Öğretmene Verilen Değer:(

öğretmenler ve doktorlar;toplumdaki bazı asi ruhlu-canavar ruhlu-saldırgan-patavatsız varlıkların şamar oğlanı mıdır?evet bizler şamar oğlanı mıyız?bu konuda net olmalıyız.(evet ya da hayır)

günaydın
not hak eden alır  yazılılar neyse o çalışan ve çalışmıyan öğrenci arasında fark olmalı  eğitim nerden nereye gidiyor bu yüzden yazdım öğretmene saygınlık olduğu yıllarda başladım göreve bundan sonra öğretmen olmak isteyenlerin ve olanların gerçekten işi zor  öğretmenlik gönül işidir ve gelecek nesli biz hazırlıyoruz  

Öğretmenler özellikle köşeye sıkıştırılmak isteniyor.
Önemsiz,değersiz kabul edilmek isteniyor.Sonra da görün bakın başımıza neler gelecek,bunları da arar hale geleceğiz.

NOTUNU BEĞENMEYEN ÖĞRENCİ DAVA AÇABİLECEK

Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden 3’üncü Yargı Paketi’nde ilkokul ve orta öğretim öğrencilerine de dava açma imkanı verildi.

Nevin Bilgin'in haberi

Komisyon, paketin idari yargıyla ilgili 32 maddesini kabul etti. Düzenlemeyle Danıştay üyeliklerine atanma konusunda düzenlemeler getirilirken, aynı sebepten ikinci kez yürütmenin durdurulması istenmeyecek.

Tasarıya göre, idare ve vergi mahkemelerinin, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin sınıf geçmelerine ve not tespitine ilişkin işlemlerinin yanısıra; kayıt, nakil, ilişik kesme ve disiplin cezalarına ilişkin işlemlerle yükseköğretim öğrencilerinin sınıf geçme ve notlarının tespitine ilişkin işlemlere de bölge idare mahkemesinde itiraz edilebilecek.

Kaynak: Star

Benim anne babam benim ilkokul öğretmenime nasıl saygı duyuyorsa bende kendi oğlumun öğretmenine öyle saygı duyuyorum, değişen bişey yok yani bizim için. Ama malesef büyüklerimizin yaptığı açıklamalar, takip edilen politikalar öğretmenle veliyi düşman yapacakmış aralarını açacakmış  gibi hissediyorum, Umarım öğretmen, veli, öğrenci üçgeni, öğretmen, veli, öğrenci düşmanlığına dönüşmez ilerde

Tatlı bir ilkbahar sabahı. Fatih Sultan Mehmet Kıratına binmiş; ordusunun önünde İstanbul’a ilk defa giriyor. Sağında solunda hocaları; Akşemsettin, Molla Hüsrev, Molla Gürani.

 Şehir halkı caddelerin iki yanına yığılmış heyecanla Osmanlı ordusunu karşılıyor.

 Bu sırada halkın arasından birçok kimseler, ellerindeki çiçek demetini Padişaha sunmak için ortaya atılıyorlar. Hepsi de aksakalıyla, ağır duruşuyla Akşemsettin’i Padişah sanarak çiçekleri ona vermeye çalışıyor. Akşemsettin, atını geri geri çekiyor, göz ucuyla Padişahı göstererek;

 —Sultan Mehmet O’dur, çiçekleri ona veriniz! demek istiyor.

 Fatih de, çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere Akşemsettin’i göstererek;

 —Gidiniz, gene ona veriniz, diyor. Sultan Mehmet benim ama O benim Hocamdır!(


İşte Fatih Sultan Mehmet'in öğretmenine verdiği değer... Bu nedenle O, Fatihtir, çağ kapatıp çağ açmıştır...

Bence son zamanlarda öğretmenlere karşı yapılan bunca haksızlıktan kısa sürede vazgeçilecek.
Birden bire ne oldu da öğretmen hedef tahtasına oturtuldu. Anlayamadım. Danışmanlar mı yanıltıyor onu da bilmiyorum.

Biz öğretmenler ıssız ve sessiz bir köyde göreve başladığımız ilk günden öldüğümüz son güne kadar azimle ve şevkle çalışırız.

Eşim hasta olup beni doktora götür dediği zaman, çocukların dersi boş geçmesin.. SEN BİR HAP AT. iyileşirsin, deyip gözüne bakarak az mı dua etmedik.
Çocuklarımızın karnı ağrıyınca, içirdiğimiz şuruptan iyileşsin diye az mı dua etmedik. Tek bir gayemiz vardı. Ders boş geçmesin.

Gece yarılarında kuş ötmez kervan geçmez bir köyde, okulun çatısı akmasın diye kaç kez çatıya çıktık. kaç kez çatıda kaldık(kaldım)
Bunu bize yaptıran. Öğretmenlik aşkımız.

Zaman oldu ki, kendimizin ayakkabısı eski olmasına bakmadan önce öğrencisine ayakkabı alan bir camia bu.

Zaman oldu, annesinin silerken ıyy dediği, burunları biz temizledik.

Zaman geldi.  Kırık yüreklerden tuttuk. Işık olduk, ufuk açtık, gelecek kazandırdık...

Zaman geldi kurşunlar arasında uyuyamadık. Sabahlara kadar kaç kez dua yaptık, bitsin bu acı diye,
Zaman geldi. Neden ve niçin olduğunu bilmeden öldük. (şehit öğretmenler anısına)
...

Her şeye rağmen biz öğretmeniz.

bu aralar bence toplum sapıttı. doktorlara bir yandan öğretmenlere bir yandan... işsiz güçsüz insanlara daha fazla değer verildi bence (oy nerden gelirse orası değerli) onlar da kendilerini bir şey sandılar ve bizi hakir görmeye başladılar.
alo 147 ler de buna tuz biber ekti. yok iks ler falan veli kendini çok önemli konuma yükselmiş zannetti.
eskiden hocam diyen veliler şimdi hoca demeye başladılar. hatta içlerinden bazısı isimle bile hitap etmeye başladı! varın siz düşünün artık...

Başbakan Erdoğan'ın Öğretmen ve Memuru kıyaslayarak yaptığı açıklamadan sonra öğretmenlerden ortak açıklama geldi...
 
1) Bizlerde diğer memurlar gibi masa başında oturarak iş yapacağız, ayakta ders anlatmak yok.
2) Görev başında ki memur nasıl çay kahve içiyorsa bizde ders anlatırken içmek istiyoruz.
3) 1 Yılda ortalama 1000 adet sınav kağıdını evde değil mesai saati içinde derste okuyacağız.
4) E-Okulla ilgili tüm işlemleri ders saati içinde yapacağız.
5) Velilerle ders saati dışında görüşmeyeceğiz.
6) ADEY ve RİDEF formlarını ders de dolduracağız.
7) Teneffüs aralarında öğrencilerimizin soru ve sorunlarıyla ilgilenmeyeceğiz.
Öğrencilerin ders kitabı ve müfredat dışındaki sorularına yanıt vermeyeceğiz.
9) Öğrencilerin disiplin sorunları bizi ilgilendirmez.
10) Öğrenciler kavga ettiğinde ayırmak yok, direk polisi arayacağız.
11) Yere düşüp dizi kanayan bir öğrenciye pansuman yapmak yok, hemen 112 yi arayacağız.
12) Anasınıfı öğretmenleri çocuklar çişini yaptıktan sonra tuvaleti yıkamayacak, çocukların pantolonunu çekmeyecek yada ayakkabılarını bağlamayacak.
13) Okul müdürleri para toplamayacak, ödenmeyen faturalar Allah'a emanet edilecek.
14) Köy okullarında soba yakmak yok, hangi memur soba yakıyor da biz yakacağız.
15) Hastasının gelişimini takip eden bir doktor var mı, bizde öğrencilerin gelişimi incelemek istemiyoruz.
16) Hastanede bütün doktorlar rahat çalışabilmek için spor ayakkabı giyiyor, sizce hangi doktor ayakta çalışıyor, bizde spor ayakkabı giymek istiyoruz
17) Bütün memurların yollukları günü birlik ödenirken, MEB deki 5 yıllık yolluklarımızı da istiyoruz.
18) Gerçekten de 3 ay tatil yapıyormuşuz gibi bilip bilmeden konuşulmasın. Tamam tatil yapmayalım gönderin bakalım çocuklarınızı da eğitim yapalım, bakalım yazın eğitim nasıl oluyormuş. 

Vicdanımıza rahatlıkla hesap verebiliyorsak,işimizi hakkıyla yapıyorsak bizler gerçekten çok değerliyiz.Öğretmenlerin hakkı ve değeri tartışmaya açık değildir olamaz da...

Alıntı:

Başbakan Erdoğan'ın Öğretmen ve Memuru kıyaslayarak yaptığı açıklamadan sonra öğretmenlerden ortak açıklama geldi...
 
1) Bizlerde diğer memurlar gibi masa başında oturarak iş yapacağız, ayakta ders anlatmak yok.
2) Görev başında ki memur nasıl çay kahve içiyorsa bizde ders anlatırken içmek istiyoruz.
3) 1 Yılda ortalama 1000 adet sınav kağıdını evde değil mesai saati içinde derste okuyacağız.
4) E-Okulla ilgili tüm işlemleri ders saati içinde yapacağız.
5) Velilerle ders saati dışında görüşmeyeceğiz.
6) ADEY ve RİDEF formlarını ders de dolduracağız.
7) Teneffüs aralarında öğrencilerimizin soru ve sorunlarıyla ilgilenmeyeceğiz.
Öğrencilerin ders kitabı ve müfredat dışındaki sorularına yanıt vermeyeceğiz.
9) Öğrencilerin disiplin sorunları bizi ilgilendirmez.
10) Öğrenciler kavga ettiğinde ayırmak yok, direk polisi arayacağız.
11) Yere düşüp dizi kanayan bir öğrenciye pansuman yapmak yok, hemen 112 yi arayacağız.
12) Anasınıfı öğretmenleri çocuklar çişini yaptıktan sonra tuvaleti yıkamayacak, çocukların pantolonunu çekmeyecek yada ayakkabılarını bağlamayacak.
13) Okul müdürleri para toplamayacak, ödenmeyen faturalar Allah'a emanet edilecek.
14) Köy okullarında soba yakmak yok, hangi memur soba yakıyor da biz yakacağız.
15) Hastasının gelişimini takip eden bir doktor var mı, bizde öğrencilerin gelişimi incelemek istemiyoruz.
16) Hastahanede bütün doktorlar rahat çalışabilmek için spor ayakkabı giyiyor, sizce hangi doktor ayakta çalışıyor, bizde spor ayakkabı giymek istiyoruz
17) Bütün memurların yollukları günü birlik ödenirken, MEB deki 5 yıllık yolluklarımızı da istiyoruz.
18) Gerçekten de 3 ay tatil yapıyormuşuz gibi bilip bilmeden konuşulmasın. Tamam tatil yapmayalım gönderin bakalım çocuklarınızı da eğitim yapalım, bakalım yazın eğitim nasıl oluyor muş. 

Okula başlatacakları çocukları için iyi öğretmen arıyorlar.Ricacı oluyorlar,araya adam koyuyorlar sonra dövüyorlar,sövüyorlar,sömürüp hakir görüyorlar.

Bence Başlık Hiç Olmamış Ne Yani Öğretmene Değer Mi Veriliyor? Hiç Sanmam Baksanıza Ülkenin Başbakanı Bile Şikayetçi Öğretmenlerden Daha Ne Değeri Kaldı Geriye?

internette gezerken bulduğum oecd nin hazırladığı Bir Bakışta Eğitim Raporu 2011’e göre Türkiye’de çalışan öğretmenler, diğer ülkelerdeki meslektaşlarına göre çok daha fazla çalışmaktadır.

Biz devlet memuruyuz hükümet memuru değil, bunlar yarın alaşağı olduğunda başka hükümet gelecek bu böyle sürecek o yüzden beni bunlar atamadı ki bunların sözlerine alınayım..Hakkımıda sonuna kadar ararım.Bakın birkaç sene sonra sayın bakanın adı sanı kalmayacak...Tıpkı mecliste olmasına rağmen Mesut Yılmaz gibi...