Öğretmene Verilen Değer:(

günaydın demek zordur günü karanlık olanlara

Hayırlı günler dilerim.

Kolay olanı herkes yapar, güzel olan zor olanı yapmaktır

Bizim ülkemizde değer kimlikle alakalı değildir bence. Basınla alakalıdır. Basın dilediğini yüceltir dilediğini yerden yere vurur. Genellemelere alışmış herşeye inanan bir toplum olduğumuz sürece bir kaç kişinin olumsuz davranışı tüm öğretmenlerimize genellenir. Basın bizimle uğraşmayı bıraktığı gün öğretmenlik gerçek değerini bulacaktır.

sayın hocam kişinin çevresiyle ilişkilerinde belirlediği sınırları,sahip olduğu içsel görüleri,terbiyesi gibi meziyetleri onun varlığını kimliğini tanımlar.Bütün bunları toplumsal kurumlara ve kişlere hisettirdiğinizde sizin değeriniz bilinir.

Öğretmenlik son 5 yılda cumhuriyet tarihinde bu kadar kötülenmemişti.

Öğretmenlik = Yatmak    

Herkes bunu söylüyor artık.

Yıllardır sistematik olarak öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırıldı.
Bütün yetkileri elinden alındı.Sınıfta öğrenici bile bırakamıyorsun.Çocuğun başarılı olup olmaması önemli değil...
Bakanın,müdürlerin,veli ve öğrencilerin öğretmene karşı davranışları hep olumsuz.
Artık öğretmenler dövülmeye de başladı.

Artı günümüzde en rahat yapılabilecek meslek olarak öğretmenliğin görülmesi de bunda etkili.

Hayırlı günler dilerim.
Basın kendi işinin ne olduğuna karar vermiş ve işini gayet güzel yapıyor.

İşini iyi yapıyor diye bir kişiyi / kurumu kınayabilir misiniz?

Kendi hatalarımızın / eksikliklerimizin sonuçlarını başkalarına yükleyerek SORUMLULUKTAN kaçtığımız sürece kişiliğimizi geliştirmemiz mümkün olmaz.

bence sorumluluklarını en iyi bilen meslek gruplarından biri öğretmenlik. Öğretmenler sevk alırken rapor alırken bile binkere düşünüp alıyor. Sınıfını düşünüyor öğrencisini düşünüyor diğer mesleklerde bu böyle değil işe gitmediğinde vicdanı sızlar öğrencisini düşünür. Diğer mesleklerde biri işe gitmediğinde onun işini başkası yapar yada gelince biriken evrakları bitirir.

siyasetçilşerle kol kola olmak günün birinde siyasete atılırım hevesiyle hareket etmek gibi meziyetlere sahip eğitim sendikalarında örgütlenmekten başka yol yok gibi.Nehri tersine yüzmek ne kadar zorsa bu yapılarla özlük ve sosyal güvencelere sahip olmakta o kadar zor.Bunun çaresi ne olabilir.bence bu tip paylaşım platformlarında sesimizi duyurmalı hatta örgütlenmeliyiz.

 Öğretmenliğin artık hiçbir değeri kalmamış. Bana sorduklarında ne iş yapıyorsun diyorlar devlet memuruyum diyorum. oo iyi çok iyi diyorlar.nerede memursun diyorlar bende ilköğretimde öğretmenim diyorum.hemen ardında oh gel keyfim gel 3 ay tatil yatın bakalım diyorlar.ardından tatilde de maaş alıyor musun diyorlar.Evet dediğimde ,lan arkadaş bu öğretmenlerde devleti batıracaklar diyor.(aradaki küfürleri yazmadan geçtim.)

bunu şöyle formülüze edebiliriz.
 Öğretmenin hakettiği değer - öğretmene verilen değer = öğretmenler arası birlik
   Bizim meslekte birlik ve beraberlik yok.öğretmen öğretmene,yönetici öğretmene,bakan hepsine atıp tutuyor.Hiçbir yerde ağırlığımız yok. Örgütlenemiyoruz. Kutsal bir iş lafı artık çok sıradan.İyi yapılan her iş kutsaldır zaten.Amaç birlik ve bütünlük içerisinde hareket etmek olmalı. Öğretmenliğe ve öğretmenlere önce öğretmenler kıymet vermeli.Hiçbir meslektaşımız yaşadığı sorunlarda yalnız bırakılmamalı.

        İşi öğretmek, anlatmak, konuşmak olan biz öğretmenler birbirimizi nedense anlayamıyoruz. Bir birimizi anlamıyoruz. Bir birimizi anlamadan dinlemeden derli toplu hareket etmesini beceremezsek....  Daha çok.....

katılıyorum..öğretmen öğretmene değer vermedikçe olmaz..

        İşi öğretmek, anlatmak, konuşmak olan biz öğretmenler birbirimizi nedense anlayamıyoruz. Bir birimizi anlamıyoruz. Bir birimizi anlamadan dinlemeden derli toplu hareket etmesini beceremezsek....  Daha çok.....

ahmetce   öğretmenime
hocam ÖĞRETMEN ATIYORUZ resminiz mükemmel olmuş. o uçurumun dibinde ne cefalar, ne sıkıntılar, ne hayal kırıklıkları olduğunu sadece ÖĞRETMENLER bilir. Ne veli, ne öğrenci nede  ..

bunu şöyle formülüze edebiliriz.
 Öğretmenin hakettiği değer - öğretmene verilen değer = öğretmenler arası birlik
   Bizim meslekte birlik ve beraberlik yok.öğretmen öğretmene,yönetici öğretmene,bakan hepsine atıp tutuyor.Hiçbir yerde ağırlığımız yok. Örgütlenemiyoruz. Kutsal bir iş lafı artık çok sıradan.İyi yapılan her iş kutsaldır zaten.Amaç birlik ve bütünlük içerisinde hareket etmek olmalı. Öğretmenliğe ve öğretmenlere önce öğretmenler kıymet vermeli.Hiçbir meslektaşımız yaşadığı sorunlarda yalnız bırakılmamalı.

Ben de bir fıkra ile birlik ve beraberliğimizi anlatayım

Bir hapishaneye meslek grupları ayrı ayrı koyulmuşlar. doktorlar, avukatlar, öğretmenler gibi. Gardiyanlar gelmişler ve müdüre sormuşlar doktorları ne yapacağız kaç kişi bekleyeceğiz diye müdür cevaplamış 10 kişi bekleyin bunlar birlerini çok tutarlar uyanık olun gözünüzü dört açın kaçarlar demiş. sonra mühendisleri sormuşlar onlara da 20 demiş (onlar daha uyanıkmış)
öğretmenlere diye sormuşlar
onlara gerek yok demiş. gardiyanlar nasıl olur kaçarlarsa demiş.
müdür demiş ki onlar kaçan olsa da bacağından tutup geri getirler.

İki zümre öğretmeni anlaşamıyor o sen iyisin o ben iyiyi diye kavga ediyorlar. müfettiş birine 92 diğerine 91 vermiş 1 puanlık fark neden diye kavga edeni bile var.
Biz kendimize ne kadar değer veriyoruz da ne istiyoruz?

Öğretmene  gösterilen değer (? ) bu zamana kadar  ne ise sebep  her ne olursa olsun  sayın başbakanımızın dünkü talihsiz konuşmasından sonra  kat be kat artacaktır.     
Bir devlet büyüğü  bir öğretmenini nasıl böyle  basit görebilir mantığım almıyor....     

ne değeri değer meğer kalmadı öğretmenliği doktorluğu kısacası kamu çalışanlarını özellikle yerin dibine doğru götürüyorlar aklı olana bundan mesaj var zaten olmayana ki halkımızın büyük bir çoğunluğunda bu var ne desek boş....

bu değer vermeyenler çocukları okula başlayacağı zaman İYİ ÖĞRETMEN ararlar çocuklarında problem olursa da öğretmeni karalarlar