Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ayşaf

  • B Grubu
  • 171
  • 421
  • 171
  • 421
# 31 May 2017 13:04:50
‘Çocuklarımdan  başka  dostum  olmadı  ömrümde.’

Alçaklara  yalnız  tenim  kalacak
Teslim  olmayacak  kalbim
Al  işte
           Sana  emanet  ediyorum
           Tertemiz  kanlı    kalbimi
Sen  ey  katlimin
Hilesiz  gözlemcisi  Şafak
Yeni  bir  güne teslim ederken
Vakti
Köhne  pencerelerinden  uğra
                       Dostlarıma
Yanı  başlarına  bırak
  Kıpır  kıpır
   Emanetimi..!

                  İlyas  Has@Şafak GERGİN

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.812
  • 227.458
  • 28.812
  • 227.458
# 31 May 2017 22:04:23
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Sana herşeyimi anlatacağım
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

Garibim her taraf bana yabancı
Dertliyim çekinme doldur be hancı
İlk önce kımıldar hafif bir sancı
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

Bende bir resmi var yarısı yırtık
Yıllardır evimin kapısı örtük
Garip bir de sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş

İşte hancı ben her zaman böyleyim
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
Kaldır artık, boş kadehi n'eyleyim
Şu bizim hesabı gör yavaş yavaş

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 01 Haz 2017 08:26:15
Bakiyesi Akibeti' ne yetmeyen Bir Aşk' ta
Zaman altından zaman yürütür ayrılık..

Yastık altında biriktirilen Düş' lerin
Bozdurulma sebebidir gözlerin
Vakit' e sıkışılan anlarda...

Dün ile Yarını birbirine Bağlayan Bugündür
Bugün se yalnızlığın doğumgünü
Pastada adım mum yerine
Yas' ım kadar
Arkandan tuttuğum..

Tuttuğun dilek kadar ayrıyım senden
Aynaya baktığın kadar Sen.
Yaşlanmış mıyım
Yaşanılmış mıyım
Yaş erdiremedim bu işe..

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 01 Haz 2017 11:23:48
AŞK BAŞLAMADAN GÜZEL

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....

Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 01 Haz 2017 11:53:48

Unutuyorum kentin kirini denize bulaştıkça
Hayat kendini kuruyor, aklımdan çıkmıyor
Çocukluğum. Ardıma takılıyor yüzüm
Çirkin, korkak, şımarmaktan utanan
Ve tanrıya çokça sığınan Herşeyde bir merak bırakıyorum, yarım kalıyor
Bıkkınlığım, hevesim, sevgim, çok şey
Aşk beni yaratıyor içimden doğru
Çıkıyorum, konuşuyorum, güzelleşiyorum
Dostlarım oluyor. Sanki ben ben olmasaydım da olacaktı bunlar
Bir baca tütecekti yine de, bir çiçek açacaktı
Neden insanların ilgilenmediğine şaşarak
Eskidikçe büyüyen bir dünyada yaşamak
Biraz daha kirlenerek yaşamaktır.
Lüzumsuz şeylere katlanmak
Ruhuna ıramaktır. Unutuyorum, şehrin gürültüsünü sesine yaklaştıkça
Bülbülün kuşluğunu unutuyorum,
Seni bir melek gibi duyumsuyorum
Ve aşkı kuşkulardan arıtıyorum
Şehri unutuyorum..

İlhami Atmaca'

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 01 Haz 2017 12:21:24

Gözlerin telaşlı bir ayrılık soluyordu,
Ellerinse bir gidişin önsözünü okuyordu bana.
Gidiyor musun ey yar ?
Bu sessizlik bana fazla gelecek biliyorsun.
Kanımla tutuşuyor geceler ve ben dört yana savruluyorum
Oysa sen dönüşlere tövbeli bir yola
Bensiz çıkıyorsun…
Saatler kemiriyor beynimi, zaman duruyor sanki
Söyle yar, bu gidiş neyin sebebi.
Aylar kaçak, yıllar esir olacak,
Bense kırık bir martı kanadı gibi,
Her yeni günde yeni acılar büyüteceğim.
Yastığımdaki hayalet seni soracak her gece
Bense sensiz uyanacağım düşlere
Ayaklarım takılacak belki, zaman bir gidişe düşeceğim.
Şimdi gittin mi yar, bıraktın mı beni?
Bensizlikte yürüdüğüm mevsimlerde öldürdüm ben geçmişimi
Bu ayrılığın bir sonu yok
Çünkü sonumuzdu bizi evvelce başlatan.
Biliyor musun,sen gittiğinden beri aşk grevinde yüreğim
Sana yirmi dokuz harfin tüm olasılıklarıyla
Gitme demek isterdim.
Ya da ‘geri dön’ en tazesinde ayrılığının.
Oysa biliyordum sen gitmek için gelmiştin
Ve bu yüzden bu kadar acele sevdin.
Geldin ve Gittin !
Kolay olan seninkiydi; ardına bakmadan gitmek.
Susmak ve bir ömrü bir anda tüketmek.
Bense geride tüm yorgunluğumla yüreğimi avutuyordum.
Farkında değildim aslında unutuyordum.
Gözlerini çek gölgemden, rahat bırak beni,
Ve geri ver bana sakin gecelerimi…
Yada yada boş ver, hüzün ülkesine düşen adımı al,
Ceplerine doldur geçen yılları
Ve sonbahar bakışlarına beni göm de git.
Yoksa ayrılığın kokusu yakar boğazımı,
Yoksa ömrümün musallaya en yakınına düşer gözlerin

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.697
  • 3.402
  • 69.697
# 01 Haz 2017 13:40:23
EY SEVGİLİ

İçinde sen olan herşeyi sevdim ben...
Çayın demlisini...
Kahvenin orta şekerlisini,
Gülüşün gülmeme sebep zaten
Saymadım bile...
Kaş çatışını...
Dudaklarının kıpırdamasını
Ağlamadan önce...
Gördüğünde gözlerimi
Gülen yüzünü
Sarılmanı
Sarılmayı
Velhasılı.....
İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...

İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...
Yaban sevişini mesela...
Mesala...
Küsmelerini...
Kaş çatışını vururcasına...
Yavru ceylanların yanağında gezinmesini
Gözlerime bakarak...
Kirpiklerin ıslanırken
Nisan yağmurları misali...
Bulut bulut damla damla
Velhasılı....
İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...

İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...
Mavisini
Yeşilini bakışlarının...
Bahar getirmesini gamze gamze...
Diline türküler dolmasını
Kimi gün hasret
Kimi gün vuslata dair
Efkarıma neden olsada
Parçalı bulutlar yüreğimde...
Düştüğüm toprak sensin..
Sen...
Velhasılı....
İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...

İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...
Sen kınalı kekliğim
Sen ellerimin o mübarek kınası
Sen dünüm
Sen yarınım
Satır başı hayatımın...
Gönül sazıma vurduğum telimsin
Sen ezbere bildiğim hayat şarkısı
Sen şerefine içtiğim
Sen kendimden geçtiğim...
Sensin işte sensin sen...
Bahtım bilip seçtiğim...
Alnımın ak yazısı
Yüreğimin tek sızısı..
Velhasıl
İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...

İçinde sen olan her şeyi sevdim ben...
Gözlerime bak...
Dinle sen diyen sözlerimi
Avuçlarımda tutuyorum
Yaksa bile gönül közlerimi...
Nasıl bilirsen nefes almayı
Öyle bil seni sevdiğimi
Uzar gider kelimeler dilimde şimdi
Seni anlatmak bir ömür
Seni yaşamak bir bakış gülüm
Velhasıl...
İçinde sen olan her şeyi sevdim ben..

Ali Altınlı 

Çevrimdışı harikulade

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 565
  • 9.458
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 565
  • 9.458
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2017 13:49:37

Dalgınım bu aralar...
Çaya şeker atmayı boşver de,
yemeğe tuz katmayı bile unutur oldum.
Salata yapmak gelmiyor içimden, çorbanın yanına.
Öyle yavan, öyle yalnızım bu aralar.
Odada birikmiş katlanacak çamaşırlar.
Akvaryumdaki balıklar yem bekliyorlar benden.
Çoktan sustu muhabbet kuşlarım.
Dayanamadılar onlar da bu sessizliğime...
Dalgınım bu aralar...
Balkondaki begonyam, fesleğenim.
Kurumaya yüz tutmuş susuzluktan.
Ben bi yerde, benliğim bi yerde.
kalbim duruyo yerinde ama.
O da değil kendinde.
Yorgunum bu aralar!
Parmağımı kımıldatmayı boşver de,
zor geliyor derin bir nefes almak bile.
Telefonum bi yerde, hırkam bi yerde.
Ruj sürmeyi çoktan geçtim de,
saçımı taramak bile ağır geliyor ellerime.
Dedim ya,
çok, çok yorgunum işte!...

İ. D.Taş

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 01 Haz 2017 15:42:49


         h.n.a.


TOPRAK - MAZİ

Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim:
Okuyarak hayat denen koca kitabı
Gönüldeki yaraları biraz deşelim.

Gömdüm kara topraklara melekten iyi,
Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi.
Derin derin sızlıyor gönlümde yaram,
Bana artık her saadet olmuştur haram.

Beni sardı kefen gibi mazinin tülü,
Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi!
Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü…
Hey arkadaş sözünü bil, hem kendine gel,
Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel.
Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak
Bun a katlan, toprak için çünkü bu bir hak!

Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi,
Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi;
Fışkırttığı serin sular bize can verir;
Ormanları gönlümüze heyecan verir.

Hey arkadaş sende insaf duygusu yok mu?
Sana her şey veren, seni büyüten toprak,
Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?

Doğup ölmek… Millet için bunlar bir hızdır,
Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır.
Toprak bizim anamızdır… İnsan yasına
Kapılarak nasıl söver öz anasına?

Hakikat ne şu göklerin derinliğinde,
Ne suların şairane serinliğinde…
Aristonun mantığında zerresi yoktur,
Fisagorda, Eflâtunda nebzesi yoktur.
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık,
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık:
Bir budala “zulüm yeter!” diye haykırır,
Bir it çıkar “proleter” diye haykırır!

Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan,
Froyt denen yahudiye gider verir can…
Kimi kördür… Kendisine büyük gelir pek,
Lenin denen o maskara vatansız köpek…

O ne felsefe ne de “din”in “hiç”inde,
O, toprağın asırlardan beri içinde…
Hakikati bulmak için onu eşmeli,
Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli…
Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur,
Derinleşen hakikati toprakta bulur.
Şu ne başı, ne de sonu olmıyan toprak,
Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak,
Bize hayat verir, bize tarih, mazi yaratır.
Mazi köhne kitap değil, şanlı bir satır…

Mazi ırkın yarattığı çoksun bir seldir,
Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir,
Geçmişlerin gecesinden ışık alırız…

Bir düşünsen mazideki olan işleri,
Hâddisatın büyüklüğü seni şaşırtır.
İstersen gel yâd edelim o geçmişleri…

Kaynar elbet damarında halis Türk kanın,
Damarında çünkü kanı var “Atilâ”nın,
Avrupanın her ırkından toplanan ordu
Onu Galya ovasında zorla durdurdu.

İradesi yenilmeden sinirle ete,
Vatan için karısını bırakan “Mete”,
Yasa için kardeşini öldüren “Çingiz”,

Yeryüzünde bırakmadan küçücük bir iz;
Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermektedir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Hangisini hangisinden üstün tutmalı?
Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı…
“Tonyukuk”un gizlenmiştir dehâ kanında,
Bismark onun at uşağı olmaz yanında…

“Alp Arslan”la “Kılıç Arslan” şanlı bir fasıl,
Avrupayı rezil eden “Yıldırım”… Nasıl?

Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir,
Ankarada Yıldırımı eriten “Demir”…

Bu kadar mı? Bu saydığım ancak bir kaçı!
“Katerin”le neler yaptı acaba “Baltacı”?
Anafarta cephesinde kim durdu en son?
İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?

Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse,
Sen toprağı eskisinden fazla benimse.
Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur.

Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz,
Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz
Bir gayedir… Fakat bunun hududu dardır…
Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır.
Biz kız solar, yahut senin tükenir aşkın,
İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın…
Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir,
Kişioğlu müebbeden ona esirdir.

En mukaddes iki “Var”a böyle söversen,
Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen,
İleriye bakamazsın, gözün kamaşır.
İstikbali kucağında bu mazi taşır…
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi,
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük “GAZİ”?
Kara toprak yine bizden gıda almasa,
Kalır mıydı aramızda türe yasa?
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız,
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız.
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.

Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse,
Sevgilimi aldı diye bu kara toprak,
Tarihin ün meydanında uzun kalarak,
O toprağın uğruna sen can vermez misin?

Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın,
Kendine gel, iradeni üstüne takıl!
Savaşları, türeleri, yasalarıyla
Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla
Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir…

Hey arkadaş, sapıtmışsın, doğru yola gir;
Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın…
Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!

Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır…
Ve bunları inkar eden, bil ki alçaktır…

Çevrimdışı mavii158

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2017 16:36:05
Sesin sesime değdiği vakit
Yandı yürek ateşler titredi
Kirlenmişlikler bulutlara tutsak
Geçti...Eskilerin namertliği...
Çok ümitler kaynattım kazanında gecenin
Ateşi yalazlandıran yalnızlığım içinde ben
Gözlerim görmez yemişti gözlerimi karanlık
çok kezde çığ inmişti sevdaya tepelerden
hasret sarmış,kuşanmıştı dört yanı ayrılık...
Sesin sesime değdiği vakit...
yandı yürek ateşler titredi
Kirlenmişlikler bulutlara tutsak
geçti kanlı gözyaşların tendeki izleri...
Yaktım ne varsa...
ihanetin kurtlanmış benzi
kılıçlar indi göğsüne,delik deşik
iniltili sevda türküleri,hapsolmuş kahırlı matemleri...
sesin sesime değdiği vakit
ışıksız değil artık gemiler seyrü-seferde
sevda,sevi zindanlarından firarda parçalandı paslanmış zincirleri tam yol ileri...
bulutlar tutsak, onda bendeki önceler
sesin sesimde, deniz toprakta, aşk kadehte
içelim gayri düştük ciğerine,mızrak yedi gönülsSesin sesime değdiği vakitYandı yürek ateşler titrediKirlenmişlikler bulutlara tutsakGeçti...Eskilerin namertliği...Çok ümitler kaynattım kazanında geceninAteşi yalazlandıran yalnızlığım içinde benGözlerim görmez yemişti gözlerimi karanlıkçok kezde çığ inmişti sevdaya tepelerdenhasret sarmış,kuşanmıştı dört yanı ayrılık...Sesin sesime değdiği vakit...yandı yürek ateşler titrediKirlenmişlikler bulutlara tutsakgeçti kanlı gözyaşların tendeki izleri...Yaktım ne varsa... ihanetin kurtlanmış benzikılıçlar indi göğsüne,delik deşikiniltili sevda türküleri,hapsolmuş kahırlı matemleri...sesin sesime değdiği vakitışıksız değil artık gemiler seyrü-seferdesevda,sevi zindanlarından firarda parçalandı paslanmış zincirleri tam yol ileri...bulutlar tutsak, onda bendeki öncelersesin sesimde, deniz toprakta, aşk kadehte
içelim gayri düştük ciğerine,mızrak yedi gönül
sesin sesime değdiği vakit
yandı yürek ateşler titredi
kirlenmişlikler
bulutlara tutsak geçti...
yalnızlık..
Sesin sesime değdiği vakit
yandı yürek ateşler titredi
kirlenmişlikler bulutlara tutsakgeçti...yalnızlık..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.812
  • 227.458
  • 28.812
  • 227.458
# 01 Haz 2017 17:20:10
DOSTA DOĞRU
İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Menekşe, nergis, ıtır, gül
Kokar gider dosta doğru

Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru

Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru

Beynim fırın, bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandır
Çeker gider dosta doğru

Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gozlerim
Bakar gider dosta doğru

Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 01 Haz 2017 18:47:21
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;

Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

   Yahya Kemal BEYATLI

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 01 Haz 2017 22:26:12
.

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 01 Haz 2017 22:35:20
tut ki gecedir
karanlık sıvaşır ellerine camlardan
birden kırmızıya döner
trafik ışıkları
kükürtlü dumanlar yükselir
korkuya batmış
camkırığı adamlardan
tehlikeye büyür sakalları

tut ki gecedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar
yeraltı örgütleri tetik üstünde
adres değiştirmiş silah kaçakçıları
fahişeler birbirinden kuşkulanıyor

tut ki gecedir
katiller huzursuz
hırsızlar sinirli
hainler ürkekçedir
elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
ihanete gece müthiş bir gerekçedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar

ihanet bir bilmecedir.

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 01 Haz 2017 22:42:36
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde

Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara

Ümit Yaşar Oğuzcan

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK