Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 01 Şub 2016 19:19:56
paylaşılan mutluluğu severim
engin denizler kadar güzeldir o

I
bana ait olmayan cesetleriyaktım bütün gece
küllerini savurdum dans ettim
ay kaydı yıldızlar gülüştü pervasızca
ve saçlarımdan bir demet düştü suya
aldım öptüm gözbebeklerinden
cazibesini yitirmiş bir kadındın sen
seni ben güzel yaptım

II
davudi bir sesim vardı sonra kayboldu
yıldızların üzerine çığ düştü ve ellerim
damıttı ellerini-utandın-demek ki biliyorsun
ah,tarihsiz duyguların ilk resmini bulutlara çizilen
gözlerine çiy düşmüştü üşümüştün
aldım ısıttım seni

III
ben uzaktan severim
seni de öyle sevdim
bir tutam gökkuşağı karıştı sevdamıza
kuş kanadı bir tutam
bıraktık korkularımızı
uçtuk gittik

İbrahim Tenekeci

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 01 Şub 2016 21:11:52



         h.n.a.


DAVETİYE

Ey benito musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar… Bizim için savaş düğündür;
Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa,
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
Şaheserler süngülerle yazılır ancak!
Çağrı Beğ’le Tuğrul Beğ’in kurduğu devlet,
İtalyalı melezlerden üstündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına,
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır…
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır…
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla’dan beri cermeni,
Farklı mıdır prusyalı yahut ermeni?
Senin dostun cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine bec önünde düğün ederiz.
Söyle, kara gömlekliler etmesin keder;
Ölüm-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanlı, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hızla aşmalı,
Gök Türklerle Romalılar karşılaşmalı!
Görmüyorsan gönlümüzün içini, körsün!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!
Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17’ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavudu yendim diye kendini avut,
Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çelik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak için büyük kan ister.
Damarında var mı senin böyle bol kanın?
Türk’ün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydı şanlı “Türk Budun”
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,
İnsan oğlu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur likörlerden ayranla kımız,
Karnerayı yere serer Tekirdağlımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru…
Biz güleriz façyoların felsefesine,
Dayanır mı kırkı, bir tek Türk efesine?
Bizim yanık Fuzuli’miz engin bir deniz!
Karşısında bir göl kalır sizin danteniz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşık!
“General”ler “Paşa” larla atamaz aşık!..
Ey İtalyan başvekili! Ey musolini!
İki ırkın kabarmalı asırlık kini…
Hesabını göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli İtalyanların!
Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yaşasaydı Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacaktı, ne Floransa…
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir… İlk önce sen gel,
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burada tanklar yürümezse etme çok tasa;
Süngülerle çarpışmadır savaşta yasa.
Olma böyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi döğüşmek gerek!
Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atilla’nın ateşi var içimizde!
Kanije’nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadır Plevne’nin kırk bir askeri!
Edirne’de Şükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekçisi olan,
Aşılmaz bir kayadır bu ebedi vatan!

Çevrimdışı sylar4

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 115
  • 2.268
  • 115
  • 2.268
# 01 Şub 2016 22:57:03
Kimseye Soramıyorum Seni

Kimseye soramıyorum seni!
Kirlenme diye hiç öpmedim ya...
Belki başkasını seversin diye,
Hiç söylemedim sana sevdiğimi.
Bilmiyorsun,
Boğazımda düğümsün!
Yutkunsam gideceksin,
Yutkunmasam...
Ölürüm...!
 
 

Ceyhun Yılmaz
 

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Şub 2016 00:01:54
adanmış sözlerle yazıyorum artık
sultaniyegah mateminde
içimin bam teline dokunarak
sana yazıyorum ya leyli…

… leyli adanmışım bir başımayım
küçücük yaşımda sana alışmışım
gözlerimi ufka dikip anarak seni
narin bir üveyik gibi sana vurulmuşum

gel leyli haydi bu gece bizim
gördüğün şu deniz,
yürüdüğün yollar,
kaldırımlar bizim,
martılar bizim.
her şeyin sahibinden
yüreklerimiz birbirimizin

haydi leyli gidelim artık
alışmadan şu zillete
mundar etmeyelim umutları
yola düşelim el ele
yüreğimiz kanasın güllere

kalk leyli içimin baharı
gözlerim seni arar oldu
anlatamadım kelimelere
çöller mekanım oldu
adım başına sevdayla
ismin haykırışım oldu

leyli…. ah leyli….
sardunyaları, papatyaları
saçlarına taç yaparım her baharı
açsın diye gülleri
kanımla ağlatırım
acıtma. yoksa yüreğimi kanatırım

Bilal CAN...

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 02 Şub 2016 01:26:03
Aşk Ellerimdedir

Aşk ellerimdedir
Sesimde ve
Sessizliğimdedir en çok
Ve sevmeye değer olan
Sadece tutabilendir o eli çıkarsızca
Yarım kalmış bir resmi boyayabilendir
Kendi renkleriyle

Aşk gözlerimdedir
Sadece görmek isteyen sevebilir çıkarsızca

Aşk kalemimdedir
Yarım kalmış bir şiiri tamamlamaktır bütün güzelliği
Aşk bendedir yani
Senden de öte bir yerde...

Melih Coşkun

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Şub 2016 01:38:43
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

/Cahit Sıtkı TARANCI/

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 02 Şub 2016 08:48:46
Aşk;
Bir kış günü
Pencerene konan serçedir.
Yüreğini sızlatır
Alırsın avuçlarının arasına
Ve bırakamazsın bir daha...

Yağmur döverken şehrin kaldırımlarını
Kırık bir şemsiyenin altına sığabilen
Iki yalnız yürektir belki de.
Koskoca dünyayı sığdırmak isterken
Sığdıramazsın küçücük bir kalbi
Göğsünün hiçbir yerine.

O aşk ki
Yaşama sebebindir
Yürekli bir kavganın ortasında,
Sadece bir bakış için
Bir gün daha ayak diremek ölüme…

O aşk ki
Sevebilmektir
Gülü dikenine rağmen.
Ve sonunun ne olacağını düşünmeden
Koyabilmek ömrünü
Bir gönlün çıkmazına…

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 02 Şub 2016 09:41:40
Önceden bir tutam hüzündüm-işte nasıl bilirsen
Ayaklarımı savurur da sonra toplardım sokaklardan evlere
Akşam olurdu;eşiklerde durur boyası dökük kapıları aralardım
Aklımda binlerce kitap adı ve binlerce şiirle...

AHMET ERHAN

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Şub 2016 10:47:56
Ey sevilen…
Senin için kalem tutunca ellerim,
Birden atağa geçen yüzlerce kelimenin birbirine sıkışıp
Kapı eşiğinde kalmasına şahit olurum.
Halbuki sadece bir tanesi sıyrılsa
Ve sadece bir tanesinin elinden tutup çeksen
Tespih taneleri gibi dizili verecek bütün cümleler.
Her dizilen cümlenin baş hecesi yine sen,
Son hecesi, bir ‘Ah’ miktarınca uzayan iç çekişlerim olacak!

Hasret, hıçkırıklara boğulmuş bir sükût ve yanmaksa madem,
Kasvet şehrinden en kutlu fasıllara çeker beni üstadem.

Ey yar, sen kalbime ne yazıl, ne de nakış nakış işlen;
Çünkü, yazılan silinebilir, işlenen sökülebilir.
Ya aşk’ın közünde pişir kendini, gel vurul kalbime
Ya da aşk bıçağıyla oy yüreğime kendini..!

Kadim Dolunay...

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.789
  • 5.086
  • 23.789
# 02 Şub 2016 18:01:26
KONUŞMA..

O dedi ki:
Bir gün bana gönül verdin
"Aşktır benim mayam" derdin
Sonsuz bir hisle severdin
Aklında mı?

Ben dedim ki:
Aşktan yana, histen yana
Gayri sual sorma bana
Belki dün bilirdim ama
Unutmuşum!

O dedi ki:
Yüreğime ektin bir köz
Yaralarım oldu göz göz
Yemin edip verdiğin söz
Aklında mı?

Ben dedim ki:
Yanan yakar iyi bil ki
Ben de yaralıyım belki
Unutmak ayıp değil ki
Unutmuşum!

O dedi ki:
Yalan söylemezdin yani
Unutmam derdin sen beni
Sormak suç olmasın yani
Aklında mı?

Ben dedim ki:
Hangi yalan, hangi gerçek?
Meyvesini yedi çiçek
Soru sorma, cevabım tek;
Unutmuşum!

O dedi ki:
Mühürledin dudaklarım
Düğümün kalpte saklarım
Mektup yazan parmakların
Aklında mı?

Ben dedim ki:
Ne mühür kaldı, ne senet
Er-geç kopar çürük kenet
Uçmuş akıl denen meret
Unutmuşum!

O dedi ki:
Beni, benden almıştın da
Çokla sen ben olmuştun ya
Gerçek sevgi, yalan dünya
Aklında mı?

Ben dedim ki:
Vazgeç gayri iş yok bende
Yitirmişim seni, sende
Kimin nesisin, adın ne?
Unutmuşum!

Ve bilenler dediler ki:
Aşk da, söz de yalan imiş
Akıl işi değil bu iş
Ve sonra hatırladık ki
Sevenler hep boşa sevmiş...

_____Abdurrahim KARAKOÇ

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 02 Şub 2016 19:07:24
Aylardan nisan.
Dışarıda deli gibi bir yağmur, hazırlıksız yakalıyor herkesi.
Beklenmedik bir rüzgar sürüklüyor ne varsa önünde.
Ben bir rüzgarda sürükleniyorum.
Konuşmak yoruyor.
Dışarıda yağmur var ve gitmek için iyi bir gün.
Yağmur var ve herşeyi gizlemek için İyi bir gün.
Nisan üzerime yığılıyor sevgilim.
Ben…
Veda etmeye çalışıyorum…
Hepsi bu…

Tarık Tufan

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Şub 2016 20:41:50

**Lakin vakit çok geçtir

Beni sen anladığında vakit çok geç olacak
Ruhuna revasız sevdamın izleri dolacak
Bedenin vicdan azabında tir, tir titreyecek
Beni aradığında vakit çok geçmiş olacak

Sevdanın en azizinden, en zeliline sen
Leyla Mecnuna eş yaşadığın bu gönülden
Göçüne ağlasanda yalnızlığındasın sen
Beni bulamayacak, arsızlığına ağlayacaksın

Beni sen bulduğunda vakit çok geç olacak
Bedenin yersiz sevda sancısında kalacak
İçindeki bu aşkım sızım, sızım sızlayacak
Beni bulduğunda belim bükülmüş olacak

Bir gün beni anladığında sonumuz gelecek
Sen geçmiş, ben geçmiş olarak yaşayacağız
Titrek bedenlerimiz terkin hesabını soracak
Pişmalığınla kalsanda vakit çok geç olacak

İçindeki sevdam terkedilmiş şehir olacak
Sen benim enkazımda yıkık yaşayacak
Artıklarımda beni her anında arayacak
Arayıp bulamayacak, her gün ağlayacaksın
 
Alaaddin Uygun

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 03 Şub 2016 08:22:56
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
OLSAN DA BİR OLMASAN DA
                                         
artık görünmüyor mevsimde hüzün
bulutlar bir garip rüyaya dalmış
ufukta güneşi ağlatan yüzün
bir mülteci gibi tenhada kalmış
toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir
                                           
kaç kere çağırdım seni öteden
turnalar uçurdum gittiğin yere
bin parça eyledin kalbimi neden
ruhum bir başına düştü göklere
bana tebessümle bakıyor kabir
şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir
                                           
derdimin yangını sardı gölgeni
bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
deniz ölesiye severken seni
neden gemileri yaktı gözlerin
yıkıldı yolunu bekleyen şehir
şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir
                                           
yağmurun inceden yağdığı yerde
açan gül acıyı damıtır solar
ağustos böceği düşünce derde
içine kuşların sevdası dolar
ölü bir mahzene gömüldü kibir
artık sevsen de bir, sevmesen de bir
                                           
çatladı en kavi yerinden tohum
kıvılcım düşürdü sulara gonca
her akşam ölümü koklayan ruhum
seni de kuşanır hakan olunca
bu yerde bilinir destan-ı kebir
şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir

zaman ki, ardımda pervane şimdi
mekân defineler döktü yoluma
fırtınadan umut bekleyen kimdi
söyle, deniz neden gömüldü kuma
zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
benim olsan da bir, olmasan da bir

                  NURULLA H GENÇ

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 03 Şub 2016 08:30:03
Bir ayrılık yankısı var nefesinde…
Kelimeler buz tutarak düşüyor dudaklarından.
Ellerin, ellerimi öksüzlüğe bırakıyor,
Gözlerin rotasını değiştiriyor, uzaklaşıyor gözlerimden.
Ey bakışlarına aşktan öte mana verdiğim..!
Bıraksan da ellerimi hicranınla,
Yüreğimden tutuyorsun sevdiğim!

Bir deprem sarsıntısı var sözlerinde…
Kelimeler çatırdayarak dökülüyor dilinden.
Ayakların ayrılığa dolanmış, hep geriye atıyor…
Adım adım çiğniyor, eziyorsun canımı derinden.
Ey gözlerine yedi kat püsküllü alem serdiğim..!
Konuşsan da ayrılığı intizarınla,
Yüreğimde susuyorsun sevdiğim!

Bir nehir uykusuzluğu var gözlerinde…
Kelimeler ıslanarak sızıyor nefesinden.
Sen rüyaları uyandırırken göz kapaklarımda,
Cümleler boğularak uzanıyor yürek kıyısına birden.
Ey kaşlarına uçurum meltemiyle değdiğim..!
Vursan da anıları bizarınla,
Yüreğime gömüyorsun sevdiğim!

Bir yangın telaşı var adımlarında…
Kelimeler tutuşarak firar ediyor sesinden.
Ay ışığına dayarken bu sisli bakışlarımı,
Kim bilir hangi şehrin sokak lambalarında üşüyecek gölgen.
Ey adına, şahikalarda açan gonca dediğim..!
Kaçırsan da aydınlığı ruhsarınla,
Yüreğimi söküyorsun sevdiğim!

                               Kadim Dolunay

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.823
  • 227.510
  • 28.823
  • 227.510
# 03 Şub 2016 09:58:13
O
Dil ne bilir,şekeri şerbeti,
Aldıgın lezzeti,baldanmı sandın!
Ne arı,nede ağaç verir nimeti
Elmayı,narı daldanmı sandın!

Baharı gönderir al gelin gibi,
Bir hazineki görünmez dibi,
O Cemil'dir Cemal O'nun tecellisi
Güzeli yeşilden,aldanmı sandın!

Çok istesende inadın olmaz,
Takdirden öte muradın olmaz,
O uçurursa,senin kanadın olmaz,
Uçmayı kuştan,kartaldan mı sandın!

O'nun emriyle göktedir varlıklar,
O'nun emriyle yerde kalabalıklar
O dilerse,kavağa çıkar balıklar
Şu düzenli hayatı faldanmı sandın!

Gördüğün,göremediğin...göz O'nun
Bildiğin,bilemediğin...öz O'nun
Dediğin,diyemediğin...söz O'nun
Kelamı dudaktan,dildem mi sandın!

O dilerse, azlar çok olur,
O dilerse varlar yok olur,
O dilerse açlar tok olur,
Tokluğu paradan puldan mı sandın!

İbrahim duada Nemrut!un ateşinde,
Ateşler gülzar olur,türlü esrar işinde,
Oğul razı kurbandır babasının peşinde,
Kesmeyen bıçağı İsmail!den mi sandın!

Zulmün kucağında Musalar doğar,
Açılır Bahr-ı Ahmer küffarı boğar,
Sükut edince esbap bıldırcın yağar,
Yoksa nusreti ebabilden mi sandın!

Kah gülersin,kah dilhunsun gözyaşına,
Gün olur tuz bulamazsın aşına,
Dün,bugün ne geldiyse başına,
Eden O'dur,eyleyen O...kuldanmı sandın!!

Ateşini söndürdün,suyuda kaldın
Sütünü içtin de,koyunda kaldın,
Dünyayı evlattan maldan mı sandın,
Bülbülün zarını gülden mi sandın!

O'nun sanatı varlığın nakışında,
O'nun şefkati ananın bakışında,
O'nun rahmeti suyun akışında,
Suyu pınardan gölden mi sandın!

Ellerin titrer,fer kesilir gözlerde,
Kapılırsın pek amansız bir derde,
Maraz,musibet ancak bir perde,
Kul!Eceli Azrail'den mi sandın!

A'male bakarsın ateşi tartar,
Rahmete bakarsın ümüdi artar,
Kurtar beni ALLAH'IM kurtar,
Gönül Necatı amelden mi sandın!!

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK