Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı pervin79

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 57
  • 398
  • 57
  • 398
# 23 Mar 2015 13:32:10
Bahtı benden kara
Toprak hadi al
Akla beni
Bu senden de kara
Geceden
Hadi al sakla
Beni

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 23 Mar 2015 14:50:20
Düzenli Dünya

Bayılırım şu düzenli dünyaya
Kışı yazı
Baharı güzü
Gecesi gündüzü sırayla.
Ağaçların kökü içerde
Bütün ağaçların kökü içerde
Dalların başı yukarda
İnsanların aklı başında
Bütün insanların aklı başında
Beş parmak yerli yerinde
Baş işaret orta yüzük serçe.
Diyelim kalksa da serçe
Orta parmağa doğru yürüse
Ne haddine!
Yahut akasyanın biri
Başını toprağa daldırdığı gibi
Bir gezintiye çıksa
Merhaba kestane, merhaba çam
Selamün aleyküm, aleyküm selam
Kimsin nesin nerelisin derken
Laf açılır mı bizim akasyanın kökünden
Bir uğultudur başlar rüzgarda
Kökü dışarda, kökü dışarda...
Yahut ne olur koca bir dağ
Baş aşağı gelsin...
Aman Allah göstermesin.
Bayılırım şu düzenli dünyaya
Altta ölüler
Üstte diriler
Gel keyfim gel!

Melih Cevdet Anday

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 23 Mar 2015 15:38:54
Kış Bahçeleri

Dinmiş denizin şarkısı, rüzgar uyumakta,
Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle karaltı
Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta,
Mazi gibi sislenmiş Emirgan Çınaraltı.

Can verdi kışın sunduğu taslarla zehirden
Her gonca kızıl bir gül açarken yolumuzda,
Üstündeki son dallar ağarmış diye birden
Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda.

Yerlerde gezen hatıralar var korulukta;
Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir.
Mehtaba çalan sapsarı benziyle ufukta,
Binlerce dalın verdiği tek meyva güneştir.

İçlenme tabiattaki yekpare kederden,
Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler.
Onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.

Faruk Nafiz Çamlıbel

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 24.108
  • 5.123
  • 24.108
# 23 Mar 2015 17:01:31
KİM NE BİLSİN?

Gözlerinde sevda gördüm o anda
Eridim karşında soldum,kör oldum
Kara bulut gibi doldum o anda
Yağmur oldum,dolu oldum,kar oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum

Dünya bedel konsa gönül tacıma
Değişmem kurban kirpiğin ucuna
Varsın yansın gönül cana acıma
Alev oldum,ateş oldum,nar oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum

Sevdam gizli kaldı sazım telinde
Mustafa'm dökülür seher yelinde
Görüşmek mümkünmü günün birinde
Hayal oldum,serap oldum,sır oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum

Mustafa YILDIZOĞAN

Çevrimdışı redorion

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 248
  • 89
  • 248
# 23 Mar 2015 19:08:38
BEBEKLERİN ULUSU YOK 
   İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu 
   Bebeklerin ulusu yok 
   Başlarını tutuşları aynı 
   Bakarken gözlerinde aynı merak 
   Ağlarken aynı seslerin tonu 
     

   Bebekler çiçeği insanlığımızın 
   Güllerin en hası, en goncası 
   Sarışın bir ışık parçası kimi 
   Kimi kapkara üzüm tanesi 
     
   Babalar çıkarmayın onları akıldan 
   Analar koruyun bebeklerinizi 
   Susturun susturun söyletmeyin   
   Savaştan yıkımdan söz ederse biri 

   Bırakalım sevdayla büyüsünler 
   Serpilip gelişsinler fidan gibi 
   Senin benim hiç kimsenin değil 
   Bütün bir yeryüzünündür onlar 
   Bütün insanlığın gözbebeği 
     
   İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu 
   Bebeklerin ulusu yok 
   Bebekler, çiçeği insanlığımızın 
   Ve geleceğimizin biricik umudu... 
   


Ataol BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı ayşen duygu

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 24
  • 178
  • 24
  • 178
# 23 Mar 2015 19:10:30
SEVMEK VE SEVİLMEK                                                       
İlk bakışta sanki sevilmek daha güzel
Oysa sevilmek duygusunda hep bir soru işareti var...
Acaba? Ne kadar? Gerçekten mi?
Halbuki sevmek, içinde şüphe olmayan bir duygu
Tamamen doğal ve de kalpte yaşayan
Nedense çoğumuz sevilmek ihtiyacındayız
Oysa sevilmek hep bir soru işareti taşır
Acaba? Ne kadar? Gerçekten mi?
Sevmek hiç kuşkusuz gerçek ve doğal
Şüpheye yer yok, çünkü seven sensin
Ve biliyorsun, ne soru işareti, ne de kuşku
Sevmek mi, sevilmek mi; hangisi daha güzel?
İkisi de varsa hayat mükemmel...
Ama sadece biri olacaksa
Benim tercihim sevmek
Hiç hesapsız delicesine...
 

Çevrimdışı redorion

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 248
  • 89
  • 248
# 23 Mar 2015 19:12:16
ve vahşidir bu vadilerin kavimleri...
 onların tanrıları özgürlük,
 yasaları savaştır.
 orada düşmanı yok etmek suç değildir.
 dostluklar orada gerçektir.
 ama, daha da gerçeği intikamdır.
 orada iyiliğe iyilikle,
 kana kanla karşılık verilir.
 ve nefret de aşk gibi
 ebedidir...
mihail yuriyeviç lermontov
ismail bey şiiri

Çevrimdışı redorion

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 248
  • 89
  • 248
# 23 Mar 2015 19:13:52
DOSTLARA

 Ateşli bir ruhla doğdum ben,
 Severim birlikte olmayı dostlarla;
 Ve geçirmek bir zamanı hızla,
Şişenin arkasında bazen.

 Gözüm yok gürültüde bir ünde,
 Yalnız aşktır ısıtan yüreğimi;
 Çınlayan lirin o titrek sesi
 Kanımı kaynatır bir de.

 Fakat tam ortasında eğlencenin,ikide bir,
 Üzülüyor ,acı çekiyor ruhum;
 Gürültüsünde azgın sarhoşluğun
 Bir kurt yüreğimi kemirmektedir.
mihail yuriyeviç lermontov

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 23 Mar 2015 19:41:16
Memleket şiiri yazacak olurum bu gece 
Hasret kumaşına işlenmiş. 
Bir beyit gelir aklıma 
Testide su, Sofrada ekmek, Gül oyasında gurbet
Bundan öte geçmez yazacaklarım.
Sözüm yok,  Ellerim yorgun
Baştan aşağı, utanca düşmüş solyanım.
Sorgu sual,  Kör bilmece,  Ve daha diyemeden sustuklarım...

Çevrimdışı dvrmbtl

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.649
  • 179.415
  • Türk Dili ve Ed.
  • 7.649
  • 179.415
  • Türk Dili ve Ed.
# 23 Mar 2015 20:36:05
( 6+5 hece ölçüsü )
           
             EY İNSAN

Yoktan var oldun da bir gün bilmezsin,
Sırça saraylardan bir an inmezsin,
Burnun yere düşse dönüp almazsın,
Kibiri bir yana bırak ey insan.

Eşi dostu görür yüze gülersin,
Sırtını dönünce kem söz edersin,
Bilmezsin ki hep sen sana edersin,
İki yüzlülüğü bırak ey insan.

Üç beş kitap okur alim olursun,
Her şeyi en iyi bir sen bilirsin,
Gelene gidene akıl verirsin,
Cehalet hırkanı yırt at ey insan.

Hatadan berisin haksız olmazsın,
Her söze sözün var altta kalmazsın,
Herkes kusurludur sen ak kaşıksın,
Devler aynasını kır sen ey insan.

Fakir fukaraya ah vah edersin,
Sofranı kurdun mu dünyayı yersin,
El uzat denince yaradan versin,
Sana kim veriyor düşün ey insan.

Şucu bucu diye halkı bölersin,
Ondan,sizden,bizden taksim edersin,
Ektiğin nifağa bedel ödersin,
Tuttuğun bu yoldan dön sen ey insan,

Kusur,eksiklerin saymakla bitmez,
Sayfalara sığmaz,kelime yetmez,
Her şeye söz geçer ölüme geçmez,
Gaflet uykusundan uyan ey insan.

dvrmbtl

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.163
  • 229.914
  • 29.163
  • 229.914
# 23 Mar 2015 21:01:52
Eskiden Öyle Güzel Cahildik ki...

Televizyon yoktu.. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar...

Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...

Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.

Çay da kokardı... Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar...
İçeride huzur...
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi...
Kimin umurunda...

Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk .

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 24.108
  • 5.123
  • 24.108
# 23 Mar 2015 22:41:24
VEFA

Vefa nedir bilir misin?
Bir tebessüme bin gözyaşı feda etmektir vefa
Dostu posta değişmemek
Dostun hakkına ilişmemektir vefa.

Önce ben demekten kurtarıp benliğini
Dünyadan temizlenip
Başka bir dünya aşkına bu dünyayı unutmaktır vefa.

Gün gelip, bir lokma dahi olsa
Ekmeğini yediği adamı satmaz vefa
Bilir ki; bu gün adam satan yarın vatan satar.
Satmakla unutmakla olmaz
Her hatırasına sahip çıkar vefa.

Sevgidir,
Şartsız, hesapsız sonu olmayan bir sevgidir vefa
Sevdiğinin hatasına dahi sahip çıkmaktır.
Sahipsiz doğrular,
Sahipli hatalardan daha fazla acı çekerler
Sahipsiz kapanmayan bir yaradır vefa.

Uğur ASLAN

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.386
  • 4.415
  • 27.386
# 23 Mar 2015 23:42:06
`
Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair


`Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.
 
Erdem Bayazıt

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.416
  • 70.035
  • 3.416
  • 70.035
# 24 Mar 2015 00:10:04
TÜRKÜLER

Öylesine geniş ki yüreğim bir deniz gibi,
Güler yüzün bir güneş ışığınca
Tatlı ve derin yalnızlığında,
Dalganın dalgaya sessiz karıştığı yerde.
Gece mi bastırdı? gün mü yoksa? bilmiyorum.
Güler bana o tatlı o sevimli
Güneş ışıltılı yüzün,
Ben bir çocuk gibi mutluyum.

Gece yarısı bir de rüzgar
Yavaştan yavaştan pencereme çarpar.
Bir sağnak başlamış inceden
Damlar odama yavaşça.
Mutluluğumun düşüdür benim,
Rüzgar gibi yalar geçer yüreğimi.
Bir buğudur o bakışında senin.
Bir yağmur tadıyla sarar yüreğimi.

NIETZSCHE

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.163
  • 229.914
  • 29.163
  • 229.914
# 24 Mar 2015 06:04:34
EN  İYİSİ

Dağ  tepesinde bir çam olamazsan

Vadide bir çalı ol.

Fakat , oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.

Çalı olamazsan bir ot parçası ol ,

Bir yola neş’e ver.

Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol ..

Fakat , gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.

Hepimiz kaptan olamayız , tayfa olmaya mecburuz.

Dünyada hepimiz için bir şey var.

Yapacağımız iş , bize en yakın olan iştir.

Cadde olamazsan patika ol.

Güneş olamazsan yıldız ol.

Kazanmak , yahut kaybetmek ölçü ile değildir.

Sen her neysen , onun en iyisi olmalısın...

                                   DOUGLAS  MALLOCH

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK