SOR DA SÖYLESİN...
Gör ki; madde âciz, mânâ yücedir,
Her ne varsa dönüş, "Mutlak Güç" edir.
"Arş" içinde "Arz" dediğin nicedir?
Bir kum tanesine, sor da söylesin...
Sanma, Kâinatta bir tesadüf var;
Herşey dile gelmiş, mânâ fısıldar.
Rabb'imden habersiz dal mı kıpırdar?
Düşen bir yaprağa, sor da söylesin...
Nasıl kurulmuş ki, hayat dengesi,
Hiçbir nesnede yok, bir kavga sesi.
Neyi bekliyor şu, tohum tanesi?
Yağmur damlasına, sor da söylesin...
Rızkını biçer mi, gayret ekmeyen,
Oturup miskince, sofra bekleyen..
Bunu sen, dört mevsim açlık çekmeyen,
Küçük karıncaya, sor da söylesin...
İbret denizinde, akıl teknesi,
Gezdikce paklanır, vicdanın sesi.
Îman için yeter, ilmin zerresi,
Deryâyı damlaya, sor da söylesin...
Cengiz Numanoğlu
(1991)