Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 20 Haz 2010 02:28:47
Cana telaş düştü, göze ateş,
Kalbe gam çöktü, gönüle gurbet.
çarpıcı havalar, geniş yollar ve kanda izler, sonra yaralar, kanayan yaralar.
Galibin habercisi, acının müjdecisi, nefesin azraili, kötünün kolcusu, yalanın söyleyicisi.
Hana hamama, yola mekana, sana – bana,
karanfile yolcuya, samana samanlığa;
cana, canana ateş düştü.

Sinekli bakkala, tazegül fırına, yoğurtcu çocuğa, seyyara – simitciye,
havada teyyareye, kalpte kıbleye,
sana – bana ayrılık düştü.

Ölümün haberi, yazgının kaderi, zalimin sözü, şeytanın dili,
bir karanlığa; birde yaşama düştü.

çekip giderim, kalmam giderim, söylemem giderim, susar giderim, ağlamam giderim,
vurur giderim, sıkar giderim! devri bitti.
Kara düzen vermez mola, otobüsler gelmez ola, sular akmaz çicekler açmaz ola,
sen benden gider ola, dost bir kula satar ola.

Ne telaş ne aşk nede meşk kalmadı
sıkıysa dur sözünde, sıkıyorsa kal kederin içinde
sonra çek çekebiliyorsan, git gidebiliyorsan devri başladı acının ve ateşin en dibinde

Ihlamur kokuları, mavinin yankısı, göğün ebem kuşağı, selvinin gölgesi dağların dumanı,
erimemis karı ve yolların hasreti, kavuşmanın lezzeti, mektubun sızızı, mendilin alı,
sözün gümüşü, sükutun altını hiç biri kalmadı
..ve hiç biri yaşamıyor adı yalan olan iklimde.

 

Öze kan düştü,
söze ateş,
yüze keder çöktü
ömre gurbet..

Asi boranlar, sarp yamaçlar ve ömürde hatıralar sonra karalar,
soğuk havalar..
gelmişin ve geçmişin, soytarılığın pirimcisi, yalakanın şakşakcısı, zamanın gözcüsü, ölü sevicisi.

Gerçeğe – yalana, toza – toprağa, sana – bana
kafeste kanaryaya, yolda yolcuya, cana, canevine..
Temiz saydığın herşeye ve damarlarındaki kana

Sonra yabana, asiye, mazluma, güzele, çirkine..
Dedimya herşeye, güzel saydığın, sevdiğin, önemsediğin, bakmaya kıyamadığın, koklamaya doyamadığın,
söze, özümüze, sana – bana,

. sonra temmuza;
birde bitmeyen aşkımıza..
önce ayrılık / sonra ateş düştü ..

Murat İNCE

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Haz 2010 02:59:19
            Kul Hakkı Yiyenler Utansın

Müslüman kul hakkı yemeyin dersin
Siyaset kardeşi olan utansın
Menfaati için rüşvetler versin
Irkçılık yapanlar onlar utansın

Adaleti hakkı üstün tutanlar
Hakkın düşmanıdır bizi yutanlar
Dini öğretmeyip hep uyutanlar
Zorbalıkla hakkı ezen utansın

Ben ne söyler isem işte hak diyen
Kurumları tutan kul hakkı yiyen
Vahşet çağlarının libasın giyen
Örtüye saldıran zalim utansın

Gençlik bunalımda çaresi nedir
Haramı tanıtma helâli yedir
Haramı yediren vampir enedir
Gençleri uyutan düşman utansın

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 20 Haz 2010 04:15:49
 SANA BAKMAK

her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır...

(yılmaz erdoğan)

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 20 Haz 2010 10:57:25
SUSARAK DA SÖYLENECEK SÖZ VARDIR
Her gönülden bakan bir çift göz vardır
Susarak da söylenecek söz vardır

Küllense de alevlenir an gelir
Yürek varsa, bir yerinde köz vardır

Sevda ikliminin yalnızlığında
Sıcakların üşüttüğü yaz vardır..

Ağrısız başların mutluluğunca
çokların da imrendiği az vardır..

Kendinin farkına varır yandıkça
Bilir misin öz içinde öz vardır..

Tebessüm doldurur acılarına
iç yüzünü gizler nice yüz vardır..

Vardır elbet vardır.. kendi boyunca
Bu çizgide eğri vardır, düz vardır..

çile çiçekleri tahammül açar
Gecelere doğan bir gündüz vardır..

Her gönülden bakan bir çift göz vardır
Susarak da söylenecek söz vardır..

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Haz 2010 11:33:24
Gurbet akşamlarının,

Gözyaşıyla ıslanan yalnızlığını

Bilirmisin...

Ve...

Bilirmisin martı sesindeki acılığı

Heykellerle konuşup,

Kuşlarla yemek yediğin

Ve....

Bitmeyen akşamlarda

Gölgenle dolaştığın oldumu

Ve...

Oldu mu?

İsmini duymak için

Kendine seslendiğin

Sevmesini biliyorsa insan

Ve...

Aşk dokuyorsa yüreği

Yaşıyor demektir.

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 20 Haz 2010 12:00:13
Yokluğunda Prangalar Kırdı Gözyaşlarım,
Hasretin Bağladı Elimi Ayağımı,
Varlığın Bu Şehirdeyken Seni Sevmek,
Ölüm Oldu Bana Ölüm Sevgilim Sensizliği Kalbime Söylemek!


Acıları Vurdum Yüreğime,
Kimse Sorma Halin nedir diye!
Bir Seni Sevdi Bu kalbim Sessizce,
Sende Bırakıp Gittin beni Sebepsizce!


Yarınlarımı Sana Yazmışken,
Şimdi Siliyorum Gözyaşlarımla Sana Alışmışken,
Bir Bıçak gibi Kestin Sevgimi Sana Bağlanmışken,
Şimdi Resmine Bakar Ağlarım, Sne Beni Bitirdin ya ben Ona Yanarım!


Sabahlarımın Adı Sendin,
Sen Aslında Güneşimdin,
Seninle Nefes Alır, Seninle Bakardım hayata,
Gecelerimi Aydınlatan Gözlerindi Hayatımda,
Seni Yaban Elller Gibi Çekip Gittin Usulca.


Kime Ağlar Kime Yanarım?
Sensiz Kalmışım Ne Yapayım?
Bir Sen Vardın beni Hayata Bağlayan,
Seni Kopardın beni Acımadan Hayattan!!!


Dertler Dolmuş Kalbime,
Derman Sensin Sanırdım Derdime,
Sende Dertler Bindirdin üstüme!
Git Hadi Bırak beni Kendi Halime!!!


Sende Yalan Oldun Gözümde,
Sen Aslında Yalancıydın Özünde,
Hep Bekledim gelirsin diye günün birinde,
Sadece Kötü Haberin geldi, imzayı Attığın gece!!!


Beyazlar içinde gülmek istedim,
Sana Beyaz Güller Hediye Etmek isterdim,
Sana Kefen Değil Bir Yüzük Almak isterdim,
Ölüm Oldu Adımız, Toprak Oldu Yaşadıklarımız!


Dilimde Aşkının Adı,
Ellerimde Elinin Sıcaklığı,
Gözlerimde Gözünün Işığı,
Seviyorum Seni Gülüm Sensin Aşkımın Fermanı.


Gecenin karanlık Yüzüdür Hayatım,
Ben Karalıklarda Yaşamaya Alışığım,
Güneş Gördümü Gözlerim Seni Hatırlarım,
Sendin beni Birzamanlar Hayattaki Amacım.


Kimine Sevadyı Öğrettik,
Kimine Aşkı Gösterdik,
Kimine Delikanlı Sözü verdik,
Senin Gibi Sözümüzden Geçmedik!


Aşk Güzledir Ayrılık OLmasa,
Sevgi Güzeldir, Sevilen Oldukça,
Nefes Almak güzeldir, Nefes Veren Yaşattıkça,
yakışırmı Bu Canı Almak Vefasızca Sevgilim


Ümitlerimi Bıraktım Sonu olmayan Boş Yollara,
Hayatı Attım Bir Kenara,
Sildim Adını, Kalbimden usulca,
Derdime Dert Kattın, Seni yaşadıkça!


Mutlulukmu verdin Bana Güleyim?
Huzurmu verdin Bana Seveyim?
Güvenmi verdin bana, Düşünmüyeyim?
Sadece Ayrılık Getirdin Bana, Bitirdin Beni Bu yaşta!


Sen Bir Hayata Değil, Bir Dakikaya Değmezsin,
Sen Bir Ömüre Değil, Bir Söze Gidersin,
Sen gerçekleri Değil Yalanları Seversin,
Sen Güneşde Değil, Ancak Gölgemde Gezersin!!!


Her Yağmur Tanesi Sana Olan Bedduamdır,
Her Şimşek Sesi Sana Olan isyanımdır,
her Ağlayan Çocuk Kalbimin, Yansımasıdır,
Her Aldatılan Aşık, benim Arkadaşımdır...


Kuralına Göre Değil, Kuralıma Göre Yaşarım!
Sözlerinle Değil, Sözlerimle Hayatıma Bakarım,
Sevginle Değil, Sevgimle Kendime Bakarım,
Sen Rahat ol, Ben Kendimle Barışığım...
Senin Gibilere Alışığım...

 :'(  :'(  :'(

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Haz 2010 14:58:06
Ne özledim seni bir bilsen
Nasıl tütüyorsun burnumda,
Yutkunamıyorum seni andıkça,
Hatta nefes alamıyorum
Cüzdanımdaki resmine baktıkça
Issız gecelerimde
Hayaline kapılıyorum sessizce
Şimdi olsaydı diyorum,
Okşasaydı saçlarımı,
Islak gözlerimi silebilseydi,
Bu kadar erken gitmeseydi de
Telimi duvağımı görebilseydi.
Yaşasaydı da dağ dağ gerilerde olsaydı.
Telefonda duyabilseydim sesini,
Rüzgârlar getirseydi kokusunu,
Bir mektubu bir selamı gelseydi
Yılda bir, hatta on yılda bir görseydim,
O benim buğulu gözlerimden
Ben onun mis kokulu ellerinden öpseydim.
Koklasaydı bağrına basa basa
Saçının her teline
Bin buse kondursaydım.
Göğsünde uyusaydım
Bastığı yerlere sürseydim yüzümü
Ama hasret koymasaydı gözümü
Babam deseydim doya doya
Beraber yudumlasaydık çaylarımızı
Beraber yaşasaydık yaşayamadıklarımızı
Sadece rüyamda değil,
Yanımda görebilseydim.
Babacığım keşke seninle aynı gün ölebilseydim.
Ardında aslında mutsuz bir nefes bıraktın,
Kulağımda çınlayan bir hoş ses bıraktın.
Hakkın yoktu, inan hiç hakkın yoktu
Beni çok erken yetim bıraktın.
Ah! Bir bilsen seni ne çok özledim.
İnan o çocuk ruhumla
Gelirsin diye yıllarca bekledim.
Hiç inanmadım öldüğüne,
O çizgili pijamalarınla
Pencerenin önünde buluvereceğim sandım hep,
Uzansam tutacağım sandım
Günde bin kez uzandım,
Bir kez bile tutamadım.
Gördüğüm her ak saçlı adamı
Sensin sandım zaman zaman
Karşımdasın gibi gördüm kimi an
Ama kayboldun duman duman.
Ah bir bilsen babacığım,
Bu yetimlik ne yaman.
Sen gittin gideli sevmiyorum bayramları,
Yalan değil kıskanıyorum
Babalı olanları...
Hele o babalar günü var ya babacığım;
O gün kahroluyorum.
Sanki, derin
Sanki, dipsiz kuyularda boğuluyorum
.......... :'( :'( :'(

Çevrimdışı Mimoza12

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 62
  • 191
  • 62
  • 191
# 20 Haz 2010 15:11:30
Öğretmenim Ben…

Güllere adanmış bir ömür benimkisi…
Gonca güllere, kırmızı güllere…
Sarı papatyalara…
Mor menekşeler…
Beyaz zambaklara…

Öğretmenim ben, öğretmen…
Yarınların fidanlarını yetiştiren bahçıvanım
Bahçemde renk renk goncalar var
Açılmayı bekleyen…

Öğretmenim ben…
Karanlıklar içinde bir aydınlık
Güneşin solmaz yüzü
Ayın halesi
İnanmış gözlerin mavisiyim…

Öğretmenim ben…
Cehaleti Buz Dağı bellemişim
Buz Dağı’nda açan kardelenlerim var
Umut yolunun yolcusu kardelenlerim…

Öğretmenim ben…
Körpe sinelerdeki emsalsiz heyecan
Küçücük parmaklardaki kalemin mürekkebi
Kanayan yaralara merhemim…
Yarının türküsünü söyler dudaklarım
Yetse gücüm dünyaları kucaklarım…

Öğretmenim ben…
Gelincikler yetiştiren bahçıvanım
Kütahya’da çini işleyen Ahmet
İzmir’de pamuk toplayan Hasan
Iğdır’da ekin biçen Musa’yım.
Toprağa atılan tohumum ben
Bire bin veririm, şuhut rüzgarlara rağmen…

Öğretmenim ben…
İşçimin elinde kürek
Memurumun elinde kalem
Çiftçimin elinde tırmık
Yetimin gözünde gözyaşı
Mehmet’imin kalbindeki umudum…
Kaybedilmiş ne varsa
Arayıp bulmaktır niyetim.
“Doruklarda bir millet görmek”
İşte en büyük hedefim…

Öğretmenim ben…
Kandil’de nöbet bekleyen er
Gabar’da ardından vurulan Ömer
Yüksekova’da türkü söyleyen Hüseyin
Cudî’de ölümü soluklayan Ali
Havar’da yolları gözlenen Yasin’im...
Şehit anasının çıldırtan çaresizliğiyim…

Öğretmenim ben…
İlim irfan saçmalıyım milletime.
Aydınlığım yüreğimde, koşmalıyım
Kars’tan Erzurum’a; Muş’tan Bitlis’e.
Çalmadığım kapı kalmamalı memlekette
İyiyi, güzeli, doğruyu anlatmalıyım herkese
Çünkü ben öğretmenim…
Doruklara namzet bir milletin
Doruklardaki sesiyim…

Öğretmenim ben…
Zambaklar yetiştiren bahçıvan
“Şirin” sevdiğini arayan Ferhat’ım.
Kimi zaman anne, kimi zaman babayım
Gündüz tarla süren ırgat, gece yarısı doktorum.
Muğla’ da Faruk, Konya’ da Süleyman
Ankara’da Yusuf’um…

Öğretmenim ben…
Cehalet ateşine bir damlacık suyum
Haklının yanında, haksızın karşısındayım.
Kan soluklayanlar çok çekti elimden.
Öyle ki,
Yetiştirdiğim fidanlarım
Çorağı sulak, ırağı yakın etti.
Zalimi rezil, hoyratı selsebil etti.
Dünü bugün, bugünü yarın etti…
Dedim ya…
Öğretmenim ben…
Doruklara namzet bir milletin
Doruklardaki sesiyim…
Öğretmenim…


 Ahmet Fasıl

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 20 Haz 2010 15:31:08
Güvenemiyorum...

Kara bulutları üzerime hüzün diye yükledi hayat
Sevdiklerim huzur vermiyor bana
Yalanlarla dolu bir dünyayı kim ister ki yaşamak
Sevgisiz geçen dakikalardan,günlerden almıyorum hiçbir tat.
Yaşamak fiilinden sonra gelir sevmek
Her yağmurun ardından gökkuşağı çıkarabilmektir marifet
Mutlu olmak için yaşamayıda,sevmeyide katıksız bilmek gerek
Yıkılan duvarlarımı aşıyorum,yeni mutluluklara ağlar örüyorum
Düştükçe her yeni gün dahada güçleniyorum,ama insanlara güvenemiyorum...
Kendime dersler çıkarıyorum her yitirişlerimde
Kabullendim artık hayat benim çözemediğim bir bilmece.
Etrafımdaki herkes takmış bir maske...nasıl güveniyim sizce?

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 20 Haz 2010 15:33:35
Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim

Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

                                      can Yücel

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Haz 2010 15:36:07
Hiçbir çocuk bana baba demedi
Ben hiç baba” olmadım ki..

Baba diyen tatlı sesi
...Sokaklarda, komşularda duydum
Sokaklarda, komşularda gördüm onları.
Koşuyorlar, gülüyorlar, oynuyorlardı,
Ana diyorlardı, baba diyorlardı
Koşup sarılıyorlardı boyunlarına
Analar, babalar çocuklarını
Öpüyorlar, okşuyorlar, seviyorlardı;
Hiçbir çocuk içtenlikle, sevecen
Atılmadı, sarılmadı boynuma
Benim hiç çocuğum olmadı ki..
Sevgilerin en kutsalı çocuk sevgisi
Seslerin en güzeli baba diyen ses
Ben hep bu türkülü sesi dinlerim
Ben hep baba diyen sesi duyarım
Bir çocuk bana doğru koşsa uzaktan
Onu, birden sımsıcak ruhumla kucaklarım..

Geceyarısı bir çocuk ağlasa uzaklarda,
Anasından, babasından önce duyarım..

Günün haber saatlerinde,
Radyoda, televizyonda
Dergilerde, gazetelerde
Yollarda, sokaklarda
Öldürüldü, öldü derler
Ah. .. yavrum derim..

Oysa ne öleni bilirim,
Ne öldüreni.
Çaresiz alıp başımı giderim,
Ağlayan analarla, babalarla beraber
Uykuyu gözlerime haram ederim..
Oysa hiç bir çocuk bana baba demedi,
Ben hiç baba olmadım ki. ..

*Ahmet Tufan ŞENTÜRK*

Çevrimdışı gül_beyaz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 87
  • 151
  • 87
  • 151
# 20 Haz 2010 17:58:16
              Mona Roza


Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak
Mona Roza, siyah güller, ak güller

Ulur Aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza ben bir deliyin
Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin Ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatır her zaman bana
Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallarda durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli olur bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir södü lambalar
Uyu da turnalar girsin Rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konarlar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! Beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
  Hayatla  doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar Su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım uymaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev Alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyveler sabırla olgunlaşırmış
Bir Gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsemen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak
Mona Roza, siyah güller, ak güller

(sezai Karakoç)

Çevrimdışı gül_beyaz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 87
  • 151
  • 87
  • 151
# 20 Haz 2010 18:01:05
SÜRGÜN

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir toz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da Emirgan'da
Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

 SEZAİ KARAKOÇ

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 21 Haz 2010 13:53:31
Sitem

Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim
Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim
Yar yar... Seni karasaplı bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım
Yar yar... Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var...

(bedri rahmi)

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 21 Haz 2010 14:40:42
ALIŞAMADIM


Sen geçtin yine ben sınıfta kaldım;
Bir türlü yanına ulaşamadım.
Sevda sınavından teşekkür aldım;
İhanet dersine çalışamadım...

Gözlerim kapansa uykusuzluktan,
Korkarım hocama saygısızlıktan,
Bir örnek istedi duygusuzluktan;
Seni diyecektim konuşamadım...

Vefasız olmayı bilmedim diye,
Adını kalbimden silmedim diye,
Okuldan atıldım gülmedim diye;
Tebessüm etmeye alışamadım...

(cemal safi)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK