Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı yusuf2303

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 234
  • 2.446
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 234
  • 2.446
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2017 23:59:29
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

 Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
 Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
 Sevmek için güzele mi bakmalı?
 Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
 Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
 Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
 Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
 Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
 Solması için gülü dalından mı koparmalı?
 Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
 Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
 Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

 Victor Hugo

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 02 Haz 2017 08:00:20
ÇIKTIM YÜCESİNE SEYRAN EYLEDİM

Çıktım yücesine seyran eyledim,
Dost ile gezdiğim çöller perişan.
Bir başıma olsam, gam çekmez idim,
Bir ben değil, cümle âlem perişan.

Başı pare pare dumanlı dağlar,
Hastanın hâlinden ne bilir sağlar,
Bozulmuş siyeci, virane bağlar,
Bülbülün konduğu güller perişan.

Ezelden binerdik biz Arap ata,
Türlü nimet çekilirdi somata,
Terk ettim sılayı, çıktım gurbete,
Altı Arap atlı beyler perişan.

Fenadır dünyanın ötesi fena,
Biz de erişmedik bir iyi güne.
Terk etmiş ilini bir benli suna,
Kuğusu konmayan göller perişan.

Karac'oğlan der ki: Olaydı sözüm,
Ayağın altına türaptır yüzüm,
Kırılmış perdesi, çalmıyor sazım,
Sazlar düzen tutmaz, teller perişan.

Karacaoğlan

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.782
  • 5.086
  • 23.782
# 02 Haz 2017 23:01:50
Anam, babam, abilerim komşu olmuş,
Yatmışlar ki bir tepenin yüzüne,
Hepsinin işi de yarıda kalmış..
İnmemişler hiç bir işin özüne,

Vuran vurmuş da sizler için dizine..

Ne de derin uykulara dalmışlar,
Ne iyi, ne kötü bi' haber salmışlar ,
Ne doğmuşlar, ne bu dünyaya gelmişler..

Yavruların inanmazken gözüne,
Vuran vurmuş da sizler için dizine..

Komşuluk mu olur ölüm sonrası,
Her birinin de birer metre arsası,
Kırkbeş yılda ne tez doldu burası..
Ne çok rağbet şu tepenin yüzüne,

Vuran vurmuş da sizler için dizine..

Hiç gülücük katmıyorlar bizlere,
Örgel vurmuş sizin için dizlere,
Toz topraklar dolmuş ela gözlere,
Süzüle de kara gözler süzüle,
Vuran vurmuş da sizler için dizlere..


Aşık Gülabi

Çevrimdışı yusuf2303

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 234
  • 2.446
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 234
  • 2.446
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2017 23:52:37
Enya
Kentler geceyi çağırdığında
Ay doğduğunda
Yüreğimle konuşuyorum Enya
Yanlızlığını duyumsuyorum yüreğimde
Bensizliğini çaresizliğini
İçini kasıp kavuran hasretimi
İşte ozaman Enya
Bileyli bir bıçak olup
İkiye bölmek istiyorum kendimi
Parçalanmak ve
değiştirmek dünyayı
Çığlıksal ezgilerde aradım seni Enya
Onların çöllerinde
Vahaların aynasında
Unutulmuş bir kent yüreğin Enya
Çığlar yada okyanuslar altında kalmış
Bir iz var yinede senden
Varla yok arasında
Nicedir beni kentlerde tutan şey Enya
Günahlarım mı ıslıkla söylediğim
Beni bende öldürüp kendini yaratan
Aşklar mı gidemeyişime sebep
Nedir beni bu kentlerde tutan şey Enya
Yandım...yandım...küle dünüştüm
Küller savurmuyor rüzgarlarımı
...mümkünmüdür Enya mümkünmüdür
külün ateşe dönüşmesi
Ben Enya sensiz yaşayamayan serüven
parçalanmış aynalarda yüzünü arayan
işte topluyorum odama yayılmış
yanlızlarımı, sensizliklerimi,
bekleyişlerimi,
tükenişlerimi, umutlarımı
çekip gidiyorum işte yine Enya
külle tutuşturmak için aşkları
hiç bir zaman ellerinden tutamayacağım
Enya
seni her düşündüğümde sesimi ve
yüreğimi ısıracağım
ezgilerle saracağım yaralarımı
aynı gökyüzünün altında
aynı acıların diliyle konustuk
ve bizim dilimizde artık
her ayrılık kavuşmadır.
Yanlızca düşümüzde
Bu aşkı yaşamamıza
izin vardır.
Sen Enya hiç bir zaman
benim yaşadığımı bilmeyeceksin
Bana en çok acı veren şeylerden biride bu.
Her sabah uyandığında
Yüreğinin kıyılarında bordo bir gül
Bulacaksın...
Utangaç bir aşığın bıraktığını sanıp
Küçümseyerek
Aşk diyeceksin dağları delmektir.
Aşk dizlerine kapanıp ağlamak değilse
Enya
Delmekse dağları
Deliyorum...deliyorum...
Akıtıyorum suyu göğsümden
Ama biz yinede
İki yakasında kalıyoruz suyun
Sen Enya hiç bir zaman bilemeyeceksin
Yüreğinin kıyısında bordo bir gül
Bırakmak için azgın dalgalarla
Boğuşurken öldüğümü...
                                      Â.Ü.HENDEKÇİ

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 03 Haz 2017 00:11:42

Bir cumartesi günü olsun gelişin
Çiçeklerin açtığı.
Yıldızların gözlerine benzediği.
Ay'ın yüzün kadar parlak olduğu bir cumartesi olsun..Bir cumartesi günü olsun gelişin
Gemilerin uzaklardan geldiği
Sesinin yalnızlığıma iyi geldiği
Ellerinin tabiata hayat verdiği bir cumartesi olsun..Bir cumartesi olsun gelişin
Gözlerinin bakılmaktan
Ellerinin tutulmaktan
Saçlarının okşanmaktan yorgun düştüğü bir cumartesi olsun..Bir cumartesi günü olsun gelişin
Güneşli bir cumartesi günü
Mübarek bir cuma ertesi..

Yavuz Yünt

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 03 Haz 2017 00:21:47
İç Çekiş (2)
Sus artık kalemim sus! Vakit o vakit değil
Gangren olan hicranı dağlamaya geç kaldık!
Ne sızını dışa dök ne yâd önünde eğil
Bir aşkı ikmâl için çağlamaya geç kaldık!

Oysa ilâhi resmin yerde gölgesiydik biz
Vefâ ve sadakatın onur belgesiydik biz
En mukaddes şiirin sözsüz imgesiydik biz
İki gönlü bir kalbe bağlamaya geç kaldık!

Yıkıldı artık mihrap ne ufuk ne yön belli
Son vedâya kurulan ne saat ne gün belli
Umud edilen vuslat ancak kahra teselli
Çilenin urganını yağlamaya geç kaldık!

Oysa değil bir ömre bin ömre şayandık biz
Kudretin tecellisi, apaçık beyandık biz
Kimine hadsiz ödül kimine ziyandık biz
En kat’i doğrumuzu sağlamaya geç kaldık!

Yoğruldu yıllarımız dertle, kederle, gamla
Suçumuz aklansa da yargılandık idamla
Hayatın özetiydi kâğıda düşen damla
Kendi ikbalimize ağlamaya geç kaldık..!
 
Mehmet Emin Türkyılmaz (Oflu)

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 03 Haz 2017 00:26:13
 hiciv
Ne kadar değişti bakışta usûl!
Bundandır zamana âhir diyorlar.
Abdestin rüknünü terk etti gusül
İnkârcı gürûha tâhir diyorlar!

Bir çılgınlık sardı bütün cenahı
Şakşakta boğuldu edebin âhı
Geceyle örtünce günü, sabahı
Sızan her ışığa sihir diyorlar!

Ne mümkün bulunsun kusur ve hata?
Yorum sayısıyla renklenir çıta
Verilen emekler; nikâh-ı mûta!
Uğur böceğine mihir diyorlar!

Kimin umurunda edep ve erkân
Söz kabul etmiyor rüküşlü mekân
Yan Üstad! Çile’nin derdine sen yan
Yozlaşma bahsine seyir diyorlar!

Doğru ne yanlış ne; seçilmiyor ki
Ozandan, şairden geçilmiyor ki
Kurbağalı sudan içilmiyor ki!
Üstelik adına nehir diyorlar!

Cevap bulamıyor “ niçin, neden “ ler
Sanata yön verir ruhsuz bedenler!
Zırvayı bal diye ikram edenler;
Doğrulara kalkıp zehir diyorlar!


Muteber değil ki gerçek; biline
Bir “ tarzdır “ dolamış avam diline
Maymun parmağını insan eline;
Yakıştıranlara mâhir diyorlar!

Dizeden sorulur mısranın hâli
Çağdaşlık addettik hem kıylükâli
Hece sarayını Hürrem misali;
Fetheden haspaya şiir diyorlar!

Câhilden ehil’e gelmiyor sıra
Bilgiye bir türlü çıkmadı kura
Kırk yıllık uğraşa kırkından sonra;
Ahkâm kesenlere şair diyorlar!


Sanki söylesek ne söylemesek ne
Zurnanın ritmine kapılmış sahne!
Sultanlar payına; ” müthiş, şâhane! “ ;
Bize düşene de kahır diyorlar!.
..
 m.emin TÜRKYILMAZ

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.812
  • 227.458
  • 28.812
  • 227.458
# 03 Haz 2017 09:33:10
"Er isen erliğin meydana getir
Kadir Mevlâm noksanımı sen yetir
Bana derler gam yükünü sen götür
Benim yük götürür dermanım mı var..."

Karac'oglan

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 03 Haz 2017 13:46:31
Güzelleme
Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların 
Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur 
Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü 
Bak bu sensin çocuğum enine boyuna 
Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki 
Sabahlara kadar koynumda yatmışsın
Bak bende yalan yok vallahi billahi 
Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur

İşe bak sen gözlerin de burda 
Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık 
İyi ki burda yoksa ben ne yapardım 
Bak çocuğum kolların işte çıplak işte 
Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün 
Gözlerin sabahın sekizinde bana açık 
Ne günah işlediysek yarı yarıya

Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların 
Bunların konuşması olur öpülmesi olur 
Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde 
Vapurdaydık vapur kıyıya gidiyordu 
Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu 
Uzanmış seni usulca öpmüştüm 
Hemen yanımızdan balıklar gidiyordu.

(Üvercinka’dan)
 

Çevrimdışı kızılkuğu

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 184
  • 917
  • 184
  • 917
# 03 Haz 2017 19:02:54
Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi?
 
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi?
 
Aşıklar harabat olur
Hakkın katında kutlu olur
Muhabbet baldan tatlı olur
Doyamazsın demedim mi?
 
Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Can-ü başı Hakk yoluna
Koyamazsın demedim mi?
 
Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi?

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 03 Haz 2017 19:09:53
Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazelendi yürek yarası
Ben bu derde nerden derman bulayım
Meğer şah elinden ola çaresi

Türlü libas giymiş gülden naziktir
Bülbül çevreyleme güle yazıktır
Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
Güle gelir gelir canlar paresi

Benim  uzun boylu serv-i çınarım
Yüreğime bir od düştü yanarım
Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
Mihrabımdır iki kaşın arası

Güzel ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
Münkir üflemekle çırağ söyünmez
Tutuşunca yanar aşkın çırası

Pir Sultan'ım kat-i yüksek uçarsın
Selamsız sabahsız gelir geçersin                                           
Dilber muhabbetten niçin kaçarsın
Böyle midir ilinizin töresi

Pir Sultan ABDAL

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 03 Haz 2017 23:05:43
Eğme kirpiklerini gönlüm dolaşıyor
Dilime garipsi bir tutukluk yapışıyor
Gözlerim susuyor yüzünde göz göz
Başımda bir koca kent uğultusu
Eğme kirpiklerini ayrılık yaklaşıyor.

Durup dururken eriyor yakınlığın
Araya bilmediğim yollar düşüyor
Ipıslak dönüyorum bir uzun dalgınlıktan
Soluk soluğayım soğuk odalarda
Eğme kirpiklerini yüreğim üşüyor.

Gözlerimde salkımsaçak turna bulutları
İçimden incecik türküler geçiyor
Uzak yalnızlığımda beni bulacaklar
Beni ışıtacaklar kesme aydınlığını
Eğme kirpiklerini gözlerin geçiyor.

Bir ikindi serinliği kaldı elimizde
O bitmez bildiğimiz günler bitiyor
Şu sıralı kirpik izi yüzünde tel tel
Şu incecik gölgeler akşamın ucudur
Eğ ki kirpiklerini ayrılık başlıyor..

Şükrü Erbaş

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.782
  • 5.086
  • 23.782
# 04 Haz 2017 14:06:54
Bir dağ başına gömün beni gözlerimi kapayınca
kirlenmeden içimin kar beyazı
gönlümün düş martısı susmadan
kırılmadan dudağımdaki mor menekşe
yürek vuruşlarına
yürek yanışlarına
bir baba’nın, bir anne’nin gözyaşlarına
bir çocuğun avuçlarına gömün beni
kalbime gömün acılarımı
ölüm bilmesin
kirpiğime dokundukça yel
iki mezar taşı narasında dinlensin başım

Bahar kokulu sabahlara gömün beni kuşlar uçarken
gül ve karanfil kokularına, papatya dolu kırlara,
bir suyun akışında, bir gülün kokusunda yıkayın
rüzgarın soluğuna gömün şiirlerimi gözlerimi yumunca
özlemim gözlerimde, yüreğimde şiirler öylece bırakın toprağa
serin çimenlerin üstüne gerçekleşmeyen hayallerimi
durmadan şarkılar söylesin kalbim, şiirler okusun baharlara

Nuri CAN

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 05 Haz 2017 00:41:42
Bir güzelin aşığıyım erenler
Onun için taşa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kumdan kuma savuruyor yel beniAl gül olsam al gerdana takılsam
Kemer olsam ince bele sarılsam
Köle olsam pazarlarda satılsam
Yarim deyi al sinene sar beniAbdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdiğim yoktur
İnanmazsan git Allah'a sor beni

Pir Sultan ABDAL

Çevrimdışı yusuf2303

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 234
  • 2.446
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 234
  • 2.446
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2017 00:44:38
Ey benim gülen yüzüm, sevgilim..
Senin güzelliğin dünyaya dedikodudur.
Bu ne güzellik? Bu ne yüz? Bu ne güldür ?
Acaba saçın amberi görüp mis kokulu olmuş ?
Bu ne saç, bu ne kahkül, bu ne zülüftür…
Aklım saçının kokusuyla doludur,                                                                                                     Bu ne güzel koku, bu ne ıtır, bu ne hoştur…                                                                                 Gözyaşı dalgalarım taşıp başımdan aştı,                                                                                       Bu ne deniz, bu ne ırmak, bu ne nehirdir..                                                                                       Muhibbi ansızın divane oldu..                                                                                                             Bu ne aşktır ? bu ne derttir ? bu ne huydur …
                                                       Kanuni

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK