Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2010 18:57:24
AY KARANLIK

Maviye/Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine/Rüzgarda asi,
Körsem/Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç/Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille/Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık...

 AHMED ARİF

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2010 18:59:24
SEVGİ TEBESSÜMLE BAŞLAR..

Merhaba gülen gözlü arkadaşım dudağındaki tebessümü
Kaybetmemişsin daha.
Ne güzel dünyaya gülen gözlerle bakabilmek ve insanlara tebessümler
saçabilmek senin gibi. Biliyorum üzülüyorsun donuk gözlerle karşılaşınca.
Ne yapalım arkadaşım herkes senin gibi olamaz.
Duyabiliyorum hayır olmalı dediğini.
Haklısın arkadaşım aslında bütün insanlar senin gibi olmalı.
Bilseler bir tebessümle neler yapabileceklerini; bir çocuğun gözlerindeki
ışıltıyı bir tebessümle nasıl görebileceklerini, sıkıntılarla dolu bir insana
nasıl dünyaları vereceklerini bilseler ve gülen gözlerin buzları nasıl
erittiğini, kalpleri nasıl birleştirdiğini bilseler. Eminim onlarda
senin gibi olmak isterlerdi. Ve sevgi saçıyorsun gülen gözlerinle
arkadaşım. Saf ve hic bir beklentisi olmayan bir çocuk gibi.
Hayır arkadaşım sevgi sadece sevgiliye duyulmaz.
Sevgi evrenseldir. Hiç kimse altın yığınları gibi
kasasına kilitleyemez onu. Onun yeri kalplerdedir. Bir annenin
kalbindedir onun yeri çocuğuna verebilmek için, onun yeri bir bahçıvanın

ellerindedir, sevgi tohumları saçabilmek için... Evet sevgi her
yerdedir. Yeter
ki sen onu bulmak iste. Sevgiyi bulmak kolay, zor olan onu elinde
tutabilmekte.Unutma arkadaşım sevgiyi duyabilmekle de is bitmiyor.
Sevgiyi
göstermekte gerekir. Hayat kısa arkadaşım bugün olan yarin yok. Sevgiyi
göstermek beklemeye gelmez, yarin çok geç olabilir. Elindekini
kaybetmeden
kıymetini bilmelisin. Biliyorum arkadaşım bana hak veriyorsun. Şimdi koş

sevdiğinin yanına, önce ona gülen gözlerle sımsıcak bir gülümse ve
kelimelerin gücünü kullanarak bir kelimeye bin anlam yükle ya da
"seni seviyorum" deyiver -içinden geldiğince- en sıcak sesinle.
Hayır bunlar komik şeyler değil arkadaşım.
Seni seviyorum anne, baba, kardeşim, arkadaşım, vs. demek komik değil.
Bu senin gibi butun canlılara karsı sonsuz bir sevgi duyan bir
insan için hiç de zor değil sadece biraz cesaret arkadaşım. Bu yalnızca
yüreğinin buz kapladığını, taşlaştığını zanneden insanlara biraz zor
gelecektir ama onlarda senin gösterdiğin cesareti gösterdiklerinde,
kalplerinde
sevgi kıpırtılarını hissettiklerinde ve ağlamayı öğrenebildiklerinde
inan her şey onlar için ve butun insanlar için daha güzel olacak. Evet
arkadaşım gülmek varken surat asmak niye, güldürtmek varken ağlatmak
niye, güzel
sözler söylemek varken kalpleri kırmak niye? Hayat çok kısa arkadaşım ve

bu dünyadaki hiç bir şey kalpleri kırmaya değmez. Şimdilik hoşçakal
arkadaşım yine gel. Yanına senin gibi gülen gözlü, yüreği sevgi dolu
insanları alıp yine gel olur mu? Beni fazla bekletme çünkü yarın burada
olamayabilirim...

(Yazarını bilmiyorum)

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.881
  • 147.770
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.881
  • 147.770
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2010 22:45:32
BAYRAK VE VATAN SEVGİSİ
 
Bayrak sevgisini aldım ceddimden,
Onun için vazgeçerim serimden,
Al kızılla boyanmış atamın kanından,
Sakınır kıskanırım onu canımdan.

Bir şüheda ki şahittir her şehidim,
Sen koru hikmetinle onu Rabbim.
Sarsın şehidimi olsun kabir yazgısı,
Dalgalansın yer gök alnımın yazısı.

Her millete kadimdir kerimdir Huda!
Susmasın ezan sesleri vatanımda asla,
Bayrağımla vatanım hep baki kala,
Namerdin ayağı deymesin vatanıma.

Ey şanlı bayrağım, şerefli vatanım,
Kim ki zerre kadar eder toz duman,
Baki Huda’dan bulmaz bir güm an,
Bu vatan ki bağrına alır hür insan.

Bayrağımdır al beyaz kefenim.
Vatanımdır baki olan mezarım.
Bağımsızlıktır, hürdür, iradem.
‘’Cumhuriyet’’tir ebedi hürriyetim.
 

Atilla Adsay

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.881
  • 147.770
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.881
  • 147.770
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2010 22:49:05
TÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM

Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim
Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!

O tezek topladığım kırlar, yaylalar...
Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
Türkiye'm, anayurdum, sebebim, çarem...
Taşına toprağına vurgunluğum bundandır...

Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar
Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle.
Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!

Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelik...
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
Mecnunlar gibi üstelik.

Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!

Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm! ..
İçiçe güzellik, uç uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler
Her parçası yine seni çağrışır.

Yavuz Bülent Bakiler
 

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2010 23:02:01
Ben Sarhoş Değilim Korkma

Söylenenlere inanma
Ben sarhoş değilim korkma diyorum
Bir mum gibi tek başına karanlıklarda yanma
Uzaklardan çıkıp geldi aç kapıları artık
Odalara saklanma.

Ben sarhoş değilim, korkma, diyorum
Beni böyle ağlatan yüreğimdeki gamdır.
Başım gögsüme düşmüşse, sallanıyorsam
Yorgunluğumdandır.

Ben sarhoş değilim, korkma, diyorum
Bir varmış, bir yokmuş gibiyim sanki.
Suçluysam gel bağışla, utandır beni artık
Sensiz yapamıyorum inan ki.

Ben sarhoş değilim, korkma, diyorum
Dökemiyormisam eğer içimi bir bir
Konuşamıyorsam, susuyorsam, gidemiyorsam
Seni sevdiğim içindir.

Ben sarhoş değilim, korkma, diyorum
Beni böyle yapayalnız bırakıp kaçma
Ya gel tut ellerimden geceye karşı
ya hiç kapıları açma
Beni böyle yapayalnız bırakıp kaçma
Ben sarhoş değilim, korkma, diyorum.
 
Yavuz Bülent Bakiler
 

Çevrimdışı maviii35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.339
  • 9.121
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 4.339
  • 9.121
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Kas 2010 23:32:47
Bir güzellik yaptım bugün kendime!
Sadece sahip olduklarımı düşündüm..
Olamadıklarım üzülsün benim olamadıklarına..
Keşkeleri hiç düşünmüyorum, mutlu oluyorum seçimlerimle.
Keşkeler üzülsün benim seçimlerime.
Her yeni günü benim günüm ilan ettim ve şımarttım kendimi olabildiğince
Bıraktım dünler üzülsün seçilmediğine !

ALINTIDIR:)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 15 Kas 2010 12:58:00
Gittin,
gidişin
yarama tuz basılmış acı
gidişin
karlı kış gecesi
gidişin
dağbaşı ıssızlığı
çiçeksiz, renksiz
ve uğul uğul bir rüzgar başımda

Gittin öyle apansız
hayaller birikti gözlerime ıpıslak
büyüdü gitgide yalnızlığım
yıldızlarda terketti beni, ay küs
ardında yalnızca anılar kaldı
kırık dökük
boynu bükük anılar

Yoksun işte
gözlerin yok
ellerin yok
kar yağıyor anılara
üşüyor hayat

Her gece
ırmaklara salıyorum gözlerimi
denizler ortasında,
kaybolmuş bir sandal gibi
binlerce kıyıya çarpa çarpa
öylesine yitik, öylesine çaresiz
öylesine perişan yaşıyorum…

Sen bu şehirde bulutlarla gittin
zifiri geceydi,yağmur yağıyordu
bütün sokaklar ağlıyordu
gittin işte, gidiş o gidiş
bir daha dönmedin
bu yürek yara şimdi, bu hayal kırık
ömrüm sokaklarda bir yaprak artık
gelme, öyle yorgunumki…
zemheri karlarını bekle…

Gözlerimde sessiz bir gözyaşı
bekler öylesi
dağ sevdalı
rüzgara hasret bir ince dal aşkına.
gülsem gül incinir
ağlasam dal
gelme, seni çok özledim…
nisan yağmurlarını bekle…

Ben ki, unutulmuş gökyüzü masalıyım
uzak iklimlerin güz çiçeği
ve ben hala o gözleri sürgün
hüzün bakışlı çocuğum
öylesine sessiz, öylesine dilsiz.
ne analar kucaklıyor beni artık
ne de hasret kokan ıssız geceler

Bir gün tarih düşülürse
çizilirse aşkın miladı
yapraklar düşerse, kuşlar göçerse
ve sen dönersen
kilitlenirse gözlerim gözlerine
işte asıl o zaman ölürüm ben...
işte asıl o zaman ölür...
işte asıl o zaman…
işte asıl o...

(alıntı)

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 13:09:01
Demirağları attık suya
Otomotiv bir voli vurmaya,
Çağ atladık atlıyoruz derken
Geri vitesle dalıyoruz Orta Çağa
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak.

..."Can Yücel"

Çevrimdışı ecrinh

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 13:38:29
Necip Fazıl Kısakürek / Veda

Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, ...kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru bir yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgâra salıver gitsin!

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 15 Kas 2010 15:42:46
SADECE VAZGEÇMEYİ BİLDİM
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,

Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
...
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.

Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.

Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.

Ama hata insana mahsustur dedim.

Affettim, af diledim.

Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.

Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.

Belki de içten içe sinsice güldüler.

Ama asıl unuttukları şuydu;

Ben aldanmadım..!

Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.

Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,

Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.

Oysa ben hiç insan kaybetmedim.

Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..


CAN YÜCEL...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 15 Kas 2010 17:54:55
Ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor
nicedir.Beynimi uyuşturuyor özlemin…Çok sık birlikte olmasak
bile Benimle olduğunu bilmenin...Bunca zamandır içimi ısıttığınıYeni yeni
anlıyorum Yokluğun,Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı
olmaktan çıkıp Mütemediyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak
başlamaları Akşamları her işi bir kenara koyup Seninle başbaşa
konuşmaları özlüyorum;Oynaşmalarımızı,Yürüyüşlerimizi,Sevimli
haşarılığını,Çocuksu küskünlüğünü…Nasıl da serttin
başkalarına karşı Beni savunurken;Ve ne kadar yumuşak Bir çift
kısık gözle kendini Ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla
istemediğim haldeBuna mecbur olduğunu görmek Ve sana bunları
söylemeden”Git artık” demek”Beni ne kadar çabuk unutursan, o
kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa”Demek sana ne de zorSeni
görmemek ve belki yıllar sonra Karşılaştığımızda Bana bir yabancı
gibi bakmanı istemek senden…Yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime
söz geçirmek….                 -CAN YÜCEL-

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 15 Kas 2010 18:07:17
BEN KİM MİYİM ?
Duymasını Bilene SES.
Çekmesini Bilene NEFES.
Gitmesini Bilene HEDEFİM.
Değerimi Bilene SEDEF.
Yaşamasını Bilene HAYAT.
......Sevmesini Bilene YÜREK.
Yüreğini Sunmasını bilene KIYMET.
Savaşmasını Bilene ZAFER´im.
Ben Yürekliyim.Yüreğimin Karşılığında YÜREK İsterim...!!...

Çevrimdışı ecrinh

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 19:07:33
KAHRAMANLIK

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...

Çevrimdışı ecrinh

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 20:27:42
SON BAHAR

Çeyizini döktüm yalnızlığımın,

gidişine hazırlanıyorum.

Bir kalem, iki kalem, üç kalem

bu da kağıt.

 

İşte böyle...

Korkmadan gidebiliriz artık son bahar soğuklarına.

Yakacak çok kalemimiz var nasılsa.

ben sana yazar, kalemi savururum sobaya,

sen de, cümleleri okur nasılsa yanarsın,

bir parçada olsa.

Korkma ikimize de yeter bu,

soğuk akşamlarda.

 

Aslında hep sen dolaşırdın gökyüzünde,

mavilerin içinde,

bembeyazdın, işte huzur...

bahar zamanlarında.

ve bir türlü doymayan yüreğime damlardı, bakışların...

onlar ki,

çok daha hoş gelirdi gözüme yıldızlar.

beni sende öldürmek isteyenleri kovalayan ışıklar.

ve bugün onlarda kaydılar...

 

Uyandık işte, bu son( )bahar sabahı.

Zaman koşuyor, biz çoktan yaşlandık,

ve düşlerimiz öldü.

bu ayrılık, bambaşkaydı...

Bir kalem, iki kalem, üçkağıt...

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2010 20:46:55
SÜLEYMANİYEDE BAYRAM SABAHI

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübarek, ne garib alem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sukünette karıştıkca karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya.
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor.
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah'ına bir böyle yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettiği mimarının.
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul'un ufkunda bu kudsi tepeyi;
Taşımış harcını gazileri, serdarıyle,
Taşı yenmiş nice bin işcisi, mimarıyle.
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevi bir kapı açmiş buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezeli rahmete ruh orduları..
Bir neferdir bu zafer mabedinin mimari.
Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir varisin olmakla bügün mağrurum;
Bir zaman hendeseden abide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhura bakarken şimdi,
Senelerden beri ru'yada görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını
Görüyor varliğının bir yere toplandığını;
Büyük Allah'ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbir oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!
Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbir'i
Ne kadar saf idi siması bu mu'min neferin!
Kimdi? Banisi mi, mimarı mı ulvi eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyada yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşıyan varisi hem sahibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde.
Karşı dağlarda tutuşmus gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, cok uzaklardan mı?
Üsküdar'dan mı? Hisar'dan mı? Kavaklar'dan mı?
Bursa'dan, Konya'dan, İzmir'den, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, taa Beyazıd'dan, Van'dan,
Aynı top sesleri birbir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübarek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hatıralar rüzgarını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosva'dan, Niğbolu'dan, Varna'dan, İstanbul'dan..
Anıyor her biri bir vak'ayı heybetle bu an;
Belgrad'dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar'dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra-dağlardan mı?
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar'dan mı? Tunus'dan mı, Cezayir'den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine.
Çok sükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşıyanlarla beraber bulunan ervahı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.

 YAHYA KEMAL BEYATLI

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK