Ben de bir fıkra ile birlik ve beraberliğimizi anlatayım
Bir hapishaneye meslek grupları ayrı ayrı koyulmuşlar. doktorlar, avukatlar, öğretmenler gibi. Gardiyanlar gelmişler ve müdüre sormuşlar doktorları ne yapacağız kaç kişi bekleyeceğiz diye müdür cevaplamış 10 kişi bekleyin bunlar birlerini çok tutarlar uyanık olun gözünüzü dört açın kaçarlar demiş. sonra mühendisleri sormuşlar onlara da 20 demiş (onlar daha uyanıkmış)
öğretmenlere diye sormuşlar
onlara gerek yok demiş. gardiyanlar nasıl olur kaçarlarsa demiş.
müdür demiş ki onlar kaçan olsa da bacağından tutup geri getirler.
İki zümre öğretmeni anlaşamıyor o sen iyisin o ben iyiyi diye kavga ediyorlar. müfettiş birine 92 diğerine 91 vermiş 1 puanlık fark neden diye kavga edeni bile var.
Biz kendimize ne kadar değer veriyoruz da ne istiyoruz?
Olayın ne tarafından tutarsan tut elde kalıyor.
1-Milli Eğitim Bakanı bile öğretmeninin ne kadar tatil yaptığından haberi yok.
2-Maalesef Başbakanımız öğretmenlerin hak ettikleri maaş karşılığı girdikleri saatleri bile net olarak bilmiyor ve topluma eksik naklediyor.(sınıf öğretmeninin ,meslek öğretmeninin ve diğer branşların girdiği maaş karşılığı ders saatleri farklıdır.)
3-Öğretmenliğin sadece derse girmekle olmadığını ders dışında da dünya kadar çalışmayı mesai saati dışına taşındığından neden kimse bahsetmiyor.
4-Kimse unutmasın ki devletimizin en yüksek kademesindeki yetkili kişisine kadar herkes öğretmenlerin elinde yetişiyor.
5-Bence üzüm yemekle bağcıyı dövmek karıştırılıyor.