Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı tahtakemer25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 313
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Ağu 2009 16:05:31
Yaş 35 ( Cahit Sıtkı Tarancı)

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 16 Ağu 2009 15:25:39
Mazide Aradım Seni

Yalnız uykusuz gecelerimde düşlerim seni,
Mazinin karanlık sokaklarında ararım seni
Hafızamdaki albümün, sarı yapraklarında
Bekli hatırana rastlarım diye ararım seni.

Geride kalan yılların bıraktığı her ize baktım,
Karanlık kalan her köşe başında ışık yaktım.
Mutluluk verecek hatıranı bulurum sandım,
Küflenmiş mazinin izbe karanlık sokaklarında.

Senden arta kalan bana hiçbir tatlı hatıra yok,
Müptelası olduğum yeşil gözlerinden iz yok.
Maziyi bu güne aktaran hafızamdaki anılarda,
Seni gömdüğüm kabrinin yeri sayfalarda yok.

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 16 Ağu 2009 16:36:09
Gel Desen Gelirdim

"gel" desen gelirdim

gittiğin uzakta bendim

dağ gibi bir ihanetten düştüm

bu kendime son gelişim

ölüm baz öpüşler kusuyorum ceplerime

kendimi suçüstü yakalıyorum

ve kentsizliğimin isimsizliğini

Araz'a uyak düşüyorum

gözlerime senden düşler sürüyorum

ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor

bana en büyük tehdit yine ben oluyorum

sonra bir durağa yaslanıyorum

sonra bir kente

ve sen gidiyorsun

ben kanıyorum

diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"

oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç'e biraz inat

biraz ihanet bırakıyorum

ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum

aklıma düşüyorsun

düşüyorum

düşünce

üşüyorum

azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum

ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum

yalanlarımla bir hiçlikteyim

beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar

aklıma düşsen yalnızlık oluyorum

ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir

nerde kimi üşüyorsun

artık kendini yakan bir ateşim

kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz

şimdi boş duraklara yaslanıyorum

boş kentlere

oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde

bakışın içiyor beni gözlerimden

gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara

uzaklığına uzanıyorum

sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden

ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan

yıkılıyorum şarkılara

"kimseler biliyor"

yalnızlık dostumdu

şimdi korkum oluyor

oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor

güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik

göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan

kendimi yitirdikçe sana gidiyorum

göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum

düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum

uysal yalnızlıklar satın alıyorum

gülüşümle ödeyerek

ve içimde yalancı bir katil taşıyorum

yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma

cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben

kirli sözlerimi temize çekme

oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor

kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına

sözü namluna sürmelisin şimdi

en yaralı yanımdan vurmalısın beni

çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum

ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam

susuşuna kan döküyor gözlerim

sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun

oysa bilmelisin Araz'ım

kimsenin içi görünmez

ve hiç bulamadıklarını

asla yitiremezsin

bak şimdi aramızda sessiz kalıyor

söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun

alnından ellerine damlıyorsun

yüzündeki yağmurla iniyorsun kente

içine dert oluyorsun kentin

dışına yağmur

yüreğinde dağılıyor kristal şehirler

duvarların kan öksürüyor

ve sen

başkalarının gözlerini

yüzümde aramamayı öğreniyorsun

beni bir durağa yaslıyorsun

beni bir kente

gidiyorsun

oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın

en susmakta neydi öyle

sen en dinlerken

biliyorum Araz'ım

insan kendini bulmamalı, hep aramalı

gittiğin yerden başlıyorum öyleyse

gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler

bir gün mutlaka boğulur

işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim

içimde taşıyorum

heba olsa da senlerce yılım

oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep

ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden

şairler ölüdür derler

inanmıyorum

en karanlık ceketimi giyiyordum

ışığa kördüm çünkü

şimdi ise güneşe ilerliyorum

dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin

gecenin kör gözünden utanıyorum

hadi bana en militan kelimelerle saldır

batır içime cümlelerini

beyhude bir dehşet bırak

hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime

can kaybından ölüyorum

cenazemde namaz kılacağım

zan altındayım

yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan

kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin

kinim kendime

susuşum sana

küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin

"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden

sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı

saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor

görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum

hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede

sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan

süsle beni ey aşk

geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum

dişlerindeki nikotin tadı terkimde

sirenler ve ateş hatları içip

sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden

ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla

yasadışıyım

tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur

öldü kanımdaki mürekkep balığı

solumdaki sise intihar etti intiharlar

bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek

yaşamak için geç bir zaman

ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor

dikiş tutmaz ayrılığımda

kirpiğinden yapılma bir darağacına

geceyi asıyorum

yoksun

bu yağmurlar ıslatmıyor beni

bir durağa yaslanıyorum sensiz

gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum

"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor

şimdi herkes biraz sen biraz acı

göğsümde bir vagon

gizli sözler batıyor

fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda

intihar acemisi bir şairin

delilik provaları

arkandan uluyan kapılardan

söküyorum kokunu

yokluğunu kokluyorum

yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi

ücranda yak bakışımı

gözlerine bekçi sevdam

dünden ve senden kalmayım

içine her düşen

kendi keşfi sanıyor seni

oysa sen

melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin

ve kendini acıtmak istiyorsun

ama güller kendine batamaz

bilmiyor musun

"gel" mi diyorsun

herkes kendi gördüğüne bakar

peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz

kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu

hadi en kanadığımız yerden susalım

"gel" desen gelirdim

"git" dedin ve gittin

Aşka...

Rüzgara...

Ayrılığa...

Zamana...

eyvallah...

KAHRAMAN TAZEOĞLU

NOT:şiiri Kahraman Tazeoğlu'nun  sesinden dinlemek daha bi güzel...

Çevrimdışı gnysağlık

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 35
  • 82
  • 35
  • 82
# 16 Ağu 2009 17:39:40
        EĞER
   
     O’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
     Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
     O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain...
     sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O’ndan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa,
     ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa...
     dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
     hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse...
     elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, O’nun yüzü pembeyse,
     kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar...
     her şiirde anlatılan O’ysa... her filmin kahramanı O... her roman O’ndan söz ediyor, her çiçek O’nu açıyorsa...
     bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa,
     iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa...
     iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
     eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
     mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
     kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
     özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
     hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız...
     O’nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse...
     ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse...
     gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de;
     bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O’nun yüzü suyu hürmetine...
     uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
     dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa,
     nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...
     kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
     gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
     Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...
     ...o halde bugün sizin gününüz!..
     "Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.

CAN DÜNDAR

Çevrimdışı UMUDUM KPSS

  • Uzman Üye
  • *****
  • 275
  • 223
  • Sosyal Bilgiler
  • 275
  • 223
  • Sosyal Bilgiler
# 16 Ağu 2009 18:38:33
ELİF ELİF DİYE...

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye

Elifin uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye

Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye

Evlerinin önü çardak
Elifin elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye

Karacaoğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye

Karacaoğlan...

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 16 Ağu 2009 21:38:14
Bekleyiş sitem
 

İstemesek de
İstemeden ayrıldık...
Kırmadan,
Kırılmadan.
Gururumuzu dışa vurmadan.
Gözlerin gözlerimde..
Gözlerim gözlerinde
Sessizce ağladık içimizde
Bir damla yaş akmadan.


Sen
Yüksek, aşılmaz dağlar
Kilidi açılmaz,
Paslı demir kapılar..
Bilinmez,
Çözülmez sırlar koydun aramıza...
Oysa ben
Bir bardak suyla
Çizgi çekmiştim ayrılığımıza...
Güneşler doğdu
Buhar olup, uçtu sular..
Bak,
Çizgiler
Görünmez oldu...



Necdet GÖKNİL

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 17 Ağu 2009 20:52:28
SENİ İÇİMDEN TERKEDİYORUM

Binmediğim hiç bir otobüs

Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde

Gittikçe azalıyor hayat

Neyi erken yaşadıysam

Hep ona geç kalıyorum

Sana göçüyorum her sonbahar

Yolların çıkmıyor aşkıma

Unuttuğun yağmurların adı saklımda

Seni içimden terk ediyorum

Susmaktan yoruldum

Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri

Efkar demliyorum gözlerimde

yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum

Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi

Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp

Seni içimden terkediyorum

Ne unutacak kadar nefret ettin

Ne hatırlayacak kadar sevdin

Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum

Beni hep bulmamak için aradın

Yanılgımdın

Yandığımdın

Yangındın

Sensizliğe yenilmek

Sana yenilmekten zor olsada

Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak

Seni içimden terk ediyorum

Şimdi

İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan

İki yarım kaldık

Tamamlayamadık bizi

Elinden tutamadık yanlızlığımın

Saçlarımıda uzaklarına gömdün

İçimin mavisi senin okyanusundandı

Al! geri veriyorum.

Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun

Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim

Sana bensizliği terkediyorum

"Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin

Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?

Ne tuaf değil mi?

İçimi acıtanda sendin

Acımı dindirecek olanda

"Ya öldür beni"dedim

Ya da git benden

İçi bulanık bir sevdanın ucunda

Seni kaybettim

Aldırmadın aldırmalarıma

Bir gecede yakıp yârini

Şafaklara sattın ihanetini

Küllerime basanlar bile utandı yaptığından

İşte soluk bir ömrün son nefesi

Benden

İçimden

Terkediyorum

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 18 Ağu 2009 12:43:02
Yanıyor Bu Canım Haberin Varmı
 
Cennetten kaçtın da bana mı rast geldin,
Yüreğime kor ateş düşürdün haberin varmı.
Bu gönül ömründe çok sevdalar yaşadı ama
Hiç bu kadar içten yanmadı haberin varmı.

Gönlüm feryada başladı sızlıyor derinden,
Senden ayrı kalırsam bu can gidecek benden
Tabip derman bulamaz derdime ne gelir elden
Kapıldım sana canım yanıyor haberin varmı.

Sensiz yaşadığım ömrüm beyhude geçmiş
Şu gönlüm dile gelse sana neler söylermiş
Perişan halimi görenler diyor ölesiye sevmiş.
Sana sevdalanan yüreğimden haberin varmı.

Hislerim coşup şaha kalkıyor seni görünce,
Serseri gönlüm kanat takıp uçuyor sevince.
Canımdan can kopar, bil ki seni kaybedince,
Seni senden çok sevdiğimden haberin varmı.

Gönlünde ki sevgi bağın, asla kopmasın benden,
Yüreğim hasret çekip, hicranı yaşamasın beden.
Sana canan derim asla terk etmem seni ölmeden,
Seni senden bile çok sevdiğimden haberin varmı.

TUĞRA...
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 19 Ağu 2009 16:33:39
Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin

rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi

kent suskun

ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde

imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken

ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar

imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan

gecenin en serseri yanını alırım günceme

durup durup şiirler yazmak yoluna

yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde

kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan

her gece yorganımın altında sakladığım

kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana

sen uykudayken

babam her gece ölüyor şimdilerde

annem nihavent bir çığlık oluyor

bana en çok sensizlik koyuyor

sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi

uyanmak için

eski bir aşkını anlatıyorken bana

konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım

kaç kez kanıyorum bir bilsen

(ya da hiç bilmesen)

sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor

kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum

gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor

yastığının altında yalnızlığın var biliyorum

oysa ben senden bir bardak su istedim

akdeniz değil

son yalnızı benimdir bu kentin

istanbul arkamdan gelir

ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız

hep kendine mi saklarsın çocukluğunu

ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış

kayadan seken kurşun

en serseri yanımız olur kimi zaman

ve ben hep kendimi terk ederim senden

her katilin aşkı

her aşkın katili

bir öncekinin faili

hep ben olurum

hep ben ölürüm

içime uzanan koridorların ortasından

hep gülerdin beni görünce

bense sana hep geç kalırdım

sona kalırdım

sonra kanardım

yağmurlarla inseydin içime

içim senden yanaydı

yüzümdeki işgaller senden karaydı

seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi

sana yazacaklarım sil sil bitmezdi

ve ben

sende hiçbir şeydim

sen bende her şeyken

canım yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım

kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni

ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine

geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin

ve sevgisizlik alır bir gün seni benden

işte bu yüzden

sen hep sevil

hep sevil

sevil

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 19 Ağu 2009 17:22:25
SUSTUM

Kilit vurdun sanki giderken dilime

İçimde volkanlar patlarken sustum

Lavları taştı sokağa insanlara değdide

Deli dediler ,Divane dediler, yine sustum

Bir kendimle konuştum seni

Bir kendime anlattım derdimi

Yine kendim dinledim kendimi

Sessiz çığlıklardayken sustum

Yüreğimde dereler coşarken

Ömrümden gün gün bir sayfa düşerken

Eller gülüp oynayıp gezerken

Gözyaşlarıma sarıldım sustum

Milyonlarca şiir figanla ağlarken

Yüreğimde Fırtınalar koparken

Camımda yağmurlar bile konuşurken

Sensizliğe isyanları oynadım sustum

Her daim kokunu getirirken rüzgar

İncinmiş yüreğim hergün sızlar

Kan damlar kan gözlerim ağlar

Beynim karıncalanırken sustum

Şarkılar,şiirler birer birer sustu

Baharlar yazlar hazanlar sustu

Gonca güllerim dalında soldu

Gülüşlerim bile ağlarken sustum

Gözpınarlarım ağlamaktan kurudu

Beklemekten ömür saatim doldu

Yürek yandı yandı kül oldu

Gururumu merhem ettim sustum

Her gidişin vardır dönüşü sandım

Yüreğimden yüreğine kuşlar saldım

Umutlardan saçlarıma ak teller taktım

Dilim dönseydi kelamım vardı sustum

Ezanları şahit tuttum sevdama

Hergün avuç açtım yaratanıma

Dönsün dedim yalvardım niyazlarda

Kaderin böylesine sözüm kalmadı sustum

tuğra.....

Çevrimdışı idealist33

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 123
  • 62
  • 123
  • 62
# 19 Ağu 2009 17:36:09
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi

söylesem ah söyleyebilsem derdimi
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
göreceksin seninle dolu
desem, diyebilsem ki seviyorum seni
çılgınca aşığım sana
ama demem, diyemem
çünkü aramızda dağlar, denizler
ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var

Victor Hugo

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 19 Ağu 2009 21:48:41
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin

rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi

kent suskun

ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde

imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken

ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar

imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan

gecenin en serseri yanını alırım günceme

durup durup şiirler yazmak yoluna

yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde

kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan

her gece yorganımın altında sakladığım

kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana

sen uykudayken

babam her gece ölüyor şimdilerde

annem nihavent bir çığlık oluyor

bana en çok sensizlik koyuyor

sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi

uyanmak için

eski bir aşkını anlatıyorken bana

konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım

kaç kez kanıyorum bir bilsen

(ya da hiç bilmesen)

sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor

kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum

gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor

yastığının altında yalnızlığın var biliyorum

oysa ben senden bir bardak su istedim

akdeniz değil

son yalnızı benimdir bu kentin

istanbul arkamdan gelir

ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız

hep kendine mi saklarsın çocukluğunu

ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış

kayadan seken kurşun

en serseri yanımız olur kimi zaman

ve ben hep kendimi terk ederim senden

her katilin aşkı

her aşkın katili

bir öncekinin faili

hep ben olurum

hep ben ölürüm

içime uzanan koridorların ortasından

hep gülerdin beni görünce

bense sana hep geç kalırdım

sona kalırdım

sonra kanardım

yağmurlarla inseydin içime

içim senden yanaydı

yüzümdeki işgaller senden karaydı

seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi

sana yazacaklarım sil sil bitmezdi

ve ben

sende hiçbir şeydim

sen bende her şeyken

canım yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım

kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni

ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine

geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin

ve sevgisizlik alır bir gün seni benden

işte bu yüzden

sen hep sevil

hep sevil

sevil


Şiir  çok  güzel  ifade  etmiş  duyguları...
Bu  şiirin  adını  'S E V İ L'  koyalım..Ne  dersiniz?

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 20 Ağu 2009 00:52:10
ÖZLEDIM SENI
Özleme Dair

Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zaman içimi
nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadiyen
bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları akşamları her işi bir
kenara koyup seninle başbaşa konuşmaları
özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu
küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak, bir
çift kısık gözle kendini, ellerimin okşayışına bırakırken.
Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları
söyleyemeden 'git artık' demek.
'Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa' demek
sana ne de zor..
Seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi
bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...


 
CAN YÜCEL

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 20 Ağu 2009 07:52:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şiir  çok  güzel  ifade  etmiş  duyguları...
Bu  şiirin  adını  'S E V İ L'  koyalım..Ne  dersiniz?
gönlünüzden bu isim geçiyosa öyle olsun öğretmenim...

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 20 Ağu 2009 08:12:57
PİŞMANLIK

Akşam oldu yeryüzüne çöreklendi karanlık
Hüzün doldu yüreğime kaderimmiş tutsaklık
Gelecekten umut kestim istikbalim karanlık
Ellerimdeki kana bakıyorum gözlerimde pişmanlık

Yarab bu ayrılık hasreti dinmeyecek mi
Anamın yaşlı gözleri gülmeyecekmi
Gün gelip bu tutsaklık bitmeyecek mi
Karanlık gecelerime nurlu şafaklar sökmeyecekmi

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK