Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 17 Haz 2010 03:20:42
                   Regaip Kandili Duası
Günlerden Perşembe,
Aylardan Haziran
2010'nun sıcak yazında,
Mübarek gecenin hazında,
ALLAH'ım sen büyüksün,
Ellerimizi açtık yalvarıyoruz,
Şuur ver bize, şuur ver ALLAH'ım.
Kan kokusu sarmış bütün dünyayı,
Soluduğumuz havadan tiksinir olduk,
Gaflet uykusunda, uyuydukça uyuduk.
Uyandır bizleri, uyandır ALLAH'ım.
Biri satar petrolü, yatar aşağı,
Öbürü olmuş, haçlıların uşağı,
Her gün dökülür; Müslüman kanı..
Hani nerde Araplar,
Nerede Müslüman devletleri!
Irak işgal altında,
Filistin de zulüm var;
Lübnan yerle bir,
ALLAH'ım yardım et,
Yardım et mazlumlara
Akıl ver bütün Müslümanlara.

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 04:38:48
 NERDESİN

Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: -Nerdesin?

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden,
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin.

 AHMET KUTSİ TECER

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 04:42:12
BİLİYORUM SANA GİDEN

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

 CEMAL SÜREYA

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 17 Haz 2010 10:21:51

h.n.a.

SONA DOĞRU

Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim,
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim.
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen,
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.
Herkese bir özleyişle yaşar... Ben de öylece

Altaylar’ın ve Tanrıdağ’ın çevresindeyim.
Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara
Son menzilin hüzün dolu kâşanesindeyim.
Artık veda zamanına pek fazla kalmadı;
Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim...

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 13:20:09
BİRAZDAN GÜN DOĞACAK

 
Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı

Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın

Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak

Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana

O inanmışlar çağının.

 

Zaman akar yer direnir gökyüzü kanat gerer

Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde

Karanlığın ormanında iman güneşidir gözünüz

Soluğunuz umutsuz ceylanların gözyaşına sünger.

 

Gün doğar rüzgar eser bulut dolanır

Rahmet şarkısı söyler yağmurlar

Alnınız en soylu isyandır demir külçelere

Gürültü susar ses donar sevgi tohumu patlar

Sessiz bir bombadır konuşur derinlerde.

 

Ey bizim sabır yüklü toprağımızın kutsal ağacı

Sen bize hayatsın umutsun mezarlar kadar derin

Bizi tutan bir şey varsa dirilten o sensin

Üzerinde uyuduğumuz yavru kuşların tüy renkli sıcaklığı.

Ey damarlarımızda donan buz yüzlü heykeller beldesinden

Yıkıntılar sonrası sığındığım şefkat anası

Ey dağları yerinden oynatan ses ey mermeri toz eden rüzgar

Ey alemi donatan ışık toprağa can veren el.

 

Gün olur toprak uyanır uyanır böcekler

Sarı bozkır titrer çıplak dağlar yeşerir gök yıkanır kirli

dumanlardan

Su coşar deniz kabarır canlanır ölü şehirler

Yemyeşil bir rüzgar eser yıldızlar arasından.

 

Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü

Çatlayacak yalanın çelik kabuğu

Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu.


---erdem beyazıt--

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 15:13:45
MARAKEŞLİ MAROC BİLGE

Aşk Kafdağı'nın ardında!
Diye duymuştum..
Ama Kafdağı diye bir dağ
...Hiçbir coğrafya atlasında yoktu..
Aklı olan,kalbi olan herkese
Hatta delilere bile sormuştum,
Aşk nerede?
Aşk nerede?..
Bilen çıkmadı..
Gittim taa Atlas Okyanusu'na
Aradım belki rastlarım kokusuna
Casablanca'da..
Tanja'da..
Tetuan’da.. yookk..yoookk…

Marakeş'te..''faniler meydanı'nda
Maroc bir bilgeye sordum..
Dedi ki a oğul ne ararsın aşkı?..
Dedim ey bilge
Söylee dellendirme beni
Zaten zor topladım kendimi
Bulamazsam çarpılırım
Eksilirim
Bölünürüm
Dedim,söyleee,bulamazsam
Çatlar ölürüm..
Dedi a oğul
Yazık etme kendine
Aşk kafeste
Kalûbelâdan beri..




Dedim kafes nerede?
Yüzü gibi siyah
Gözleri gibi simsiyah ellerini
Bastırdı göğüs kafesime
Dedi aha sana kafes..
Boşa ararsın aşkı…

Nefes gibidir aşk amma
Değildir Kaf'ta
Fizan'da
Fas'ta..
Su gibidir aşk amma
Değildir Hint'te
Pasifik'te
Atlas'ta..
Ne arzdadır,ne semada
Aşkı yüreğinde ara

Dedim Temmuz nedir,dedi aşk..
Dedim Zülal nedir,dedi aşk..
Dedim Heval nedir,dedi aşk..
............................. ............
Dedi ''etme'',
Olmaz her kula nasip
Aşık'a helaldir aşk..

Kadir SEZER

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 17 Haz 2010 16:42:01

BUL ARTIK BENİ..
haykirmak sevinçten...
Sahi ne kadar zaman oldu mutluluktan gökyüzüne haykirmayali?
Içimin içime sigmadigi sevinçleri yasamayali?
Bir çiçegi koklarken, bir köpegin basini oksarken,
Duydugum mutlulugu kaybedeli ne kadar zaman oldu?
Bu ufacik seyler mutlu ederken beni,
Simdi ufacik seyler yetiyor hüzünlenmeme.
Içimde bir seyler kördügüm olmus, çözülmeyi bekliyor.
Paslanmaya yüz tutacak neredeyse en güzel duygularim...

Neden bulmuyor mutluluk beni?
Neden kaçiyor benden?
Ne ben tam olarak kovalayabiliyorum onu,
Ne de o bana geliyor bir adim.
Aramizda koskoca daglar var bizim...
Bazen ona hiç ulasamayacagimi düsünüyorum.
Korkuyorum...
Adi mutsuzluk olan olan bir hayat geçirmekten korkuyorum.
Ben mi çizdim bu yolu kendime,
Ben mi seçtim mutsuzlugu, yalnizligi bilemiyorum.

Ne olur mutluluk, ne olur bul artik beni!
Öylesine özledim ki, öylesine hasretim ki sana bilemezsin!
Yazik bosuna geçen su sensiz günlerime, gençligime...
Ne olur gel artik!
Gel de isildasin su gözlerim,
Yüzüme renk gelsin,
Yeniden harekit etsin damarlarimdaki kan,
Yine sarkilarini söyleyeyim coskuyla.
Içim içime sigmasin yine,
Kosar adim geçeyim su yokuslu yollari...

Bak... Bak iste buradayim.
Belki de yanibasindayim
Açtim yüregimi sana
Görsene beni!
Ne Olur Mutluluk Bul Artik Beni!

alıntı
 

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 17 Haz 2010 16:47:30
Yalnız Değiliz
Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.

Şafakları ben balığa çıkarım
Akan akmayan sularda
Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden   
Bir bahar akşamı dünyada.
Ben dört duvar arasında değilim
Pirinçte, pamukta ve tütündeyim,
Karacadağ, Çukurova ve Cibalide.

Zehirli kör yılanları
Ve sıtmasıyla
Gün yirmidört saat insan avında
Karacadağda çeltikler.
Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi
-  Ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
Sol omzunda nazarlık,
Dağ başında unutulmuş üşümüş,
Minicik bir aşiret kızının  -
Damla-damla, berrak olur pirinci.
Kamyonlarla, katır kervanlarıyla
Beyler sofrasına gider...

Çukurovam,
Kundağımız, kefen bezimiz
Kanı esmer, yüzü ak.
Sıcağında sabır taşları çatlar,
Çatlamaz ırgadın yüreği.
Dilerse buluttan ak,
Köpükten yumuşak verir pamuğu.
Külhan, kavgacıdır delikanlısı,
Ünlü mahpusanelerinde Anadolumun
En çok Çukurovalılar mahpustur,
Dostuna yarasını gösterir gibi,
Bir salkım söğüde su verir gibi,
Öyle içten
Öyle derin,
Türkü söylemek, küfretmek,
Çukurova yiğidine mahsustur...

Tütünü bilir misin?
"Kız saçı" demiş zeybekler,
Su içmez her damardan,
Yerini kolay beğenmez,
Üşür
Naz eder,
Darılır
İki parmak arasında kıyılmış,
Bir parçası var kalbimin
İncecik, ak kağıtlara sarılır,
Dar vakit yanar da verir kendini.
Dostun susan dudağına...

Sokaklardan,
Kıyılardan,
Gök mavisinden,
Ekmeğinden,
Canevinden ayrı düşmeye
Yani bütün hasretlerin kahrına
Ve zehrine çaresiz kalmaların,
İlk nefesi Hızır gibi yetişir
Cibalide sarılan cıgaranın...

Tütün isçileri yoksul,
Tütün işçileri yorgun,
Ama yiğit
Pırıl - pırıl namuslu.
Namı gitmiş deryaların ardına
Vatanımın bir umudu...

Ahmed Arif

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 19:29:37
Gecede bir uyku,
uykunun içinde ben...
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen
...
uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben...
bir yere gidiyorum,
delicesine...
aklımda sen.

ben seni seviyorum,
gizlice......
el pençe duruyorum,
yüzüne bakıyorum,
söylemeden tek hece.

seni yitiriyorum,
çok karanlık bir anda...
birden uyanıyorum,
bakıyorum aydınlık;
uyuyorsun yanımda,
güzelce....

( ÖZDEMİR ASAF )

Çevrimdışı HrşyGüzeLOLacak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 895
  • 1.650
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 895
  • 1.650
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 22:54:41
...

Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka
sonuçları bir bir gözden geçiriyorum
pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can
madenlerin buharından elde edilen büyü
bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular
nelerse ki yaşamak sözünü âsi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala.

Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği bir akşamdı
hiçbir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.

Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum:
Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar


İsmet ÖZEL

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 22:55:43
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi…
Ağladım.

Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
Sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu…
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.. .
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
Bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir sure sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karsı olması gerektiğine aydım.

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.

Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının,
Yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.

Her canlının ölümü tadacağını,
ama sadece bazılarının hayati tadacağını öğrendim.

Dostlarım,

Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya...
Kalp durur...
Akil unutur...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur...

Hz. Mevlana

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 23:19:05
Hava ayaz titriyor ellerim
Seni düşünürüm
Daha bir üşürüm kendimden geçerim
Kolay değil seni sevmek
Seni sevemez kimse benim gibi
...Bu ayazda üşümez kimse
Benim gibi
Seni kimse sevemez
Seni sevdiğim gibi
Hava ayaz titriyor ellerim
Yine seni düşünürüm
Ben her üşüdüğümde
Seni düşünürüm
Ben seni düşündükçe
Hep üşürüm
Üşürüm
Seni düşündükçe

Çevrimdışı winie

  • Uzman Üye
  • *****
  • 852
  • 705
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 852
  • 705
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Haz 2010 23:42:22


Bu Gece Son



bu gece son
biraz sonra bu kapidan yine cikip yine vuracagim kendimi
yollara kimbilir kac kere
islanicak yuregim
mutlu ol iyi bak kendine
ne olur gozun arakada kalmasin
uzun uzun seneler var onunde
kim bilir belkide aciya alisirsin alisirsin
bu gece son
 
Levent YÜKSEL

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 18 Haz 2010 00:40:27
               Seninle Olmanın En Güzel Yanı

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
 ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...
Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek...
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...
Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.
Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.
Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki.
Olsaydın avuçlarım terlemezdi...
Isırmazdım dilimin ucunu...
Özlemezdim seni yanımdayken.
Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten.
Islanmazdım yağmurlarda...
Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...
                                             Can YÜCEL


 



 

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 18 Haz 2010 19:31:50
BedeLini YüreğimLe Ödediğim En Masum Günahımdın...
“ Varlığın acı veriyor olsaydı bana;
Seni ölüme sevmez,
Gelmeyeceğini bile biLe seni beklemezdim hala.

Ben sensizlikte bile "seni yaşıyorum" sevgili... ”
“ Sen bana “ bir ömür “ uzakken ben sana bir nefes kadar yakınım sevgili.

Gelmeyeceğini bile bile ben hala seviyorum seni. “

Gün gelecek,
Adımı unutmak zorunda kalacaksın
Puslu gecenin yorgun sabahında.
Bir kibrit çakıp yaşananlara,
Tek tek yakacasın benli hatıraları
Ömür defterinin en masum günahında.

Duvarlarında asılı takvimlerden düşen
Bir gün gibi,Ağladığında yüreğine gömülen
Bir hüzün gibi
Yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarında.
Ama ben sana inat,
Yokluğuna inat,
Bedenimle közleneceğim günahlarında.

Seni benden alan kadere,
Tek bir kelime etmeden
Seni içimde yaşatacağım.
Çünkü ben senin;

“ Bedelini yüreğimle ödediğim
En masum günahımdın….”

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK