Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2014 21:14:34
Saklarım gözümde güzelliğini.
Her neye bakarsam sen varsın orda.
Kalbimde gizlerim muhabbetini.
Koymam yabancıyı sen varsın orda..

Aşık Veysel..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2014 21:15:43
OLSAN DA BİR OLMASAN DA

 Artık görünmüyor mevsimde hüzün
 Bulutlar bir garip rüyaya dalmış
 Ufukta güneşi ağlatan yüzün
 Bir mülteci gibi tenhada kalmış
 Toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
 Şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir

 Kaç kere çağırdım seni öteden
 Turnalar uçurdum gittiğin yere
 Bin parça eyledin kalbimi neden
 Ruhum bir başına düştü göklere
 Bana tebessümle bakıyor kabir
 Şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir

 Derdimin yangını sardı gölgeni
 Bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
 Deniz ölesiye severken seni
 Neden gemileri yaktı gözlerin
 Yıkıldı yolunu bekleyen şehir
 Şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir

 Yağmurun inceden yağdığı yerde
 Açan gül acıyı damıtır solar
 Ağustos böceği düşünce derde
 İçine kuşların sevdası dolar
 Ölü bir mahzene gömüldü kibir
 Artık sevsen de bir, sevmesen de bir

 Çatladı en kavi yerinden tohum
 Kıvılcım düşürdü sulara gonca
 Her akşam ölümü koklayan ruhum
 Seni de kuşanır hakan olunca
 Bu yerde bilinir destan-ı kebir
 Şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir

 Zaman ki, ardımda pervane şimdi
 Mekân defineler döktü yoluma
 Fırtınadan umut bekleyen kimdi
 Söyle, deniz neden gömüldü kuma
 Zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
 Benim olsan da bir, olmasan da bir

 NURULLAH GENÇ

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2014 22:01:12
sana yazdığım ilk şiir bu
belki sondur da
bilemem...
ama senin için ilk ağlayışım değil bu
son da olmayacak
biliyorum...
içimde bir tane daha sen var
senin bile bilmediğin bir
sen
ne kadar şaşırırsın tanışsan onunla...
ama sen başkasını ağırlıyorsun şimdi kalbinde
yer yok bana şu an
kabullenmeye çalışıyorum bu durumu
başarabilir miyim bilmiyorum
bilmiyorum
bilmiyorum...
tek bildiğim
galiba ben seni sevmeye başlıyorum..

Çevrimdışı sylar4

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 115
  • 2.268
  • 115
  • 2.268
# 21 Nis 2014 23:29:50
Çocukluğum
Ve en çok seni özledim ben.
Karşı komşunun sokağa çıkacağı zamanı beklemeni.
Her teyzeyi annen gibi sevmeni.
Sanki ayıpmış gibi kimselere söylememeni.
Ve o bisikleti ilk gördüğünde koşuşunu.
Yağmurlu bir günde annenin elinden yediğin ekmeği.
Islanan sokaklara bakıp duygulanmanı.
Yaz akşamlarında oturduğun kaldırımı.Seni bir kez daha görmek isterdim...
hiç konuşmadan..
kısa pantolonlu siyah beyaz halini..
bir lokma boyunu..
diz çöküp yere sımsıkı...ama çok sıkı
sarılmak sana..
gözyaşlarımı omuzlarına bırakıp gitmek istiyorum şimdi
sana kim olduğumu söylemeden...arkama bakmadan
ağladığımı sana göstermeden
seni çok özledim
ama çok özledim
çocukluğum! !


Ceyhun Yılmaz

Çevrimdışı manesu43

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.030
  • 6.873
  • 1.030
  • 6.873
# 22 Nis 2014 00:10:59
BİR AYRILIK GÜNÜNDE

 Ne gariptir şu ayrılık günleri
 Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
 Nedense bir tuhaf oluyor insan


 Derin bir sızı giriyor içeri
 Son bir defa bakarken caddelere
 Dükkanlara, evlere, kahvelere

 Hatıra yüklü kervanlar geçiyor
 Dolu dolu gözlerinin önünden
 Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden

 Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
 Ağır ağır biz farkında değilken
 Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken

 Sen istediğin kadar unutulmaz de
 Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur
 Unutulur, azizim unutulur

 Başka ne yapılır böyle bir günde
 Kapanan bavul, çivilenen sandık
 Ve  sonra kuru bir "Allaha ısmarladık!"
           Ümit Yaşar Oğuzcan   

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 22 Nis 2014 08:59:47
Bir renkli özlem




İster yeşil gel bana, ister mavi, ister beyaz
Değişmez
Ama siyah gelme

Gelirsen eğer
Bir yaz yeli gibi gelebilirsin
Bir elinde bir dal reyhanla

Bir gün uç gel
Bir keklik misali

Çık gel bir gün habersiz
Gel
Ve bir daha gitme

Yüzün karışıyor gözlerimde
Kulaklarımda sesin

Süzül gel
Bir bahar güneşinde
Biraz portakal rengi karıştır gelişine
Biraz leylak kokusu
Özledim



Şevket Yücel

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Nis 2014 09:08:49
Hayatım bir mutsuzluk inşaatıydı Pollyanna
Çimento,demir, çamur...
Duvarlarımı şiir ve türkü söyleyerek sıvardım.
En üst kattan düşerdim her gün
Esmer bir işçi gibi dilini bilmediğim bir dünyaya
Hayatım bir mutluluk inşaatıydı Pollyanna
Sana ve mutluluğa yazılmış mektuplarıma
Cevap beklediğim zamanlarda...

Didem Madak

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.137
  • 24.230
  • 5.137
  • 24.230
# 22 Nis 2014 10:02:25
BİRLİK ÇAĞRISI

Yağı 'Hurra!' deyip hücum edende,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Yüz bin değer yıkılırken bir günde,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

Kâfir oku hedef döğer uzaktan
Haber gelmez Kırgız, Tatar, Kazaktan.
Kurtulmadan içerdeki tuzaktan,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

Göğümüzden mavi rengi çaldılar,
Tanrıdağ`da tuğumuzu yoldular, ·
Yurdumuzu bölük bölük böldüler,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

'Üzerinde gün batmayan' ilin yok!
Yandı Asya, tutunacak dalın yok!
Sarp dağları açmak için dalın yok!
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

Kalın ordu nerde olsa görülür.
Ülkülere birlik ile varılır.
Yoldaşlarımız, gök pusatlar darılır.
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

Hey şahinler, cılasınlar, alperler!
Yiğitliği muştulaşmış askerler!
Soğuk yaman, bulut kara, gök gürler,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

___Dilaver Cebeci

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.259
  • 230.599
  • 29.259
  • 230.599
# 22 Nis 2014 23:09:46
İlaçtan Çok DOST Gerekir Hastaya,
O DOST'lar Yazılır Yüce Listeye...
Bir GÖNÜL KÖPRÜSÜ Kuran Ustaya,
Ücreti Kim Verir FARKINDA MISIN..?
C. Numanoğlu

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 23 Nis 2014 06:31:13
 OLSAN DA BİR OLMASAN DA

 Artık görünmüyor mevsimde hüzün
 Bulutlar bir garip rüyaya dalmış
 Ufukta güneşi ağlatan yüzün
 Bir mülteci gibi tenhada kalmış
 Toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
 Şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir

 Kaç kere çağırdım seni öteden
 Turnalar uçurdum gittiğin yere
 Bin parça eyledin kalbimi neden
 Ruhum bir başına düştü göklere
 Bana tebessümle bakıyor kabir
 Şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir

 Derdimin yangını sardı gölgeni
 Bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
 Deniz ölesiye severken seni
 Neden gemileri yaktı gözlerin
 Yıkıldı yolunu bekleyen şehir
 Şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir

 Yağmurun inceden yağdığı yerde
 Açan gül acıyı damıtır solar
 Ağustos böceği düşünce derde
 İçine kuşların sevdası dolar
 Ölü bir mahzene gömüldü kibir
 Artık sevsen de bir, sevmesen de bir

 Çatladı en kavi yerinden tohum
 Kıvılcım düşürdü sulara gonca
 Her akşam ölümü koklayan ruhum
 Seni de kuşanır hakan olunca
 Bu yerde bilinir destan-ı kebir
 Şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir

 Zaman ki, ardımda pervane şimdi
 Mekân defineler döktü yoluma
 Fırtınadan umut bekleyen kimdi
 Söyle, deniz neden gömüldü kuma
 Zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
 Benim olsan da bir, olmasan da bir

 NURULLAH GENÇ
 

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 23 Nis 2014 17:27:09
ÇOCUKLARIMA

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel

Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar...

Aziz NESİN

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.259
  • 230.599
  • 29.259
  • 230.599
# 23 Nis 2014 18:24:42
LiF'E BENZER...
Bir aşkın derdine müptelâ oldum;
Gül açmış hasreti¸ elife benzer! ..
Âlemde bu aşkın mührünü buldum;
Yayılmış fermânı elife benzer! ..

Azapta tutuşmuş¸ sevgide yanmış;
Bir gülen zamanın vecdine kanmış! ..
Ashâb-ı Kehf gibi dalmış¸ uyanmış;
Her devri¸ devrânı elife benzer! ..

Çilede¸ çektikçe okudum aşkı;
Kul oldum¸ kullukta dokudum aşkı! ..
Nûrdan¸ billûrdan mı bu aşkın köşkü?
Menzili¸ mekânı elife benzer! ..

Bir mest-i elestim buldum ezelden;
Gökler bulutlandı düştüğüm hâlden!
..
Bu aşk¸ aşk yükünü derdi gönülden;
Feryâdı¸ figânı elife benzer! .

Sızdıkça bir umman kâtresi cana;
Derin bir sır açar öz aşkım bana! ..
Bir yürek yıkanır düşer zamana;
Esrârı¸ efkârı elife benzer! ..

Bende sadâsı var hüznün¸ sürûrun.
Çöktü tacı¸ tahtı¸ kibrin¸ gururun! ..
Kâbe'den Sidre'ye yükselen nûrun;
Gülü¸ gülistânı elife benzer! .

Rıfat ARAZ

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 23 Nis 2014 20:16:09
Neden geç doğar ki güneş! yıldız küsmüş yakamoza , deniz küsmüş kıyısına.
Neden geç farkına varır ki insan doğduğunun.
Ölmek kadar endişeliyken
neden geç farkına varır ki insan kaybettiklerinin,
kazanamadıkları bitirirken kendini.
...
- Oysa gülüşümdeydin ,sen beni sobeleyip ayrılığa öperken.
Tuhaf değil mi gelişinden belliydi gidişin.
Ve gelecek gibi giderdi gülüşün.
Ağlar diye bulut bir elimde şemsiye saçlarındaki kırıklarına sarılırdı nefesim.
Oysa ben seni hep kalır gibi sevdim.
Sahi neden geç farkına vardın ki sanmışlığının.

Sen sanarken , kanayan yarınlar kimin umrundaydı ?
neden geç farkına varıyor insan
öldüğünün.
Yaşam gülüşünün kıyısındayken
neden geç kaldık ki kıyıya..

Ölmek kadar endişeliyim şimdi,
ya ben ölürsem ? sahi ağlarmısın gözlerimden.

|Fatih Kaba

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 23 Nis 2014 21:43:55
Her düşen kötü düşmezmiş,

Daha yaşım küçük, yeni öğrendim.

Düştün,

Cemre olup yüreğime…

Düşenin elinden tutmayı babamdan öğrendim.

Tuttum,

İşte papatyalar kokutacağım el bu dedim.

Ellerin Şubat ‘hava’sına merhem sürerken,

Yüreğime inceden bir cemre düştü.

Yüzümün ‘toprağını’ eşeleyip ellerin,

Sanki yüreğime bir tohum ekti.

Bitti,

Her biten kötü bitmezmiş,

Daha yaşım küçük ama hemen belledim.

Bitti,

Ektiğin tohumlar yüreğimde filizlendi.

‘Su’yumdan içmeye bir ceylan indi,

Gözlerini içime akıtıp, bir iç çekti…

Sonra seslendi:

Müjdeler olsun *İsmet Bey,

İşte bak bahar geliyor!

*…Koşup haber vermeliyim Yetkili memura

Bahar geliyor…

-İsmet Özel jazz
Recep terler

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.137
  • 24.230
  • 5.137
  • 24.230
# 23 Nis 2014 21:58:33
SİTARE

“Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kanare”

Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin Sitare
Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Seninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays'ı Antere'yi A'şa'yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum
Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
Çadırla su arasında bir cılga var
O cılgada narin ayak izlerin var
Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi bir sızı var
Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan
Züheyr'in Suad'ı gibi keremsiz kılan
Kuzeyden güneye
Güneyden kuzeye
Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
Kureyş'in heybetli ve inatçı develeri
Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
Geviş getiriyorlar ufka bakarak
Ben kaçıp Yesrib'e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimizde ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
O şehirde sırılsıklam gezerdim
Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni
Gidip bir Uygur çadırında göğü dinledim
Kara bulutlar kükrerken bir Kaşkar sabahında
Oturup Aprunçur Tigin ile seni konuştuk
Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun
Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun
Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
Asya'nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

Dilaver Cebeci 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK