Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı enesıla

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eyl 2015 10:16:45
SEN BENİM HÜZÜN YANIMSIN

 Sen benim hüzün yanımsın.
 Güneşin vurmadığı gölgede kalan yanım.
 Kimselerin bilmediği kendime sakladığım.
 En çok ayazda kalmış olup da rüzgara savuramadığım,
 alıp alıp defalarca sineme sardığım yanımsın.
 En çok kanayan yarama sarmaya çalıştığımsın.
 Sardıkça kanayan kanadıkça sardığımsın…

 Sen benim hüzün yanımsın.
 Her doğan günle bir kez daha ümidimi yıkan tarafımsın.
“Olmadı olmayacak” dedirten hain düşmanımsın.
“Ah çıksa gelse şimdi…” diyecek kadar kendimi kaptırdığım
    saflığımsın.
“Çıksa ve gelse, alsa ve götürse…” diye çırpan kanadımsın.
 Ve her defasında kendime kırk kez söyleyip kırk kez
    yanıldığımsın.
 Sen benim hüzün yanımsın.
 Söküp atamadığım umut çiçeklerini gömdüğüm toprağımsın.
 Bahar gelir yeşerir diye yağmur, çamur, kar kış demeden
    suladığımsın.
 Olur da bir gün açarsın diye beklediğim sevdamsın.
 Sevda çiçekleri açar mı bilinmez ama umuduna umudumu
    bağladığımsın.

 Sen benim hüzün yanımsın.
 Dar vakitte bulup tez zamandaki kaybımsın.
“Ne olur kal benimle” dedirtecek kadar yalvardığımsın.
“Sensiz hayatı istemiyorum” diyecek kadar uçurumdan kendimi
    attığımsın.
 Geceyle gündüzümü, yanlışla doğrumu karıştıran arafımsın.
 Sahi sen benim soldan soldan vuran yanımsın.

 Sen benim hüzün yanımsın.
 Sensizken anlamını yitirdiğim hayatımsın.
 Bütün kelimelerime yüklediğim anlamsın.
“Sen” diye başlayıp da bitiremediğim üç noktamsın.
“Sen, sen ille de sen” diye durup durup nefes aldığımsın.
“Sen varsan ben varım” dedirtecek kadar kendimi hiçe
    saydığımsın.
 Kaderi kaderime yazılsın diye her gün Yaratıcıya
    yalvardığımsın.
 Aklımda, yüreğimde ve duamda olansın.
 Sen benim hüzün yanımsın.
 Bakışına hasret kaldığım, sesine özlemle bağlandığımsın.
 Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın.
 Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazsımsın.
 Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam,
 Hayalim ama en çok ağlatan, en çok da kanatansın…
 Sen tarifi imkansız aşkımsın.
 Cansın… Candasın…
 Bir yavan hâldeyim, ne saklım saklı, ne bilinir gizim..
 Bir boşluk ki dolmuyor içim, ne nâkışım nâkış, ne tamamdır
    bitiğim..
 Bir ürkek hâldeyim, ne sedâm duyulur, ne az olur sesim..
 Araftayım, susuz; ne serabım serab, ne ab-ı içtiğim..
 Bir bilinmez hâldeyim; ne bildiğim yalan, ne gerçek bildiğim
 Bir ürkek haldeyim, ne sedam duyulur, ne az olur sesim..
 Araftayım, susuz; ne serabım serab, ne ab-ı içtiğim..
 Bir serkeş haldeyim; ne Mevlana’ya uzağım, ne Şems’tir
    yakınım..
 Bir bilinmez haldeyim; ne bildiğim yalan, ne gerçek bildiğim


                                                               Yusuf DUMAN 

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.106
  • 23.936
  • 5.106
  • 23.936
# 06 Eyl 2015 11:00:34
BEN DE...

Ne çok anlatacaklariniz var
Birbirimize nişanlilar!
Ben de bir zamanlar sizin kadar mesuttum,
Ben de şu parkin siralarinda oturdum,
Ümid ettim, hayal kurdum...
Şahit bütün ömrüme bu şehir, bütün yurdum.
Ben de o mektepte okurdum
Küçük mektepli!
Bugün gibi hatiramda
Ilk gün, ilk ders, ilk hece.
Şiirler yazmak için ögrendigim güzel Türkçe.
Yeni kitaplarim, siyah gögüslügüm,
Sevinçle dolup taşardi gönlüm.
Beri yanda günler akar giderdi.
Benim de bir anne üstüme titrer
Bir baba benimle iftihar ederdi.

______ Ziya Osman SABA

Çevrimdışı enesıla

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eyl 2015 11:50:35
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
"GİTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir

Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir

Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir

Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir

Ne çok severdik seni aklına getir
                                                Arif Damar


Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.943
  • 4.227
  • 53.943
# 06 Eyl 2015 11:57:25
...

Çevrimdışı enesıla

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eyl 2015 12:47:21
Düşününce uzaklarda olduğunu
öyle uzuyor ki zaman...
Bugün ne?
Hafta bitti bile.
Bana sorarsan daha günler var.
Ne acı
günlerle ölçülüyor ayrılıklar.

Duyunca uzaklarda olduğunu
öyle duruyor ki zaman...
Saat kaç?
Gün bitti bile.
Bana sorarsan daha saatler var.
Ne tuhaf
saatlerle ölçülüyor ayrılıklar.

Bilince uzaklarda olduğunu
öyle ağırlaşıyor ki zaman...
Güneş doğdu mu?
Sabah bitti bile.
Bana sorarsan birkaç dakika var.
Ne korkunç
dakikalarla ölçülüyor ayrılıklar..
                                                Süreyya BERFE

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 06 Eyl 2015 15:01:16
                     BİLMEM…BENİM HİÇ SENİM OLMADI Kİ…

 Bilmem öyle delice sevmeleri
 Katıksız…
 Bir çift gözde kaybolmak ta neymiş ?
 Anlamsız yaşarım hayalleri,
 Bilmem…Benim hiç SEN im olmadı ki…

 Kalp çarpıntısı nedir ? anlamam.
 Aşkın sesi titretmez nefesimi,
 Dalıp gitmem sonsuz hayallere,
 Hiç yaşamam bahar mevsimi.
 Bilmem…Benim hiç SEN im olmadı ki…

 Elimi avuçlayan bir el özlemedim hiç,
 Saçımda dolaşan bir nefes…
 Bu kalp şaha kalkar mı bende ?
 Kanar mı böyle derin ve ince ?
 Bilmem… Benim hiç SEN im olmadı ki…

  Uzun saatler beklermiyim aşkı kapımda ?
 Sonsuz acı ıdır bu özleyiş ?
 Yarin yüreğini duymak mıdır ta derinde ?
 Issız bir köşede ve yapayalnız…
 Bilmem…Benim hiç SEN im olmadı ki…

 Dilim susar ,aşk sözleri yok lugatimde,
 Ne kadar sıradan, haince…
 Bulamaz mıyım O’na diyecek bir tek hece?
 Adını ta içime çeke çeke …
 Bilmem…Benim hiç SEN im olmadı ki…

 Herşeye sırtımı dönerim de ben ,umarsız…
 Sevgiye aç mı kaldı ruhum hoyrat ellerde ?
 Bu hayat benim mi ? Kim bu aynadaki ?
 Ne çabuk geçti yıllar,sen sendemiydin deme!
 Bilmem…Benim hiç SEN im olmadı ki…

 Gülüşü bir yaşama bedel mi ? Bu mu yar ?
 Bakışı da öldürmeyen bir kurşun öyle mi ?
 Ağlamayı unutmuş gözlerde nem mi var ?
 Dinle…Susmuyor mu içimdeki çocuğun sesi ?
 Bilmem…Benim hiç SEN im olmadı ki…

 Aşkla hüzün kardeş mi yoldaş mı böyle ?
 Biri böyle mi vicdansızca hayatı geçirir ele ?
 Güç tükenir hayal mi devam eder ? Söyle !
 Nasıl diyeyim seni delice seviyorum ! diye ?
 Bilmem… Benim hiç SEN im olmadı ki…
 Oldu mu SEN söyle !!!


Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 06 Eyl 2015 22:38:39
.

Çevrimdışı enesıla

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Eyl 2015 07:39:17
Bu yol korkaklar için değildir
Bu sulardan her babayiğit içemez
Bu köprüden benim diyen geçemez, geçemez
İyi oldu gelmediğin, iyi oldu gelmediğin...

Yumuşak bir yürek gerek
Sevgi kadar derin gözler
İnançlı bir bilek gerek
İyi oldu gelmediğin, iyi oldu gelmediğin...
Sen okyanus mavisine uzaksın
Açılmadan yaşar gidersin, korkaksın
Benim için herkes gibi her yerdeki insansın.
İyi oldu gelmediğin, iyi oldu gelmediğin...

Alınmanı istemem, darılman üzer beni
Sana yalan söyleyemem, tabi hep sevdim seni.
Sende sığ suları, sende martıları,
Açık denizlerden habersiz balıkları,
Ortalama insanı, geçemeyeceğin köprüleri,
Düşleyemeyeceğin mavileri,
Sende korkaklığı sevdim, sevgisizliği sevdim
İyi oldu gelmediğin, iyi oldu gelmediğin...
                                                         kahraman tazeoğlu

Çevrimdışı lina27

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 63
  • 359
  • 63
  • 359
# 07 Eyl 2015 12:16:25
Bir Akşam Üstüdür
Bir akşam üstüdür sarabî
Bahçeler ve dağlar üzre hükümran;
Tam dünyayı dolaşmak saatindesin.
Ay ışığı su içer birazdan.
Kızarmış kalçalarını çanlar
Alabildiğine vurur.
Sen çocuk tulumunda
Matbaa mürekkebi
Rüsva olmuş ellerinin emeği,
Manşetlerde kilometre kilometre yalan
Sallanır durur.

Bir akşam üstüdür katil, muhteşem
Alıp götürmüşler dost dediğini
Almış rüzgârlar içini,
Ümide benzer, sevdaya benzer...
Soğuk bir namludur kör ve pusuda
Ense kökünde zulüm,
Ve sermiş cânım sofrasını dört başı mâmur
Burnun dibine hürriyet.
Seviyorum mümkün değil;
Aranızda kurşun, yasak bölge var
Sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel
Kanunu yapanlar ihtiyar.
Ahmed Arif
         Acıların üstü örtülemez ölenlerin ailesine sabır versin allah

Çevrimdışı enesıla

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 394
  • 2.068
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Eyl 2015 16:52:53
Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir

Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
gövdede gökyüzünü kışkırtan şiir sahtedir
gazeteler tutuklamış dünya kelimesini
o dünyadan, o şiirden öcalmalı demektir

Ölüm gelir, ölüm duygusuna karşı saygısız
ve zekâ babacan tavrıyla tiksinti verir
söz yavan, kardeşlik şarkıları gayetle tıkız
öcalınmazsa çocuklar bile birden büyüyebilir

Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır
kin, susturur insanı; adına çıdam denir
susulunca tutulan çetele simsiyahtır
o siyah öcalmakcasına gür ve bereketlidir

Vandal yürek! Görün ki alkışlanasın
ez bütün çiçekleri kendine canavar dedir
haksızlık et, haksız olduğun anlaşılsın
yaşamak bir sanrı değilse öcalınmak gerektir
İsmet özel/ESENLİK BİLDİRİSİ

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Eyl 2015 18:49:49
Yalnızlığım

Ilık bir su gibidir içimde yalnızlığım,
Yalnızlığım, ruhumda uzak bir ses gibidir.
Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir,
Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım
 
Güneşim aydan sarı, yarınım dünden zorsa,
Sarsın artık ömrümü tunç kandillerin isi
Üşüyen ellerimden tutmalıydı birisi,
Eğer benim gözlerim onları görmüyorsa.
 
Bir camın arkasında açılıyor güllerim,
Havuzum pırıl pırıl... yıkar bakışlarımı.
İşler temiz ziyalar suya nakışlarımı;
Ruhumun dünyasından eser tahayyüllerim
 
Rüya rüzgarlarında bir yaprak yalnızlığım
Düşüncem bir neydir ki ürperir perde perde
Belki bu mısralarım esecek gönüllerde
Fakat herkese uzak kalacak,yalnızlığım.
 
Fazıl Hüsnü Dağlarca

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.227
  • 53.943
  • 4.227
  • 53.943
# 07 Eyl 2015 19:48:06
Kınalı Kuzum

Kınalı kuzum!
Bir asrın açlığıydı bizdeki,
Ve bir asrın arayışıydı.
Belki yolumuzu bulamamıştık ya,
Ne bir kılavuzumuz vardı,
Nede yoldaşımız vardı yollarda.
Yolumuz çok mu çok karışıktı,
Koskoca bir yalnızlıktı bizimki.

Ahh! Kınalı Kuzum!
Eşleşmemişti bizde eşleşmesi gereken,
Birleşmemişti ruhumuzda hiçbir haset.
Uymamıştık daha dünden bu günden,
Yanılmıştık en başında başlarken,
Ama farkındaydık tabi ki,
Öylesine bir inattı bizimki.

Ahh! Kınalı Kuzum!
Ahh mı demeliyim dememelimiyim,
Belki de bunu söylememeliyim.
Çünkü bu olguydu olmayanı olduran,
Yılarca boş kalmış iki yüreği,
Ağzına kadar dolduran.
Kenetlendi ellerimiz sımsıkı,
Son anda yakalanmış bir şans bizimki.
 
Cafer İslah

Çevrimdışı uyuzz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.562
  • 13.073
  • 2.562
  • 13.073
# 07 Eyl 2015 21:27:21
AŞK BAŞLAMADAN GÜZEL

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 07 Eyl 2015 22:26:01


         h.n.a.


KÖMEN

Analım Tunga Er efsanesini;
Duyalım geçmişin erkek sesini.
Bürüyüp Tanrıdağ’ın çevresini
Yine Gök Türk olalım, El kuralım.

Ötüken-Yış durak olsun da bize
Yürüsün ordular ordan denize.
Çinli baş vermese, gelmezse dize
Kağanın buyruğu vardır: Vuralım.

Anlatılmaz, yüce bir erdem olan
Bu akınlarda bulunmaz yorulan.
Günü geldikçe de bizden sorulan
Kan ve can vergisi olsun…Verelim!

Ülkü uğrunda gönüller delidir.
Kişiler ülkü için ölmelidir.
Tanrı’nın insana değmiş elidir
Şu ölüm adlı güzel şey… Saralım.

Hiç düşündün mü niçindir yaşamak?
Bir görev yapmak içindir yaşamak.

Er kişiysen görevin neyse, başar.
Zevke, eğlenceye hayvan da koşar.

Görüyorsun nice hayvan yığını
Ki yapar sadece hayvanlığını.

Fakat onlar bile kendince yine
Tükürürler Kardeş’in itlerine.

O nasıl olmalı bir ruhu ölü,
Ya da bir canlı, fakat kahpe dölü

Ki sanar durduğu yer it inidir,
Oysa bir şanlı şehitler sinidir.

O fuhuş uzmanı çikletli dişi,
Dişinin en kötü, en köhnemişi,

Kaplamış ruhunu çirkef yosunu,
Hiç umursar mı şehit ordusunu?

Var mıdır onca tivistin ötesi?
Adı üstünde: Köpek sosyetesi!

Yok sayıp sen de bu ruhsuz sürüyü
Kılavuz yap ebedi Gök Börü’yü.

Çıkarıp Ergenekon’dan ulusu
Türk’ü kılsın yine dünya ulusu.

İzleyip Gök Börü’nün gölgesini
Gezelim gel o Kömen ülkesini.

Gönlümün özlemi yerdir orası,
Gürler ufkunda yiğitlik borası.

Orda erdem gözükür, başkası çıkmaz alana.
Kapanıktır kapılar her kovu, her bir yalana.

Orda erler: Kimi arslan, kimi pars’ın eşidir.
Orda kızlar: Güneşin kendi, ayın onbeşidir.

Uğramaz ufkuna asla o yerin yüz karası;
Orda yoktur ne siyaset, ne fikir maskarası.

Yaşamaz öyle bir ortamda küçüklük, kötülük;
Bir alaydan daha üstün savaşır orda bölük!

Sungurun uçtuğu yerlerde barınmaz yarasa;
Ve bütün dirliğin üstünde yürür sade yasa…

Bir düşün başların üstünde kağanlık tuğunu,
Ruh duyar orda ölürken bile Türk olduğunu;

Ölümün zevkini bir süs gibi gönlünde taşır.
Dirilerden daha çok orda şehitler dolaşır.

Bu şehit ordusu varken kuramaz kimse pusu,
Yurt için kan dökülür orda denizler dolusu.

Günümüzden, düşünüp birçok asırlar geriyi
Analım bin kere ölmüş o ölümsüz çeriyi:

Ebedi yiğit!
Adı yok şehit!

Kefenin: Vatan…
Tabutun: Cihan…

Yaşıyor ünün.
Düşünüp övün,

Damarında kan
Bir alev midir?

Yaşaman: Roman;
Ölümün:Şiir.

Sana yok ne taş,
Ne de bir mezar.

Bu hayat: Savaş!
Ebedi uzar.

Eşit olduğun
Şu güneş: Tuğun.

Tabutun: Vatan,
Mezarın: Cihan.

Adı yok yiğit!
Ebedi şehit!..

Onu anmakla görür Türk soyu gökçek Kömeni:
Doludizgin yarışan Tanrıkut’un dört tümeni…

Bin asır geçse de rastlanmaz onun bir eşine,
Buyruk aldım diye ok fırlatıyor evdeşine…

Bidev atlarla kılıp her yolu bir günde yarı
Yıldırımlar gibi dağlardan aşan orduları…

Saygı olsun bu çelik atlıların gök tuğuna,
Tuğu kaldırmış olan orduların başbuğuna.

O nasıl bir yürüyüştür, ne yiğitler katarı!
Kun’u, Gök Türk’ü, Oğuz-Uygur’u, Kırgız’ı, Tatar’ı…

O batırlar ki basıp bağra kucaklar ölümü.
Özgelerden sakınıp kendine saklar ölümü.

Her zaman öyle ağırdır ki yiğitlik kefesi,
Kahramanlar gibi ölmek o günün felsefesi…

Onların sanki başak canları… Durmaz, biçilir…
Toprağın içkisidir kanları, al al içilir.

Tarihin bir olağanüstü ve şahane işi
Kür Şad’ın, Kül Tegin’in, Çağrı Beğ’in ok çekişi…

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.411
  • 69.897
  • 3.411
  • 69.897
# 07 Eyl 2015 23:53:34
O MAVİLİK DERDİ

Beni uykudan uyandırır uyandırmaz
Dünyanın bütün huyları yüzünde
Ben bunlardan birini seviyorum en çok
Sana bir nar kesip uzatıyor ya doğa
Tutsam tanelerini
Sevincin gözyaşları derdim buna.

Bir süre bakışıyoruz karşılıklı
Ben uykudan uyanır uyanmaz
Benimle şiir gibidir bu
Tam karşımda ama yazılmamış
Durmadan bileniyor aklımda.

Seni unutarak baktığımda bile
Dünyanın her yerlerinden geçiyorsun
Yayılıyorsun kalabalıklara
Yalnız yayılmak mı
Aşkın en büyüğü, en dayanılmazı demeli buna.

Özlenirsin, alabildiğine varsın da
Daha da var oluyorsun gün günden
Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla
Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin
Bir kuş olsa mavilik derdi buna.

EDİP CANSEVER

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK