22:20:09
Hoş geldin!
 Kesilmiş bir kol gibi
 omuz başımızdaydı boşluğun...
 Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü.
 Özledik.
 Gözledik...
 Hoş geldin!
 Biz
 bıraktığın gibiyiz.
 Ustalaştık biraz daha
 taşı kırmakta,
 dostu düşmandan ayırmakta...
 Hoş geldin.
 Yerin hazır.
 Hoş geldin.
 Dinleyip diyecek çok.
 Fakat uzun söze vaktimiz yok.
 YÜRÜYELİM.....

 HOŞGELDİN - Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2012 07:40:37
Demiştim sana hatırlarsan:
“Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
‘zamanla bırakmamak’tir..”
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 25 Eyl 2012 08:23:28
CEVAP


O duvar
o duvarınız,
                vız gelir bize vız!
Bizim kuvvetimizdeki hız,
ne bir din adamının dumanlı vaadinden,
ne de bir hülyanın gönlü yakısındandır.
O yalnız
            tarihin o durdurulmaz akışındandır.
Bize karşı koyanlar,
karşı koymuş demektir:
Maddede hareketin,
yürüyen cemiyetin
                        ezelî kanunlarına.
Sükun yok, hareket var
bugün yarına çıkar
yarın bugünü yıkar
                        ve durmadan akar
                                                          akar
                                                                akar.
Biz bugünün kahramanı,
yarının
                        münadisiyiz.
Biz durmadan akan,
                                  yıkıp yapan
                                                      akışın
                                                            çizgilenmiş sesiyiz.
Biz,
adımlarını tarihin akışına uyduran
                    temelleri çöken emperyalizme vuran,
                                  yarını kuran—
                                                          —larız.
O duvar,
          o duvarınız,
                            vız gelir bize vız!

1925
Nazım HİKMET


Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 25 Eyl 2012 09:35:37
ATATÜRK


Dağlarda tek tek
ışıklar yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle
ışıltılı,
öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve
ne zaman
geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere
inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla
duruyordu ki
mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında
O'nu gördü
Paşalar onun arkasındaydılar
O, saati sordu.
Paşalar: "Üç" dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak
çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına
kadar,
eğildi durdu.
Bıraksalar
İnce uzun bacakları üstünde
yaylanarak
ve karanlıkta akan
bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovası'na
atlayacaktı

N. Hikmet


Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2012 11:56:54
Bahar Gülü

Akşamdı adı bahar mı gül mü güz mü ilk görüşte gülmeye başlamıştı biraz dalgın sesi titrek selam vermemiştim oysa belkide kırdım istemeyerek hızlı hızlı yürüyordu kaşını almış dudağını boyamıştı yüzü sonbahar hüznü güneşe benziyordu gülüşü birden bire geldi beklemiyordum keskin bir bıçak gibi saplandı aklıma hep böyle cana yakın mı bakar acaba? Akşamdı uzak bir deniz kenarında oturmuş efkar yakıyordum karanlık tutmuştu yolları kimbilir kimin k boynundaydı kolları gecelerdir kötümserdim sakallarımı uzatmış durup durup uzakları dinlemiştim belki de bir zehirli göz tarafından zehirlenmiştim telofonu geldi aniden dilinde kelimeler sişeyler söylüyordu dilinde kelimeler silerek bilmeyerek bişeyler söylüyordu gülerek yaz geçti kış geçti benden bir bahar geçti ben bahardan geçmedim Akşamdı Uyanıktım yatağımda oturuyordum İstanbul mışıl mışıl uyuyordu.Şimdi ne yapıyordu ne yemiş ne içmişti nerede dans etmişti gözleri dolu muydu yoksa düşleri dolu muydu neyse neyse bunları düşünmek istemiyordum kanıma girmişti bir kere sanki başı göğsümde eli elimdeydi yaşamak sevmekten geçer diyerek belkide sevdim isteyerek Sabahtı O yoktu ben yıkılıp gitmiştim bir daha ne zaman nerede ne olacağımızı ikimizde bilmiyorduk.Belki yeni başlayacaktık belki hiç başlamayacaktık belki de başlayıp bitirmiştik Belkide Belki de...

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 25 Eyl 2012 16:00:31
"YAPIYLA YAPICILAR
Yapıcılar türküler söylüyor,
yapı türkü söyler gibi yapılmıyor ama.
Bu iş biraz daha zor.
Yapıcıların yüreği
bayram yeri gibi cıvıl cıvıl,
ama yapı yeri bayram yeri değil.
Yapı yeri toz toprak,
çamur, kar.
Yapı yerinde ayağın burkulur,
ellerin kanar.
Yapı yerinde ne çay her zaman şekerli,
her zaman sıcak,
ne ekmek her zaman pamuk gibi yumuşak,
ne herkes kahraman,
ne dostlar vefalı her zaman.
Türkü söyler gibi yapılmıyor yapı.
Bu iş biraz daha zor.
Zor mor ama
yapı yükseliyor, yükseliyor.
Saksılar konuldu pencerelere
alt katlarında.
İlk balkonlara güneşi taşıyor kuşlar
kanatlarında.
Bir yürek çarpıntısı var
her putrelinde, her tuğlasında, her kerpicinde.
Yükseliyor
yükseliyor
yükseliyor yapı kanter içinde.
Moskova, 1955
Nâzım Hikmet

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2012 17:47:56
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
 işin kolayına kaçmadan ama
 gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
 ne de ak örtüde elmaların
 ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
 Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
 1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin?
 Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
 ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?
 Nazım Hikmet

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 25 Eyl 2012 17:53:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
 işin kolayına kaçmadan ama
 gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
 ne de ak örtüde elmaların
 ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
 Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
 1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin?
 Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
 ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?
 Nazım Hikmet


Ve Abidin Dino cevap verir ...
 
 
 
 
Kokusu buram buram tüten
 Limanda simit satan çocuklar
 Martıların telaşı bambaşka
 İşçiler gözler yolunu.
 İnebilseydin o vapurdan
 Ayağında Varna’nın tozu
 Yüreğinde ince bir sızı.
 Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
 Hasretle kucaklayabilseydim
 Seninle, bir daha.
 Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
 Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
 Yapardım mutluluğun resmini
 Başında delikanlı şapkan,
 Kolların sıvalı, kavgaya hazır
 Bahriyeli adımlarla düşüp yola
 Gidebilseydik meserret kahvesine,
 İlk karşılaştığımız yere
 Ve bir acı kahvemi içseydin.
 Anlatsaydık
 O günlerden, geçmişten, gelecekten,
 Ne günler biterdi,
 Ne geceler…
 Dinerdi tüm acılar seninle
 Bir düş olurdu ayrılığımız,
 Anılarda kalan.
 Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
 Bir baştan bir başa.
 Yattığımız yerler müze olmuş,
 Sürgün şehirler cennet.
 İşte o zaman Nazım,
 Yapardım mutluluğun resmini
 Buna da ne tual yeterdi;
 Ne boya…





Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 25 Eyl 2012 20:39:26
KIRKINCI YILIMIZ
 

Hepimiz kırk yıl önce doğduk,
kırk yıl önce sabahleyin
kırk yıl önce gün ışırken Bedreddin'in İznik Gölü'nde
çamlı bellerinden birinde Köroğlu'nun
ve Sibirya'dan, esirlikten dönen Bolşevik Osman
pusuya düşürürken Urfa yolunda seher vakti Fıransızı.

Hepimiz kırk yaşındayız
yirmisine basanımız da
altmışını geçenimiz de
atılıp ölenimiz de İstanbul'da Müdüriyet penceresinden.

Bu kırkıncı yılımızda
                              ne bir ormanız
ne şose boyunda tek tük kavak ağacı
bir tarlayız tohumu saçılmış.

Hepimiz kırkına bastık bu sabah
hapiste yatanımız,
işyerindekilerimiz, muhacirimiz.
Hepimiz kırkına bastık bu sabah.
Yoldaşlar yeni yeni yıllara!
 

                                                           
  25 Eylül 1960

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2012 20:50:17
"aya gidilecek
daha da ötelere,
teleskopların bile görmediği yere.
ama bizim dünyada ne zaman kimse aç kalmayacak,
korkmayacak kimse kimseden,
emretmeyecek kimse kimseye,
yermeyecek kimse kimseyi,
umudunu çalmayacak kimse kimsenin?

işte ben komünistim bu soruya karşılık verdiğim için."
                                                               NAZIM

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2012 21:00:30
"bir vapur geçer varna önünden,
oy karadeniz'in gümüş telleri,
bir vapur geçer boğaz'a doğru.
nazım usulcacık okşar vapuru,
yanar elleri..."      NAZIM

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK