Ögretmenligin getirdigi alışkanlıklardan birini yaşadım ki,
hiç unutmayacagım
Dolmabahçe Sarayının denize bakan kafesinde zar zor iki kişilik yer buldum,
arkadaşımın gelmesini bekliyorum.
Kulaklıklarımı taktım müzik dinleyerek,
denize bakarak , hafta içinin yorgunlugunu atıyorum.
(Yani öyle sanıyormuşum o ana dek
)
Bir hanım geldi arkadaşımı bekleyen sandalyeyi işaret ediyor,
oturabilir miyim şeklinde.
-Sizi duyamıyorum müzik dinliyorum dedim.
-Kulaklıgını çıkarırsan duyarsın dedi Çok sakin günümdeymişim çıkardım ve arkadaşım gelecek dedim,
o gelinceye dek oturayım dedi
-Buyrun dedim kulaklıgımı taktım ,güya müzige ve manzaraya devam
-
Ben ögretmenim tiyatroya geldik bunlar da ögrencilerim dedi,
vee 3 lise ögrencisi kız erkek sandalye bulup masaya oturdu
Ve hocahanım konuşmaya devam etti burası niye kapalı, şurası neresi şeklinde
Garsonun getirdigi menüyü uzattım buyrun ben kalkıyordum dedim,
aa lütfen rahatsız olmayın
ger çek tenn derken yerime oturmuştu bile
Eksigi vardır,fazlası yoktur,iyi pazarlar arkadaşlar