Git Başımdan...
Buhranlarını yaşıyorum sensizliğin
iliklerime işlemiş sevgin
her nefes çektiğimde dağılıyorsun hücrelerime
söz verdim kendime
seni fethedeceğim sinemde
can çekişiyor iradem
her an pes etmekten korkuyorum.
kokunu hissederim uzaktan
-hoş! “iğrenç” bir tadında var ama
hiç düşmez oldun dudaktan
zehrini akıtırsın tertemiz yüreğime
“dumanını yel/parasını el alsa da”
müptelaydım ben sana
anlasana…
çek artık ellerini canımdan
git artık başımdan
git!…
çok sevmiştik birbirimizi
ayrılmadık gece ve gündüz
yıllarca!..
her sevincimde/ üzüntümde yanımdaydın
yemekte eşlik ettin,
kahveyi yudumladık keyiflice
dost arkadaş eşliğinde
değmeğin keyfimize
sen!
arkadaşım, sırdaşım, sevgilim oldun
haince!...
aheste aheste girdin kanıma
en sonunda kastettin şu güzelim dünyama
belki geç verilmiş bir karar
verdiğin bunca zarar
alıştım yıllarca zehrini içmeye
başım dumanlı
gözlerim seni arar
ama
düşmeyeceğim artık tuzağına
irademe katık ekleyeceğim sevgimi
ve
seni yeneceğim….
git... artık başımdan
daha fazla kızdırmadan
yoksa;
yakacağım….